Mesajı Okuyun
Old 29-07-2007, 12:56   #14
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
1.Hukuk Dairesi
Esas: 2001/14196
Karar: 2002/1365
Karar Tarihi: 05.02.2002
ÖZET:İnançlı işlemin varlığını iddia eden davacılar Medeni Kanunun 6. maddesi gereğince bu iddialarını ispat etmek zorundadırlar. İnançlı işleme dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkin davalarda tarafların iddialarını H.U.M.K.'nun 288 ve 290 maddelerinde belirtildiği üzere yazılı delille ispat etmeleri gerekir.


(4721 S. K. m. 6) (1086 S. K. m. 288, 290)
(YİBK. E : 1947/20, K : 1947/6, 05.02.1947)
Davacılar tarafından, davalı aleyihen açılan tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılamasında, Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacılar ve müdahil tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle, duruşma günü olarak saptanan 5.2.2002 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden Ahmet Ş. geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili avukatlar gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı bilahare dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriği ve toplanan delillere göre müdahilin temyiz istemi yerinde değildir. Reddine.
Davacıların temyizine gelince, dava inançlı işleme dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılardan Ahmet'in davalıdan alınan borç karşılığı, davacı Kadir'e ait dava konusu taşınmazın davalıya devredildiğini, borcu ödemek istemelerine rağmen taşınmazı iade etmediği ileri sürülmektedir.
İnançlı işlemin varlığını iddia eden davacıların Medeni Kanunun 6. maddesi gereğince bu iddialarını ispat etmeleri gerekeceği kuşkusuzdur. H.U.M.K.'nun 288 ve 290 maddelerinde belirtildiği üzere davalarını yazılı delille ispat etmeleri gerekmektedir.
Nitekim bu husus 5.2.1947 tarih 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında açıkça belirtilmiştir. Toplanan delillere tapu kayıtlarına ve 16.2.1998 tarihli davalı ile davacı Ahmet arasında düzenlenen sözleşmeye göre dava konusu taşınmazın davacılardan Kadir'e ait iken diğer davacı vekil olan Ahmet aracılığıyla alınan borç karşılığı devredildiği davalı Cemal'in borcun ödenmesinden sonra taşınmazın iadesi hususunda anlaştıkları sabittir.
Söz konusu 16.2.1998 tarihli belge yukarıda değinilen İçtihadı Birleştirme kararında öngörülen yazılı delil niteliğini taşımaktadır. Davacı edimini yerine getireceğini davadan önce ihtar çekerek bildirdiği gibi yargılama sırasında da beyan etmiştir. Nitekim mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Hal böyle olunca alınan borcun davacılara sözleşmede belirtilen miktarı ile mahkeme veznesine depo ettirilmek suretiyle davanın kabulüne karar vermek gerekirken yanılgılı değerlendirme ile borcun ödenmediğinden bahisle reddi doğru değildir.
Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 5.2.2002 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
¥¥¥ Sinerji - Mevzuat ¥¥¥
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Kesin değil,kanaat belirtebilirim.Hükmü veren Mahkemedir.