Mesajı Okuyun
Old 28-07-2007, 18:45   #9
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

İnanç sözleşmeleri şekle tabi sözleşmelerden değildir. İnançlı işlemini ispatı genel usul kurallarına tabidir.
“ inanç sözleşmeleri her türlü delille kanıtlanabilir nitelikteki sözleşmelerdir. Ancak değeri HUMK.daki yazılı delil ile kanıtlanma sınırı içinde ise, artık yazılı belge sunulması gerekir “ ( 1.HD. 04.10.20012 T.
2001/5299 E.,2001/6360 K.)
“ Bu gibi davalarda ikrar ve kabul beyanı sahibini bağlar “ (1.HD. 25.10.1988 T.
1988/11597 E.,1988 /11161 K.)
Bu durumda, yazılı belge ibrazı işin özü ile ilgili olmayıp, ispat şekli ile ( usul hukuku ile ) ilgilidir.
Genel usul hükümlerine göre ; ispatı sağlayacak yazılı belgenin mutlaka sözleşme tarihinde düzenleneceğine dair bir kural bence yoktur.
Yargılama aşamasında dahi böyle bir belge düzenlenebileceği , bunun gibi karşı taraf ikrar veya kabulde bulunabileceği ve sonradan düzenlenmesinin ispat hukuku açısından geçerliliğini etkilemeyeceği ve böyle bir belgenin düzenlenmesi sadece alıcı ve satıcının özel hukuk ilişkisini ilgilendirdeği , 3 kişilerin veya kamunun mağduriyeti söz konusu olmadığından konunun sahtecilik ile de bir bağlantısının bulunmadığı kanısındayım.
Saygılarımla.