Mesajı Okuyun
Old 25-07-2007, 01:03   #3
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 1981/86
Karar: 1983/1210
Karar Tarihi: 25.11.1983
ÖZET: Mahkemece Borçlar Kanununun 538 ve sonraki maddeleri uyarınca ortaklığın tasfiyesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Bu yönün gözetilmemesi usul ve kanuna aykırıdır.
(818 S. K. m. 538, 539, 540)
Dava: Taraflar aras
ındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Burhaniye Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 3.3.1980 gün ve 92-44 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 10.7.1980 gün ve 3503 - 4650 sayılı ilamı ile, "... Taraflar arasında düzenlenen 16.7.1975 günlü sözleşmede ortaklığın 4 yıl süreli olduğu, yer temini, demirbaş ve sermayenin davacı tarafından sağlanacağı, eczacı davalının bizzat çalışacağı yıl sonunda karın yarı yarıya olmak üzere paylaşılacağı, davacının ilk açılışa 185.000 lira sermaye koyduğu, sözleşmeyi bozan tarafın 50.000 lira tazminat ödeyeceği belirtilmiştir.

Ortaklığın bir yıl kadar devam ettiği, sonradan davalının davacıyı eczaneden uzaklaştırdığı, davacının 24.5.1977 günlü ihtariyle davalıdan hesap verilmesini istediği, davalının 22.8.1978 günü eczaneyi kapatıp gittiği anlaşılmıştır.

Davacı sözleşmede yazılı ilk açılışa koyduğu 185.000 lira sermayeyi istediğine göre bu istek içinde fesih ve tasfiye talebi de vardır. Davacı da 19.3.1979 günlü dilekçesinde talebi içerisinde fesih isteğinin de bulunduğunu açıklamıştır.

Bu durumda, mahkemece Borçlar Kanununun 538 ve sonraki maddeleri uyarınca ortaklığın tasfiyesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Bu yönün gözetilmemesi usul ve kanuna aykırıdır..." gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz eden: Davalı vekili

Hukuk Genel Kurulu kararı:

Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı bozulmasına ilk görüşmede çoğunluk sağlanamadığı için 25.11.1983 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğuyla karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve
İçtihat Programları
**************************************