10-07-2007, 09:23
|
#6
|
|
..........Dava, zamanaşımına uğramış bonoya dayalı alacağın tahsili davasıdır.Davacı vekili daha önce icra takibine konu olan ve İcra Tetkik Merciince bononun zamanaşımına uğramış olduğu gerekçesiyle takibin iptaline karar verildikten sonra bu davayı açtığına göre, senet lehtarı olan davacının temel ilişkiye dayalı olarak bu davayı açtığının kabulü gerekir. Böyle bir durumda mahkemece yapılacak iş, davacı tarafa dayandığı temel ilişki açıklattırılarak zamanaşımı süresinin bu ilişkiye göre değerlendirilmesi ve temel ilişkiye göre dava zamanaşımna uğramamış ise davacı tarafa temel ilişki bakımından delillerini ve buna karşı davalı tarafın dahi savunma delillerini topladıktan sonra ve davacının dayandığı zamanaşımına uğramış bononun davacı lehine yazılı delil başlangıcı teşkil edeceği hususunuda göz önünde tutarak hasıl olacak sonuç dairesinde karar vermekten ibarettir.Mahkemenin zamanaşımına uğramış bononun adi senede dönüşeceği gerekçesiyle davanın kabulüne dair kararı isabetli görülmediğinden kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.(Yargıtay 11.H.D.1988/4300 E, 1989/1051 K.23.02.1989)
Yukarıda alıntısını yaptığım karara göre bononun zamanaşımına uğraması halinde artık aradaki temel ilişkiye göre alacak davası açılabileceği, bu davada da dayanılan temel ilişkinin tabi olduğu zamanaşımı süresinin uygulanacağı, senedin sadece bir delil başlangıcı sayılacağı ve temel ilişkinin başkaca delillerle birlikte ispatlanabileceği, zamanaşımına uğramış bononun adi senet şekline dönüşmeyeceği belirtilmiştir.Burada bir hususa daha dikkatinizi çekmek istiyorum.Zamanaşımına uğramış bonoya dayanılarak yapılan takibe itiraz ettiğinize göre ve artık bu senede dayalı olarak talepte bulunulamayacağına göre, itirazın iptali davasının her halükarda zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerekecektir.Çünkü bu davada alacaklı artık bu senetlere dayanamayacağına göre takibin konusu da kalmamış olacak.Alacaklının yapması gereken, yukarıda yazılı koşullarda yeni bir alacak davası açmaktır.Saygılarımla.
|