|
Alıntı: |
|
|
|
|
|
|
|
|
Alıntı yapılan mesajın sahibi: Av.SEHPER
su soruma ne diyorsunuz? "sebepsiz zenginlesmis olmayacak mi devlet yasa iptal edildiginde?" dolayisiyla daha sonra -iihtirazi kayit konmamis olsa bile(stopaj ornegi gibi) , daha sonraki bir tasit vergisinden mahsubu olanakli olmali, degil mi? (ister dilekce ve istem uzerine, ister dava yolu ile) |
|
|
|
|
|
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı geriye yürümez ilkesi bizim ülkemizde gayet hatalı olarak yorumlandığından (ki artık ben kasıt aramaya başladım), ne yazık ki söz konusu savunmayı kabul etmeyeceklerdir.
Yargıtay benzer olaylarda ısrarla diyor ki "kanun iptal edilmiş olsa bile (ve hatta Anayasa Mahkemesi iptal edilinceye kadar yürütmeyi durdurma kararı vermiş olsa bile!) kanunun iptal kararından önce bu kanuna dayanılarak yapılan işlemler ve dahi kanunla kazanılan haklar iptal kararı ile geçersiz kalmaz. Oysa Anayasa hukuku bilimi iptal kararı geriye yürümez ilkesini doğal olarak böyle yorumlamıyor, zira bu görüşü benimsediğinizde kanunun iptal edilmesinin de hiçbir anlamı kalmıyor.
Örnek: Birkaç sene önce Meclis tabii afetlerle ilgili bir yasanın içine ek madde olarak gayet ilgisiz bir hüküm yerleştirdi ve dedi ki:
Vakıflar Genel Müdürlüğünün kiraladığı yerlerdeki kira kontratları bu kanunun yürürlüğe girmesi ile kendiliğinden FESH olmuş sayılır. (Evet inanmak güç ama gerçek). Bu kanun için Anayasa Mahkemesi önce yürürlüğü durdurma kararı verdi ve daha sonra da kanunu iptal etti. Vakıflar Genel Müdürlüğü ne yaptı dersiniz? Bu
iptal kararından sonra kiracılarına fuzuli işgal nedeniyle men-i müdahale davaları açmaya başladı ve Yargıtay Genel Kurulu karar verdi: Evet kanun iptal olmuştur ama kira sözleşmeleri kanunun yayım tarihinde fesh olmuş olduğundan ve idarenin kazanılmış hakkı oluştuğundan bilahare kanunun iptal olması durumu değiştirmez, meni müdahale kararı verilmelidir! Bu karara dayanarak Türkiye'nin yer yerinde binlerce men-i müdahale kararı verildi.
Ben şimdi bu içtihatı yorumladığım zaman Anayasa Mahkemesinin ne fonksiyonu kaldığını anlayamıyorum. Kanunları iptal edilse bile tüm sonuçları ile uyguluyorsak, iptal için niçin bir hukuki müessese var?
Ve hayal kurmaya engel olamıyorum: Hükümet tabii afetlerle ilgili bir yasa daha çıkarsa ve ek madde olarak şöyle bir madde eklese:
"Bu yasanın yayın tarihi itibariyle tüm Yargıyay üyelerinin üyelikleri ve hakimlik sıfatları düşmüş olup, bu tarihe kadar aldıkları maaş ve benzeri tüm maddi haklar yasal faizi ile birlikte devlete geri ödenecektir."
ve anayasa mahkemesi bu kanunun önce yürürlüğününü durdursa, sonra da iptal etse, acaba Yargıtay Hukuk Genel Kurulu aynı içtihatı ihdas ederek,
"Evet kanun iptal edilmiştir ama devletin alacağı kanunun yayım tarihinde doğmuştur ve kanunun iptali devletin kazanılmış hakkını etkilemez, zira Anayasa Mahkemesi Kararı geriye yürümez" diyecek midir?
Ne dersiniz?