Mesajı Okuyun
Old 27-06-2007, 18:29   #2
mutlakadalet

 
Varsayılan

Bilindiği üzere bir suçun oluşabilmesi için maddi unsurun yanı sıra manevi unsurun da gerçekleşmesi gerekmektedir.

Söz konusu olayda, manevi unsurun gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda Sayın Toroslu'nun kitabını incelersek:

Alıntı:
Yazan Nevzat Toroslu, Ceza Hukuku Özel Kısım, Ekim 2005, Sayfa 217-218

Öte yandan sahtecilik suçundan söz edilebilmesi için sadece failin gerçeği bilerek ve isteyerek tahrif ettiğinin kanıtlanması yetmez, ayrıca onun zarar verme bilinciyle hareket ettiğinin de her olayda kanıtlanması aranır.

Bu sonuncu anlayış benimsendiğinde, örneğin a) bir kimsenin birilerine bir nisan şakası yapmak için bir emirde sahtecilik yapması veya ... durumlarında, manevi unsurun gerçekleşmemiş olması nedeniyle, failin cezalandırılmaması gerekecektir.

Olaya baktığımızda, sahte belgeyi düzenleyen mutemetin, 1 Nisan şakası yaparken, zarar vermek bilinciyle hareket etmediği, olağan yaşamın bir gereğidir. Bu bakımdan söz konusu olayda, Ceza Hukuku bağlamında sorumluluk gerektiren bir durumun olmadığı kanaatindeyim.

Bununla birlikte, aleyhine şaka yapılan kişinin özel hukuk bağlamında maddi-manevi tazminat davası açma hakkının saklı olduğunu düşünüyorum.

Saygılarımla.