Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İcra Hukuk Mahkemesinin duruşma yapmaksızın verdiği kararda vekalet ücretine hükmedillmemesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-04-2022, 12:27   #1
boran79

 
Varsayılan İcra Hukuk Mahkemesinin duruşma yapmaksızın verdiği kararda vekalet ücretine hükmedillmemesi

Merhaba sayın meslektaşlar,
Yetkisizi icra dairesinde kambiyo takibi açılması nedeniyle icra mahkmeesinde yetki itirazı davası açtım. Mahkeme davayı kabul etti fakat lehime vekalet ücretine hükmetmedi. Uygulama da bir başıboşluk var. Kimi mahkemeler duruşmasız işkerde vekalete hükmederken kimileri hükmetmiyor. Buna karşı nasıl bir yol izlememi tavsiye edersiniz. İtiraz yolu kapalı bu arada
Old 16-04-2022, 13:43   #2
umutlaw

 
Varsayılan

İstinaf yolu kapalı ise bir olayda bir meslektaşın yargutay kararlarına dayanarak tüketimhakem heyetinden böyle bşr talepte bulunduğunu görmüştüm

Kararlar örneği -------
--------
Davadaki haklılığın, davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmek zorunda olduğu, şikayete konu ilk icra emri (maddi hata ile de olsa) ilama aykırı düzenlendiğinden davacı/borçlu dava tarihi itibarı ile şikayetinde haklı olup, davacının yaptığı yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ve karar-ilam harcının davalıya yükletilmesi gerekirken, mahkemece gerekçesi dahi açıklanmadan, kanaate dayalı olarak davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılması ve davacının davalının yaptığı yargılama giderlerinden sorumlu tutulup, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu-

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi Kiraz Koyuncu C. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan karardaki esasa ilişkin gerekçeye göre, davacı/borçlu vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davacı/borçlu vekili, Ankara Nöb. İcra Hukuk Mahkemesi aracılığı ile 24.03.2016 günü saat 14.34 de açtığı “icra emrinin ve takibin iptali “ talepli davasında, davacı aleyhine yapılan takipte düzenlenen icra emrinin ilama uygun olmadığını iddia etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonrasında verilen şikayetin reddi kararı Dairemizin 04.04.2019 gün ve 2018/6220 E. 2019/5636 K. sayılı ilamı ile özet ve sonuç olarak;
“ Somut olayda borçlu 23.03.2016 tebliğ tarihli icra emrine karşı 24.03.2016 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. “ gerekçesi ile bozulmuş,
Davalı/alacaklının karar düzeltme talebi reddedilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, takibin dayanağı ilamın Yargıtay tarafından bozulduğu ve davanın açıldığı tarihte davacının şikayetinde haksız olduğu gerekçesi ve kanaati ile “ davanın konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına, “ karar verilmiştir.
Takip dayanağı ilamın Yargıtay incelemesi sonucu bozulması karşısında Mahkemenin “ davanın konusuz kaldığına “ ilişkin gerekçesi yerinde olduğundan, davacı/borçlunun esasa ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, Mahkemenin gerekçesi dahi açıklanmayan “ davanın açıldığı tarihte davacının şikayetinde haksız olduğu “ şeklindeki kanaati yerinde değildir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı/alacaklı, ilk icra emrinin tebliğinden sonra takip talebinde maddi hata yaptıklarını belirterek ikinci bir icra emri düzenletip, davalı/borçluya tebliğe çıkartmış ise de, 2. icra emri, davanın açıldığı 24.03.2016 tarihinden sonra, 28.03.2016 tarihinde düzenlenmiş, bu 2. icra emri davalı/borçluya 29.03.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Davadaki haklılık, bozma ilamında da işaret edildiği üzere, davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmek zorundadır. Davaya konu icra emrinin ( maddi hata sonucunda da olsa ) ilama uygun olmayacak bir şekilde düzenlendiği, takip talebinde hata yaptıklarını belirterek yeni bir takip talebinde bulunup, 2. icra emrini düzenleten davalı/alacaklının kabulündedir.
Şikayete konu ilk icra emri (maddi hata ile de olsa) ilama aykırı düzenlendiğinden davacı/borçlu dava tarihi itibarı ile şikayetinde haklı olup, davacının yaptığı yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ve karar-ilam harcının davalıya yükletilmesi gerekirken, Mahkemece gerekçesi dahi açıklanmadan, kanaate dayalı olarak davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılması ve davacının davalının yaptığı yargılama giderlerinden sorumlu tutulup, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; Mahkemece davacının, davanın açıldığı tarihte haksız olduğu kabul edildiği halde, karar ilam harcından davalının sorumlu tutulması da çelişkili ve isabetsizdir.
SONUÇ :
Davacı/borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile, temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/10/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.
12. HD. 11.10.2021 T. E: 6646, K: 8652

Düzenlenen sıra cetveli şikâyet olunan banka lehine olup, sıra cetveli şikâyet olunanlara tebliğ edilmiş olmakla bu ve diğer şikâyet olunanın davaya neden olduğu ve anılan madde hükmü koşullarının tamamının banka lehine gerçekleşmediği gözetilerek, banka ve diğer şikâyet edilen aleyhine maktu vekâletücretine hükmedilmesinin gerekeceği-

Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayetin bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi ve şikayet olunan SGK vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Şikayetçi vekili, borçlu S. G.er'in vergi borçları nedeniyle adına kayıtlı 55 AG 435 plakalı aracı üzerine müvekkili idare tarafından 28.03.2009 tarihinde haciz konulduğunu, anılan aracın 04.02.2011 tarihinde ihale ile 21.000,00 TL bedelle satıldığını, 19 Mayıs Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün haczinin 28.03.2009 olmasına rağmen sıra cetvelinde 30.04.2010 olarak kabul edilerek Samsun 3. İcra Müdürlüğü'nün 2010/1000 Esas sayılı dosyası ile garameye sokulduğunu ve bu dosya alacaklısı Garanti Bankasına da pay verildiğini, sıra cetvelinin hatalı olduğunu ileri sürerek, 07.03.2011 tarihli sıra cetvelinin ve araç satım işleminin iptalini talep etmiştir.
Şikayet olunan SGK vekili, kurumlarına karşı husumet yöneltilemeyeceğini, sıra cetvelinin 6183 sayılı Kanunun 21. maddesine uygun olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir.
Şikayet olunan Garanti Bankası vekili, davaya bir diyeceklerinin olmadığını, aleyhlerine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesini istemiştir.
Mahkemece, sıra cetvelinin iptaline, araç satışının iptali talebinin reddine dair verilen karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 16.02.2012 tarih ve 2011/15226 E, 2012/4028 K. sayılı ilamıyla "... icra müdürlüğünce ihale kesinleşmeden sıra cetveli düzenlenmesi mümkün olmadığı gibi, her iki şikayete ilişkin olarak verilecek kararların temyiz incelemelerini yapma görevlerinin de Yargıtay'ın farklı dairelerine ait olduğu anlaşıldığından, mahkemece, söz konusu şikayetler tefrik edilmek ve sıra cetveline itiraz için, ihalenin feshi davası bekletici mesele yapılmak suretiyle yargılamanın sürdürülmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek sonuca gidilmesi isabetsizdir..." gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak diğer şikayet için ayırma kararı verilmiş, sıra cetveline şikayetyönünden davaya devam olunmuş ve yapılan yargılama sonucunda, 6183 sayılı Kanuna göre, kamu alacağından dolayı önceki tarihte konulmuş hacze, diğer alacaklıların iştirak etmesinin mümkün olmadığı, somut olayda şikayetçinin haczinin 28.03.2009, şikayet olunan Garanti Bankası A.Ş'nin haczinin 30.04.2010 tarihli olduğu, bu durumda şikayet olunan Garanti Bankası AŞ'nin şikayetçinin haczine iştirakine ve bakiye kalan ihale bedelinin garameten paylaştırılmasına yasal imkan bulunmadığı, İcra Müdürlüğü'nce şikayetçinin haczinin 30.04.2010 olarak kabul edilmesi nedeniyle sıra cetvelinin hatalı düzenlendiğinin anlaşıldığı, bakiye ihale bedelinin şikayetçi Vergi Dairesi'ne ödenmesini sağlayacak şekilde yeniden sıra cetveli düzenlenmesi gerektiği sonucuna varılarak, şikayetin kabulü ile Samsun 1. İcra Müdürlüğü'nün 2010/4634 Esas sayılı dosyasında düzenlenen 07.03.2011 tarihli sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.
Kararı, şikayetçi vekili ile şikayet olunan SGK vekili temyiz etmiştir.
1- Şikayet olunan SGK vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayet olunan vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Şikayetçinin temyiz itirazlarına gelince;
Şikayet, sıra cetvelindeki bakiye alacağın şikayetçi ile şikayet olunan Garanti Bankası A.Ş aralarında garameten paylaşımına yönelik olup, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmiş, yapılan işlemin memur hatasından kaynaklandığından yargılama giderlerinin davacıda bırakılmasına ve davacı yararına vekalet ücretine hükmetmeye yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı yanın yargılama harç ve giderlerinden sorumlu tutulmaması hali, 6100 sayılı HMK'nın 312/2. (HUMK'nın 94/2.) maddesinde düzenlenmiştir. Düzenlenen sıra cetveli şikayet olunan Garanti Bankası A.Ş. lehine olup, sıra cetvelinin iptali için açılan davanın bozma öncesi 19.04.2011 tarihli ilk duruşmada şikayet olunan banka vekili " sıra cetvelinden ve bize ayrılan paydan dava ile haberdar olduk açılan davaya bir diyeceğimiz yoktur. Aleyhimize yargılama gideri ve vekalet ücretinin takdir edilmemesini talep ediyorum" şeklinde beyanda bulunmuş ise de, sıra cetveli lehine düzenlenmiş ve sıra cetveli şikayetolunanlara tebliğ edilmiş olmakla bu ve diğer şikayet olunanın davaya neden olduğu ve anılan madde hükmü koşullarının tamamının Garanti Bankası A.Ş. lehine gerçekleşmediği gözetilerek, bu ve diğer şikayet olunan aleyhine maktu vekalet ücretine ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekirken, işlemin memur muamelesinden kaynaklandığı gerekçesiyle yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesi doğru olmamış ve aynı sonuca yazılı gerekçelerle varılması isabetsiz ise de sonucu itibariyle doğru olan kararın, HUMK'nın 438/son maddesi uyarınca değişik gerekçe ile ve hüküm fıkrasının 3. bendinin ise yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aşağıda yazılı olduğu şekilde HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilmesi suretiyle hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayet olunan SGK vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hüküm fıkrasının 3. bendindeki "Yapılan işlem memur hatasından kaynaklanmış olmakla yargılama giderlerinin davacıda bırakılmasına, davacı yararına vekalet ücretine hükmetmeye yer olmadığına" ibaresi çıkarılarak yerine " karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 400,00'er TL maktu vekalet ücretinin ve 35,00 TL tebligat giderinin şikayetolunanlardan alınıp şikayetçiye verilmesine" ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekilde düzeltilerek ve gerekçesi değiştirilerek ONANMASINA…
23. HD. 29.04.2013 T. E:2295, K:2768



Borçlunun icra emri tebligatının usulsüz olduğu yönündeki şikayeti incelenmiş, sonuçta da bu şikayet kabul edilmiş olmakla borçlunun itiraz nedenlerinin kısmen kabul kısmen reddedilmiş bulunması haline göre, borçlu lehine vekalet ücreti takdiri gerektiği-

Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlu vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlu vekili, vekil edeni aleyhine başlatılan ilamlı takip nedeniyle İcra Mahkemesine başvurusunda; icra emrine ilişkin tebligatın usulsüz olduğunu ve tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle takibin geç öğrenilmesinden kaynaklı olarak ek masraflar ve faiz kalemleri sebebiyle ödeme gücü bulunmadığından takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ tarihinin 26.11.2011 olduğunun tespitine, İcra İflas Kanunu 33.madde de sayılan imhal, itfa veya zamanaşımı sebeplerine dayanılmadığı gerekçesiyle takibe itirazın reddine, yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Hüküm, borçlu vekilince temyiz edilmiştir.
Borçlunun icra emri tebligatının usulsüz olduğu yönündeki şikayeti incelenmiş, sonuçta da bu şikayet kabul edilmiş olmakla borçlunun itiraz nedenlerinin kısmen kabul kısmen reddedilmiş bulunması haline göre, borçlu lehine vekalet ücreti takdiri gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 14.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
8. HD. 14.01.2014 T. E: 2013/21179, K: 177
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İstinaf Mahkemesinin Kesin Hükmünde Verdiği Kararda Karşı Vekâlet Ücretine Sehven Karar Vermemesi AHMET01 Meslektaşların Soruları 6 02-02-2018 21:14
istinaf mahkemesinin vekalet ücretine hükmetmemesi Av. Serdar Açıkgöz Meslektaşların Soruları 2 17-01-2018 13:31
İcra Hukuk Mahkemesinin duruşma yapmaksızın verdiği kararda vekalet ücretine hükmedil dark Medeni Usul, İcra ve İflas Hukuku Çalışma Grubu 17 02-08-2013 15:09
İcra Mahkemesinin vekalet ücretine ilişkin kararının temyizi HakiMavi Meslektaşların Soruları 2 06-02-2009 10:25


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06626105 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.