17 Aylik Bebeğe Tecavüz

Her ne kadar benim bu konuda fikrimi değiştirmem çok zor olsa da; Sayın Merhaba'nın son iki mesajının akl-ı selim hareket noktasında çok doğru, topyekün toplumsal çürüme teşhisinde çok isabetli ve sosyal sorumluluk noktasında çok sağduyulu, bam teline basan cinsten olduğunu belirtmek isterim.

Saygılarımla.

N.N.B.'nin annesine cezaevinde mahkumlardan saldırı

Bahri KARATAŞ/ İZMİR (DHA)


İZMİR'in Menderes İlçesinden baygın halde getirildiği hastenede işkence gördüğü belirlenen 17 aylık N.N.B.'nin annesi F.B.'nin ilk gece cezaevinde diğer kadın mahkum ve tutuklular tarafından feci şekilde dövüldüğü ortaya çıktı.
Geçen cuma gecesi Menderes İlçesine bağlı Yeniköy'de oturan ve para karşılığı erkeklerle birlikte olduğu ileri sürülen 36 yaşındaki F.B., sürekli ağlayan 17 aylık kızı N.N.B.'yi Tepecik Eğitim Hastanesi'ne götürmüştü. Hastanedeki kontrollerinde N.N.B.'nin, belinde, başında, bacaklarında, göz kapaklarında, kalça kısmında aşırı morluklara rastlanırken, bunların düşme sonunda olmadığı, küçük kıza uygulanan şiddet sonucu oluştukları belirlenmişti. Ayrıca N.N.B.'in tecavüze uğradığı da adli tıp raporuyla belirlenmişti.
Olayın ardından gözaltına alınan anne F.B. ile aynı evde kaldığı 40 yaşındaki M.D., 41 yaşındaki Y.V. ile bekçilik yapan 69 yaşındaki A.A. da sevkedildikleri nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanmışlardı. Avukatının bir üst mahkemeye yaptığı itirazı üzerine tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan anne F.B. ise, geçen pazar günü ikinci kez tutuklanarak cezaevine gönderilmişti.
Savcıya cezaevinde linç edilme korkusu yüzünden tutuklamaması için yalvaran anne F.B.'nin korktuğu başına geldi. Yeni bölüm 3'teki aralarında yankesicilik, yaralama, adam öldürme, gasp ve hırsızlık suçlarından yatan kadın mahkum ve tutukluların bulunduğu koğuşa konulan F.B., aynı gece mahkumlarca ellerine geçirdikleri nesne ve tekme tokat dövüldü. Vücudu ve yüzü aldığı darbelerle yaralanan F.B.'yi kadın infaz koruma görevlileri kadın mahkumların elinden güçlükle aldı. Cezaevi revirinde tedavisi yapılan F.B., daha sonra tekrar aynı koğuşa kondu. Cezaevi yönetimi tekrar olası bir linç girişiminin yaşanmaması için F.B'ın başında 24 saat boyunca kadın infaz koruma memuru dikti.

EŞİNDEN BOŞANIYOR

Dört yıldır F.B., ile evli olan bir hastanede özel temizlik şirketinde çalışan M.B. de, boşanmak için harekete geçti. Avukatına boşanmak için vekalet veren M.B., “Böyle bir kadınla evli olduğum için çok pişmamın'' dedi. M.B.'nin avukatı, bugün cezaevine gidip, F.B., ile boşanma davasını görüşmek istedi. Yürüyecek durumda olmadığı için avukat ile bugün görüşmeyen F.B.'nin yarın görüşme yapacağı ve boşanmak için vekaleti vereceği belirtildi.

EŞİ DE ARANIYOR

17 aylık N.N.B'nin annesi F.B'ye fuhuş yaptırdığı iddiasıyla tutuklanan Y.V.'nin eşi Z.V.'nin de olaya karıştığı iddiasıyla arandığı bildirildi. Soruşturmayı yürüten Menderes İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, N.N.B'nin annesi F.B. ile tutuklu Y.V, M.D. ve A.A.'nın ifadeleri doğrultusunda, olayla ilgili çalışmalarını sürdürüyor. İfadeleri inceleyen jandarma ekipleri, F.B.'ye fuhuş yaptırdığı iddiasıyla tutuklanan Y.V.'nin eşi Z.V.'yi de olaya karıştığı iddiasıyla aramaya başladı. Buca'da bir adrese baskın yapan jandarma timlerinin, Z.V.'yi bulamadığı, arama çalışmalarını sürdürdüğü belirtildi.

http://www.milliyet.com.tr/2006/11/07/son/sontur49.asp

En azindan sadece dovmusler!

Umarim burdan cesitli iskence usulleri one surmus uyeler biraz rahatlamislardir...

Alıntı: Yazan Ahu N.N.B.'nin annesine cezaevinde mahkumlardan saldırı Bahri KARATAŞ/ İZMİR (DHA) İZMİR'in Menderes İlçesinden baygın halde getirildiği hastenede işkence gördüğü belirlenen 17 aylık N.N.B.'nin annesi F.B.'nin ilk gece cezaevinde diğer kadın mahkum ve tutuklular tarafından feci şekilde dövüldüğü ortaya çıktı. Geçen cuma gecesi Menderes İlçesine bağlı Yeniköy'de oturan ve para karşılığı erkeklerle birlikte olduğu ileri sürülen 36 yaşındaki F.B., sürekli ağlayan 17 aylık kızı N.N.B.'yi Tepecik Eğitim Hastanesi'ne götürmüştü. Hastanedeki kontrollerinde N.N.B.'nin, belinde, başında, bacaklarında, göz kapaklarında, kalça kısmında aşırı morluklara rastlanırken, bunların düşme sonunda olmadığı, küçük kıza uygulanan şiddet sonucu oluştukları belirlenmişti. Ayrıca N.N.B.'in tecavüze uğradığı da adli tıp raporuyla belirlenmişti. Olayın ardından gözaltına alınan anne F.B. ile aynı evde kaldığı 40 yaşındaki M.D., 41 yaşındaki Y.V. ile bekçilik yapan 69 yaşındaki A.A. da sevkedildikleri nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanmışlardı. Avukatının bir üst mahkemeye yaptığı itirazı üzerine tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan anne F.B. ise, geçen pazar günü ikinci kez tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Savcıya cezaevinde linç edilme korkusu yüzünden tutuklamaması için yalvaran anne F.B.'nin korktuğu başına geldi. Yeni bölüm 3'teki aralarında yankesicilik, yaralama, adam öldürme, gasp ve hırsızlık suçlarından yatan kadın mahkum ve tutukluların bulunduğu koğuşa konulan F.B., aynı gece mahkumlarca ellerine geçirdikleri nesne ve tekme tokat dövüldü. Vücudu ve yüzü aldığı darbelerle yaralanan F.B.'yi kadın infaz koruma görevlileri kadın mahkumların elinden güçlükle aldı. Cezaevi revirinde tedavisi yapılan F.B., daha sonra tekrar aynı koğuşa kondu. Cezaevi yönetimi tekrar olası bir linç girişiminin yaşanmaması için F.B'ın başında 24 saat boyunca kadın infaz koruma memuru dikti. EŞİNDEN BOŞANIYOR Dört yıldır F.B., ile evli olan bir hastanede özel temizlik şirketinde çalışan M.B. de, boşanmak için harekete geçti. Avukatına boşanmak için vekalet veren M.B., “Böyle bir kadınla evli olduğum için çok pişmamın'' dedi. M.B.'nin avukatı, bugün cezaevine gidip, F.B., ile boşanma davasını görüşmek istedi. Yürüyecek durumda olmadığı için avukat ile bugün görüşmeyen F.B.'nin yarın görüşme yapacağı ve boşanmak için vekaleti vereceği belirtildi. EŞİ DE ARANIYOR 17 aylık N.N.B'nin annesi F.B'ye fuhuş yaptırdığı iddiasıyla tutuklanan Y.V.'nin eşi Z.V.'nin de olaya karıştığı iddiasıyla arandığı bildirildi. Soruşturmayı yürüten Menderes İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, N.N.B'nin annesi F.B. ile tutuklu Y.V, M.D. ve A.A.'nın ifadeleri doğrultusunda, olayla ilgili çalışmalarını sürdürüyor. İfadeleri inceleyen jandarma ekipleri, F.B.'ye fuhuş yaptırdığı iddiasıyla tutuklanan Y.V.'nin eşi Z.V.'yi de olaya karıştığı iddiasıyla aramaya başladı. Buca'da bir adrese baskın yapan jandarma timlerinin, Z.V.'yi bulamadığı, arama çalışmalarını sürdürdüğü belirtildi. http://www.milliyet.com.tr/2006/11/07/son/sontur49.asp En azindan sadece dovmusler! Umarim burdan cesitli iskence usulleri one surmus uyeler biraz rahatlamislardir...

Devlet bu kadını korumalıydı.

Alıntı: Yazan Ayşegül Kanat Devlet bu kadını korumalıydı.

Belki "devlet" de vicdanini rahatlatmaya calisiyordu...
Bunun olacagi oldukca barizken, ortak bir kogusa koymak.. Kasitli yapilmis bir sey oldugundan baska bir sey dusunmeme engel oluyor..

Alıntı: Yazan Ahu Belki "devlet" de vicdanini rahatlatmaya calisiyordu... Bunun olacagi oldukca barizken, ortak bir kogusa koymak.. Kasitli yapilmis bir sey oldugundan baska bir sey dusunmeme engel oluyor..

Haklısınız kasıtlı yapılmış bir şey. Gücüm olsa o kadın adına Devlet'e dava açardım.

Yalnızca bir koğuşa konsaydı bile, onunla ilgilenen kadın personel de aynı şeyi yapardı diye düşünüyorum. Dolayısıyla buradan personelin de eğitilmesi gerektiği çıkıyor ortaya.

Devlet "vicdanını rahatlatmayı" başka yollarla yapsın. Çocukları ve kadınları gerçek anlamda koruyan yasalar çıkarsın, bütçeden yeterli pay ayırsın.

Site posta kutunuza gelen mesajı aktarıyorum:

Alıntı: Merhaba Hukukçular sitesi oldukça faydalı ve kimi zaman bir gazetenin sitesinden bile daha çok ilgi çekici konularla dolu olabiliyor. Siteyi yaşama geçirenleri kutlarım öncelikle Bu arada, orada yer alan bilgilerden faydalanma durumumuz da oluyor dönem dönem... Örneğin, sitenizde, !7 aylık bebeğe tecavüz olayının medyada yer almasından sonra, bir forum yapıldı. Ve "bebeklere tecavüz edenlere ne gibi cezalar verilmesi" konusu tartışıldı. "Ne tür cezalar talep ediliyor" başlığı altında, bir haberimde bu görüşlerin ilginç olanlarını kullanmak istiyorum. (gazeteciyim) İzin verir misiniz forumdan alıntı yapmam için? Saygılarımla A..... Ö..... Gazeteci

Ve de yanıtım:

Alıntı: .... Forum alanlarımızı tüm okuyuculara ve ziyaretçilere açık tasarladık ve tüm konuları kamuoyunun önünde konuşuyoruz. Bu anlamda site içinde tartışılan bir konuyu THS'ye atıf yaparak haber yapmanızda veya haberinizde kullanmanızda sakınca olmayacağını düşünüyorum. Ancak takdir edersiniz ki, bir forumdaki görüşler yazarlarına aittir. Bu durum, görüşün siteyi bağlamaması sonucuna yol açtığı gibi, görüş üzerindeki tasarruf yetkisinin de yazara ait olması sonucunu doğurmaktadır. Bu açıdan eğer bir üyemizin görüşlerini kullanacaksınız, bu konuda izin vermeyi site yönetimi olarak -en azından etik anlamda- yetkimiz dahilinde göremiyorum. Üye mesajlarının olduğu gibi başka platformlara taşınması, isimle haber yapılması veya üyelerimizin doğrudan kendisi ilgilendirecek diğer durumlar için mesajın yazarı ile temas kurmanızı rica ederim. Ben işinizi kolaylaştırmak adına bu mesajınızı bahsettiğiniz konu içine taşıyacağım. Bu arada dilerseniz siz de THS'ye üye olabilir ve mesaj sahipleri ile özel mesajla irtibata geçebilir veya konuya katılımda bulunabilirsiniz ....

Bilgilerinize..

Ben şimdiden "Hukukçulardan İşkence Önerileri" başlıklı bir haberi görebiliyorum ve gerçekten hukukçuluğum adına çok üzülüyorum. Buna sebep olanlar da...
Noktalı yere bir özdeyişimizi yazsam sayın Armağan Konyalı affetmez sansürler o yüzden yazamıyorum.

Kaşarlanmış bazı işkencecilerin metodlarına taş çıkarabilecek cinsinden, güneş yüzü görmemiş bazı işkence ve ceza taleplerini okumaktan ne THS adına ne de hukuk adına bir kıvanç duygusu oluştu içimde. Tam tersine hukuk adına bir karamsarlık duygusuna kapıldım.

Saygılarımla

Haberi okuyan vatandaslarin "hukukcular bile boyle dusunuyor, onlar bile ihkak-i haktan yana" seklinde bir dusunce icine girmesi, en entelluktuel meslek gruplarindan biri kabul edilen hukukcularin dahi bu sekilde siddete egilimli, kimi zaman canice fikirler barindiriyor olmasinin bu haberle forum disina dahi tasinip tum Turkiye'ye ulastirilmasi, pesinden doguracak sonuclar acisindan tuylerimi urpertiyor...

Sayin gazeteci bunu da okuyorsa, toplumumuz ve insanligimiz adina bu haberi yapmamasini rica edecegim.. Olumlu sonuclara yol acacak tarzdan bir haber degil cunku...

hala ne zaman aklıma gelse gozlerım doluyor!o mınıcık bebegın gelecegı ne olabılır kı..17aylıkken basına gelebılecek en kotu seyı zaten yasamıs.Sımdı hayat onun ıcın devam edecek ama nasıl?Cocuk esırgeme yurtlarında buyuyecek,anne cezaevınde,kardesler yıne baskaca yurtlarda....Bedenınden bu ızler cızıkler sılınecek ama mınıcık yuregınden ızler hıc sılınmeyecek.hele kı medya yıllar sonra da malzeme bulmak ıcın bu yavrucagın pesıne duserse,"bakın f.b. sımdı ne durumda,neler yasadı yıllardır,ne hıssedıyor?"! Bunun onlenmesı ıcın de bıseyler yapılmalı,Evet devlet bıseyler yapmalı,medya yapmalı,toplum yapmalı!Ben evet ıdamdan yana degılım ancak dusenebıldıgım,aklıma gelen tek ceza yontemı var; cınsel organları kesılsın! evet kesılsın kı baska sapıklar cesaret edemesın,kesılsın kı aftan yararlanp cıktıgında tekrar cesaret edemesın,edemesın kı baska hayatları sondurmesın!Evet tecavuzun cezası bu olmalı! bı kez uygulandıgında kanımca turkıyede bu suc tarıhe gomulecektır! Saygılarımla..

ben açıkcası böyle kişilerin nasıl bir zevk mekanizmalarının olduğunu merak ediyorum.iğrençliğin daniskası annenin ilk önce salınması açıkçası moralimi bozdu ama sonra tutuklanması ise ne kadar doğru bir sonuca varıldığını gösteriyor lütfen hepimiz bu konu hakkında duyarlı olalım

"Ben evet ıdamdan yana degılım ancak dusenebıldıgım,aklıma gelen tek ceza yontemı var; cınsel organları kesılsın! evet kesılsın kı baska sapıklar cesaret edemesın,kesılsın kı aftan yararlanp cıktıgında tekrar cesaret edemesın,edemesın kı baska hayatları sondurmesın!Evet tecavuzun cezası bu olmalı! bı kez uygulandıgında kanımca turkıyede bu suc tarıhe gomulecektır! "

Tecavüz yalnız cinsel organla olmaz. Bir zamanların ünlü paşası "ne demek copla tecavüz, taş gibi askerlerimiz var" türünden açıklamalarla tecavüzün nasıl olması gerektiğini açıklamıştı.


Sizler hukukçusunuz, bilirsiniz. Tecavüz yalnızca cinsel organla değil, "beyinle" yapılır. Rastlamışsınızdır: Tecavüzcünün ereksiyonu kesildiği için eylem oluşamamıştır, dolayısıyla tecavüz yoktur" Gelsin hafifletici maddeler. (Diğer örnekleri yazmıyorum.)Eylem gerçekleşse de, gerçekleşmese de tecavüz tecavüzdür.)

Cinsel organını kestiğiniz caninin başka bir yol bulacağından kuşkunuz olmasın. Hiçbir şey bulamazsa "dublör" kullanır, yine yapacağını yapar. Saygılarımla.

Sayın Semih
17 aylık bebeğe yapılan cinsel istismar ve cinsel saldırıya tepki verilmesin diyenlerden değilim. Ama asalım, keselim, işkenceden geçirelim,iğdiş edelim,işkence edelim diyenlerden değilim. Mutlaka bebek olması nedeniyle toplumun daha fazla duyarlı olması normaldir. Ancak cinsel istismar,cinsel saldırı,ırza geçme eylemleri kişinin vücut ve ruh sağlığını olumsuz yönde etkiyelen haksız ve hukuka ahlaka aykırı eylemlerdendir.
Avukat olarak özellikle ceza hukuku alanında çalışan arkadaşlarımız sanık veya mağdur vekili olarak sıkça bu tür davalar ile karşılaşıyorlardır. Ben aynı tepkinin yaş ayrımı gözetmeksizin 13/14 veya benzeri yaşlardaki kişilere yapılan eylemler için de verilmesini kastetmiştim.

Alıntı: Yazan betulyalim sadece adamlar değil, annesi(ki ona anne demeye dilim varmıyor) ayın cezaya çarptırılmalı.Ancak malesef mevcut yasalar yüzünden,bu akşam izlediğim haberlerde de söylendiği gibi kadın serbest bırakılmış,elini kolunu sallaya sallaya da kayıplara karışmış.İnsanlıktan nasibini almamış bu aşşağılık yaratıklara verilecek en güzel cezadır ölüm.

size yakıştıramadım bu sözleri doğrusu.yargı kararıyla mahkum edilmeden hiç kimse suçlu sayılamaz.ya basının abartmasıysa yazılan ve çizilenler? ne olacak o zaman?

Alıntı: Yazan Av.Habibe Yılmaz Kayar Merhaba Tecavüz iddiası herkesi ayağa kaldırdı.Medya bu ilgiden memnun . Sanıklar yargılanmadan mahkum edildi.Mağdur bebek hakkında sadece gözlerinin bantla kapatıldığı fotoğraflar her gün,her gün basının satışlarını arttırmakta. Soruşturmanın gizliliği ilkesi nasıl ihlal ediliyor,basının elinden geçerek mi evraklar toplanıyor.? Adli tıp sonuçları aleni bilgilermidir? Ayrıca dikkat çeken diğer bir nokta bebeğe yapılan fiziksel zarara ilişin kimse konuşmuyor.Eğer cinsel saldırı iddiası olmasaydı o bebeğin yaralanması sıradan,gündelik bir 3.sayfa haberi olarak mı görülecekti. Çocuğun adli tıp incelemesini yapan hekim cinsel suçlar ile ilgili özel bir eğitim almışmıdır.?Cinsel suçların delillerinin toplanmasının özellikleri burada dikkate alınmışmıdır? Sanıklardan sperm örneği alındığı ve incemele yapıldığı söyleniyor? Cinsel saldırının olası diğer delillerinin toplanıp toplanmadığı bilgimiz dışında. Bebekten alınan materyalde sperm çıkmassa bu konuşmaların anlamı ne olacaktır.? Sağlık personeli aile şiddet vakalarını tanıma konusunda eğitim almaktamıdır? Yoksa hastaneye gelen bir çok kadın kafalarını durmadan kapıya mı çarpmakta ve de çocuklar da karyoladan mı düşmektedir? Kafamdan geçen sorular,sorular.. Keşke toplum olarak tüm şiddet biçimlerine de bu kadar duyarlı olabilsek,15 yaşında gebe kaldığını bile anlayamayan dünkü çocuk sokak ortasında öldürüldüğünde de aynı duyarlılık gösterilebilse. Yüreğim bebekle birlikte.Bütün bebek ve bütün şiddet mağdurları ile.Bebeğin bir sarmaşık gibi hayata bir an önce sarılması dileğimle.. Saygılar

ne kadar harika bir bakış açısı.... işte hukukçu bu dedim yazınızı okuyunca... linç içgüdüsü hakkında yazışabiliriz zira bu konu bence insan psikolojisinin derinliklerinde gizli bir muamma. saygılarımla....

Veeee. Perde! Gündem değişti bile. Hâlâ bir şeyler yapacağız.

aslında hukukçu insanların bile ters düşmesindeki temel neden bir akıl yanılsamasından ve duygunun aklın önüne geçmesinden kaynaklanıyor yasa diyor ki yargı kararıyla mahkum edilmeyen hiçkimse suçlu değildir.bazı hukukçu arkadaşlar diyor ki madem olay basına intikal etmiş o halde doğrudur ve vurun abalıya. DEMEK Kİ UZUN YILLAR BOYUNCA ALINAN HUKUK EĞİTİMİ DAHİ DUYGUNUN AKLIN ÖNÜNE GEÇMESİNE ENGEL OLAMIYOR.BU SİTEDE KURULACAK BİR MANTIK FORUMU BENCE ÇOK FAYDALI OLUR.ADMİNLERE SESLENİYORUM.UMARIM DİKKATE ALINIR.yargı karar versin gelin beraber eleştirelim o müstakbel suçluları.saygılarımla...

hayda;

kısasa kısas demek;

memleket teksasa döner;

Sanki kimse kimseyi dinlemiyor gibi.

Suçluların da savunmaya ihtiyacı vardır.

Devlet "savcının oteline gelenler"i de korumak zorundadır.

Devlet Sosyal Hizmet harcamalarını çoğaltmak zorundadır.

Bu bölümün katılımcıları olarak Sayın Kayar'ın işaret ettiği noktalar için "ne yapabiliriz" i konuşmak zorundayız.

Saygılar.

merak ediyorum bu işleri yapanlara insan gibi şeref taşıyan ismi yakiştırmak ne kadar doğru.Acaba nasıl uyuyabiliyorlar??????***

Alıntı: Yazan Zafer Erman Sayın Semih 17 aylık bebeğe yapılan cinsel istismar ve cinsel saldırıya tepki verilmesin diyenlerden değilim.

Zafer Bey,
Kimse "tepki verilmesin" demiyor. Bu konuda yazilan mesajlarin hicbiri "tepki verilmesin" anlamina gelmiyor. Sanirim yanlis anlamissiniz.
Saygilarimla

Alıntı: Yazan kum Şimdi olmayacak(idam cezası) duaya keşke demeyelim.Mevcut mevzuata göre Her kim yaptı ve sebep oldu ise bu aşağılıklar ne ceza alacak?Hangi kanun maddelerinden kaçar yıl?Yoks zaman aşımı,cezai ehliyetsizlik gibi af müesseleri burdada mı devreyemi girecek?Ne olur açıklayın avukat arkadaşlar.Mevcut mevzuatla bir hakim bu suça en ağır cezayı nasıl ve ne şekilde vermeli?

17 aylık bebeğe tecavüz edenlere 23'er yıl hapis istemi
Behri KARATAŞ İZMİR (DHA)
İZMİR'in Menderes ilçesinde 17 aylık N.N.B. bebeğe tecavüzle suçlanan zanlılar hakkında Cumhuriyet Savcısı iddianameyi hazırladı.
17 aylık N.N.B.'ye, defalarca tecavüz edip işkence yaptıkları iddiasıyla tutuklanan anne F.B.'nin 8 yıl, aynı evde kalan M.D., Y.V. ve bekçilik yapan A.A.'nın da 23'er yıl hapis cezası istemiyle cezalandırılması istendi.Ceza davalarında iş yoğunluğu nedeniyle dava açılma süresi en az bir ayı bulurken, konunun hassasiyeti nedeniyle Menderes Cumhuriyet Savcılığı minik bebeğin tecavüze uğramasıyla ilgili iddianameyi ‘jet’ hızıyla tamamlayıp adliyeye gönderdi. Soruşturmayı tamamlayan Menderes Savcısı anne F.B. için ‘eziyet etmek’ fiilini düzenleyen TCK 96'ncı meddesine göre 8 yıl, evinde yaşadığı M.D., Y.V. ve A.A. için eziyet etmek ve ‘çocuklara cinsel istismarı’ düzenleyen TCK 103'üncü maddesine göre 23'er yıl hapisle cezalandırılmalarını istedi. Yargılamanın İzmir 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılacağı öğrenildi. 4 sanık önümüzdeki günlerde yargıç önüne çıkacak.

Sayın Erman

Ahu Hanım ın da belirttiği gibi kimse tepki verilmesin demiyor ki bende sizi yanlıs anlamdım emin olabilirsiniz ..

Ancak fikirlerinize katılmıyorum..

Sahsım adına; önce insanım sonra hukukcuyum,, dolayısıyla her insanda olabilecek hatalara belki bende duserek,hata oldugunu bilerek kabul ederek
ve isteyerek
bu ............ ların (sıfat bulamıyorum) yasama hakınn olmadıgını dusunuyorum..

Hukukcu olarak dusuncemi merak ediyorsanız,,ne herhangi bir devletin ne her hangi bir insann ne de herhangi bir şeyin ,ne sebple olursa olsun bir canı yok etmeye hakki olmadıgını,olamayacagını dusunuyor ve savunuyorum..

Ama bu konuda ;

Ebru41 Hanfendininde dusundukleri aklıma geldikce,,bu ............. ların yasamaya hakkı olmadıgını dusunuyorum..
KEŞKE öyle birşey olsa ki.. Belki bunun tarifine İlahi Adalet de denebilir;
............lar kimse birşey yapmadan cezlarının karsılıgı neyse (ki yasalardan soz etmiyorum) alsalar..
Belikde hukukcu kimligim ile iç dunyam burda kesişiyor..

ben bu cezann bir kısas konusu olabilecegine inanmakla birlikte
kısasın dahi uygulanabilecegini snmıyorum.

cunku
hanfendinnde belirttiği gibi o bebeğin şimdi ne acılar cektigini hiçbirimiz bilemeyiz
.. Ayrıca suna da eminim ki asıl izdirabı asıl işkenceyi [eksik olmasın(!) medyamızında katkısıyla] buyumeye baslayınca cekecek..Bir hayata işkenceyle başlayıp izdirapla hayt surmeye calısacak (umarım yanılırım ve yanılmak içinde elimden gelen herseyi yaparım..)
umarım hepimizde bu konuda ustumuze dusen gorev neyse yaparız..

Avukat arkadasların sozculugunu yapmak bana dusmez ama eminm ki hepsi 13/14 yas içinde aynı tepkiyi gösterir..ben buna inanıyorum..

İnanın bu haberi ilk duydugumda kısa sureli hayattan koptum ve sok yasadım..
Hayatım boyunca gerek basından gerekse sahsen duydugum gordugum facia olaylar var ama boyle birseyle ilk defa karsılasıyorum ve bunu kabul edemiyorum kabul etmekte istemiyorum,inanmak dahi istemiyorum..

umarım içimdeki tarifi mumkun olmayan hislere tercuman olabilmişimdir..


Saygılarımla..

böylesine insanlık dışı bir olay için bişeyler yazabilmek bile çok zor.çünkü bunu anlatabilecek kelimeler bulmak zor.ama idamın bu kişiler için ödül olacağı görüşüne katılıyorum.

umarım kucük mağdur kızın olan annesi ve oradaki bulunan herkes hakatteği cezayı alır



ADALETÇİLERİN ADİL, ADİLLERİNDE ADALETLİ OLMASI LAZIM...

http://www.haberturk.com/haber.asp?i...&dt=2006/11/16

Bu bebek ilk degilmis ve olayin cocuk pornografisi cetesinin isi oldugu soyleniyor..

Fakülteyi yeni bitirmiş bir bayan meslektaşım son günlerde medya da sıkça yer bulan çocuklara tecavüz haberlerinden heyecanını da içine katarak diğer arkadaşlarımızı haberdar etti. Kendisine gelen cevapları okuyunca dehşete dahi kapılamadım. Adeta iki büklüm oldum. Ne üstatlarımız cezayı, miktarlarını, sebep ve sonuçlarını tartıştı. Sitemizde çok sohbetin sonuna bu kadar duyarsız olmamalıyız diyerek kapattık. Birlik olmalıyız dedik. Tepki göstermeliyiz dedik. Ama okuyunca gördüm ki bir hakimin avukata kötü davranması, meslek ahlakına yakışmayacak tavırlarda bulunmasına karşı Beraber olalım derken destek verirken çok şey istemişiz.
KIZ ÇOCUKLARINA TECAVÜZ KONUSUNDA DUYARLI OLALIM. GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKALIM.

CEVAP: MEMLEKET Mİ ELDEN GİDİYOR DA GELECEĞİMİZE SAHİP ÇIKALIM DİYORSUN NİHAYETİN DE ADLİ BİR OLAYDIR.

Sıfır tepki, bilmişlik ile olayı değerlendirme ve hiçbirşey bilmemeye her şeyi ben biliyorum katılınca demek böyle oluyor. Değer yarglarını yitiren bir meslek mi oluyoruz. Kimde suç Bizim Avukat olarak hiçmi suçumuz yoktu yahut olmadı. Kendi içimizde kahreden işler yapanlara sahip çıkılıyor mu.?
Üstadlarımız meslek adına çok şey yaptı, kattı, arttırdı, düzeltti. Artk umudumu yitiriyorum acı bir gerçek sürratle üzerimize geliyor. Ben duyarsız kalmamalıyız diye yazmıyorum. Artık herşey bitti...!!!!! Bitirdik. Düzelmedik ve düzelmeyeceğiz Asla birbirimize destek olmayacağız ve bir araya gelemeyeceğiz. Tüm arkadaşlarımı sevgi ve saygı ile selamlıyorum.

Evet bugün 29 kasım 2006, 3 kasım 2006 tarihinde açılan tartışmaya bu mesaj hariç en son 16 kasım 2006 da mesaj yazıldı ve gündemden düştü,YANİ UNUTULDU,belki çok uzun gündemde kaldı(!) 13 gün uzun bir zaman galiba (?)Basında ilgisini çekti,ancak mahkeme olursa yeniden gündeme gelecek,3 veye 5 gün konuşulacak tekrar unutulacak.Neden balık hafızasına sahipiz,Allah korusun yarın buna benzer bir olayın kendi başınıza/başımıza gelmeme garantiniz mi var.Bir filmi izler gibi izliyor çıkınca günlük yaşama girip unutuyoruz yada film çok etkili ise bir kaç gün konuşuyoruz veya hareketlerimizi değiştiriyoruz ama sonunda unutuyoruz.Bu tür vahşetlere ,toplumsal veya kişisel olaylara karşı vurdumduymaz kalmakla veya bir kaç gün heyecanla tepki göstermekle hiç bir yere varılmaz,yarın bir gün kapımız çalınırsa etrafımızda kimseyi bulamayabiliriz yada yalnızca bizim başkalarını izlediğimiz gibi bizi izleyenleri buluruz öylesine hiç bir şey yapmadan.Bir yerlere varabilmemiz için yapılacak çok şey var,zaman isteyen şeyler ama bazı aktiviteler için zaman yoktur,zamanı hemen şimdi dir,sivil toplum kuruluşlarına destek çıkmak onlara işlerini yapmaları için baskı yapmak,olayı gündemde tutmak için protesto gösterileri düzenlemek veya düzenleyecek örgütlere katılımda bulunmak,T.B.M.M üyelerine mesajlar atmak,her konuştuğumuz kişiyi bilinçlendirmek( kısa konuşmalar ile) , evet daha yüzlerce sayabiliriz,en kısa yoldan yapılacakları.Uzun süreli yapılacakların başında da eğitim ve çocukları topluma duyarlı,yurttaşlık bilinci vererek yetiştirmek gelir.Lütfen herkes şu anda işlenen bu vakşete karşı tepki gösteren sivil toplum örgütleri varsa,bizlere bildirsin bunlarla irtibata geçelim ve siyasi olmadan yalnızca insani amaç taşıyan böyle kuruluşları destekleyelim,bu kuruluşların yaptırım gücünü birleşerek artıralım.T.B.M.M üyelerinin mail adresi T.B.M.M web sayfasında mevcut.Böyle yaparak en azından safımızı belirleyelim,karınca kararınca savaşalım.HZ.ÖMER'İN ADALETİNİN olduğu bir ülkede yaşayalım.

Unutmadım ama hatırlamak istemiyorum...

Sayın ömer adaleti'ne katılıyorum bu konu gündemi belli bir süre meşgul etti herkes üzüldü lanetler yağdırdı o insan dışı varlıklara gazetelerde haber bültenlerinde ilk sırayı aldı bu konu ama artık konuşulmuyor gerçekten balık hafızasına sahibiz o an için tepki gösteriyoruz sonrasını unutuyoruz bile bu konuda ne oldu ne gelişme yaşandı bilmiyoruz..Zamanla sıradanlaşıyor sanki çok normal bir olaymış gibi geliyor geçmişte böyle bir şey yaşandı ama bitti şimdisi önemli değil sanki bu durumun..Ben de hatırlamaktan nefret ediyorum ama hatırlamak ve hatırlatmak zorundayız olağanlaştırmamalıyız bu tür olayları..