Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

fazla çalışma ve tanık

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 16-07-2012, 18:00   #1
av.23

 
Varsayılan fazla çalışma ve tanık

Herkese iyi çalışmalar.

Müvekkil işçi için 4 yıllık çalışması kaşılğında fazla çalışma ücreti talep edeceğiz.Ancak tanıklarımızdan biri sadece sadece 4 ay bir tanesi de son 1 yıl davalı işyerinde çalışmış. Acaba ilk 3 yıllık fazla çalışma süresini ispat edememek gibi bir sonuç çıkabilir mi? Yoksa süreler kısa bile olsa sonuçta iş koşullarnı biliyor olamları nedeni ile tüm süreler için hesap yapılır mı? Saygılar.
Old 17-07-2012, 10:44   #2
JACELYN

 
Varsayılan

Üstat benim dosyalarımda genellikle tanık beyanları davacı ile beraber çalıştıkları dönemler için dikkate alınıyor.Ama tabii sizin dosyanıza bakan mahkeme farklı düşünebilir
Old 17-07-2012, 10:56   #3
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.23
Herkese iyi çalışmalar.

Müvekkil işçi için 4 yıllık çalışması kaşılğında fazla çalışma ücreti talep edeceğiz.Ancak tanıklarımızdan biri sadece sadece 4 ay bir tanesi de son 1 yıl davalı işyerinde çalışmış. Acaba ilk 3 yıllık fazla çalışma süresini ispat edememek gibi bir sonuç çıkabilir mi? Yoksa süreler kısa bile olsa sonuçta iş koşullarnı biliyor olamları nedeni ile tüm süreler için hesap yapılır mı? Saygılar.

Yapılan iş nedir?

Bordrolu kaç kişi çalışıyor?
Old 17-07-2012, 11:49   #4
Bronz Atlı

 
Varsayılan

bence 3 yılı ispatlamak için yeterli olmayacaktır o tanıklar . işvereninde kendisine yakın çalışanlarından bir iki tanesini tanık gösterip "hayır fazla çalışma yapmıyoruz" dedirtirse ne olacak? gerçi siz yine şansınızı bir deneyin. zaten dosya bilirkişiye gidiyor ve bilirkişi ne derse o oluyor. bu ülkede bilirkişi adaleti var malum. kolay gelsin.
Old 17-07-2012, 13:15   #5
av.ahu şeker

 
Varsayılan

iyi günler, iş davalarında tanıkların, iş koşullarını biliyor olmaları yeterlidir. işverenin tanıkları elbette ki fazla mesai yapmıyoruz diyeceklerdir. önemli olan tanık göstereceğiniz tanıklarınızın o işyerinde bordrolu olarak davacı ile beraber bir süre çalışmış olmasıdır. kolay gelsin
Old 17-07-2012, 14:32   #6
av.23

 
Varsayılan

Cevaplar için teşekkürler. Sayın Balku işyeri bir otel bordrolu yüzlerce işçi vardır. Benim müvekkilim garson.
Old 17-07-2012, 14:42   #7
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.23
Cevaplar için teşekkürler. Sayın Balku işyeri bir otel bordrolu yüzlerce işçi vardır. Benim müvekkilim garson.

Yüzlerce bordrolu işçinin çalıştığı otel, kuvvetle muhtemel vardiya usulü ile çalışıyordur. Tanıklar kendi dönemlerine ilişkin olarak fazla mesai yapıldığını ileri sürse dahi bunun diğer dönemler içinde geçerli olacağını düşünmek zor olacaktır.

Otelde çalışan bordrolu garson sayısı ile otelin garsonluk hizmeti verilen alanlar karşılaştırmanızı tavsiye ederim. Fazla mesai yapılıyorsa, garson sayısı yetersiz olmalıdır...
Old 06-12-2012, 13:32   #8
Av.Mehmet Ali Helvacı

 
Varsayılan

Benim müvekkilim davalı firmada 1996-2010 yılları arası çalışmıştır. Tanıklarımı 1996-1997 ve 2003-2009 tarihlerinde çalışmıştur. Bilirkişi 2003-2009 dönemleri için fazla mesai hesaplamış diğer dönemler için fazla mesaiyi ispatlayamadığımız söyleyerek hesaplamamıştır. Yapılan bu hesaplama doğrumudur ve konu ile alakalı elinde yargıtay kararı bulunanlar paylaşılabilirse sevinirim.
Old 06-12-2012, 14:41   #9
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Ali Helvacı
Benim müvekkilim davalı firmada 1996-2010 yılları arası çalışmıştır. Tanıklarımı 1996-1997 ve 2003-2009 tarihlerinde çalışmıştur. Bilirkişi 2003-2009 dönemleri için fazla mesai hesaplamış diğer dönemler için fazla mesaiyi ispatlayamadığımız söyleyerek hesaplamamıştır. Yapılan bu hesaplama doğrumudur ve konu ile alakalı elinde yargıtay kararı bulunanlar paylaşılabilirse sevinirim.

Fazla mesaiyi isptalamanın doğruluğunu, yanlışlığını dosyaya bakmadan bilmek güçtür.

Bilirkişi zamanaşımı itirazını düşünürek hesaplama yapmamış olabilir mi? Zira 96-97 dönemi, fazla mesai yönünden zamanaşımına uğramıştır.
Old 06-12-2012, 19:25   #10
Av.Mehmet Ali Helvacı

 
Varsayılan

Zaman aşımı itirazı yok dosyada. Bilirkişi fazla mesai var evet ama davacı tanığı 2003-2009 yılları arası çalışmıştır. Diğer tarihler için mesai yapılıp yapılmadığı bilinmiyordur bu nedenle 2003-2009 yılları arasını hesaplıyorum demiş.Davalı tanıkları ifadeleri fazla mesai yapmıyoruz şeklindedir. Dosyada fazla mesai ile alakalı başkaca belge yoktur.
Old 06-12-2012, 21:43   #11
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Ali Helvacı
Zaman aşımı itirazı yok dosyada. Bilirkişi fazla mesai var evet ama davacı tanığı 2003-2009 yılları arası çalışmıştır. Diğer tarihler için mesai yapılıp yapılmadığı bilinmiyordur bu nedenle 2003-2009 yılları arasını hesaplıyorum demiş.Davalı tanıkları ifadeleri fazla mesai yapmıyoruz şeklindedir. Dosyada fazla mesai ile alakalı başkaca belge yoktur.

Meslektaşım, kendi ifadelerinizle bilirkişi haklıdır. Zira tanıkların çalışmadığı döneme ilişkin beyanlarına itibar edilmez.

Bugünden itibaren 06.12.2007 öncesi fazla çalışma alacağının zamanaşımına uğradığını tekrar ederim. Islahtan sonra sunulacak defi sürpriz olmaz.
Old 06-12-2012, 22:01   #12
Av.Mehmet Ali Helvacı

 
Varsayılan

Üstad öncelikle cevabınız için teşekkür ederim. Islah tarihinde zaman aşımı itirazı olabileceğinin farkındayım. Benim ilgimi çeken bilirkişinin fazla mesai ile ilgili yorumu. Bu konuyla ilgili bir Yargıtay Kararı bulabilirsem daha açıklayıcı olacak.
Old 07-12-2012, 19:30   #13
Av. Caner Arıcı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Ali Helvacı
Üstad öncelikle cevabınız için teşekkür ederim. Islah tarihinde zaman aşımı itirazı olabileceğinin farkındayım. Benim ilgimi çeken bilirkişinin fazla mesai ile ilgili yorumu. Bu konuyla ilgili bir Yargıtay Kararı bulabilirsem daha açıklayıcı olacak.

Sayın meslektaşım;

Öncelikle, bu konuda elinizde bir Yargıtay kararı olmasına gerek bulunmadığı kanaatindeyim. Tanık beyanından fazla çalışma yapıldığı ve süresi anlaşılıyorsa bilirkişi tarafından hesaplama yapılır; aksi halde yapılamaz.

Sayın Balku'nun da belirttiği gibi, dosyayı -özellikle 1996-1997 yıllarında çalışan tanığınızın beyanını- görmeden yorum yapmak güç... Ancak; belirttiğiniz gibi davalı tarafça zamanaşımı def'inde bulunulmadıysa ve bu dönemde çalışan tanığınız/larınız fazla çalışma yapıldığını gösterir şekilde beyanda bulunduysa, bilirkişi 1996-1997 yıllarındaki döneme ilişkin de fazla çalışma ücreti hesabı yapmalıdır. Hatta -belirttiğiniz gibi- davalı tanıkları fazla çalışma yapılmadığını beyan etmiş olsa bile bilirkişi yine de o döneme ilişkin de hesaplama yapmalıdır. Zira tanıkların beyanlarının karara esas alınıp alınmayacağını değerlendirecek olan bilirkişi değil; hakimdir. 1997-2003 arası için hesaplama yapılmaması ise hukuka uygundur.

Kısacası, "eğer 1996-97 yıllarında çalışan tanığınız davacının o dönemde fazla çalışma yaptığına dair beyanda bulundu ise; -davalı tanıklarının beyanlarına rağmen- bilirkişi bu döneme ilişkin hesaplama yapmalıdır" şeklindedir benim cevabım...

Nihayetinde ise, sizin de tahmin edeceğiniz üzere, zaman aşımı ile karşılaşmak değil karşılaşmamak sürpriz olur; ve bu durumda bilirkişi raporu hatalı bile olsa bunun pratikte bir önemi kalmaz...
Old 08-12-2012, 14:15   #14
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Caner Arıcı
...

Nihayetinde ise, sizin de tahmin edeceğiniz üzere, zaman aşımı ile karşılaşmak değil karşılaşmamak sürpriz olur; ve bu durumda bilirkişi raporu hatalı bile olsa bunun pratikte bir önemi kalmaz...

Mı acaba

Meslektaşlarımın tanık ifadelerinin değerlendirilmesi ile ilgili, çalıştıkları döneme ilişkin tanıklıklarına itibar edilmesi gerektiği yönündeki beyanlarına katılmakla birlikte zamanaşımına ilişkin HMK'nın ilgili maddelerini hatırlatma ihtiyacı hissetim.

Zamanaşımı bir defidir, ileri sürülmeden hakim tarafından resen nazara alınmaz. Islah yeni bir dava değil, dava dilekçesindeki usuli hatanın düzeltilmesidir ve davanın sonuna kadar her zaman ıslah yapılabilir. Müddeabihin artırılması da ıslahtır ve yeni bir dava değildir.

Somut olayda dava dilekçesine karşı zamanaşımı defi ileri sürülmemiştir. Islaha karşı da bu defi ileri sürülemeyecektir. Bilirkişi raporunda 1996-1997 dönemine ait bir hesaplama yapmış olsa idi, dava dilekçesine karşı zamanaşımı defi ileri sürülmediğinden dava dilekçesindeki meblağın öncelikle bu dönem fazla çalışma alacağı düşüncesi ile karar çıkacağını düşünüyorum.


T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/8305

K. 2012/11573

T. 3.7.2012

DAVA : Davacı Mustafa Gürbüz vekili Avukat Hakkan Doğan tarafından, davalı Tüm Enerji ve Tic. AŞ. aleyhine 22/04/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/03/2011 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2-Davacının temyiz itirazlarına gelince:

Dava, haksız eylemden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, esas dava ile istenen miktarın kabulüne, ıslah ile istenen miktarın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiştir. Karar, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.

Davacı, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak maddi tazminat istemiştir. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda zararın, istemden daha fazla olduğunun belirlenmesi üzerine davacı 12/01/2011 günlü ıslah dilekçesi vererek, dava dilekçesindeki talep sonucunu arttırmıştır. Davacının ıslah dilekçesinde ileri sürdüğü istem, yeni bir dava niteliğinde olmayıp, dava dilekçesindeki istek sonucunun arttırılması biçimindedir. Bu nedenle sadece dava dilekçesine karşı ileri sürülebilecek olan zamanaşımı def'i, ıslaha karşı ileri sürülemez. 6100 sayılı HMK'nın 177/1. maddesine göre ıslah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Islah bir dava olmayıp, yapılan usul işlemlerinin düzeltilmesidir. Açıklanan nedenlerle, ıslah ile arttırılan bölümün zamanaşımı nedeniyle reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulmasını gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA, davalının tüm davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/07/2012 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 03/07/2012
Old 08-12-2012, 17:37   #15
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. İbrahim YİĞİT
Mı acaba

T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/8305

K. 2012/11573

T. 3.7.2012

DAVA : Davacı Mustafa Gürbüz vekili Avukat Hakkan Doğan tarafından, davalı Tüm Enerji ve Tic. AŞ. aleyhine 22/04/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/03/2011 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2-Davacının temyiz itirazlarına gelince:

Dava, haksız eylemden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, esas dava ile istenen miktarın kabulüne, ıslah ile istenen miktarın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiştir. Karar, taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.

Davacı, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak maddi tazminat istemiştir. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda zararın, istemden daha fazla olduğunun belirlenmesi üzerine davacı 12/01/2011 günlü ıslah dilekçesi vererek, dava dilekçesindeki talep sonucunu arttırmıştır. Davacının ıslah dilekçesinde ileri sürdüğü istem, yeni bir dava niteliğinde olmayıp, dava dilekçesindeki istek sonucunun arttırılması biçimindedir. Bu nedenle sadece dava dilekçesine karşı ileri sürülebilecek olan zamanaşımı def'i, ıslaha karşı ileri sürülemez. 6100 sayılı HMK'nın 177/1. maddesine göre ıslah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir. Islah bir dava olmayıp, yapılan usul işlemlerinin düzeltilmesidir. Açıklanan nedenlerle, ıslah ile arttırılan bölümün zamanaşımı nedeniyle reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulmasını gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA, davalının tüm davacının diğer temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 03/07/2012 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY YAZISI

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 03/07/2012


4. dairenin kararına 9. daire katılırmı zaman gösterecek. Bu görüş şimdilik sadece 4. daire tarafından uygulanmakta.

Benim şahsi görüşüm ise bu karara karşıdır. Dava dilekçesinde talep edilmeyen bir alacağa karşı nasıl zamanaşımında bulunacağız?
Demek ki zamanaşımı olsun olmasın her dilekçeye zamanaşımı itirazını peşinenen yapacağız.
Old 09-12-2012, 16:38   #16
Av.Evran KIRMIZI

 
Varsayılan

Sayın Yiğit'in yeni tarihli kararı çok faydalı oldu. Eski HUMK'a göre "kısmı dava açılması dava edilmeyen bölüm için zamanaşımını kesmez, ıslaha karşı süresi içinde zamanaşımı itirazı yapılmışsa dikkate alınmalıdır." diyen 9. HD bakalım şimdi nasıl bir karar verecek.
Öte yandan fazla çalışma ücretleri talebinde geriye dönük 5 yıldan öncesinin zamanaşımına uğradığı fikirlerine katılmıyorum. Bu konuda Yargıtay iş akdi devam ederken zamanaşımının işlemeyeceğini, 5 yıllık sürenin fesihten sonra başlayacağını söylüyor. Bence de öyle olmalı
Old 09-12-2012, 16:53   #17
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Evran KIRMIZI
Bu konuda Yargıtay iş akdi devam ederken zamanaşımının işlemeyeceğini, 5 yıllık sürenin fesihten sonra başlayacağını söylüyor. Bence de öyle olmalı
Bu karar elinizde varsa paylaşırmısınız.

Bence de olması gereken bu iş akdi devam ederken işçi nasıl olurda alamadığı fazla çalışma alacağı için dava açsın. Açması Yargıtay'ın sözüyle "hayatın olağan akışına aykırı" hadi yaptı bir çılgınlık açtı diyelim. Derhal feshi görür. Kıdem ve ihbarı alamayacağı gibi iş de bulabilecekmi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ek dava fazla çalışma KAANKAL Meslektaşların Soruları 1 03-08-2009 13:26
Fazla Çalışma hbelgin Meslektaşların Soruları 4 26-09-2008 15:55
Günde üç saatten fazla fazla çalışma yapılması Hasan Coşkun Meslektaşların Soruları 3 07-07-2008 11:03
Fazla Çalışma Alacağı.... Bugulbay Meslektaşların Soruları 4 24-06-2008 10:55
fazla çalışma ücreti Beron Meslektaşların Soruları 1 25-05-2007 17:41


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07726002 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.