Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Bono Arkasına Yazılan Kayıt Kambiyo Vasfını Ortadan Kaldırır mı?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 31-10-2011, 18:20   #1
Av.İlker DOLGUN

 
Acil Bono Arkasına Yazılan Kayıt Kambiyo Vasfını Ortadan Kaldırır mı?

Bono arkasına yazılan “işbu senet taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden düzenlenmiştir. Borçlu, borcunu ödediği taktirde senet hükümsüzdür.” kaydı bononun kambiyo vasfını ortadan kaldırır mı? Bu ibare nedeniyle bono teminat senedi olarak değerlendirilebilir mi? Ve konu yargılama gerektirdiğinden dolayı kambiyo takibi iptal edilebilir mi?

Old 31-10-2011, 19:04   #2
phantomagony

 
Varsayılan

Yazılan bu kayıt senedin, sizin de belirttiğiniz gibi "teminat senedi" olduğuna dair bir ibaredir ve bononun kambiyo vasfını ortadan kaldırmaz ancak uygulamada bu tür kayıtların yazıldığı senetlerin teminat senedi olarak kabul edilmesi için Mahkemeler ihtilaf halinde senedin teminat senedi olarak kabul edilebilmesi için bunun ayrı bir sözleşme ile tevsikini istemektedirler. "Taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden" denilmişse işte o sözleşmede bu senedin teminat senedi olduğu ve senet üzerindeki tüm bilgilerin eksiksiz ve açıkça belirtilmiş olması gerekir.

Saygılarımla...
Old 31-10-2011, 19:16   #3
avbilgili

 
Varsayılan

Bononun arkasına konan bu tür kayıtlar konmamış sayılır. Bononun teminat sayılması için kaydın önyüzüne konması, teminat altına aldığı alacağın neden kaynaklandığının -kira sözleşmesi, satış sözleşmesi vs...- yazılması gerekmektedir. "Teminat senedidir" yazılması yalnızca keşideci ve lehdarı bağlar, üçüncü kişileri bağlamaz.
Old 31-10-2011, 19:18   #4
avbilgili

 
Varsayılan

Ayrıca önyüzüne yazılan geçerli teminat kaydı da bononun kambiyo senedi olma özelliğini kaldırmaz. Güvence altına alınan edim yerine getirilmezse kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile icra takibine konu edilebilir.
Old 31-10-2011, 22:58   #5
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.İlker DOLGUN
Bono arkasına yazılan “işbu senet taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden düzenlenmiştir. Borçlu, borcunu ödediği taktirde senet hükümsüzdür.” kaydı bononun kambiyo vasfını ortadan kaldırır mı? Bu ibare nedeniyle bono teminat senedi olarak değerlendirilebilir mi? Ve konu yargılama gerektirdiğinden dolayı kambiyo takibi iptal edilebilir mi?


Bahsedildiği şekilde bir yazılı sözleşme var ise ve bu sözleşmenin bir maddesinde bu senedin bilgileri yazılmak suretiyle teminat olarak verildiği yazılmışsa ve şikayetçi bu sözleşmeyi ibraz ederse takibin iptaline karar verilmek gerekir. Aksi halde, bir sözleşme yoksa senedin kambiyo vasfına halel gelmez.Benim görüşüm budur.
Saygılar.
Old 01-11-2011, 13:33   #6
Av.İlker DOLGUN

 
Varsayılan

İki ortak işyerinin borçları ve anlaşmazlık yüzünden yollarını ayırma kararı alıyor ve borçları kendi aralarında bölüşerek bir sözleşme düzenliyorlar. Borçlar resmiyette ayrılan ortağın üzerinde ama sözleşme uyarınca işyerini çalıştırmaya devam edecek olan ortak kendi payına düşen miktar için boş senet düzenliyor ve bu durum sözleşmede olduğu gibi yazıyor. Borcun ödenmemesi ve alacaklıların (resmi olarak) diğer ortaktan talep etmesi nedeniyle sözleşmede yazılı olan/payına düşen tutar üzerinden senet işleme konuluyor ve Mahkeme tarafından takip; teminat senedi olgusu ve yargılama gerektirdiği gerekçesiyle iptal ediliyor.

Kararı temyiz etmeye hazırlanıyoruz fakat Yargıtay’ ın konu hakkındaki ictihadı ile meslektaşların görüş ve düşüncelerini öğrenmek istiyor; cevap veren / verecek arkadaşlara teşekkür ediyorum.
Old 01-11-2011, 13:37   #7
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.İlker DOLGUN
İki ortak işyerinin borçları ve anlaşmazlık yüzünden yollarını ayırma kararı alıyor ve borçları kendi aralarında bölüşerek bir sözleşme düzenliyorlar. Borçlar resmiyette ayrılan ortağın üzerinde ama sözleşme uyarınca işyerini çalıştırmaya devam edecek olan ortak kendi payına düşen miktar için boş senet düzenliyor ve bu durum sözleşmede olduğu gibi yazıyor. Borcun ödenmemesi ve alacaklıların (resmi olarak) diğer ortaktan talep etmesi nedeniyle sözleşmede yazılı olan/payına düşen tutar üzerinden senet işleme konuluyor ve Mahkeme tarafından takip; teminat senedi olgusu ve yargılama gerektirdiği gerekçesiyle iptal ediliyor.

Kararı temyiz etmeye hazırlanıyoruz fakat Yargıtay’ ın konu hakkındaki ictihadı ile meslektaşların görüş ve düşüncelerini öğrenmek istiyor; cevap veren / verecek arkadaşlara teşekkür ediyorum.

Sayın meslektaşım, ben görüş belirtmiştim. Yerel mahkemenin kararı buradan isabetli gibi görünüyor. Elimdeki kararları buraya ekliyorum.
Saygılarımla.

Alıntı:
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 1997/3647
K. 1997/3946
T. 31.3.1997
• TEMİNAT SENEDİ ( Neyin Teminatı Olduğu Belgeyle İspatlanmalıdır )
• ŞİKAYET ( Teminat Senedinin Takip Edilemeyeceği İddiası )
• KAMBİYO SENETLERİNE HAS TAKİP ( Teminat Senetlerinin Takibi )
6762/m.601,690
2004/m.170/a
ÖZET : Bonoda sadece teminat olarak verildiğinin yazılı olması bono niteliğini etkilemez. Neyin teminatı olduğu senet üzerinde veya ayrı bir belge ile belirlenmediğine göre alacaklının bu belgeye dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü yolla takip yapmasında yasal bir engel yoktur.

DAVA: Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 20.3.1997 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR: Takip dayanağı senet bono niteliğindedir. Bonoda sadece teminat olarak verildiğinin yazılı olması bu niteliğini etkilemez. Neyin teminatı olduğu senet üzerinde veya ayrı bir belge ile belirlenmediğine göre alacaklının bu belgeye dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü yolla takip yapmasında yasal bir engel yoktur. Kabul şekline göre de teminat senedi sayılması halinde işin muhakemeyi gerektirdiği halde genel haciz yolu ile takip yapılabileceği şeklindeki gerekçe isabetsiz olup, merci kararının bozulması gerekir.

SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile merci kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 31.3.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 1998/2346

K. 1998/3140

T. 16.3.1998

• TEMİNAT SENEDİ ( Bedeli Teminat İbaresi Tek Başına Senedin Teminat İçin Verildiğini Göstermez )

• KAMBİYO SENETLERİNE MAHSUS YOLLA TAKİP ( Senedin Önyüzünde Bedeli Teminat Ahzolunmuştur İbaresi Bulunması )

• SENETTE BEDELİ TEMİNAT AHZOLUNMUŞTUR İBARESİ BULUNMASI ( Etki ve Sonuçları )

2004/m.169

ÖZET : Takip dayanağı senedin ön yüzündeki, bedeli teminat ahzolunmuştur ibaresi, tek başına senedin teminat için verildiğini ve kambiyo senetlerine mahsus yolla takibe konulamayacağını göstermez.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 23.2.1998 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 1- Borçlulardan Petti Gıda San. ve Tic.A.Ş. adına gönderilen 163 örnek ödeme emrinin tebliğ edilemediği görülmektedir. Takibe itiraz hakkı ödeme emrinin tebliği ile başlayacağından henüz itiraz hakkı oluşmayan adı geçen borçlunun başvurusunun bu gerekçe ile reddi gerekirken itirazın esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi yasaya uygun bulunmamaktadır.
2- Borçlulardan Pınar Konservecilik A.Ş.nin itirazına gelince, takip dayanağı senedin ön yüzünde "Bedeli teminat ahzolunmuştur" ibaresi tek başına senedin teminat için verildiğini ve kambiyo senetlerine mahsus yolla takibe konulamayacağını göstermez. Ayrıca senedin hangi hukuki ilişkinin teminatı olduğu hususunun bir başka deyişle karşılıklı edimleri içeren bir sözleşmenin teminatı için verildiği konusunun yazılı belge ile kanıtlanması gereklidir. Mevcudiyeti çekişme konusu yapılmayan 23.6.1997 tarihli "Borcu Kabul ve Taksitlendirme Protokolu" başlıklı belgenin incelenmesinde senetlerin mevcut bir borç için verildiği yazılı olup, teminat olduğu hususunda takibi engelleyici nitelikte bir ibare yoktur. Senetlerin mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla düzenlendiği görülmektedir. Bu durumda adı geçen borçlu itirazının asıl alacak yönünden reddi gerekirken kabulü isabetsizdir.
Ancak, 23.6.1997 tarihli protokolde sadece belirlenen borcun üstlenildiği tesbit edilmekle gecikme zammı ve buna isabet eden KDV.nin alacaklı tarafından talep edilmesi mümkün bulunmamakla beraber, borçlu itirazında yıllık %64 oranında faiz istenebileceğini beyan ve kabul etmiş olduğundan, bu orana isabet eden miktarın saptanarak fazlasının iptaline karar verilmesi gerekirken tamamının iptali de yasaya uygun bulunmamıştır.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile, borçlulardan Petti Gıda San. ve Tic.A.Ş. yönünden yukarıda 1 nolu bendde yazılı nedenlerle, diğer borçlu Pınar Konservecilik A.Ş. yönünden ise 2 nolu bendde yazılı nedenlerle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 16.3.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/113
K. 2005/3409
T. 22.2.2005
• TEMİNAT SENEDİNE DAYANILARAK AÇILAN KAMBİYO TAKİBİ ( Takibin İptali Talebinin Kabulü Gereği )
• TAKİBİN İPTALİ GEREĞİ ( Teminat Senedine Dayanılarak Açılan Kambiyo Takibi )
• KAMBİYO SENETLERİNE ÖZGÜ HACİZ YOLUYLA YAPILAN TAKİBİN İPTALİ TALEBİ ( Teminat Senedi İddiasıyla )
2004/m.170/a
ÖZET : Takibe konu edilen senedin, taraflar arasındaki sözleşmenin teminatı olarak, alacaklı tarafından borçludan alındığının ve bunun da kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğinin kabulü gerekir. O halde, alacağın tahsilinin gerekip gerekmediği yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından Mahkemece itirazın kabulü ile İİK.nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Taraflar arasındaki bayilik bölgesi satış noktası sözleşmesinin 12. maddesinde teminat olarak senedin satıcı tarafından verileceğini, 14. maddesinde de satıcının sözleşmeye aykırılık halinde cezai şart olarak 5000 Amerikan Dolarını ödeyeceği, aynı maddenin devamında da bu cezai şartın teminatı olarak yeniden borçlu satıcı tarafından alacaklı B.'ye verilecek senedin, vade ve tutarının açık olarak verilmesinin kararlaştırıldığı görülmektedir. Sözleşmede belirtilen cezai şart alacağı ile takip konusu alacağın tutarı aynı olup, 5000 Amerikan Dolarıdır.

Bu durum karşısında takibe konu edilen senedin yukarıda belirtilen sözleşmenin teminatı olarak alacaklı tarafından borçludan alındığının ve bunun da kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğinin kabulü gerekir.

O halde, alacağın tahsilinin gerekip gerekmediği yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından Mahkemece itirazın kabulü ile İİK.nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi yolunda eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 22.02.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.


T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2001/12-496
K. 2001/534
T. 20.6.2001
• TEMİNAT SENEDİ NİTELİĞİNİN KABUL EDİLEMEMESİ ( Takip Konusu Senedin Arkasında İşbu Senet Teminattır Açıklaması Bulunması )
• SENEDİN ARKASINDAKİ "İŞBU SENET TEMİNATTIR" İBARESİ ( Senedin Teminat Senedi Olduğunu Kabule Yeterli Olmaması )
• TAKİBİN İPTALİ TALEBİ ( Takip Konusu Senedin Arkasındaki İşbu Senet Teminattır Açıklamasının Yeterli Olmaması )
6762/m.688
ÖZET : Takip konusu senet arkasında "işbu senet teminattır" biçimindeki açıklama, neyin teminatı olduğunu açıkça belirtmediğinden, anılan senedin teminat senedi olduğunun kabulüne yeterli değildir.

DAVA : Taraflar arasındaki "takibin iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Manisa icra Tetkik Mercii Hakimliğince davanın kabulüne dair verilen 07/11/2000 gün ve 2000/548 E- 618 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 25/01/2001 gün ve 2000/20664-957 sayılı ilamı ile; ( ...Takip konusu senet arkasında "işbu senet teminattır" biçimindeki açıklama, neyin teminatı olduğunu açıkça belirtmediğinden, anılan senedin teminat senedi olduğunun kabulüne yeterli değildir. Dairemizin yerleşik ve süreklilik arzeden içtihatları da bu yöndedir. Borçlu vekilinin sair itirazlarını inceleyerek hasıl olacak sonuca göre bir karar vermesi gerekirken takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup mercii kararının bozulması cihetine gidilmiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 20/06/2001 gününde, oybirliği ile karar verildi.

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2006/13210
Karar: 2006/15840
Karar Tarihi: 17.07.2006
ÖZET: Somut olayda bononun teminatı olduğu yazılı bir belge ile kanıtlanmadığı sürece senet metninde yer alan <teminat senedi> sözcükleri tek başına bononun kayıtsız ve şartsız belli bir bedelin ödenmesi vaadini içeren niteliğini etkilemeyeceği gerek HGK. nun gerekse Dairemizin yerleşik uygulamalarından anlaşılmaktadır. Borçlu, bononun aralarında cari hesabın teminatı olduğuna ilişkin yazılı bir delil ibraz edememiştir. Mahkemece, itirazın reddine karar verilmesi gerekir.

(6762 S. K. m. 688) (YHGK. 14.03.2001 T. 2001/12-233 E. 2001/257) (YHGK. 20.06.2001 T. 2001/12-496 2001/534 K.)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: İcra takibinin dayanağı olan bononun ön yüzünde ve sadece <bedeli teminat olarak ahzolunmuştur> ibaresinin bulunması onun kambiyo senedi vasfını ve bu senetlere ilişkin özel yol ile takibe dayanak yapılmasını engellemez. (HGK. nun 14.03.2001 tarih ve 2001/12-233 sayılı ve yine HGK. nun 20.06.2001 tarih ve 2001/12-496 sayılı kararları) Dayanak bononun (hangi ilişkinin) teminatı olduğu yazılı bir belge ile kanıtlanmadığı sürece senet metninde yer alan <teminat senedi> sözcükleri tek başına bononun kayıtsız ve şartsız belli bir bedelin ödenmesi vaadini içeren niteliğini etkilemeyeceği yukarıda açıklanan gerek HGK. nun gerekse Dairemizin yerleşik uygulamalarından anlaşılmaktadır.
Somut olayda borçlu, bononun aralarında cari hesabın teminatı olduğuna ilişkin yazılı bir delil ibraz edememiştir. O halde, Mahkemece, itirazın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.
Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 17.07.2006 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/21429
Karar: 2003/24798
Karar Tarihi: 15.12.2003
ÖZET: Bono arkasında yazılı ve pullarla örtülü olduğunu beyan edilen "Teminat Bonosudur" ibaresi , bir sözleşme ibraz edilmediği sürece tek başına kambiyo senedinin bu vasfını etkilemez.
(2004 S. K. m. 168, 170/a)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu Sadık Ceyhan vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Karar: Borçlu vekilinin itiraz dilekçesinde bono arkasında yazılı ve pullarla örtülü olduğunu beyan ettiği "Teminat Bonosudur" ibaresinin, bir sözleşme ibraz edilmediği sürece tek başına kambiyo senedinin bu vasfını etkilemeyeceğine, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre;
Sonuç: Yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin reddiyle usul ve kanuna uygun mercii kararının İ.İ.K.'nun 366. ve H.U.M.K.'nun 438 maddeleri uyarınca ONANMASINA, 7.880.000.-TL. onama harcı peşin alındığından mahsubuna, bakiye kalmadığından başka harç alınmasına yer olmadığına, 15.12.2003 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Kambiyo Senetlerine Mahsus Takip Yapılamayacağı kanaatindeyim. İlamsız takibe konu edilmelidir.

T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/13297
Karar: 2005/17545
Karar Tarihi: 20.09.2005
ÖZET : Alacaklı vekilinin İcra Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde takip dayanağı senedin taraflar arasındaki sözleşme kapsamında alındığını açıkça beyan ettiği anlaşılmaktadır.Bu durumda, dayanak belgenin yukarıda açıklanan nedenle T.T.K.'nun 688/2.maddesinde öngörülen mücerret borç ikrarını içermediği tespit edilmiş olup, mahkeme gerekçesinde de kabul edildiği gibi tarafların sözleşme doğrultusunda edimlerini yerine getirip getirmediğinin ve dolayısı ile alacağın tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle Mahkemece, İ.İ.K.nun 170/a-2.maddesi gereğince itiraz kabul edilerek takibin iptaline karar verilmesi gerekir.
(6762 S. K. m. 688/2) (2004 S. K. m. 170/a-2)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Alacaklı Cengiz vekili tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçilmiş ve örnek 163 nolu ödeme emri adı geçene 26.07.2003 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlu vekili yasal süresinde icra mahkemesine başvurarak takip dayanağı senedin taraflar arasındaki Müstahsil Satış Sözleşmesi nedeniyle verildiğini, teminat senedi olduğunu ve borçlunun sözleşme uyarınca edimlerini yerini getirmemesi nedeniyle senedin bedelsiz kaldığını belirterek takibin iptaline karar verilmesinin talep etmiştir.
Dosyaya sunulan 27.01.2003 tarihli sözleşmenin taraflar arasında düzenlendiği ve alacaklının belge altındaki imzaya karşı çıkmadığı görülmektedir. Alacaklı vekilinin İcra Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde takip dayanağı senedin taraflar arasındaki sözleşme kapsamında alındığını açıkça beyan ettiği anlaşılmaktadır.Bu durumda, dayanak belgenin yukarıda açıklanan nedenle T.T.K.'nun 688/2.maddesinde öngörülen mücerret borç ikrarını içermediği tespit edilmiş olup, mahkeme gerekçesinde de kabul edildiği gibi tarafların sözleşme doğrultusunda edimlerini yerine getirip getirmediğinin ve dolayısı ile alacağın tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle Mahkemece, İ.İ.K.nun 170/a-2.maddesi gereğince itiraz kabul edilerek takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir
Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 20.09.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi

E:2005/13297
K:2005/17545
T:20.09.2005

6762 s. Yasa m. 688/2
2004 s. Yasa m. 170/a-2

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Alacaklı Cengiz vekili tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçilmiş ve örnek 163 nolu ödeme emri adı geçene 26.07.2003 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlu vekili yasal süresinde icra mahkemesine başvurarak takip dayanağı senedin taraflar arasındaki Müstahsil Satış Sözleşmesi nedeniyle verildiğini, teminat senedi olduğunu ve borçlunun sözleşme uyarınca edimlerini yerini getirmemesi nedeniyle senedin bedelsiz kaldığını belirterek takibin iptaline karar verilmesinin talep etmiştir.
Dosyaya sunulan 27.01.2003 tarihli sözleşmenin taraflar arasında düzenlendiği ve alacaklının belge altındaki ımzaya karsı cıkmadıgı gorulmektedir. Alacaklı vekilinin İcra Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde takip dayanağı senedin taraflar arasındaki sözleşme kapsamında alındığını açıkça beyan ettiği anlaşılmaktadır.Bu durumda, dayanak belgenin yukarıda açıklanan nedenle T.T.K.'nun 688/2.maddesinde öngörülen mucerret borç ikrarını içermediği tespit edilmiş olup, mahkeme gerekcesinde de kabul edildiği gibi tarafların sozlesme doğrultusunda edimlerini yerine getirip getirmediginın ve dolayısı ile alacağın tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle Mahkemece, İ.İ.K.nun 170/a-2.maddesi gereğince itiraz kabul edilerek takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 20.09.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi


Esas: 2007/9954
Karar: 2008/3402
Karar Tarihi: 03.04.2008


ÖZET: Dava konusu senette teminat kaydı varsa da neyin teminatı olduğu belirtilmediğinden senedin mücerretlik vasfını ortadan kaldırmaz. Kambiyo senedi geçerli olup, senede karşı iddiaların yazılı delille ispatı gerekir. Mahkemece davacıdan bu yönde delilleri sorulup toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekir.


(6762 S. K. m. 688) (2004 S. K. m. 72) (1086 S. K. m. 290)


Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. S.A. ile davalılar vek. Av. K.D.'nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:


Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete ticari ilişkiden doğan borcun teminatını teşkil etmek üzere bir adet bono verdiğini, bononun üzerinde teminat kaydı bulunduğunu, teminat senedinin şirket tarafından ortağı N.Y.'ye ciro edilerek bu davalı tarafından takibe konu yapıldığını, müvekkilinin ticari ilişkiden dolayı borcu bulunmadığını ileri sürerek müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.


Davalılar vekili cevabında, kambiyo senedi vasfında bir senede karşı ileri sürülen iddianın senetle ispat edilmesi gerektiğini, keşide tarihi ve senet hamilinin açık olduğu iddiasının dinlenemeyeceğini, senet hamilinin kötü niyetli olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.


Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre dava konusu bonoda <teminat senedidir> ibaresi bulunduğu, teminat senedinin düzenlendiği tarihte kural olarak bedelsiz olduğu, lehtarın ticari ilişki nedeniyle alacaklı olduğunu iddia etmesi halinde alacağını ispat etmesi gerektiği, davalının alacakla ilgili savunması bulunmadığı, lehdarın ortağı olduğu davalı şirketin iyi niyetli hamil kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine, alacağın % 40'ı tazminatın davalı şirketten alınarak, davacıya, ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.


Dava konusu senette teminat kaydı varsa da neyin teminatı olduğu belirtilmediğinden senedin mücerretlik vasfını ortadan kaldırmaz. Kambiyo senedi geçerli olup, senede karşı iddiaların HUMK.'nun 290. maddesi uyarınca yazılı delille ispatı gerekir.


Mahkemece davacıdan bu yönde delilleri sorulup toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.


Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına takdir edilen 550.00.YTL. duruşma vekalet ücretinin, davacıdan alınarak, davalılara ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.04.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
hamiline yazılan çek kambiyo vasfını yitiriyor mu? burak111 Meslektaşların Soruları 1 28-05-2011 22:04
borca karşılık alınan bono veye çek, karşılık olarak alınan borcu ortadan kaldırır mı serdarserdar Meslektaşların Soruları 9 09-11-2009 09:05
Bononun arkasına yazılan ifade - bono vasfı Av.Ayşegül Çoban Meslektaşların Soruları 17 15-02-2009 00:07
Keşide Tarihinden Önceki Tarihi Taşıyan Ciro Çek Vasfını Kaldırır Mı? Av.Mehmet Saim Dikici Meslektaşların Soruları 22 12-10-2006 12:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08025694 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.