"Suç Uydurma"dan beraat sonrası manevi tazminat davası.

Herkese merhabalar,
Bir konuda değerli görüş ve önerilerinizi bekliyorum.Şimdiden cevap verecek herkese teşekkür ederim.
Kapıya kağıt parçaları bırakma yoluyla cinsel taciz iddiasıyla sürdürülen bir soruşturmada kağıt parçalarının üzerine yazılan cep telefonu numarasının adına kayıtlı olduğu iddiasıyla müvekkilimin ifadesi ve el yazısı örnekleri alınıyor.Müvekkilim yazılı telefon numarasının kendisine ait olmadığını böyle bir hattı kendisinin almadığını dolayısıyla bu hattı kendi adına alan ve düzenleyenler hakkında şikayetçi olduğu gerekçesiyle suç duyurusunda bulunuyor.Olan da bundan sonra oluyor.

Cinsel taciz dolayısıyla yapılan soruşturmada telefon hattının hangi bayiiden alındığı tesbit ediliyor.Bayii de esnaf olan müvekkilimin yan kapı esnaf komşusudur.Tesadüf bu ki bayii ile soruşturmayı yürüten savcının ortak dostları var. Bunun üzerine savcılığa çağrılan müvekkilime savcı tarafından şiddetle şikayetini geri alması için baskı yapılmış fakat yaşadıklarından çok sıkılan müvekkilim buna yanaşmamıştır.Bunun üzerine savcı "İyi halt yiyorsun." gibi bir ifadeyle de azarlamıştır.(Tabii ki bunların ispatı imkansız.)Herşey burada kapandı diye düşünürken savcı maalesef konra atak olarak diye adlandırılabilecek bir hamle ile müvekkilim hakkında "kendisi aldığı halde bunu inkar ederek bu hattın alınması sırasında işlemleri yapan ve hattı alan şahıslardan şikayetçi olduğunu bildirerek işlenmediğini bildiği bir suçu işlenmiş gibi şikayete konu ettiği soruşturma yapılmasını sağladığı dolayısıyla suç uydurma suçunu işlediği" iddiasıyla iddianame düzenliyor ve iddianame kabul ediliyor.

Neticesinde duruşmalar yapıldı.Yargılama esnasında müvekkilimin adına kayıtlı olduğu iddia edilen hatta ait sözleşmenin bile Turkcell'den istenmediği ve incelenmediği ortaya çıktı.Yargılama sonunda sözleşmenin müvekkilimin kapı komşusu tarafından bariz bir şekilde sahte imza ve bilgilerle doldurulduğu ortaya çıktı ve müvekkilim beraat etti.

Ben bayii hakkında sahtecilik iddiasıyla suç duyurusunda bulundum fakat ne hikmetse bu soruşturma da aynı savcı tarafından takip ediliyor.Beraat kararı aldığımız dosyayı da bu savcıdan alıp kesinleşmeyi sağlamam 3 ayımı aldı.
Beraat dolayısıyla manevi tazminat davası açmak istiyorum fakat savcının buradaki tutumunun da karşılıksız kalmasını istemediğimden hangi yola başvuracağıma karar kılamadım.Bu konudaki görüş ve tavsiyelerinizi paylaşırsanız müteşekkir olurum.

merhaba, bir stajyer avukat olarak HSYK'ya şikayet dilekçesi yazarak ilgili savcıyı şikayet etmenizi öneririm.

Malesef Cmk da savcının reddi gibi bir kurum yok. sayın Hüseyin Yavuz arkadaşımın dediği gibi HSYK'ya şikayet etmeniz mantıklı gözükse de yazınızda bahsettiğiniz gibi ispatı zor durumlar mevcut. Tabi aklıma bir şey daha geliyor ama üstadlarımız bu hususu yorumlarsa sevinirim. Savcının tutumundan dolayı başsavcılığa dilekçe verilebilir mi ? Kovuşturmada açıkça taraf oldu diyerek?

Sayın Yavuz ve sayın Bozdoğan çok teşekkür ediyorum.

HSYK ile ilgili prosedürü ben de biliyorum tabii ki.Ama sayın Bozdoğan'ın belirttiği gibi ispat meselesi var.İddianameyi bir yazayım nasıl hokus pokusla hazırlandığı ortaya çıkacaktır.

"C.Başsavcılığımızın 2010/xxxx' nolu soruşturma dosyasında müşteki E. M.'nin xx/xx/2010 tarihinde ikamet ettiği evin kapısına kağıt parçası bırakılmak suretiyle kendisine yönelik cinsel taciz suçunun işlendiğine ilişkin iddiası üzerine yapılan soruşturmada,suça konu kağıt parçalarının birinde şüpheliye ait 5xxx xxx xx xx telefon numarasının yazılı olduğu, bu nedenle kendisi hakkında atılı suçlardan savunmasının alındığı ve şüphelinin xx/xx/2010 tarihli beyanında bu telefonun kendisi üzerine nasıl kaydedildiğini bilmediğini,bu numarayı almadığını ve kullanmadığını,bu nedenle adına cep telefonu hattı alan kişi veya kişlilerden ve kimlik bilgilerini doğrulamadan sadece fotokopi ile bu hattı veren bayii yetkililerinden şikayetçisi olduğunu bildirmesi üzerine bu suçtan yapılan soruşturmada hattın alındığıtelefon bayii olan mağdur Ü. E. beyanında , bu hattın A. K.(müvekkilim) tarafından alındığını, kendisinin işyeri komşusu olduğunu,bu nedenle çok iyi tanıdığını bildirmiş olup, şüpheli A.K. sonraki beyanlarında mağdur Ü. E.'yi 5-6 yıldır tanıdığını fakat kendisinden ne zaman ve nasıl telefon aldığını hatırlamadığını savunmuş ise de,şüphelinin başka bir suçtan hakkında yapılan soruşturmada kendisini savunmak için, 5xx xxx xx xx' nolu hattı işyeri komşusu olan 5-6 yıldır tanıdığı Ü. E.' den aldığı halde bunu inkar ederek, bu hattın alınması sırasında işlemleri yapan ve hattı alan şahıslardan şikayetçi olduğunu bildirerek işlenmediğini bildiği bir suçu işlenmiş gibi şikayete konu ettiği soruşturma yapılmasını sağladığı dolayısıyla suç uydurma suçunu işlediği tüm soruşturma evrakı kapsamından anlaşılmakla"

Böyle bir iddianame olur mu Allah aşkına?Aslına bakarsanız hakim de anlayamadı iddianameyi ama kabul edilmiş bir kere.