Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

cezayı zamanaşımına uğratmak için kaçan hükümlü

Yanıt
Old 30-12-2010, 14:39   #1
alper olgun

 
Varsayılan cezayı zamanaşımına uğratmak için kaçan hükümlü

Taahhüdü ihlal suçu nedeniyle İcra Ceza Mahkemesinin verdiği karar neticesinde hapis cezası kesinleşen hükümlünün, cezayı zamanaşımına uğratmak için izini kaybettirerek kaçması ve bulunamaması halinde halen aktif olarak kullandığı cep telefonu ile yerinin tespit edilebilmesi için hiçbir yasal dayanak bulamadım. CMK 135 bu konuda çok sınırlı... Kanun koyucunun bu hususta yetersiz kaldığı kaatindeyim. Hükümlünün kaçıyor olması durumunda; vatandaş kendi bireysel çabasıyla hükümlüyü arayıp bulmak ve ihbar etmek zorunda kalmıyor mu..?
İLETİŞİMİN TESPİTİ, DİNLENMESİ VE KAYDA ALINMASI
Madde 135 - (1) (Değişik cümle: 25/05/2005-5353 S.K./17.mad) Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet savcısı kararını derhâl hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir Cumhuriyet savcısı tarafından derhâl kaldırılır.

(2) Şüpheli veya sanığın tanıklıktan çekinebilecek kişilerle arasındaki iletişimi kayda alınamaz. Kayda alma gerçekleştikten sonra bu durumun anlaşılması hâlinde, alınan kayıtlar derhâl yok edilir.

(3) Birinci fıkra hükmüne göre verilen kararda, yüklenen suçun türü, hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, telefon numarası veya iletişim bağlantısını tespite imkân veren kodu, tedbirin türü, kapsamı ve süresi belirtilir. Tedbir kararı en çok üç ay için verilebilir; bu süre, bir defa daha uzatılabilir. (Ek cümle: 25/05/2005-5353 S.K./17.mad) Ancak, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülmesi halinde, hâkim bir aydan fazla olmamak üzere sürenin müteaddit defalar uzatılmasına karar verebilir.

(4) Şüpheli veya sanığın yakalanabilmesi için, ... mobil telefonun yeri, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararına istinaden tespit edilebilir. Bu hususa ilişkin olarak verilen kararda, ... mobil telefon numarası ve tespit işleminin süresi belirtilir. Tespit işlemi en çok üç ay için yapılabilir; bu süre, bir defa daha uzatılabilir.

(5) Bu Madde hükümlerine göre alınan karar ve yapılan işlemler, tedbir süresince gizli tutulur.

(6) Bu Madde kapsamında dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin hükümler ancak aşağıda sayılan suçlarla ilgili olarak uygulanabilir:

a) Türk Ceza Kanununda yer alan;

1. Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (Madde 79, 80),

2. Kasten öldürme (Madde 81, 82, 83),

3. İşkence (Madde 94, 95),

4. Cinsel saldırı (birinci fıkra hariç, Madde 102),

5. Çocukların cinsel istismarı (Madde 103),

6. Uyuşturucu veya uyarıcı Madde imal ve ticareti (Madde 188),

7. Parada sahtecilik (Madde 197),

8. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (iki, yedi ve sekizinci fıkralar hariç, Madde 220),

9. (Ek alt bend: 25/05/2005-5353 S.K./17.mad) *1* Fuhuş (Madde 227, fıkra 3),

10. İhaleye fesat karıştırma (Madde 235),

11. Rüşvet (Madde 252),

12. Suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama (Madde 282),

13. Silahlı örgüt (Madde 314) veya bu örgütlere silah sağlama (Madde 315),

14. Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (Madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337) suçları.

b) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (Madde 12) suçları.

c) (Ek bend: 25/05/2005-5353 S.K./17.mad) Bankalar Kanununun 22 nci Maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu, *1*

d) Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.

e) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü Maddelerinde tanımlanan suçlar.

(7) Bu Maddede belirlenen esas ve usuller dışında hiç kimse, bir başkasının telekomünikasyon yoluyla iletişimini dinleyemez ve kayda alamaz.
Old 04-01-2011, 11:36   #2
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Bahsettiğiniz husus mümkün değildir. Zira CMK 135/6'da hangi suçların dinlenebileceğini belirtmiş CMK. 135/7 ise bu kapsamda olmayan suçların dinlenemeyeceğini açıkça belirtmiştir.

Şu haliyle bile sağlıklı yapılmayan iletişimin tespiti, icra ceza gibi diğer suçlar için de yürürlüğe girmesi halinde içinden çıkılamaz bir hal alacağı kanaatindeyim.
Old 04-01-2011, 18:26   #3
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

[quote]
Alıntı:
Yazan alpar olgun
Taahhüdü ihlal suçu nedeniyle İcra Ceza Mahkemesinin verdiği karar neticesinde hapis cezası kesinleşen hükümlünün, cezayı zamanaşımına uğratmak için izini kaybettirerek kaçması ve bulunamaması halinde halen aktif olarak kullandığı cep telefonu ile yerinin tespit edilebilmesi için hiçbir yasal dayanak bulamadım. CMK 135 bu konuda çok sınırlı... Kanun koyucunun bu hususta yetersiz kaldığı kaatindeyim. Hükümlünün kaçıyor olması durumunda; vatandaş kendi bireysel çabasıyla hükümlüyü arayıp bulmak ve ihbar etmek zorunda kalmıyor mu..?

Bahsettiğiniz konunun, CMK.m.135 vd.da düzenlenen iletişimin tesbiti ve kayda alınması ile hiçbir ilgisi yoktur. Bu hükümler sanığın aranıp bulunması ile ilgili değil, suç delillerine ulaşılması ile ilgilidir. Şüpheli ve sanığın ne surette aranıp bulunacağına ilişkin hükümler CMK.nın birçok maddesine serpiştirilmiştir. Bu konudaki önerilerinizi bu maddeler zımnında değerlendirmenizi öneririm. Konunun ait olduğu çerçeve 135. madde dışındadır. Saygılarımla.
Old 07-01-2011, 15:04   #4
alper olgun

 
Varsayılan

Konunun 135. madde dışında olduğunun ben de farkındayım ancak; telekominikasyon sadece 135. madde kapsamında kullanılabiliyor. Olandan değil; olması gerekenden yana düşüncemi belirtmek istedim. Sonuçta ortada bir kesin hüküm ve bir kesinleşmiş bir hapis cezası ve kaçan bir hükümlü söz konusu. Hükümlü ile ilgili bilinen tek husus ise sadece aktif olarak olarak kullanılan bir cep telefonu. Telekominikasyona başvurulmaksızın hükümlünün yerinin tespit edilebilmesi imkansız. Bu durumda 135. maddenin kapsamının daha da geniş tutulması gerekmez mi?
Kaldı ki Bülent Bey'in dediği gibi
"Şu haliyle bile sağlıklı yapılmayan iletişimin tespiti, icra ceza gibi diğer suçlar için de yürürlüğe girmesi halinde içinden çıkılamaz bir hal alacağı kanaatindeyim." bir tutum içine girmek ise nerede bu Hukuk Devleti dedirtmiyor mu?
Sonuç olarak; telekominikasyonun hükümlünün yerinin tespiti için kullanılabilmesi gerektiği ve bu kurumun işleyişinin aksaklıklarından dolayı ortaya çıkan mağduriyetin ise bunu desteklememesi gerektiği kanaatindeyim.
Old 22-03-2011, 22:17   #5
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan alpar olgun
Konunun 135. madde dışında olduğunun ben de farkındayım ancak; telekominikasyon sadece 135. madde kapsamında kullanılabiliyor. Olandan değil; olması gerekenden yana düşüncemi belirtmek istedim. Sonuçta ortada bir kesin hüküm ve bir kesinleşmiş bir hapis cezası ve kaçan bir hükümlü söz konusu. Hükümlü ile ilgili bilinen tek husus ise sadece aktif olarak olarak kullanılan bir cep telefonu. Telekominikasyona başvurulmaksızın hükümlünün yerinin tespit edilebilmesi imkansız. Bu durumda 135. maddenin kapsamının daha da geniş tutulması gerekmez mi?
Kaldı ki Bülent Bey'in dediği gibi
"Şu haliyle bile sağlıklı yapılmayan iletişimin tespiti, icra ceza gibi diğer suçlar için de yürürlüğe girmesi halinde içinden çıkılamaz bir hal alacağı kanaatindeyim." bir tutum içine girmek ise nerede bu Hukuk Devleti dedirtmiyor mu?
Sonuç olarak; telekominikasyonun hükümlünün yerinin tespiti için kullanılabilmesi gerektiği ve bu kurumun işleyişinin aksaklıklarından dolayı ortaya çıkan mağduriyetin ise bunu desteklememesi gerektiği kanaatindeyim.

135. maddenin kapsamının genişletilmesine hangi gerekçe ile olursa olsun katılamam.

Yalnız, hakkında yakalama emri bulunan kişilerin (hükümlü/sanık), yakalanmalarını teminen, "sinyal bilgilerinin izlenebileceği" yolunda CMK.nın ilgili maddelerine ilave yapılabilir.

Sizin de görüşünüzde haklılık payı olan noktalar olduğu düşüncesindeyim.

Saygılarımla.
Old 22-03-2011, 22:28   #6
yildiz2005

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
2. CEZA DAİRESİ
E. 2009/22575
K. 2009/31143
T. 25.6.2009
• İLETİŞİMİN TESPİTİ ( Tüm Suçlar Bakımından Başvurulabilirken Dinleme Kayda Alma ve Sinyal Bilgilerinin Değerlendirilmesi İşlemlerine Yalnızca Katalog Suçlar Bakımından Başvurulabileceği )
• DİNLEME KAYDA ALMA VE SİNYAL BİLGİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ ( İletişimin Tespiti İşlemine Tüm Suçlar Bakımından Başvurulabilirken Sözkonusu İşlemlere Yalnızca Katalog Suçlar Bakımından Başvurulabileceği )
• İLETİŞİMİN DENETLENMESİ ( Cep Telefonu ve Sim Kartının Abone Adı Kimlik Bilgileri Telefon Numarası ve Sim Kart Bilgilerinin İşletmeci Kurumlardan İstenmesi İçin "İletişimin Tespiti" Kararına Gereksinim Bulunmadığı )
• KONUT DOKUNULMAZLIĞINI BOZMA ( İletişimin Tespiti - Tüm Suçlar Bakımından Başvurulabilirken Dinleme Kayda Alma ve Sinyal Bilgilerinin Değerlendirilmesi İşlemlerine Yalnızca Katalog Suçlar Bakımından Başvurulabileceği )
5271/m.135
ÖZET : 5271 sayılı Yasa'nın 135/1. maddesindeki önlemlerden iletişimin tespiti işlemine tüm suçlar bakımından başvurulabilirken, dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi işlemlerine yalnızca katalog suçlar bakımından başvurulabilecektir.

Soruşturma konusu konut dokunulmazlığını bozma suçunu kimin işlediğinin belirlenmesi için, yakınanın evinde bulduğunu ileri sürdüğü ve eve giren kişiye alt olduğunu iddia ettiği cep telefonu ve sim kartının; abone adı, kimlik bilgileri, telefon numarası ve sim kart bilgilerinin işletmeci kurumlardan istenmesi için CYY'nin 135. maddesinin birinci fıkrasında yazılı bulunan "iletişimin tespiti" kararına gereksinim bulunmamaktadır.

DAVA : Konut dokunulmazlığını ihlal suçundan dolayı Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2008/12634 soruşturma sayılı dosyasında şüphelinin kullandığı cep telefonu ile ilgili iletişimin tespiti talebinin, talebin bizzat Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yerine getirilebileceğinden reddine dair ( Elazığ Birinci Sulh ceza Mahkemesi )'nin 12.11.2008 tarihli, 2008/1462 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın keza reddine ilişkin ( Elazığ İkinci Asliye Ceza Mahkemesi )'nin 18.11.2008 tarihli ve 2008/266 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı'nca verilen 25.03.2009 gün ve 2009/2631/14334 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak, dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 15.04.2009 gün ve 2009/87830 sayılı tebliğnamesiyle Dairemize gönderilmekle okundu.

Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 5353 sayılı Kanun'un 17. maddesiyle değişik 135. maddesinin 1. fıkrasında "Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suçun işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka surette delil elde edilmesi imkanının bulunmaması durumunda, hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısı'nın kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir". 6. fıkrasında "Bu madde kapsamında dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin hükümler ... sayılan suçlarla ilgili olarak uygulanabilir".

Şeklindeki düzenlemelerde belirtildiği üzere, soruşturma evresinde telefonla yapılan görüşmelere ilişkin detay bilgilerinin, yani telefonla yapılan iletişimin kimlerle ve ne zaman yapıldığının belirlenmesi anlamına gelen tespitin, 5271 sayılı Kanun'un 135/6. maddesi kapsamı dışında kaldığı, hangi suça ilişkin olursa olsun, telefondan kimlerle, ne zaman görüşüldüğüne dair tespitin, 5271 sayılı Kanun'un 135/1. maddesi uyarınca hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısı'nın kararıyla mümkün olacağı, somut olayda da şüpheliye ait olan cep telefon numarasını arayan ve aranan telefon dökümlerini içerecek şekilde detay bilgilerinin istendiği dikkate alınmaksızın itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.

Gereği düşünüldü:

KARAR : 5271 sayılı CYY'nin 5353 sayılı Yasa'nın 17. maddesiyle değişik 135. maddesi uyarınca "bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suçun işlendiğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkanının bulunmaması durumunda, hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısı'nın kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla "iletişimi tespit edilebilir, dinlenilebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir". CYY'nin 135. maddesinin 6. fıkrasında ise, "bu madde kapsamında dinleme, kayda alma ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesine ilişkin hükümlerin" katalog suçlarıyla ilgili olarak uygulanabileceği öngörülmüştür.

Görülüyor ki, CYY'nin 135. maddesinin birinci fıkrasındaki önlemlerden "iletişimin tespiti" işlemine tüm suçlar bakımından başvurulabilirken, "dinleme, kayda alma ve sinyal bilgileri" için yalnızca katalog suçları bakımından başvurulabilecektir.

Somut olaydaki soruşturma konusu suç "konut dokunulmazlığını bozma" suçu olup, katalog suçlarından bulunmamaktadır. Buna karşın 5237 sayılı CYY'nin 135. maddesinde öngörülen "iletişimin tespiti" önlemine, konut dokunulmazlığını bozma suçundan dolayı da yasal olarak başvurulabilir.

Bu nedenle, itiraz makamı olan Elazığ İkinci Asliye Ceza Mahkemesi'nin soruşturma konusu suç "katalog suçlarından" olmadığı için Sulh Ceza Mahkemesinin red kararının yerinde olduğuna ilişkin gerekçe yasal bulunmamaktadır. Ancak;

Somut olayda yakınan, evine girerek cep telefonunu evde unutan ve evin içini karıştırmış olan şüpheli ya da şüphelilerin belirlenerek, konut dokunulmazlığını bozma suçundan cezalandırılmaları istemiyle şikayette bulunmuştur.

Cumhuriyet Başsavcılığı'nca konut dokunulmazlığını ihlal suçu ile ilgili olarak yapılan soruşturmada; yakınanın evinde bulduğunu iddia ettiği telefonun konut dokunulmazlığını bozma suçunu işleyen şüpheliye ait olabileceği düşüncesiyle, telefonu ve kartın sahibini belirlemek amacıyla Sulh Ceza Mahkemesinden bu telefonla yapılan son üç aylık görüşmelerin ( arayan ve aranan dahil ) HTS raporlarının tespitini istemiştir.

Soruşturma konusu konut dokunulmazlığını bozma suçunu kimin işlediğinin belirlenmesi için, yakınanın evinde bulduğunu ileri sürdüğü ve eve giren kişiye alt olduğunu iddia ettiği cep telefonu ve sim kartının; abone adı, kimlik bilgileri, telefon numarası ve sim kart bilgilerinin işletmeci kurumlardan istenmesi için CYY'nin 135. maddesinin birinci fıkrasında yazılı bulunan "iletişimin tespiti" kararına gereksinim bulunmamaktadır. Söz konusu bu bilgilerin, Cumhuriyet Savcısı'nın CYY'nin 160 ve 161. maddelerinde düzenlenen genel soruşturma yetkisi kapsamında, yargıç kararı olmadan, ilgili kurumdan istenmesi olanaklıdır.

İlgili kurumdan gelecek bilgilerin değerlendirilmesi sonucunda ise, soruşturma konusu konut dokunulmazlığını bozma suçunun hangi şüpheli ya da şüphelilerce işlendiğinin belirlenmesi olanağı bulunmaktadır.

SONUÇ : Bu nedenlerle, Elazığ Cumhuriyet Savcılığı'nın "iletişiminin tespitine" ilişkin isteminin Elazığ Sulh Ceza Mahkemesi'nce reddine dair kararı üzerine, Elazığ İkinci Asliye Ceza Mahkemesi'nin 18.11.2008 tarihli 2008/266 değişik iş sayılı itirazın "Reddine" ilişkin kararının sonucu itibariyle yerinde olduğu anlaşıldığından, Adalet Bakanlığı'nın yasa yararına bozma istemi üzerine, yasa gereği aynı doğrultuda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, yasa yararına bozma isteminin REDDİNE, 25.06.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

yarx



Yargıtay kararından da anlaşılacağı üzere iletişimin tespit edilmesi tüm suçlar için mümkün iken, dinleme,kayda alma, sinyal bilgilerinin değerlendirmesi ancak katalog suçlar açısından mümkündür.

Ancak bir gerçek daha vardır ki, diğer meslektaşlarımın belirttiği gibi cmk 135 suç delillerinin elde edilmesi ile ilgili bir konudur.

İnfaz ile ilgili bir konuda uygulanması kanımca mümkün değildir.
Old 22-03-2011, 22:32   #7
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan yildiz2005
Yargıtay kararından da anlaşılacağı üzere iletişimin tespit edilmesi tüm suçlar için mümkün iken, dinleme,kayda alma, sinyal bilgilerinin değerlendirmesi ancak katalog suçlar açısından mümkündür.

Ancak bir gerçek daha vardır ki, diğer meslektaşlarımın belirttiği gibi cmk 135 suç delillerinin elde edilmesi ile ilgili bir konudur.

İnfaz ile ilgili bir konuda uygulanması kanımca mümkün değildir.

Üstadım tam size yanıt yazmaya kalkışıyordum ki, karardan sonra yazdığınız yukarıdaki kısmı görüp okuyunca baktım ki; aynı görüşteymişiz.

Saygılar sunarım.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
alacaklısını zarara uğratmak kastıyla mevcudunu eksiltmek alperyldrm Meslektaşların Soruları 6 22-03-2020 13:45
şirketlerin alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla isim değiştirmesi brawo Meslektaşların Soruları 7 28-03-2012 09:44
Kuvvetler Ayrılığını İnkıtaya Uğratmak FATİH Anayasa ve İdare Hukuku Çalışma Grubu 0 26-03-2010 14:05
muhtar cezayı nasıl tahsil edebilecek avsafran Meslektaşların Soruları 3 25-09-2008 01:19
alacaklısını zarara uğratmak suçu yer-sub Meslektaşların Soruları 4 20-07-2007 15:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07401109 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.