Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Karşılıksız Çekte İmza İnkar Yoluna mı gidilmeli yoksa imzalar kabul mü edilmeli?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-05-2010, 00:28   #1
AvFıratArslan

 
Varsayılan Karşılıksız Çekte İmza İnkar Yoluna mı gidilmeli yoksa imzalar kabul mü edilmeli?

Sayın Meslektaşlarım,

Müvekkil şirket yetkilisinin keşide ettiği 29 adet çek bulunmakta ve hepsi karşılıksız çıkmıştır.Şirketin yetkilisi bayandır ve sözkonusu çeklerde imzası mevcut değildir. Çekleri imzalayan eşidir. Fakat çekleri imzalarken eşinin imzasına benzeterek atmıştır. Daha önce alacaklı şirketle bir çok kez ticari ilişki kurulmuş ve her defasında da imzaları eşi atmıştır ve çekler ödenmiştir.Öncelikle müvekkillerin istediği süre kazanmamızdır.

Şimdi sayın meslektaşlarıma sormak istediğim husus şudur?

1-) Sanık müdafii olarak imzaları aynen kabul edip temyiz mi etmeliyiz?

2-) İmzaları inkar edersek dolandırcılık suçunun unsurları oluşur mu? (Eşinin imzası normalde çeke atılan imzadan
oldukça farklıdır)

3-) Müvekkilin istediği süre 3 veya 4 yıldır ve çoğu dosyanın 2. duruşması görülmektedir. Bu süreyi nasıl kazanabiliriz?

4-) Karşılıksız çek suçlarında müvekkili hazır etmemiz gerekir mi? Malumunuz üzere son zamanlarda sürekli yakalama falan çıkmaktadır. Hazır etmeme dururmumuz söz konusu olabilir mi?

Şimdiden cevaplarınız için çok teşekkür ederim. Herkese iyi çalışmalar dilerim.

SAYGILARIMLA..
Old 02-05-2010, 15:29   #2
üye32062

 
Varsayılan

Müvekkiliniz ve eşi hakkında nitelikli dolandırıcılık sucu oluşmu görünüyor. Tabi imzayı inkar ederseniz. Bu durumda ikrar yararınıza gözüküyor. İyi çalışmalar
Old 02-05-2010, 19:32   #3
akoguz

 
Varsayılan

Sayın ASlan,
İmza inkarı halinde resmi evrakta sahtecilik suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturbilir. Ancak şunu söyleyebilirim; müşteki vekili olarak bulunduğumuz dosyalar 2 yıldır Yargıtay'dan dönmediler ve muhtemelen bu yıl döndüklerinde sanıklar yasadan yararlanma yoluna gidip taksitlendirme yoluna gideceklerdir tabi dosyalar onanırsa...iyi çalışmalar...
Old 02-05-2010, 21:33   #4
AvFıratArslan

 
Varsayılan

Sayın Av. Serbay ve Sayın akoguz,

Öncelikle yanıtlarınızdan dolayı teşekkür ederim. Nitelikli dolandırıcılık unsuru oluşmuş görünüyor demişsiniz;fakat müvekkillerin herhangi, bir kastı bulunmamaktadır. Daha doğrusu şikayetçi firmalarla bir çok defa ticari ilişki yapılmış, her defasında da imzalar aynı usulle eşi tarafından benzetilerek atılmıştır. Bu zamana kadar da çekler ödenmiştir. Kast yok diye düşünüyorum. Fakat imza inkarının da riskli bir yol olduğunun da farkındayım.
Ayrıca Sayın akoguz Yargıtaydan onanarak dönen dosyalarda sanıklar nasıl taksitlendirme yoluna gidecekler? Müştekinin kabulüne bağlı bir durum sözkonusu değil midir?


İyi çalışmalar dilerim...
Old 03-05-2010, 09:11   #5
Av.Şevval

 
Varsayılan

5941 sayılı yasaya göre taahhütte bulunmadığınız anlamını çıkarıyorum.

Ben açıkçası bu tip iyi niyetli borcunu ödemek isteyen ancak zamana ihtiyacı olan borçlularımın dosyalarında taahhütte bulunmalarını tavsiye ettim.1 yıl bu şekilde kazandılar.
Sizin dosyalarınızda da 2-3 yıl kadar zaman olacağını düşünüyorum.

5941 sayılı yasa biliyorsunuz 3167 nin aksine objektif suç teorisini terk ederek kusurluluk ilkesini benimsemiştir.
İş hayatının gerektirdiği özen ve dikkati göstermesine rağmen çekin karşılığını yatıramayan kişinin yargılamasında bu durum göz ardı edilmemelidir.
Bence müvekkillerinizin geçmiş ticari hayatlarındaki ödeme durumlarını delil göstererek karara kadar biraz zaman sağlayabilirsiniz.
Temyizdeki dosyaların dönmesi 2 yıl kadar sürüyor.Umarım bu süre içerisinde de karşılığını ödemiş olurlar.
Bu anlamda imza itirazı yapılması doğru bir yol gibi gelmedi bana.Daha farklı suçlar söz konusu olabilir.

Kolay gelsin.
Old 03-05-2010, 09:29   #6
AvFıratArslan

 
Varsayılan

Sayın Av. Şevval,

Yanıtınız için teşekkür ederim. Malesef ki müvekkil taahhüt süresini kaçırmıştır. Sadece kararlı 1 dosyadan taahhütte bulunmuştur.
Müvekkil iş hayatının gerektirdiği gerekli özen ve dikkati göstermiş;fakat dışardan olan yüklüce alacağını alamadığı için bu durumlar ortaya çıkmıştır. Sonuçta suçun unsuru da 5941 sayılı yasayla değişmiştir. Kast iken taksir olmuştur. Yani merak ettiğim şu;suçun unsuru karşılığını bankada bulunduramama mıdır?İyiniyetli borçlular için de aynı uygulama söz konusu olacak mıdır? İmza inkarı konusunu gündeme getirmemi tavsiye eder misiniz? Daha kötü sonuçlar doğuracağı kanısındayım. Şimdiden cevaplarınız için teşekkür ederim.


İyi çalışmalar dilerim.
Old 03-05-2010, 11:04   #7
Av.Şevval

 
Varsayılan

5941 sayılı yasaya göre çek karşılığını bankada bulunduramamak.

Söylediğim gibi imzaya itiraz edildiğinde dolandırıcılıktan suç duyurusu ihtimali mevcut.Bu daha tehlikeli ve ahlaki yönden de daha kötü bir durum.
Kişi kanaatimce ceza alacaksa karşılıksız çekten almasını tercih ederim,borçlu olmak ve dolandırıcı olmak çok farklı kavramlar. Tabi kararı siz vereceksiniz.
Old 03-05-2010, 13:46   #8
akoguz

 
Varsayılan

Sayın Aslan,
5941 sayılı yasanın geçici 2.maddesi (b)fıkrasına göre; "Bu Kanunun 6 ncı maddesi hükmüne göre ödenmesi gereken miktarı belirli vadelerde ödeyeceğini taahhüt etmesi ve taahhütnamenin, kendisi veya yasal temsilcisi tarafından Cumhuriyet başsavcılığına veya mahkemeye verilmesi halinde, anlaşma aranmaksızın, taahhütnamede belirtilen süre kadar, soruşturma veya kovuşturmanın durmasına, hükmün infazının ertelenmesine veya durdurulmasına karar verilir. Bu durumda, ödeme süresi, taahhütnamenin yapıldığı tarihten itibaren iki yılı geçemez. Taahhütnamede yer alacak birinci yıl taksidi, borcun üçte birinden az olamaz. Taahhütnamenin bir örneği alacaklıya gönderilir." denilmektedir. Kanunda hükmün infazının erteleneceğinden bahsedildiği gibi, müştekinin kabulüne bağlı olduğuna ilişkin bir ibare de yok. Kolay gelsin...
Old 03-05-2010, 16:28   #9
AvFıratArslan

 
Varsayılan

Sayın akoguz,

Müştekinin kabulüne bağlı olmayan taahhüt 01.04.2010 tarihine kadar verilmekteydi.Malesef bu süreler kaçırılmıştır.Siz dosyalar yargıtaydan onanıp dönerse sanıklar taksitlendirme yoluna gidecekler demişsiniz.? İnfaz aşamasındaki taksitlendirmeyi mi kastettiniz?
Old 04-05-2010, 09:02   #11
Av.Şevval

 
Varsayılan

infazda neyi taksitlendiriyorsunuz,maliyeye cezanın ödenmesi mi?
Old 04-05-2010, 09:28   #12
akoguz

 
Varsayılan

taahhütnamenin kararın kesinleşmesinden sonra mahkemeye verilmesi halinde mahkeme infazın ertelenmesine veya durdurulmasına karar verebilir...
Old 04-05-2010, 09:37   #13
alperyldrm

 
Varsayılan

müşteki olduğum bir dosyada sizin olayınızda ki gibi çek karnesi annenin üzerine ama imzayı çocuğu atmış. Bugüne kadar ki ticaret hep böyle gerçekleşmiş hiç sorun çıkmamış.Bizim yaptığımız karşılıksız çek şikayetinde mahkeme resen imzanın anneye ait olmadığına karar verdi, anne ve çocuk hakkında da savcılığa suç duyurusunda bulundu. Anne ve çocuk şu an ağır cezada yargılanmakta.
Old 04-05-2010, 10:51   #14
Av.Şevval

 
Varsayılan

sayın akoğuz

taahhütte bulunma süresi 01.04.2010 tarihi itibariyle geçti.

5941 ayılı yasadaki taahhütten mi bahsediyorsunuz başka bir şeyden mi?
Old 04-05-2010, 13:47   #15
akoguz

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım,
Doğru söylüyorsunuz, mevzuata bakmayınca insan bildiğini sandığı şeylerde de yanılabiliyor. 01.04.2010 tarihi itibariyle taahhütte bulunmak mümkün değil.
Old 04-05-2010, 14:28   #16
AvFıratArslan

 
Varsayılan

Sayın alperyldrm,

Bahsettiğiniz ağır cezadaki davanın akıbeti hakkında bir bilginiz varsa paylaşırsanız sevinirim. Kast olmaması nedeniyle suçun oluşmamış olacağını düşünüyorum. Benzer bir dosyamız vardı. Şirket yetkilisi bayan anaokul öğretmeni ve şirket işleriyle alakası yokken tüm ticari işleri eşi yapıyor. Çekte de eşinin imzası var. Karşılıksız çekten beraat edince müşteki taraf dolandırıcılıktan ağır cezada dava açıyor.Sonuç olarak dolandırıcılık kastı oluşmadığından, daha önce doğan ticari ilişkiler de göz önüne alınarak hem bayanın hem de eşinin beraatine karar verildi.

Bizim olayımızda imza şirket yetkilisinin imzasına benzetilerek atılmış bu yüzden kast var mı yok mu? Unsurlar oluşmuş mu onu araştırıyorum.Beraatle sonuçlanan olayda ise sanık kendi imzasını atmıştır.

Herkese iyi çalışmalar dilerim..
Old 29-09-2010, 21:52   #17
remedy

 
Varsayılan

Merhaba,

yapmış olduğu icra takibine imza yönünden itiraz edilen alacaklı, senedi kendi önünde imzalatmadığı için ağır kusurlu sayılırken(Yargıtay kararlarına göre),imza inkarının haklı çıkması halinde,imzayı inkar edenin kocası hakkında veya şüphelendiği herkes hakkında dolandırıcılıktan şikayette bulunabilir mi?

cevaplarsanız sevinirim=)
Old 30-09-2010, 15:34   #18
avturgayk

 
Varsayılan

Merhaba, öncelikle avserbay ve diğer meslektaşımın yorumlarına aynen katılıyorum ve benzer sorunu yaşadım. Müvekkile bu konuda rahatsızlığı ifade etmeme karşın imza inkarı yoluna gitti. Tavsiyem bu yola başvurulacak ise MUTLAKA MÜVEKKİLİNİZİN BU YÖNDE Kİ SAVUNMA KONUSUNDA İMZASINI TAŞIYAN BİR BELGE ALMALISINIZ. ya da duruşmaya hazır eder savunmasını yani imzanın kendisine ait olmadığını kendisi söyler. Tabi bunu yaparken de imzayı eşim attı ve kendisinin de vekaletnamesi yoktu, der se nitelikli dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtecilik davasına muhatap olur bu durumda kamu davasına dönen dava da parayı da ödeseniz ceza yiyecektir. Bunu da düşünerek savunma ile ilgili süreler konusunda duruşmayı uzatmaya çalışıp , karar duruşmasına da gitmeyerek tebliğ edilmesini sağlamak yada yüzünüze karşı verilen kararı süre tutum dilekçesi vererek gerekçeli kararın tebliğini sağlayıp temyiz ederek gerekli olan süreyi zaten Yargıtay' ın da ÇOK HIZLI OLDUĞUNU! düşünür iseniz sanırız istediğiniz zamanı alırsınız. Bir de şansınız var ise karar kesinleştiğinde ceza ödemeleri ile ilgili taksit yapılır ise zaman sizindir. ancak unutmayın ki 5941 sayılı yasa gereğince taksitle ödeme imkanı almak ve yargılamayı durdurmak ile ilgili süre 01/04/2010 tarihinde sona ermiş olup artık bu yol kapalıdır. saygılarımla avturgayk
Old 30-09-2010, 18:33   #19
avturgayk

 
Varsayılan

Sayın Remeyd (rumuzunuz da zor muş ) İmza inkarının haklı çıkması halinde elbette ilgili kişiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmalısınız. Müvekkiliniz mutlaka çeki aldığı kişiden imzanın kimler tarafından atılabileceği hakkında bilgi sahidir (olmalıdır zaten) . Ayrıca imzayı kimin attığı hakkında bilgi sahibi değil ise bu defa imzasını inkar eden kişinin imza kendisine ait olmadığından bahisle şikayet konusu yapması halinde - bu defa çekin bir de hamiline yazıldığını düşünün ki -, resmi evrağı müvekkilinizin kendisi kullandığı için icra dairesi aracı kılınmak süreti ile dolandırılık suçundan hakkında dava açılma tehlikesi vardır. Saygılarımla avturgayk
Old 30-09-2010, 21:55   #20
remedy

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avturgayk
Sayın Remeyd (rumuzunuz da zor muş ) İmza inkarının haklı çıkması halinde elbette ilgili kişiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmalısınız. Müvekkiliniz mutlaka çeki aldığı kişiden imzanın kimler tarafından atılabileceği hakkında bilgi sahidir (olmalıdır zaten) . Ayrıca imzayı kimin attığı hakkında bilgi sahibi değil ise bu defa imzasını inkar eden kişinin imza kendisine ait olmadığından bahisle şikayet konusu yapması halinde - bu defa çekin bir de hamiline yazıldığını düşünün ki -, resmi evrağı müvekkilinizin kendisi kullandığı için icra dairesi aracı kılınmak süreti ile dolandırılık suçundan hakkında dava açılma tehlikesi vardır. Saygılarımla avturgayk

Sayın avturgayk,rumuz konusunda üzgünüm sorum ile ilgilendiğiniz için teşekkürler.Sorunum aslında şöyle;Müvekkilim için imza inkarında bulunduk.Dava neticelenmedi henüz.imzayı kimin attığını bilmiyoruz.ara ara alacaklı taraf ,müvekkile şunu demeye çalışmaktadır:eğer sen atmadıysan kocan atmıştır onun hakkında dolandırıcılıktan suç duyurusunda bulunacağız demektedir. Neye istinaden bunu söylüyor bilmiyoruz.Belki de bu senedi alacaklı düzenleyip icraya koydu??
alacaklı,borçlunun imzası olmadığı ortaya çıkarsa,şüphelendiği herkesi dolandırıcılıkla suçlayabilir mi kocası ,oğlu,teyzesi atmıştır şeklinde bu herkes olabilir çünkü ?
Old 01-10-2010, 12:23   #21
avturgayk

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım; Çeki sizin müvekkiliniz keşide etmediyse en azından sizin müvekkilinize ait çekin ne şekil de alacaklının eline geçtiği konusunda müvekkiliniz ile görüşmeniz size en azından avukatı olarak güvenip açıklama yapmasını beklemelisiniz. Zira çek sizin müvekkile ait ve eğer müvekkiliniz çekin rızası dışında elinden çıktığı konusunda muhatap bankaya bir talimat vermiş ise sorun kalmayacaktır ve bu durumda imza size ait çıkmadığı anda alacaklı hakkında siz şikayet etme hakkına sahipsiniz , eğer alacaklı imzanın kime ait olduğu konusunda bir isim verir şikayet eder ise imza incelemesi yapılabilir ve dava açılabilir. Ancak genel anlamda şikayet konusu yapamaz. Mutlaka isim vermek zorunda aksi takdir de takipsizlik kararı verilebilir. saygılarımla. avturgay
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
çekte keşide yeri yoksa adi evrak haline mi dönüşür? piedra Ticaret Hukuku Çalışma Grubu 13 21-01-2013 11:59
karşılıksız çekte son durum Hasan Coşkun Meslektaşların Soruları 4 28-07-2009 14:12
Karşılıksız çek olur mu? Karşılıksız çekte bankalar sorumlu olmalı HASRET BAŞ Hukuk Sohbetleri 18 20-06-2009 06:46
Tahliye Davası Mı Açmalıyım Yoksa Doğrudan İcra Yoluna Mı Başvurmalıyım!!! av.kerasus Meslektaşların Soruları 3 29-05-2008 11:45
zorunlu mali sorumluluk sigortası ödemesini kabul etmeyerek dava açma yoluna gitmek av.melike Meslektaşların Soruları 2 29-01-2008 17:19


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05733705 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.