Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

tasarrufun iptali-görevli mahkeme

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 07-09-2009, 14:54   #1
aras

 
Varsayılan tasarrufun iptali-görevli mahkeme

Herkese iyi çalışmalar.
2008 yılında müvekkilin eşi tarafından boşanma davası açıldı , bu boşanma davası ile bizde davacı sıfatıyla katkı payı davası açtık ve öğrendik ki ; müvekkilin eşi boşanma davasının hemen akabinde üzerine kayıtlı gayrimenkulü muvazaalı olarak bir akrabasına devretmiş.Bunun üzerine aile mahkemesinde tedbir talepli tasarrufun iptali davası açtık ve bu dava katkı payını bekletici mesele yaptı. Boşanma davamız sonuçlandı ancak katkı payı davamız devam etmekte. Tasarrufun iptali davasının en son celsesinde ise hakim tasarrufun iptali davalarında aile mahkemelerinim görevli olmadığını belirtti. Aile mahkemesinin bu konuda görevli olduğunu düşünüyordum.Şimdi ise araştırdığımda aile mahkemesinin görevli olup olmadığına dair yeterli kaynak bulamıyorum. Bu konuda yardımcı olabilir misiniz ?
Old 07-09-2009, 15:27   #2
emi_shn

 
Varsayılan

tasarrufun iptali davalarında görevli mahkeme iptali istenen tasarrufun değerine göre belirlenir;asliye hukuk veya sulh hukuk mahkemesidir.
Old 07-09-2009, 16:01   #3
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Davaya "muvazaa" davası olarak ıslah ederseniz, aşağıdaki ilk karar işinize yarayabilir. Kaldı ki tasarrufun iptali davasının şartları daha ağırdır.



Alıntı:
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/7858
K. 2004/9308
T. 12.7.2004


KARAR : Taraflar halen evli olup aralarında derdest boşanma davası bulunmaktadır. Davalı koca, tapuda kendi adına kayıtlı taşınmaz mal üzerine, boşanma davası açıldıktan sonra üçüncü kişi yararına yirmi yıl sürekli kira şerhi koydurtmuştur. Davacı, bu şerhin muvazaalı olduğunu, boşanma davasında istedikleri tazminatları sonuçsuz kılmaya yönelik bulunduğunu ileri sürmüş ve tapudaki kira şerhinin iptalini istemiştir.

Aile Mahkemesi; davacının isteğinin Borçlar Kanunu hükümlerine göre değerlendirilebileceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. ( TMK.md.197/2 )

Davacı kadının hukuki yararı aile hukukundan kaynaklanmaktadır.

Türk Medeni Kanununun ikinci kitabında madde 118-395 arasında düzenlenen dava ve işlere Aile Mahkemesince bakılması gerekir.
( 5133 sayılı kanun md.2-3 )Bu nedenle uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen sebeple görev yönünden BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.07.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
17. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/5165
K. 2007/3670
T. 15.11.2007
• TASARRUFUN İPTALİ ( Davacının Dava Açmaktaki Amacı Borçlunun Kendisine Olan Nafaka Borcunu Ödememek Kastı İle Yapmış Olduğu Tasarrufun İptalini Sağlamak Olduğu - Görevli Mahkeme Alacağın Miktarına Göre Sulh veya Asliye Mahkemeleri Olduğu )
• NAFAKA BORCUNUN TAHSİLİ ( Davacının Dava Açmaktaki Amacı Borçlunun Kendisine Olan Nafaka Borcunu Ödememek Kastı İle Yapmış Olduğu Tasarrufun İptalini Sağlamak Olduğu )
• GÖREVLİ MAHKEME ( Tasarrufun İptali Davalarında Alacağın Miktarına Göre Sulh veya Asliye Mahkemeleri Olduğu )
2004/m.277
ÖZET : Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe ve açıklamalara göre davacının dava açmaktaki amacı, borçlunun kendisine olan nafaka borcunu ödememek kastı ile yapmış olduğu tasarrufun iptalini ve icra marifetiyle nafaka alacağının tahsilini sağlamaktır. Hal böyle olunca uyuşmazlığın İİY'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olduğunda duraksamamak gerekir. Tasarrufun iptali davalarında görevli mahkeme alacağın miktarına göre Sulh veya Asliye Mahkemeleridir.

DAVA : Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görev yönünden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalı Özden aleyhine icra takibi yapıldığını ancak davalı Özden'in yükümlülüklerini yerine getirmemek için Güngören İlçesi Haznedar Çiftliği mevkiinde bulunan 6056 parsel sayılı taşınmazdaki hissesini gerçek bedelinin çok altında diğer davalıya muvazaalı olarak devrettiğini bu nedenle tasarrufun iptalini talep etmiştir.

Davalı Özden vekili davacının sırf davalı Özden'in eşi olması nedeniyle dava açamayacağını, tasarruf ehliyetinin kısıtlanmasını isteyemeyeceğini, satışın gerçek olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

Davalı Kemal Korkut usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve cevap vermemiştir.

Mahkemece, toplanan delillere göre uyuşmazlığın aile mahkemelerinin görev alanına girdiğinden bahisle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

HUMK.nun 76. maddesine nazaran bir davada ileri sürülen maddi olgu ve bulgulara uyan maddeleri bulmak, uygulamak ve hukuki nitelendirmesini yapmak hakimin doğrudan görevidir. Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe ve açıklamalara göre davacının dava açmaktaki amacı, borçlunun kendisine olan nafaka borcunu ödememek kastı ile yapmış olduğu tasarrufun iptalini ve icra marifetiyle nafaka alacağının tahsilini sağlamaktır. Hal böyle olunca uyuşmazlığın İİY'nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası olduğunda duraksamamak gerekir. Tasarrufun iptali davalarında görevli mahkeme alacağın miktarına göre Sulh veya Asliye Mahkemeleridir. Bu nedenle tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda gösterecekleri deliller toplanıp hasıl olacak sonuca göre işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken dosya içeriğine aykırı düşüncelerle yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması doğru değildir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden Ayten Çırmayır'a geri verilmesine, 15.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx
Old 07-09-2009, 16:06   #4
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, daha önce okuduğum bir kaynakta, söz konusu gayrimenkulün 2002 yılından önce mi sonra mı edinildiği hususunun görevli mahkemeyi değişikliğe soktuğunu öğrenmiştim.

aYrıntılı yazmamışsınız ama eğper gayrimenkul 2002 öncesine ait edime konu ise meddeabihin değerine göre; 2002 sonrasında ise Aile mahk. görev alanına girmektedir.

Umarım yardımcı olabilmişimdir. Saygılarımla...,
Old 03-11-2009, 16:46   #5
Av.Ebru Caner

 
Varsayılan

eğerki malı kaçıran ile alacaklı arasındaki borç bonodan doğmuşsa, tasarrufun iptali davasında görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğu doğru mu?
Old 03-11-2009, 17:35   #6
TRINITY

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,
Aşağıdaki karar Yargıtay 4.HD. tarafından verilmiştir. Bilindiği gibi Aile Hukukuyla ilgili ihtilaflara 2.HD.bakmaktadır. Buradan mal rejimiyle ilgili olsa da, tasarrufun iptali davalarına genel mahkemelerce bakıldığı sonucunu çıkarıyorum.
Saygılar...
Alıntı:
T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/3656
Karar: 2005/979
Karar Tarihi: 08.02.2005

TAŞINMAZ SATIŞ AKTİNİN MUVAZAA NEDENİYLE İPTALİ TALEBİ - BOŞANMADAN KISA SÜRE ÖNCE SATILAN TAŞINMAZ-SATIŞ İŞLEMİNİN İPTALİNE KARAR VERMEDEN HACİZ VE SATIŞ İSTEYEBİLME

ÖZET : Davalı eş, boşanma davası açılmadan kısa süre önce 2.7.2000 tarihinde davacı ile birlikte oturdukları dubleks daireyi diğer davalı İbrahim Koç'a tapuda satmıştır. Davalı bu satışı davacıdan gizlemiştir. Dosyadaki kanıtlara göre davalı eş ev hiç satılmamış gibi satıştan sonra emlakçıya evin satışı için ilan vermiş, davacı ile birlikte ev satılırsa, yeni ev bakmak için emlakçıya başvurmuştur. Evi satın alan diğer davalı, tarafların aile dostudur. Davacı ile davalı Reşat arasında, satıştan önce ve satış sırasında şiddetli geçimsizlik olup boşanma davası açılacağını bilen davalının açılacak davanın yükümlülüklerinden kurtulmak amacıyla diğer davalıya görünürde satış yaptığı dosyadaki kanıtlardan anlaşılmaktadır.
O halde somut olayda, satış işleminde danışıklılığın bulunduğu gözetilerek, boşanma davası sonunda davacıların tahsili gereken alacağı belirlenip, İcra İflas Yasası'nın 283/1. maddesi benzetme yoluyla uygulanmak suretiyle tapu iptaline ( tapudaki satış işleminin iptaline ) gerek olmadan, davacının alacağını alabilmesini sağlamak için dava konusu taşınmazın haciz ve satışını isteyebilmeleri yönünde hüküm kurulmalıdır. Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yazılı şekilde istemin reddedilmiş olması isabetsizdir.


(2004 S. K. m. 283/1)

Dava: Davacı Çiğdem Tanyel vekili Avukat Neva Rişvanoğlu tarafından, davalı İbrahim Koç vd. aleyhine 20.10.2000 gününde verilen dilekçe ile satış aktinin muvazaa nedeniyle iptalinin istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 13.10.2003 günlü kararın Yargıtay'da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 8.2.2005 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat Neva Rişvanoğlu ile karşı taraftan davalılardan Reşat Emrah Tanyel vekili Avukat Umut Aksoy geldiler, diğer davalı İbrahim Koç adına kimse gelmedi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

Karar: Dava, davalılar arasında yapılan taşınmaz satış aktinin muvazaa nedeniyle iptaline ilişkindir. Mahkemece, dava reddedilmiştir.

Davacı, davalılardan Reşat Emrah Tanyel ile evli iken 26.9.2000 tarihinde şiddetli geçimsizlik nedeni ile boşanma davası açmıştır. Davacı, boşanma davasında kendisi ve müşterek iki çocuk için nafaka ve yine kendisi için tazminat isteminde bulunmuş, mahkemece ilk celse ileride artırılıp azaltılmak kaydı ile tedbir nafakasına hükmolunmuştur. Boşanma davası 12.3.2002 tarihinde kabul edilmiş, 400'er milyon lira nafaka ve toplam 20.000.000.000 lira tazminata da hükmolunan karar 12.12.2002 tarihinde kesinleşmiştir.

Davalı eş, boşanma davası açılmadan kısa süre önce 2.7.2000 tarihinde davacı ile birlikte oturdukları dubleks daireyi diğer davalı İbrahim Koç'a tapuda satmıştır. Davalı bu satışı davacıdan gizlemiştir. Dosyadaki kanıtlara göre davalı eş ev hiç satılmamış gibi satıştan sonra emlakçıya evin satışı için ilan vermiş, davacı ile birlikte ev satılırsa, yeni ev bakmak için emlakçıya başvurmuştur. Evi satın alan diğer davalı, tarafların aile dostudur. Davacı ile davalı Reşat arasında, satıştan önce ve satış sırasında şiddetli geçimsizlik olup boşanma davası açılacağını bilen davalının açılacak davanın yükümlülüklerinden kurtulmak amacıyla diğer davalıya görünürde satış yaptığı dosyadaki kanıtlardan anlaşılmaktadır.

O halde somut olayda, satış işleminde danışıklılığın bulunduğu gözetilerek, boşanma davası sonunda davacıların tahsili gereken alacağı belirlenip, İcra İflas Yasası'nın 283/1. maddesi benzetme yoluyla uygulanmak suretiyle tapu iptaline ( tapudaki satış işleminin iptaline ) gerek olmadan, davacının alacağını alabilmesini sağlamak için dava konusu taşınmazın haciz ve satışını isteyebilmeleri yönünde hüküm kurulmalıdır. Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilmeden yazılı şekilde istemin reddedilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve temyiz eden davacı yararına takdir olunan 400, 00 YTL. duruşma avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 8.2.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 03-11-2009, 18:00   #7
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Arkadaşlar 4. HD Borçlar Kanunu 18. maddeden kaynaklanan muvaza nedeniyle görülen tasarrufun iptali davalarına bakar. İİK 277 vd. maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davasına da 19. HD bakar. Asıl konuya dönersek, Aile mahkemesinde açılmasına karar veren yerel mahkeme kararını inceleyen Yargıtay 4. HD dosyamda, davaya bakmaya görevli mahkemenin Asliye Hukuk olduğunu söyleyerek kararı bozdu. Ve şimdi davam Asliyede devam ediyor. Kolay gelsin.
Old 03-02-2015, 12:53   #8
omav

 
Varsayılan

iik 277 vd 'na dayanrak açacağım davada hem borçlular hem de alacaklı müvekkil tacir..

ancak iptalini isteyeceğim işlemler gayrimenkul olduğuna göre yeni HMK'ya göre tasarrfun iptali davasını asliye hukukta açmak gerektiğini düşünüyorum. Tarafların tacir olması nedeniyle ticaret mahkemesinde açılması gerektiğini düşünen var mıdır ?

(iptal davasıyla; nakit paraya ilişkin tasarrufların iptalini istemek ne kadar mantıklı olur; ispat yükü vb açısından- borçlunun parasını hiç sebep yokken akrabasına havale ettiğini mahkeme dinler mi)

teşekkürler...
Old 03-02-2015, 15:05   #9
metinnarin

 
Varsayılan

Sayın Omav;

iptalini isteyeceğiniz tasarruf taşınmaza ilişkin de olsa, tasarrufun iptali davaları bir alacak davasıdır. Taşınmaza ilişkin bir ayni hak kurmamakta veya bozmamaktadır. Bu nedenle iptal konusunun taşınmaz olup olmadığının önemi bulunmamaktadır. Ticaret mahkemelerinde bu tür davalara rastlıyorum. Bu açıdan da değerlendirme yapın derim..
Old 03-02-2015, 15:13   #10
omav

 
Varsayılan

Metin Bey Öncelikle Teşekkür ederim,

Ticaret mahkemesi olması para ve sair menkul değerlerin de dava dilekçesine eklenmesi açısından faydalı olacak benim için.
Bunun yanında bu dava ile;
yapılan tasarruf işleminin iptali talep edildiği için gayrimenkuller üzerinde ayni hak değişikliği yarattığı konusunda ne dersiniz..

Teşekkürler,
iyi çalışmalar...
Old 03-02-2015, 15:40   #11
metinnarin

 
Varsayılan

Sayın omav;

Benim ifade etmek istediğim de oydu.Tasarrufun iptali davası sonucunda verilen karar ile taşınmaz eski malik'ine geri dönmüyor. Yeni malik üzerindeyken size alacağınızı tahsil edecek kadar satış için yetki veriyor. Ve bu kararı uygulamada gördüğüm kadarıyla aciz vesikası alınmış icra dosyasına ibraz ederek tahsil yoluna gidiliyor.Muvazaa'dan farklı yani bu, bir de muvazaadan farkı iptal sebeplerinin ve bu sebeplerin muhakeme edilmesinin sınırlı olmasıyla ilgili. Yani İİK 277-284. maddeler kapsamında ileri sürülebilmesi hali.
Ben sizin olayınızda yargılamanın Ticaret Mahkemesi'nde yapılıp yapılmayacağını eldeki verilerle bilmiyorum. İfade etmek istediğim taşınmazın aynına ilişkin olmaması nedeniyle bu mahkemelerde de görülebilir olması.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
tasarrufun iptali derewcin Meslektaşların Soruları 4 22-09-2021 10:33
kredi kartından dolayı açılacak itirazın iptali davasında görevli mahkeme av.h.şahin Meslektaşların Soruları 8 19-04-2012 17:28
tasarrufun iptali ozlm Meslektaşların Soruları 2 24-10-2008 16:41
Kooperatif, tapu iptali tescil davasında görevli mahkeme alperyldrm Meslektaşların Soruları 7 16-05-2008 13:00
Soybağının Reddine İlişkin Yabancı Mahkeme İlamının Tanınması - Görevli Mahkeme seyitsonmez Meslektaşların Soruları 3 05-01-2007 10:22


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04688311 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.