Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Anket Sonucu: İİK kapsamında borçlunun mal varlığını tespit konusunda Avukatın yetkileri yeterli mi
Yeterli 1 2,22%
Yeterli değil 36 80,00%
kısmen yeterli 4 8,89%
Ek düzenleme gerekli 7 15,56%
Birden Fazla Seçenek İşaretlenebilen Anket. Oy Verenler: 45. Bu ankette oy kullanamazsınız. (Anket no : 77)

Borçlu Banka Hesaplarını Tespit

Yanıt
Old 28-02-2005, 00:35   #1
AVTEMEL

 
Soru Borçlu Banka Hesaplarını Tespit

Değerli meslektaşlarım,
Öncelikle tüm meslektaşlarıma saygılar sunuyorum.

Borçluların banka hesap numaralarını tespit hususunda sanıyorum hepimiz sıkıntı çekiyoruz. Gerek gerçek kişilerin ve gerekse tüzel kişilerin (özellikle şirketlerin) hakkında yaptığımız takiplerde çalışılan banka hesaplarını bilmediğimiz durumlarda uygulamada, olabileceği tahmin edilen şubelere 89 Haciz ihbarnameleri gönderiyoruz. Ancak tamamen denize olta atmak misali olan bu uygulama sonuç vermiyor ve birşey elde edemiyoruz. Öte yandan özellikle şirketlerin ticari faaliyetlerini sürdürdükleri ve bunu yaparkende mecburen banka ile çalıştıklarını biliyoruz. Bu durumda sanki mesele bir istihbarat meselesi gibi gözüküyor. Ancak günümüz teknolojisinde tüm bankaların bilgisayar verilerinin anamerkezleri ile ağ bağlantılarının bulunuyor olması gerektiği düşünüldüğünde doğrudan veya icra dairesinden gönderilecek resmi yazı ile gerçek kişinin açık kimliği, tüzel kişinin de tam ünvan ve sicil bilgilerinin bildirilmesi halinde Banka Genel Müdürlüklerinin (tüm Türkiye çapında) ilgilisi hakkında elektronik ortamda araştırma yapabilmelerinin mümkün olabileceğini düşünüyorum.
Ancak bir meslektaşım bu konuyu bir bankanın merkez yetkilisi ile birkaç sene evvel görüştüğünü bunun için çok fazla yazışma gerektiğini ve külliyetli bir miktarda masraf talebinde bulunulacağını kendisine söylediklerini ifade etti. Halbuki ağbağlantısı olan bilgisayar sistemlerinde gerek doğrudan veya gerekse mail ile genel merkezin bilgi toplaması mümkün olabilir.

Tüm meslektaşlarımdan ve özellikle banka hukuk müşavirliklerinde çalışan veya banka işleri takip eden meslektaşlarımdan bu konuda tecrübeleri olup olmadığını, başka, çözüm yolları olup olmadığını bu konudaki görüşleri paylaşmalarını rica ediyorum.
Herkeze şimdiden çok teşekkür ediyor başarılar diliyorum.
Old 20-06-2008, 14:26   #2
concept

 
Varsayılan

Bir yetkili ile konuyu görüştüm. Bu aşamada tüm bankaların genel merkezleri ile irtibata geçmeketen başka çare olmadığını ifade ett.
Old 20-06-2008, 17:15   #3
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Türkiye'de, mevduat bankacılığı yapan bankaları, birkaç tane katılım bankası ile topladığımızda, kabaca 20-25 gibi bir sayıya ulaşırız.

Halihazırda bugün itibariyle ülkemizde bulunan banka şube sayısı ise 8020. (TBB verileri)

Borçlunun hak ve alacaklarının haczi için bu 20-25 bankanın genel müdürlüğüne tüm şubeleri kapsayacak şekilde haciz ihbarnamesi gönderilmesi düşünülemez mi?

Ancak yanıt verecek dostlarımızın "ama 89/7 hükmü var, öyle şey olmaz" deme kolaycılığına kaçmayacaklarını ümit ediyorum.

Ve tartışmaya, bir soru ile katılmak istiyorum:

-İİK m.89/7'de, banka genel müdürlüğüne tüm şubeleri kapsar şekilde haciz ihbarnamesi gönderilmesine engel AÇIK BİR HÜKÜM VAR MIDIR?

Tüm üyelere saygılarımla...
Old 21-06-2008, 15:24   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hakan EREN
Türkiye'de, mevduat bankacılığı yapan bankaları, birkaç tane katılım bankası ile topladığımızda, kabaca 20-25 gibi bir sayıya ulaşırız.

Halihazırda bugün itibariyle ülkemizde bulunan banka şube sayısı ise 8020. (TBB verileri)

Borçlunun hak ve alacaklarının haczi için bu 20-25 bankanın genel müdürlüğüne tüm şubeleri kapsayacak şekilde haciz ihbarnamesi gönderilmesi düşünülemez mi?

Ancak yanıt verecek dostlarımızın "ama 89/7 hükmü var, öyle şey olmaz" deme kolaycılığına kaçmayacaklarını ümit ediyorum.

Ve tartışmaya, bir soru ile katılmak istiyorum:

-İİK m.89/7'de, banka genel müdürlüğüne tüm şubeleri kapsar şekilde haciz ihbarnamesi gönderilmesine engel AÇIK BİR HÜKÜM VAR MIDIR?

Tüm üyelere saygılarımla...

Sayın Eren,

Bütün bu zahmete gerek yok. Aşağıda bulunan linkteki 2 no.lu mesajda vermiş olduğum kuruluşa yazdığınızda, cevap gelmektedir.

Saygılarımla

http://www.turkhukuksitesi.com/showt...t+k urulu%FEu
Old 21-06-2008, 20:37   #5
meyi14

 
Varsayılan

bu konu hakkında takip ettiğim icra dosyalarında banka genem müdürlüklerine İİK 'nun 89 maddesi gereğince haciz ihbarnamaleri gönderdim ancak aldımı cevap ilgili kişinin genel merkezde hesabının olamayacağı hangi şubede hesabı var ise oraya yazılması oldu bu konuda daha ileri gidimedim Sayın Suat beyin verdiği adres sanırım menkul değerlerde fayda sağlayacaktır.Saygılar
Old 21-06-2008, 23:25   #6
av.sgenc

 
Varsayılan

Bir yargıtay kararı hatırlıyorum. Eğer yanlış hatırlamıyorsam.
Bankaların Genel Müdürlüklerine gönderilen ihbarnameler Bütün şubeler açısından sorumluluk doğurur diye. Ama bulamıyorum kararı. Bulan olursa paylaşılırs çok güzel olur.
Saygılarımla..
Old 23-06-2008, 09:22   #7
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Sayın Eren,

Bütün bu zahmete gerek yok. Aşağıda bulunan linkteki 2 no.lu mesajda vermiş olduğum kuruluşa yazdığınızda, cevap gelmektedir.

Saygılarımla

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=13403&highlight=merkezi+kay%FDt+k urulu%FEu

Sayın Ergin,

MKK, biliyorsunuz, sadece menkul kıymetlerin kaydını tutuyor. Oysa ki bu tartışmadaki ana eksen borçlunun mevduatı, yani parası...

Saygılarımla...
Old 23-06-2008, 09:57   #8
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

"meyi14" üyemizin belirttiği gibi banka genel müdürlükleri mevduat toplamazlar, bu doğru.

Banka genel müdürlüklerinin mevduat toplamamaları, kendilerine her yönü ile bağlı olan şubeler adına haciz işlemelerine ve bu konuda yanıt vermelerine engel midir?

Bilindiği üzere, icra hukukunda temel iki yasa vardır; İcra ve İflas Yasası ile 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hk. Yasa.

İİK'nun 89. madde hükmünün, 6183 sayılı Yasa'da karşılığı 79. madde hükmüdür. Madde hükmünde, 2006 yılında yapılan iki ayrı değişiklik ile bakın soruna nasıl yaklaşılmıştır:

MADDE 79 - Hamiline yazılı olmayan veya cirosu kabil senede dayanmayan alacaklar ile maaş, ücret, kira vesaire gibi her türlü hakların ve fiilen tutanak düzenlemek suretiyle haczi kabil olmayan üçüncü şahıslardaki menkul malların haczi, borçlu veya zilyed olan veyahut alacak ve hakları ödemesi gereken gerçek ve tüzel kişilere, kurumlara haciz keyfiyetinin tebliği suretiyle yapılır. Tahsil dairesi tarafından tebliğ edilecek haciz bildirisi ile; bundan böyle borcunu ancak tahsil dairesine ödeyebileceği ve amme borçlusuna yapılacak ödemenin geçerli olmayacağı veya elinde bulundurduğu menkul malı ancak tahsil dairesine teslim edebileceği ve malın amme borçlusuna verilmemesi gerektiği, aksi takdirde amme borçlusuna yapılan ödemeler ile malın bedelini tahsil dairesine ödemek zorunda kalacağı ve bu maddenin üç, dört ve beşinci fıkra hükümleri üçüncü şahsa bildirilir. Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri, alacaklı tahsil dairelerince ya da alacaklı amme idaresi vasıtasıyla, posta yerine elektronik ortamda tebliğ edilebilir ve bu tebligatlara elektronik ortamda cevap verilebilir. Elektronik ortamda yapılacak tebliğe ve cevapların elektronik ortamda verilebilmesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.

Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri; amme borçlusunun hak ve alacaklarının bulunabileceği bankaların şubelerine doğrudan veya mahallindeki tahsil dairesi aracılığı ile tebliğ edileceği gibi Maliye Bakanlığınca belirlenecek tutarın üzerindeki alacaklar için doğrudan bankaların genel müdürlüklerine de tebliğ edilebilir. Haciz bildirisi bankanın genel müdürlüğüne de tebliğ edilmiş ise tüm şubelerini kapsayacak şekilde beyanda bulunma yükümlülüğü bankanın genel müdürlüğüne aittir.

Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır. Üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunur.

Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır. Menfi tespit davası açılması halinde mahkemece bu Kanunun 10 uncu maddesinde sayılan türden teminat karşılığında takip işlemlerinin durdurulmasına karar verilebilir. Teminat, alacaklı tahsil dairesine verilir ve haciz varakasına dayanılarak haczedilir. Taraflar arasında teminata ilişkin olarak çıkan anlaşmazlıklar, takip işlemlerinin durdurulması hakkında kararı veren mahkeme tarafından çözümlenir. Davasında haksız çıkan üçüncü şahıs aleyhine, haksız çıktığı tutarın %10'u tutarında ayrıca inkar tazminatına hükmedilir.

Bu Kanun uyarınca kendisine tebliğ edilen ödeme emrine karşı dava açıp itirazında kısmen veya tamamen haksız çıkan üçüncü şahıs hakkında, menfi tespit davasının lehine sonuçlanması veya asıl amme borçlusunun takip konusu amme alacağını tamamen ödemiş olması halinde, bu Kanunun 58 inci maddesinin beşinci fıkrası hükmü uygulanmaz.
Üçüncü şahıs, haciz bildirisi üzerine yedi gün içinde alacaklı tahsil dairesine itiraz ettiği takdirde, alacaklı amme idaresi bir yıl içinde, üçüncü şahsın yaptığı itirazın aksini genel mahkemelerde açacağı davada ispat ederek, üçüncü şahsın İcra ve İflas Kanununun 338 inci maddesinin birinci fıkrasına göre cezalandırılmasını ve borçlu bulunduğu tutarın ödenmesine hükmedilmesini isteyebilir.

Menkul malların aynen teslimi mümkün olmadığı takdirde değeri ödenir. Üçüncü şahısların genel hükümler gereğince asıl borçluya rücu hakları saklıdır.

İşte madde böyle, ben aynı soruyu tekrar soruyorum: İİK m.89 hükmünde banka genel müdürlüğüne, tüm şubeleri kapsayacak şekilde haciz ihbarnamesi gönderilmesine engel AÇIK BİR HÜKÜM VAR MIDIR?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Borçlu ölü hakkında icra takibi uye9493 Meslektaşların Soruları 38 23-05-2013 15:08
borçlu isminin takibe etkisi......... Av.Dostum Medeni Usul, İcra ve İflas Hukuku Çalışma Grubu 16 26-07-2009 22:03
Ölü borçlu - Mirası red yok - Tereke mümessili yok advokat34 Meslektaşların Soruları 6 07-07-2008 14:46
menfi tespit davasının borçlu lehine sonuçlanması mineöge Hukuk Soruları Arşivi 2 07-11-2006 15:28
İlginç Bir Kefil-borçlu İlişkisi ali beyendi Hukuk Sohbetleri 3 04-09-2006 17:32


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06183004 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.