Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yeni malikin eski abonenin elektrik borcundan sorumluluğu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-10-2008, 13:36   #1
özfn_34

 
Varsayılan Yeni malikin eski abonenin elektrik borcundan sorumluluğu

İlgilenenlere şimdiden teşekkürlerimi sunar ve konuyla ilgili yardım ve önerilerini beklerim.İki gayrimenkul satılıyor,fakat satılmadan önce 2002 yılından kalma elektrik borcu mevcut,kiracılarca ödemeler aksatılmış ve 2005 yılında TEDAŞ'ta borç taksitlendirilmiş fakat ilk taksitin ödenmesinin ardından başka hiçbir işlem yapılmamıştır.Taksitlendirme yapıldıktan 1 yıl sonra aboneye karşı icra takibine girişilmiş fakat bu da abone sahibi yurt dışında yaşadığından tebliğ edilememiş ve dosya sürüncemede kalmıştır.Borcun taksitlendirilmesinin de üzerinden yaklaşık 4 yıl geçmiş ve bir kaç gün önce elektrikler borcu ödenmediğinden bahisle kesilmiştir.Bu süre içinde abone sahibi ve aynı zamnda gayrimenkullerin de sahibi olan kişi vefat etmiş ve gayrimenkuller mirasçısı olan eşine geçmiş,tapuda tescili yapılmıştır.Gayrimenkullerinin sıkıntılarından yılan müteveffanın eşi şimdi evleri satmak istiyor dünürüne.Sormak istediğim sorulara gelince 1-yeni malikin kesilen elektriği açtırmak için elektrik kurumuna başvurması durumunda muhtemelen eski abonenin borcunu ödemesi istenecek,yeni malik bu borcu ödemek zorunda mıdır?Borcun miktarı hayli yüksektir...2-Normalde en ufak geciktirmelerde harekete geçen elektrik kurumunun elektiği kesmemiş olması(BORCUN 2002 YILINDAN KALDIĞI GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULARAK)sorumluluğuna sebep olur mu?Başvurulabilecek yollarla ilgil yardımlarınızı bekliyorum.Ayrıca yeni malikin eski abonenin borcundan sorumlu olup olmayacağı ile ilgili Yargıtay kararı da gönderirseniz çok yardımcı olursunuz.
Old 26-10-2008, 14:30   #2
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2005/9-90

K. 2005/97

T. 23.2.2005

• MENFİ TESBİT VE İSTİRDAT TALEBİ ( Elektrik Aboneliği İçin Başvuran Davacıdan Elektrik Verilmeyeceği Söylenerek Önceki Aboneden Kalan Elektrik Borcunun Tahsili - İşyerini Kiralayan Davacının İşletmeyi Devralmış Sayılamayacağı ve Önceki Abonenin Borcundan Sorumlu Tutulamayacağı )

• ELEKTRİK ABONELİĞİ İÇİN ÖNCEKİ ABONENİN ELEKTRİK BORCUNUNU ÖDEMEK ZORUNDA BIRAKILAN DAVACI ( İstirdat ve Bu Nedenle Düzenlediği Bonolardan Dolayı Menfi Tesbit Talebi - İşyerini Kiralayan Davacının İşletmeyi Devralmış Sayılamayacağı ve Önceki Abonenin Borcundan Sorumlu Tutulamayacağı )

• KİRA SÖZLEŞMESİYLE İŞYERİNİ KULLANMAYA BAŞLAYAN ŞİRKET ( İşletmeyi Devralmış Sayılmayacağı ve Önceki Abonenin Elektrik Borcundan Sorumlu Tutulamayacağı - Önceki Abonenin Elektrik Borcu Kendisine Ödettirilen Davacının İstirdat Talebi )

• İSTİRDAT TALEBİ ( Kiraladığı İşyerinde Elektrik Aboneliği İçin Yaptığı Başvuru Üzerine Önceki Abonenin Borcunu Ödemek Zorunda Bırakılan Davacının - İşletmenin Devrinin Sözkonusu Olmaması )

818/m.179

ÖZET :Davacı vekili, müvekkilinin elektrik aboneliği için davalı kuruma başvurduğunda eski abonenin borcu olduğunu, bu borcun kapatılmadan yeni aboneliğin verilmeyeceğinin bildirilmesi üzerine, eski abonenin elektrik borcu için verdiği bonolardan dolayı borçlu olmadığının tesbitine ödediği miktarın da istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davacının elektrik borcuna konu işyerini 01.09.2000 tarihinden geçerli kira sözleşmesiyle devraldığı, BK.nun 179. maddesi uyarınca devralınan şirketin borçlarından da sorumlu olacağı, kaldı ki davacının devrinden önce tüm elektrik aboneliğinden kaynaklanan borçlarını üstlenip, bu borçları ödemeyi taahhüt ettiği halde, davacının ödemeye yanaşmadığı gerekçesiyle davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içerisinde mevcut kira sözleşmesinden Yeni Konya Televizyonu ve Gazetesi adına işyerini Endüstri Holding A.Ş'den 01.06.2002 tarihinden itibaren 15 yıl süreyle kiralanmış olduğu açıktır. Anılan kira sözleşmesinden BK.nun 179. maddesi uyarınca işletmenin devrinin söz konusu olduğu sonucuna varılamaz. Kural olarak, elektrik borcu abone sözleşmesi kimin adına ise tüketim bedelini onun ödemesi gerekir. Davacıdan, önceki abonenin elektrik borcunun istenmesi doğru değildir. Davacının elektriğin kesilmemesi ve kendisinin abone olabilmesi için yapmış olduğu işlemler onun borcu üstlendiğini göstermez.
DAVA : Taraflar arasındaki "Menfi Tespit ve İsdirdat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 2.7.2003 gün ve 2002/79 E, 2003/259 K. sayılı kararın incelenmesi Davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 3.5.2004 gün ve 2003/8164 E, 2004/4991 K. sayılı ilamı ile; ( ...Davacı vekili, müvekkilinin elektrik aboneliği için davalı kuruma başvurduğunda eski abonenin borcu olduğunu, bu borcun kapatılmadan yeni aboneliğin verilmeyeceğinin bildirilmesi üzerine, eski abonenin elektrik borcu için 1.164.000.000.TL peşin olmak üzere 12 adet toplam 11.970.000.000.TL bedelli bono verdiğini, eski abonenin borcundan sorumlu tutulamayacağını bildirerek ödenen 1.164.000.000.TL'nin istirdadına, bonolardan dolayı da borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada, davacı vekili, müvekkilinin eski abonenin 1.000.000.000.TL olan elektrik borcundan sorumlu olmadığını belirterek davalı kurumun elektrik verilmemesine ilişkin kararın kaldırılmasını ve borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının eski abonenin borçlarını ödemeyi taahhüt ettiğini, zira eski abonenin işyerini davacının devraldığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının elektrik borcuna konu işyerini 01.09.2000 tarihinden geçerli kira sözleşmesiyle devraldığı, BK.nun 179. maddesi uyarınca devralınan şirketin borçlarından da sorumlu olacağı, kaldı ki davacının devrinden önce tüm elektrik aboneliğinden kaynaklanan borçlarını üstlenip, bu borçları ödemeyi taahhüt ettiği halde, davacının ödemeye yanaşmadığı gerekçesiyle davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içerisinde mevcut kira sözleşmesinde Yeni Konya Televizyonu ve Gazetesi adına işyerini Endüstri Holding A.Ş'den 01.06.2002 tarihinden itibaren 15 yıl süreyle kiralanmış olduğu açıktır. Anılan kira sözleşmesinden BK.nun 179. maddesi uyarınca işletmenin devrinin söz konusu olduğu sonucuna varılamaz. Kural olarak elektrik borcu abone sözleşmesi kimin adına ise tüketim bedelini onun ödemesi gerektiği şeklindedir.
Davacıdan önceki abonenin elektrik borcunun istenmesi doğru değildir. Davacının elektriğin kesilmemesi ve kendisinin abone olabilmesi için yapmış olduğu işlemler onun borcu üstlendiğini göstermez.
Mahkemece açıklanan bu yönler üzerinde yeterince durulmadan yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir... )
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 23.2.2005 gününde, oybirliği ile karar verildi
YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2001/13-582

K. 2001/601

T. 19.9.2001

• MENFİ TESBİT VE ABONE SÖZLEŞMESİ YAPILMASI DAVASINDA GÖREVLİ YARGI YOLU ( Önceki Maliklerinin Su Borcu Nedeniyle Suları Kesilen Davacı )

• GÖREVLİ YARGI YOLU ( İSKİ Aleyhine Açılan Önceki Malikin Su Borcundan Sorumlu Olmadığının Tesbiti Davasında )

• İSKİNİN TACİR NİTELİĞİ ( Önceki Malikin Su Borcundan Sorumlu Olmadığının Tesbiti ve Abonelik Sözleşmesi Yapılması Davasında Görevli Mahkeme )

6762/m.12,18

1086/m.1,7

ÖZET : Davacı, satın aldığı taşınmazın önceki maliklerinin su borcu nedeniyle sularının kesildiğini, önceki borçlardan sorumlu olmadığının tespitini ve abone sözleşmesi yapılarak suların tekrar bağlanmasını talep etmiştir. Davacının, eski abonenin borçlarından sorumlu olmadığına dair dava açmakta hukuki yararı vardır. Su, gaz ve elektrik dağıtma, telefon, radyo ile haberleşme, yayın yapma gibi işlerle uğraşan müesseseler ticarethane sayılır. Bu nedenle İSKİ'nin tacir olduğunun kabulü gerekir. Temiz su, atık su bedelleri ile İSKİ'nin şahıslarla yaptığı iltihaki sözleşmeler ile sözleşme dışı haksız fiil gibi eylemlerinden doğan uyuşmazlıklara bakma görevi Adli Yargıya aittir.
DAVA : Taraflar arasındaki "menfı tespit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Fatih Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 22/2/2000 gün ve 1999/8 E., 2000/92 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 15/10/2000 gün ve 2000/7664-8005 sayılı ilamı ile; ( ...Davacı, 2.8.1996 tarihinde satın aldığı taşınmazın önceki maliklerinin su borcu nedeniyle sularının kesildiğini her katta birer sayaç olmak üzere dört adet sayaç bulunduğunu, bunlardan biri için kendi adına abonman sözleşmesi yaptığını, diğerleri için sözleşmesi bulunmadığını öne sürerek, üç sayacın sularının tekrar açılmasına, önceki borçlardan sorumlu olmadığının tesbitine ve abone sözleşmesi yapılarak suların bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı İSKİ idaresi bir sayaç borcunu ödeyerek sözleşme yapılmasının diğer sözleşmeleri iptal ettirmemesinin davacının kötüniyetli olduğunu gösterdiğini, eski abone sözleşmeleri devam ettiğine ve abonelik tesis etmesine göre idarece ödenmeyen borç nedeniyle suyun kesilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığını bildirerek yersiz olan davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece menfi tesbit davasının aktif husumet eksikliği nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı borçlu olmadığının tespiti ile birlikte abone sözleşmesi yapılarak suların bağlanmasını istemiştir. Mahkemece aktif husumet eksikliği nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; gerekçede ayrıca abonman sözleşmesi yapılarak su verilmesi talebinin adli mahkemeden istenemeyeceği belirtilerek mahkemenin bu konuda görevli olmadığı belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki ilişki, Özel Hukuk hükümlerine tabi olup, çıkan uyuşmazlıkları çözme görevi adli yargınındır. İSKİ yasası, Tarifeler Yönetmeliği hazırlamak, hizmeti yürütebilmesi için her türlü düzenlemeyi yapmak, uygulama kararları almak yetkisini İSKİ yönetim kuruluna vermiştir. Bu amaçla borcunu ödemeden aynlan abonelerin eski borçlarının tahsili ve aynı kullanım yerine yeni abone yapılması esaslarının tesbiti için İSKİ yönetim kurulu, 28.10.1997 tarih 1997/1112 sayılı karan alarak yürürlüğe koymuştur. Bu yönetim kurulu kararı davacıyı da bağlar. Mahkemece İSKİ yönetim kurulunun 28.10.1997 tarihli kararının hükümleri çerçevesinde araştırma yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü:
KARAR : Dava, borçlu olmadığının tesbiti ile abone sözleşmesi yapılmasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, 2/8/1996 tarihinde satın aldığı taşınmazda her katta birer sayaç olmak üzere 4 adet sayaç bulunduğunu, bunlardan birisinin önceki borçlarını ödemek suretiyle kendi adına abonman sözleşmesi yaptığını, diğerleri için sözleşme bulunmadığını, davalı İSKİ'nin önceki maliklerinin su borcu nedeniyle sularını kestiğîni ileri sürerek önceki maliklerin borçlarından sorumlu tutulamayacağını, öncelikle suyun tedbiren açılmasını; borçlu olmadığının tesbiti ile diğer 3 sayaç için abone sözleşmesi yapılarak suların bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının kötü niyetli olduğunu eski abone sözleşmelerinin devam ettiğini, idarece ödenmeyen borç nedeniyle suyun Tarifeler Yönetmeliğinin 53. maddesi gereğince kesildiğini suyun kesilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalının, davacının su borcu olduğunu ileri sürmediğini, su borcunun eski maliklere ait ölduğunu kabul ettiğini; bu nedenle davacının İSKİ'ye su borçlarının olmadığını tesbiti hakkında dava açmakta hukuki yararı bulunmadığını, bu nedenle menfı tesbit davasının aktif husumet eksikliği nedeniyle reddine karar verilmiş; davacının yeniden abone sözleşmesi yapılarak su verilmesinin temini istemi de mahkemenin görevsiz olduğu, idari yargının görevli olduğundan bahisle reddedilmiştir.
Davacı vekilinin temyizi üzerine karar özel dairece yukandaki gerekçelerle bozulmuş, yerel mahkeme önceki kararında direnmiştir.
2560 sayılı yasa ile kurulan davalı İSKİ, İstanbul'da kullanma suyu ve atık sular için tesisler kurmak, tarifeler hazırlamak ve bu sular için para tahsil etmek görev ve yetkisiyle donatılmış olup bütün bu hizmetler adı geçen idarenin tekeline verilmiştir. Anılan yasada bu kuruluşun İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı hususi hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek üzere kurulmuş, müstakil bütçeli kamu tüzel kişiliğine haiz bir kuruluş olduğu açıklanmıştır.
TTK.'nun 18. maddesinde, kendi kuruluş kanunları gereğince idare edilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, Vilayet, Belediye gibi amme hükmü şahısları tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin tacir sayılacakları belirtilmiştir. Bu itibarla İSKİ'nin TTK. 18/1. maddesinde öngörülen özel hukuk hükümlerine göre idare edilen bir kamu kuruluşu olduğunun kabulü gerekir. Nitekim hiçbir ayrım yapılmadan TTK.12/11. maddesinde su, gaz ve elektrik dağıtma, telefon, radyo ile haberleşme, yayın yapma gibi işlerle uğraşan müesseselerin ticarethane sayılacakları hüküm altına alınmıştır.
Su bedeli, davalı idare tarafından düzenlenen bir tarife uyarınca kişi ile idare arasında düzenlenen Abonman Sözleşmesi uyarınca alınmaktadır. Ödemenin hukuksal dayanağı kamu gücüne değil, iki taraf arasında yapılan ve uygulamada iltihaki sözleşme denilen abonman sözleşmesine dayanmaktadır. Nitekim Anayasa Mahkemesi 14/2/1991 gün E: 1990/18 K: 1991/4 sayılı kararında, İSKİ'nin su bedeli alacağının özel hukuk ilişkisinden doğan iltihaki bir sözleşmenin uygulanmasından kaynaklanan alacak bulunduğunu, bu isteklerin vergi, resim, harç ve bunların benzeri olmadığını açıklamıştır. Her ne kadar 12/2/1959 gün E: 1958/17 K: 1959/15 sayılı idari eylemlerle ilgili bir İçtihadı Birleştirme Kararı varsa da, 23/11/1981 tarihinde yürürlüğe giren 2560 sayılı yasanın hükümleri karşısında bu İçtihadı Birleştirme Kararının ASKİ ve İSKİ bakımından uygulama olanağı bulunmadığı sonucuna varılmalıdır.
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 21/9/1983 gün E: 1980/11-2721 K: 1983/823, 29111/1995 gün E: 1995/11-647 K: 1995/1043, 16/10/1996 gün E: 1996/13-346 K: 1996/699 sayılı kararlarında temiz su, atık su bedelleri ile ASKİ ve İSKİ'nin şahıslarla yaptığı iltihaki sözleşmeler ile sözleşme dışı haksız fiil gibi eylemlerinden doğan uyuşmazlıklarda davaya bakma görevinin Adliye Mahkemelerine ait olduğu benimsenmektedir.
Davacı bankadan sözleşme yapmadığı eski maliklere ait 3 sayaç nedeniyle sarf etmediği su bedeli için ücret talep edilmektedir. Davacının, eski abonenin borcundan sorumlu olmadığına dair dava açmasında hukuki yarar bulunduğu açıktır. 2560 sayılı İSKİ yasası, İSKİ Yönetim Kuruluna Tarifeler Yönetmeliği hazırlamak, hizmetin yürütülmesi için her türlü düzenleme yapma ve uygulama kararı alma yetkilerini verilmiştir. İSKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 53. maddesi "Borçlarını ödemeden ayrılan abonelerin borçlarının tahsili ile aynı kullanım yerine yeni abone yapılması esaslarının yönetim kurulu kararı ile tesbit edilebileceğini belirlemiştir. Bu amaçla borcunu ödemeden ayrılan abonelerin eski borçlardan dolayı yeni abonenin borçlu olup olmadığının tesbiti ve aynı kullanım yerine yeni abone yapılmasına ve haksız nedenle kesilen suyun yeniden bağlanması hususları özel hukuk ilişkisinden doğduğundan bu tür uyuşmazlıkların çözüm yeri adli yargıya ait olduğundan, mahkemece davacının istemde bulunduğu tarihdeki İSKİ Yönetim Kurulu kararlan araştırılmak ve hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken önceki kararda direnilmesi, usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 19.9.2001 gününde, oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kat mülkiyeti, ortak giderlerden yeni malikin sorumluluğu Avukat Neslihan Meslektaşların Soruları 6 10-08-2012 21:27
Yeni Satın Alınan Evden Eski Malikin Tahliyesi atak Meslektaşların Soruları 12 06-09-2010 09:26
eski malikin yeni malikten demirbaş eşyaları talep etmesi avukat 77 Meslektaşların Soruları 0 05-10-2008 14:05
Eski malikin Tahliye DAvasına Yeni Malikin Devam Hakkı hera2274 Meslektaşların Soruları 3 26-04-2008 21:10
Eski Malikin Tahliye Süresi-Acil ad-hoc Meslektaşların Soruları 8 07-05-2007 08:49


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05257392 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.