Kayyum Tayini Davasında Davacı Sıfatı

Sayın Meslektaşlarım,

Açmayı düşündüğümüz bir kayyum tayini davasında davayı açacak kişi konusunda bir belirsizlik var yardımcı olursanız sevinirim.

Kayyum atanacak kişi 86 yaşındadır ve kendi işlerini kendisi görememektedir. Bu kişiye yaklaşık 25 yıldır kendisinin akrabası olmayan ancak evlatlık aldığı (Resmi evlatlık değil, üzerine kayıtlı değil) şahıs tarafından bakılmaktadır. Kayyum atanacak kişinin akrabalarının olmasına rağmen yaklaşık 20 yıldır görüşmemektedirler. Bu açıdan bu şahsın annesinin ve babasının ölmesi ve akrabalarıyla da konuşmaması nedeniyle kayyum tayinini isteyecek kimsesi kalmamaıştır. Kendisininse akli melekeleri yerinde dğildir. Buna ilişkin kurul raporu alınmıştır. Kanun kayyum atanması hsusunda anne baba ve şahsın kendisini saymıştır. Bu açıdasn kayyum talep edebilecek kişi kim olmalıdır.

Tüm bu bilgilerden sonra sormak istediğim husus şu bu kişiye kayyum atanmasını kim isteyebilir. 25 yıldır bakan şahıs açabilir mi açabilirse bunun için gerekli olan hususlar neler???

Ayrıca bu şahıs akli melekelerinin yerinde olmamasına rağmen kendisine bir kayyum atanmasını talep edebilir mi?

Bu husus kıstlanması istenilecek yaşlı vatandaşın sosyal haklardan (yeşilkart, ve sosyal yardımlaşmadan bağlanacak aylık vs.) yaralanması açısından önemlidir. Zira bu vatandaşın kendisinin haklarını arayacak ne kabiliyeti nede akıl yetisi vardır. Bu açıdan ivedi olan davanın açılması için yardımlarınızı bekliyorum. saygılarımla.

sayın meslektaşım benim aklıma gelen çözüm yolu şimdilik şudur:
aklı melekeleri yerinde olmayan kişiye karşı bir hukuk mahkemesinde dava açarak kişiyi davalı pozisyonuna getirmek ve bu dava sırasında kişinin uzun yıllardır birlikte yaşadığı evlatlığı ile birlikte katılıp raporlarını sunması neticesinde mahkeme davalıya res'en kayyum atanmasına veya yanında gittiği kişiye kayyum atanması için dava açmak için yetki karar verecektir.
işlerin hızlı görüldüğü bir ilçe sulh mahkemesinde sanırım bu sorun çabucak halledilebilir.
saygılarımla.
aklıma başkaca bir çözüm yolu gelmedi.

Benim kişisel görüşüm burada kayyım tayini değil de, vasi tayininine gidilmesi gerektiğidir. Vasi tayini hususu kamuyu ilgilendirmesi nedeniyle herhangi bir 3. şahıs tarafından ihbar edilmesi mümkün olup siz kendiniz de ihbarda buluanbilirsiniz. Mahkeme aşamasında da vasi olarak atanmasını istediğiniz kişileri mahkemeye sunmanız durumunda, mahkeme gerekli araştırmayı yaptıktan sonra vasiyi atayacaktır.

Öncelikle değerli zamanlarınızdan kırparak mesajıma cevap yazdığınız için teşekkür ederim.

Evet haklısınız burada vasi atanması istenmelidir ki bunu herkes ihbar edebilir. Ancak burada, ihbar aşamasında (En başta) vasi adayını belirtmemizde sanırım bir sakınca olmaz. İhbarı vasi olacak kişinin yapmasında bir sakınca olur mu? Bu hususta neler düşünüyorsunuz. Ve nihayet bu durum ivedi bir durumdur ki ihbar yoluyla bunu yapmamız herhalde ki vasi atanmasını geciktirmez!! Zira yasa hükmü açıkça bu tür davaların çabuk çözümlenmesi gerektiğini düzenlemiştir.

Vasi adayınızı belirtmenizde hiçbir sakınca yok.Hatta birkaç vasi adayı gösterip bunların bazılarından vazgeçmeniz de mümkün.
Burada ihbar gerekililiği arandığından ve kişinin vesayet altına alınması kamuyu ilgilendirdiğinden, vesayet altına alınmak isteyen kişi de başvuru yapabilir diye düşünüyorum. Mahkeme başvurudan sonra mahcuru muayene ve gerekli tetkikleri yapması için ilgili hastaneye sevk edecektir. Bu arada mahkeme vasi adaylarına tebligat yapıp mahkemede hazır bulunmalarını da sağlar.Mahkeme birçok şeyi resen yapmak zorunda olduğundan sizden tebligat masrafları da istenmeyebilir.
Şunu önemle belirtmeliyim ki mahkeme hastaneye yapmış olduğu sevk doğrultusunda vasi atanmasını gerektirecek raporu almadan karar vermez. Bu nedenle sizin elinizdeki rapor tek başına yeterli değil. Raporun gelmesini çabuklaştırır ve vasi aday/adaylarını mahkemede dinletirseniz (bu arada Emniyet tarafından vasi /aday/adaylarının adresinde mahcur ile bir husumetin olup olmadığı araştırılacaktır) en fazla ikinci celsede bu davayı sonuçlandırırsınız.