Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Haysiyetsiz Hayat Sürme - Boşanma Davası - Evli Eşin Nişanlanması

Yanıt
Old 31-12-2007, 15:40   #1
oguzate

 
Varsayılan Haysiyetsiz Hayat Sürme - Boşanma Davası - Evli Eşin Nişanlanması

Herkeze merhaba!
Müvekkilimin eşi daha önce açtığı " evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebi boşanma davası red olmuştur. Müvekkilim ile eşi 5 yıldır da ayrı yaşamaktadır. Müvekkilimin eşi ise şu anda kendi akrabası ile nişnalanmış, bu durumu da müvekkile söylemiştir. Bu sebeple müvekkilim adına boşanma davası açmak istiyorum.
Ancak, söz konusu olayda evli bir erkeğin bir başkası ile nişanlanması hususunu yorumlamakta zorlanmaktayım. Bu durum zina olmayacağına göre "haysiyetsiz hayat sürme" olarak yorumluyorum. Ancak bu konu ile ilgili hiçbir örnek dava ve Yargıtay İlamı bulamadım. Sizlerden talep ettiğim yardım bu hususta olup, "evli erkeğin bir başka bayanla nişanlanması" hususunda ki hukuki yorumlarınızı ve gidebileceğim yollar konusunda yardım istiyorum. Ayrıca bu hususta dava açan arkadaşlarımın tecrübelerinden yararlanmak isterim.
Şimdiden herkese teşekkür ederim!
Old 01-01-2008, 22:36   #2
duyurucu1

 
Kitap nişanlanma veya başka kadınla yaşama haysiyetsiz hayat sürme değildir

Alıntı:
Yazan oguzate
Herkeze merhaba!
Müvekkilimin eşi daha önce açtığı " evlilik birliğinin temelinden sarsılması" sebebi boşanma davası red olmuştur. Müvekkilim ile eşi 5 yıldır da ayrı yaşamaktadır. Müvekkilimin eşi ise şu anda kendi akrabası ile nişnalanmış, bu durumu da müvekkile söylemiştir. Bu sebeple müvekkilim adına boşanma davası açmak istiyorum.
Ancak, söz konusu olayda evli bir erkeğin bir başkası ile nişanlanması hususunu yorumlamakta zorlanmaktayım. Bu durum zina olmayacağına göre "haysiyetsiz hayat sürme" olarak yorumluyorum. Ancak bu konu ile ilgili hiçbir örnek dava ve Yargıtay İlamı bulamadım. Sizlerden talep ettiğim yardım bu hususta olup, "evli erkeğin bir başka bayanla nişanlanması" hususunda ki hukuki yorumlarınızı ve gidebileceğim yollar konusunda yardım istiyorum. Ayrıca bu hususta dava açan arkadaşlarımın tecrübelerinden yararlanmak isterim.
Şimdiden herkese teşekkür ederim!

Sevgili Oğuzate,

Müvekkiliniz kadın ile karşı taraf olan erkek arasında daha önce karşı tarafın açtığı dava red olmuşsa, ve taraflar 5 yıldan beri de ayrı yaşıyorlarsa ve karşı taraf ayrı kalınan sürenin 3 yılı aştığından bahisle dava açmaya yanaşmıyorsa,davayı siz açacak iseniz;dayanacağınız olgu,tarafların ayrı yaşamakta oluşudur.Siz bunu ispatlayacaksınız.Boşanma davasının dayanağı bu olacaktır.

Karşı taraf erkek nişanlanmışsa bu kusurun kimde olup olmaması ile igilidir.Nişanlanması yada bir başka kadınla yaşaması onun kusurlu olduğunu gösterir.

Kusuru ne için ispatlayacaksınız?Müvekkilinize maddi manevi tazminat almak için.

Erkeğin nişanlanması yada başka kadınla yaşaması onun haysiyetsiz hayat sürdüğüne karine değildir.

Selam ve sevgiyle kal.
Old 02-01-2008, 09:28   #3
miss_lawyer

 
Varsayılan

daha genel cümlelerle şöyle deseniz " davalı, davacı müvekkil ile evli iken bir başka bayanla nişanlanarak kusurlu davranmış ve adeta bu evliliğin kendisi için de bittiğinin sinyallerini vermiştir, artık bu evliliğin ne taraflara ne de topluma fayda sağlayacak yanının kalmadığı açıktır..vs" gibi.. ayrıca meslektaşımın dediği gibi taraflar boşanma reddinin kesinleşmesinden itibaren 3 yıl bir ayaya gelmemişler, bu hususu gözetmeniz isabetli olur.
Old 03-01-2008, 10:27   #4
oguzate

 
Varsayılan Eksik bilgi

Yaptığım bilgilendirmenin eksik olduğunun farkına vardım. Konuyu biraz daha detaylı anlatmak isterim.
Taraflar yıldır ayrı yaşamaktalar. Karşı taraf 2006 yılında "geçimsizlik sebebi ile" boşanma davası açmıştır. Mahkeme 2007 yılında davayı reddetmiştir. Yani behsedilen 3 yıllık süre henüz sona ermemiştir. Karşı taraf ise Ekim 2007 yılında nişanlanmıştır. Bildiğim kadarıyla söz konusu bu üçyıl içerisinde aynı sebeple tekrar boşanma davası açılamz. Yorumlarınızı beklediğim husus da bu yöndedir.
1- Karşı tarafın nişanlanmasını 'haysiyetsiz hayat sürme' şeklinde yorumlanabilir mi?
2- Yorumlanamazsa evlilik birliğinin sarsılması sebebi ile boşanma davası açabilir miyiz?
İlginize teşekkür ederim.
Old 03-01-2008, 11:30   #5
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Evli bir kadın veya erkeğin evlilik sona ermeden bir başkası ile nişanlanması haysiyetsiz yaşam olarak kabul edilemez. " sadakatsızlık, güven sarsıcı olay" olarak değerlendirilir ve kusurlu hareket sayılır. Bu nedenle geçimsizliğe dayalı boşanma davası açılabilir,diye düşünüyorum.
Saygılarımla.

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/1034

K. 2003/3249

T. 10.3.2003

• BOŞANMA ( Eşit Kusur - Başka Kadınla Evlilik Dışı Yaşamak/Boşanmadan Başka Erkekle Nişanlanmak )

• MANEVİ TAZMİNAT ( Hükmolunamayacağı/Boşanma - Başka Kadınla Evlilik Dışı Yaşamak/-Boşanmadan Başka Erkekle Nişanlanmak )

• NAFAKA ( Hükmolunamayacağı/Boşanma - Başka Kadınla Evlilik Dışı Yaşamak/-Boşanmadan Başka Erkekle Nişanlanmak )

4721/m.169, 174,175, 184

ÖZET : Tarafların eşit kusuru halinde manevi tazminata hükmolunamaz. Evlilik sona ermeden nişanlanan kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmolunamaz.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tedbir ve yoksulluk nafakası, manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 4722 sayılı kanunun 1.maddesi hükmü de dikkate alındığında olaya 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin uygulanması gerekir.
1-Toplanan delillerden; davacının başka kadınla evlilik dışı yaşadığı davalı kadının ise başka bir erkekle nişanlandığı anlaşılmaktadır. Taraflardan birinin kusurunu diğerinden fazla kabulü mümkün değildir. Türk Kanunu Medenisinin 143/2. ( 4721 S. TMK. 174 )maddesi koşulları oluşmadığı halde davalı kadın yararına manevi tazminata hükmedilmesi doğru değildir.
2-Evlilik hukuken sona ermeden, başka şahısla nişanlanan kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi de yasaya aykırıdır. ( 743 Sayılı MK.md.144 ) ( 4721 S. TMK. 169,175 )
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 10.03.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 03-01-2008, 11:48   #6
Av.Nesrin

 
Varsayılan

Burada tarihler çok önemli boşanma davası ne zaman karara çıktı, nişanlanma olayı ne zaman gerçekleşti.Çok daha açık konuşuyum.Eğer reddedilen boşanma davasında ' karşı tarafın nişanlandığı , hayatında başka biri olduğu vs. iddia edilmemişse nişanlanma olayı dava devam ederken gerçekleşse dahi müvekkiliniz bu durumu yeni öğrenmiştir. Dolayısıyla yeni oluşan bu olaya dayanılarak yine evlilik birliğinini temelinden sarsılması sebepli ikinci bir dava açmalısınız. Haysiyetsiz hayat sürme konusuna fazla takılmayın derim ben.
Old 03-01-2008, 11:51   #7
Av.Nesrin

 
Varsayılan

burada önemli olan maddi vakalar değişmiş mi değişmemiş mi ilk davada ileri sürülmemişse ikinci davayı bu sebeple açabilirsiniz
Old 03-01-2008, 12:15   #8
oguzate

 
Varsayılan Konu Farklı

Karşı taraf boşanma davasını birlikte yaşayamama sebeplerine dayandırdı. Niyetleri zaten yeniden evlenmekti. Bunu daha önce müvekkile bildirmişti. Red edilen davanın kesinleşmesinden 5 ay sonra nişanlandı.
Bu durumda daha önceki dava esnasında bulunmayan" nişan" mevzusuna dayanarak "evlilik birliğinin sarsılması" sebebi ile boşanma davası açabilirim. Teşekkür ederim.
Old 03-01-2008, 12:24   #9
Av.Nesrin

 
Varsayılan

hatta bu durumun kusur olduğunu ve maddi manevi tazminat taleplerinizi de dile getirmeniz gerektiğini belirtmeden geçemeyeceğim.Kolay gelsin
Old 27-06-2015, 14:45   #10
Senatus

 
Varsayılan

Sn. oguzate , en başta 'söz konusu olayda evli bir erkeğin bir başkası ile nişanlanması hususunu yorumlamakta zorlanmaktayım. Bu durum zina olmayacağına göre ... ' şeklinde bir yorum yapmışsınız. Ancak henüz resmen boşanılmadan eşlerden birinin başkasıyla nişanlanması kanun önünde bir anlam ifade etmez kanımca. Yani her ne kadar başkasıyla evlenme iradesini ortaya koysa da sonuç itibariyle ortada tartışılması gereken bir 'zina' mefhumu var gibi geliyor. Daha doğrusu bu söz konusu nişanlılar aynı evde kalıyorlarsa akla zina ihtimalleri geliyor ancak nişanlanma kurumuna verilen öneme göre bir yumuşatma akıllara getirildiğinde ise zina iddiası ağır kaçıyor gibi , bilemiyorum. Yargıtay'ın benzer konuda bir kararı varsa paylaşır mısınız ?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Eşin terk etmesi- tespit- boşanma? Av.Bülent Özkan Meslektaşların Soruları 10 18-10-2016 09:56
Hayat Kadının Açtığı Babalık Davası! Av.Mehmet Saim Dikici Meslektaşların Soruları 43 14-04-2014 13:46
"haysiyetsiz hayat sürme"boşanma Av.Hatice Sarıbardak Meslektaşların Soruları 7 03-10-2007 13:22
Eşin Cinsiyet Değiştirmek Istemesi Ve Boşanma Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 05-07-2007 10:26
Yurtdışında Yaşayan Ve Yabancıyla Evli Olan Kişinin Türkiye'de Boşanma Davası Açması nejan Meslektaşların Soruları 2 28-09-2005 15:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04269695 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.