Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Konumuz : Hukukçular Biz bizi konuşuruz! Konusu "hukukçular" olan ve diğer alanların konusu içine girmeyen sohbetlerimiz için.

Avukat dava alırken ayrım yapmalı mıdır ?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-01-2007, 22:30   #1
cesur_yürek

 
Soru Avukat dava alırken ayrım yapmalı mıdır ?

Mesela bir ceza davası alacaksınız ve müvekkilinizden maddi gerçeği öğrenmek istiyorsunuz.Öncelikle avukatın maddi gerçeği öğrenmesi işine yarar mı ? 2. sorum maddi gerçeği öğrendiniz ve müvekkilinizin suçun faili olduğunu öğrendiniz yok kardeşim ben bu davayı alamam diyerek çekilir misiniz ya da ben avukatım benim işim bu herkesin savunma hakkı vardır diyerek o davayı alır mısınız ?
Old 29-01-2007, 01:42   #2
üye13561

 
Varsayılan savunma hakkı ne olacak?

Ben bir avukat degilim ama her insanın savunma hakkı vardır acaba bir cinsel saldırı suçunu işlemiş sanığı kim savunmak ister? Ama yinede savunmak gerektiğini düşünüyorum olayı değişik yönleriyle düşünmek gerektiği kanısındayım.Yani suçluyu kazı altından toplum çıkar sözü aklıma geldide bilmiyorum bence savunulması gerekir.saygılarımla
Old 29-01-2007, 04:49   #3
ragıp

 
Varsayılan

Sayn Cesuryürek
sorunuzu iki aşamalı olarak yanıtlamak gerekir.
Avukat aldığı davada, gerçeği öğrenmek zorundadır. Bu hem savunma için hem müvekkili ile ilişkisi açısından önemlidir. Bu nedenle cezaevlerinde avukatlar müvekkili ile açık ve yalnız grüşür. Dava ile belgeleri aranamaz ve hatta tanıklığa dahi zorlanamaz.
2- Burada, vatandaşla aynı tuzağa düşüyorsunuz. Herkesin savunulmaya hakkı vardır. Avukat suçu değil sanığı savunur. Suçlu olduğuna kanaat getirse dahi durum değişmeyecektir.
Ancak avukatın davayı alıp almama hakkı vardır. Bunu gerekçeleri ile vekalet vermek isteyen kişiye açıklaması gerekir.
Ancak adli müzaheret ve CMK nedeniyle gelen davarda durum farklıdır
Old 29-01-2007, 11:59   #4
av.sally

 
Varsayılan

Malesef bu durum hep benimde kafamda cevaplanması gereken bir soru olarak baki...Yalnız ben bu konuda hep muhafazakar düşünüyorum yani vicdanımın rahatsız olacağı davada hele hele inanmadığım davada asla bulunmak istemiyorum bu cmuk müdafiliği bile olsa çekilme hakkımı kullanıyorum.Evet belki duygusal düşünüyorum gerekli objektiviteyi yerine getiremiyorum ama bu benim hala insanlığı ve duygularımın meslek karşısında körelmediğimi gösteriyor kanımca!Kısacası SAVUNMA HAKKININ KUTSALLIĞINA her hal ve durumda sığınılamayacağını düşünüyorum.
Old 29-01-2007, 13:54   #5
turbo

 
Varsayılan

Merhaba,

Benim nacizane görüşüm, olayın avukat açısından iki taraflı olduğu ve her iki tarafı da avukatın dengelemesi gerektiğidir. Şöyle ki, bir ceza davasında avukat, savunma tarafıdır, yani devlet karşısında bireyin savunhakkını vekaleten yerine getirir, ki bu oldukça önemli bir görevdir. Diğer taraftan, avukat, birey olarak toplumun bir parçasıdır. Savunduğu kişi sanık ise, sanığa isnat edilen suç, aynı zaman da toplumun parçası olan birey olarak avukata karşı da işlenmiş ve onun da hakları çiğnenmiştir.
İşte tam bu noktada, suç ne olursa olsun, avukatın alacağı davada, mesleki ve toplumsal sorumluluklarını iyi dengelemesi gerekir. Birinden birine ağırlık vermesi, her halükarda kendisine zarar verecektir.
Açıkçası, bu biraz da söz konusu avukatın vicdani hesaplaşmasına kalmıştır. Bu konuda vereceği kararlar, bir avukat olarak ve bir birey olarak olgunlaşmasını sağlayacaktır.
'Ne yapılabilir' denilirse, kendi açımdan konuşayım, müvekkilimin suçun faili olduğunu anlarsam, suçunu itiraf etmesini telkin ederim. Ondan sonra da, mümkün olabilecek en az cezayı alması için çaba sarfederim. Tabi her pratik olayda bu durum birebir uyuşmayacaktır.

Saygılarımla.
Old 29-01-2007, 17:17   #6
Av.İbrahim Hakkı KOÇ

 
Varsayılan

Sayın Cesuryürek

Öncelikle avukatın maddi gerçeği öğrenmesi davanın gidişatı ve savunmanın sağlığı açısından şarttır.
Eğer avukat olan kişi, suçlu olduğu kişiyi savunmanın ahlak ve vicdanen kendisine ters düştüğü görüşündeyse yine yasal hakkı olarak davayı almayarak, belki de bi bakıma vicdanın sesini dinleyebilir.
Tam tersi durumlarda ise zaten Sayın Ragıp'ın dediği gibi suç değil sanık savunulduğu için (ki benim de görüşüm bu) alabileceği en az ceza için savunma hakkıyla bağlantılı olarak savunulması gerektiği görüşündeyim...
Old 29-01-2007, 17:30   #7
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Alıntı:
Öncelikle avukatın maddi gerçeği öğrenmesi işine yarar mı ?

Yarar.

Alıntı:

müvekkilinizin suçun faili olduğunu öğrendiniz

a ) yok kardeşim ben bu davayı alamam diyerek çekilir misiniz ya da
b) ben avukatım benim işim bu herkesin savunulma hakkı vardır diyerek o davayı alır mısınız ?

Başlığı gördüğümde içinde böyle bir soruyla karşılaşacağımı düşünmemiştim, doğrusu. Yargılama sonuna kadar "suçun faili olduğunu öğrendiğiniz" müvekkiliniz masumiyet karinesinden yararlanmalıdır( hem de önce bir hukukçu olarak sizin gözünüzde.) Bazı ilkelerin çiğnenmesine en başta hukukçular karşı çıkmalı ve bu karşı çıkışı da içselleştirmeliler.

Sadece hukukçuların masum bildiği/zannettiği kişilerin savunmasına dayalı bir ceza hukuku anlayışı bana tuhaf geliyor. Hem vicdanıma hem de öğrendiklerime ters.

Saygılar.
Old 29-01-2007, 18:12   #8
cesur_yürek

 
Varsayılan

Sayın Işıl Yılmaz suç işlediği iddia edilen kişinin gerek kollukta gerek savcılıkta gerek mahkemede hüküm verilene kadar masumiyet karinesi vardır.Gayet tabii davayı alan avukat masumiyet karinesini kolluğa ,savcıya ve mahkemeye unuttukları takdirde hatırlatacaktır.Sorumu biraz daha açayım ben : Suç işlediği iddia edilen kişiden maddi gerçeği anlatmasını istediniz ve kişi suçun faili olduğunu size anlattı ve siz onun ikrarıyla o davayı almaktan vazgeçtiniz bu davranış doğru mudur ? Kaldı ki kişinin avukatı yanlış bilgilendirmesi suçun faili olmamasına rağmen suçu birtakım nedenlerle üstüne alması ihtimali de vardır.Başka açıdan bakarsak ; Avukat haklı haksız ayrımı yaparak davayı almaktan vazgeçebilir vicdanen kendisini rahatsız edecek davaları almayabilir.
Old 29-01-2007, 18:23   #9
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn.cesur yürek,

Demek ki avukatın maddi gerçeği öğrenmesinin neye yarayacağını farklı anlamışım. Ben, bir düşünme refleksi olarak yapacağı savunma ile ilişkilendirmiştim. Siz davayı kabul mü etsin, red mi etsin sorusunun başlangıcı olarak düşünmüşsünüz.

Alıntı:

Avukat haklı haksız ayrımı yaparak davayı almaktan vazgeçebilir vicdanen kendisini rahatsız edecek davaları almayabilir.

Olabilir, Sn.cesur yürek. Avukatın işi red sebebini açıklaması gerekmez. Ancak, bir avukat "suçluyu" savunmayı vicdanıma yediremedim derse ben de bunu tuhaf bulma hakkımı kullanırım. Adının suçlu değil de "suçun faili" koyulması olan biteni benim nazarımda değiştirmez.

Saygılar.
Old 29-01-2007, 22:45   #10
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Bu tür sorular sıkça karşılaştığımız sorulardır. Halk suçlunun savunulmasını hukukçu olmadığı için içine sindirememektedir. Ama avukat bir hukukçudur. Suçlunun da hakları vardır ve o hakları yasal sınırlar içinde savunmak görevidir.

Başka bir alanda da daha önce fikrimi belirtmiştim. Avukatlar sadece haklıyı, masumu, suçsuzu savunurlar diye bir kural yoktur. Müvekkil avukatından ne bekler? Elbette ki kendini hukuki kurallar içinde savunmasını, haklarını hatırlatmasını hatta müvekkilin bilmediği yasal haklarının tesisini ister. Avukatın görevi de budur. Yoksa mahkeme gibi maddi gerçeği bulup, suçluyu ya da haksızı cezalandırmak değildir.
Old 30-01-2007, 11:15   #11
ALİ HAKAN AKALIN

 
Varsayılan

Tüm meslektaşlarıma "Cape Fear" isimli filmi izlemeyi ve daha sonra konuyu bir kez daha düşünmeyi tavsiye ediyorum.
Old 30-01-2007, 11:28   #12
av.sevdacan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Mehmet Saim Dikici
Başka bir alanda da daha önce fikrimi belirtmiştim. Avukatlar sadece haklıyı, masumu, suçsuzu savunurlar diye bir kural yoktur. Müvekkil avukatından ne bekler? Elbette ki kendini hukuki kurallar içinde savunmasını, haklarını hatırlatmasını hatta müvekkilin bilmediği yasal haklarının tesisini ister. Avukatın görevi de budur. Yoksa mahkeme gibi maddi gerçeği bulup, suçluyu ya da haksızı cezalandırmak değildir.

sn. mehmet saim dikici sonuna kadar katıldığım ve savunduğum bir düşünce.

haksız konumdaki müvekkilin haklarını korurken sanki kabahati veya suçu işleyen bizmişiz gibi tepki alıyoruz. "savunma hakkını" topluma anlatmak sanıldığı kadar kolay değil.
Old 30-01-2007, 17:10   #13
cesur_yürek

 
Varsayılan

Bana göre her avukatın kendine göre ilkeleri vardır.Haksız birinin davasını almak istemeyen avukatlar olabilir. Kaldı ki günlük yaşamda bu şekilde davranan avukatları da görmekteyiz.Bu konuyla ilgili filmler çekilmiştir tartışmalar yapılmıştır .Tek doğrusu olmayan bir konu.Maddi gerçeğin tespitini yapacak olan elbette mahkemedir ama suç işlediği iddia edilen kişinin lehine olacaksa avukatın maddi gerçeği müvekkilinden öğrenmek istemesi doğru bir yaklaşımdır.
Old 30-01-2007, 21:04   #14
Av.Ateş

 
Varsayılan

Bu genç hukukçuların kendi aralarında en çok tartıştıkları konuların başında gelir.Başkaları da bize en çok bu soruyu sormaz mı zaten?Bu mesleğe başlarken kendimize ilk öğretmemiz gereken şey savunma hakkının mutlak oluşudur.Mutlaklık onun kişisel ya da toplumsal bakış açılarından,tepkilerden asla ve asla etkilenmemesi demektir...
Old 30-01-2007, 23:43   #15
Av.MB

 
Varsayılan

Konu şurada belirginleşiyor herhalde. Her ne olursa olsun kişiyi savunmak mı yoksa maddi gerçek karşısında haklarını savunmak mı ? Tecrübeler göstermiştir ki maddi gerçeğin dışına çıkarak suni savunmalar yapmak sanığa zarar verir. Oysa gerçeği bildiğiniz her halde onun etrafındaki haklara sarılmak en doğru yol olacaktır. Bu ilkeyle hareket edildiğinde herkesi savunmak mümkündür ve size kimsenin bir şey söyleme hakkı olamaz.
Old 07-02-2007, 23:38   #16
didem kunal

 
Varsayılan

sanırım avukata muvekkıl ne solerse avukat okadarını savunur okadar savunma hazırlar.bızler olayı gormedıgımız surece bır anlamda dert ortagıyızdır fakat yanıltıldıgımızı anladıgımızda guvene dayanan bu muvekkıl avukat ılıskısınde guven sarsıldıgında sanırımo davaya devam etmek dogru olmayacaktır.zaten o davanın olumlu gıtme ıhtımalıde pek olmayacaktır.muvekkılım yanılmıstır yada korktugu ıcın gerceklerı anlatamamıstır gıbı ıfadelerle ancak dava uzar gıbıme gelıyor.para hırsı olan bır avukatsa devam eder ama kendıne faydası olmaz
Old 05-07-2007, 16:02   #17
m.eser.c.

 
Varsayılan yapılan meslek vidani rahatlığın önüne geçmemeli

syın av.sevil hanım gerçekten bu konudaki düşünceleriniz takdire şayan öncelikle size tşk etmek isterim.
Kendi görüşüme gelecek olursak;
öyle bir konumda kalacak olursam o davaya kesinlikle bakmazdım.
herşeyden önce benim vicdani rahatlığım gelir.
vicdanımı rahatsız edecek bir davaya bakmak o davadan para kazanmak beni kesinlikle rahatsız eder.
suçlu olduğunu bildiğim insanı savunup tabiri caizse akı kara karayı ak yapmak bana hiçde savunulacak bir görüşmüş gibi gelmiyor.
Şunu unutmamak lazım bizler adaleti sağlamak için görevlendirildik.
Haksızlık tualine sahte boyalarla sütten çıkmış ak kaşık çizmek için değil...
Old 09-07-2007, 08:30   #18
cesur_yürek

 
Varsayılan

Ceza yargılamasında sanığın ikrarı bile mahkumiyet kararı verilebilmesi için yeterli değildir.Zira yukarıda açıkladığım gibi şüpheli-sanık suçu üstüne alabilir vs vs.. Dolayısıyla mahkemenin görevi maddi gerçeği tespit etmektir.Velhasıl avukat Kendi vicdanının ,toplum vicdanının kaldıramadığı davayı değerlendirir ve duruma göre davayı alır ya da almaz.Avukat ,suç işlediği iddia edilen kişilere hukuki yardımda bulunur ,haklarını savunur,savunma hakkı kutsaldır Bunları biliyoruz zaten arkadaşlar...
Old 09-07-2007, 10:45   #19
tükenmez kalem

 
Varsayılan öğrenci gözüyle avukatlık mesleğine dair birkaç soru..

Alıntı:
Yazan m.eser.c.
syın av.sevil hanım gerçekten bu konudaki düşünceleriniz takdire şayan öncelikle size tşk etmek isterim.
Kendi görüşüme gelecek olursak;
öyle bir konumda kalacak olursam o davaya kesinlikle bakmazdım.
herşeyden önce benim vicdani rahatlığım gelir.
vicdanımı rahatsız edecek bir davaya bakmak o davadan para kazanmak beni kesinlikle rahatsız eder.
suçlu olduğunu bildiğim insanı savunup tabiri caizse akı kara karayı ak yapmak bana hiçde savunulacak bir görüşmüş gibi gelmiyor.
Şunu unutmamak lazım bizler adaleti sağlamak için görevlendirildik.
Haksızlık tualine sahte boyalarla sütten çıkmış ak kaşık çizmek için değil...

Avukatın adaleti sağlamaya katkısı savunma değil midir? yaptığınız iş savunmaysa suçlu ya da suçsuz olduğuna kanaat getirmek, adaleti kendi çapımızda sağlamak (hüküm vermek) sizin işiniz midir? Kendinize savunmacı diyorsanız göreviniz hüküm vermek midir? Adaleti sağlamaktaki katkınızı sadece suçsuz olduğuna kanaat getirdiğiniz kişi için mi ortaya koyarsınız?

saygılarımla...
Old 17-07-2007, 09:28   #20
Av.EErdem

 
Varsayılan

Öncelikle avukat maddi gerçeği bilmek zorundadır.Müvekkil avukatına karşı dürüst olmalı, her ne olursa olsun avukatının sır tutacağına inanmalıdır. Müvekkillere sır tutma yükümlülüğümüz olduğundan ve kendilerini temin ettiğimizden bahsetmemize rağmen gerçeği gizliyorsa, her iki taraf arasında güven ilişkisi tesis edilememiş olur ve bu sakıncalıdır. Kaldı ki; duruşma esnasında birden bire karşısına çıkan delillerle destekli maddi gerçek karşısında avukatın bırakın delilleri değerlendirmeyi, eli kolu bağlı kalıp, söyleyecek söz bulamayacağını düşünüyorum. Meslek hayatımın başında, aldığım bir cmk görevinden de sırf bu yüzden istifa etmiş olduğumu göz önüne alarak, yaşadığım sıkıntıları tekrar yaşamamak adına buna özen gösteriyorum.
Diğer hususa gelince, tabi ki herkesin savunulmaya hakkı vardır, suçlu ya da suçsuz diye dava seçmek yanlıştır. Ancak meslek hayatımızda bazen öyle rahatsız edici suçlarla karşılaşırız ki taraf olmayı istememek de biz avukatların en doğal hakkı olur. Geceleri insanın uykusunu kaçıracak derecede rahatsız edici davaları almaktan kaçınmak, ama bu davaları alan meslektaşları da kesinlikle kınamamak en doğrusudur diye düşünüyorum.
Old 23-08-2007, 16:04   #21
SINIRSIZ

 
Varsayılan

Ben avukatın maddi gerçeği bilmek zorunda olduğu görüşüne katılmıyorum.. Ben şimdiye kadar hiç bir müvekkilime sen bu suçu işledin mi diye sormadım.. Olayı anlatmasını isterim( anlatmak istediği gibi). kendimce çelişkileri bulup ona söyleyerek savunmasını isterim.. kafamda onu suçlu gösteren çelişkileri giderebildiğim kadar giderdikten sonra savunmasını yaparım. aksi takdirde bu mesleği hiç yapamazdım heralde. adam bana evet ben cinayet işledim ama bunu size itiraf ediyorum,kimseye söylemeyin derse ben onun savunmasını nasıl yapabilirim? kendimi kandırdığımı düşünüyor olabilirsiniz belki ama yaptığınız savunmaya inanmak için her ne olursa olsun kesin gerçeği bilmenizin savunmanızın zararına olacağını düşünüyorum. Sonuçta ben elimdeki verileri mahkemeye sunarım, suçun müvekkilim tarafından işlenip işlenmediğinden de emin değilimdir ve tüm inancım,tüm gücümle onu savunabilirim.. Ben soramam.. sormam..
Old 24-08-2007, 16:33   #22
Av.EErdem

 
Varsayılan

Sayın Sınırsız;
ben avukatın maddi gerçeği bilmesi gerekmediği görüşünüze katılmıyorum. Daha önce de yazdığım gibi, davanın seyri sırasında maddi gerçekler ortaya çıkmaya başladığında avukat olarak çok zor durumda kalınıyor. Ayrıca; maddi gerçek her zaman çok rahatsız edici, davada avukatın psikoljisini suçluluk duygusuyla yaralayacak özellikte olmayabilir. Zaten müvekkil bize yalan söylediği ve biz ona inandığımız sürece, duruşmalarda çıkan gerçekler karşısında ''yalancı'' damgasını yiyoruz.
Old 25-08-2007, 00:06   #23
AV.ZAFER TUNCA

 
Varsayılan

ben açıkçası, müvekkilimin yediği içtiğinden tutun da, giydiği iç çamaşırının rengine kadar tüm ayrıntıları bilmek isterim. bugüne kadar müvekkillerle yaptığım görüşmelerde, bana gerçeğin anlatılmadığı ya da birşeylerin söylenmediği kanısına vardığımda, "doktorla avukattan utanılmaz" dedim hep. bunun yanında müvekkili rahatlatmanın bir başka yoluda, yaptığı şeyi tahmin ettiğiniz anda, gerekirse argo şekliyle olsa dahi yaptığı hukuka aykırı fiili bizzat dile getirmektir. sen de ..........yaptın tabii? bu durumda sizin resmi bir makam olmadığınızı, onu savunmak için orada olduğunuzu anlıyorlar. Bana gerçeği söylemediğini anlarsam bir müvekkilin, ve ısrarlarıma rağmen gerçeği saklarsa, açıkçası ben kendi hükmümü kendi dosyamda veririm. ya da dosyasını koltuğunun altına veririm üniversitede bir hocamız; "müvekkiiniz, avukatımı kandırabilirsem mahkemeyi de kandırabilirim ya da avukatım mahkemeyi kandırır diye düşünür" demişti. kesinlikle katılıyorum ve altına imzamı atıyorum.
Old 25-08-2007, 15:10   #24
jurist27

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım;
Ben bu konuya MESLEK ETİĞİ açısından bakmak istiyorum. Bence avukat maddi gerçeği de öğrenmeli, savunma hakkını kullanmak isteyenlerin de o hakkını kullanmalarına yardım etmelidir. Vicdani düşünceler bi tarafa bırakılmalıdır. Türk insanının duygusallığı ve bazı değerlere bağlılığı bilinir muhakkak; Zaten bir adım ileriye bile gidemeyişimizin en önemli nedeni de budur bana sorarsanız.

SAYGILARIMLA...
Old 27-08-2007, 09:16   #25
SINIRSIZ

 
Varsayılan faydası nedir?

Anladığım kadarıyla tüm meslektaşlarım müvekkillerine eğer işlemişlerse suçunu itiraf ettirmek istiyorlar.Peki bunun faydası nedir? anlatılanlardan gerçekten bunu anlayamadım.Müvekkiliniz küçük bir kızı öldürmüş.bunu size itiraf ediyor. Fakat mahkemede kesinlikle bunu itiraf etmeyeceğini, hiç bir delil olmadığını kesinlikle ispatlanamayacağını söylüyor.Şimdi izin elinizde iki seçenek var. ya böyle bir adam sanık olarak yargılanacak olursa davasına bakmayacaksınız. ya da davayı kabul edip savunacaksınız. ikinci hali ele alalım. davayı aldınız. ne kadar başarılı olabilirsiniz? vicdanınız 'müvekkilim bunu yapmamıştır' demeye ne derece el verir ? gerçekten hiç bir delil bulunamadı. müvekkiliniz beraat ediyor.. başarılı bir avukat oldunuz fakat mutlu musunuz? suçu işlediğini size itiraf etmiş birinin dışarda belki yeniden suç işleyecek olması huzurunuzu kaçırmayacak mı? ya da yeniden bir cinayet işlediğinde kendinizi de sorumlu hissetmeyecekmisiniz? yani neden sizin için itiraf ettirmek bu kadar önemli ?
Old 27-08-2007, 13:57   #26
Ayşe BİLGİÇ TAHTACI

 
Varsayılan

Dava alırken iki noktaya bakarım; Müvekkilim ve ben kazanabilecek miyiz?

Davanın lehe sonuçlanma ihtimali ve benim vekil olarak emeğimin karşılığını alma ihtimalim.
Old 27-08-2007, 15:34   #27
Av.Bulut

 
Önemli

Hukukçular arasında bu konunun tartışılması çok ilginç.Bana etrafımdaki insanlardan gelen bir soru bu ve açıklamama rağmen anlıyamıyorlardı üstelik onlara göre bir suçluyu savunmayı düşündüğüm için benda suçlu gözüyle bakıyorlardı.Hukukçuların görüşlerini okuyunca diğer insanların anlamamalarını yadırgamadım.Öncelikle müvekkilimden gerçeği anlatmasını isterim.Hukuk davalarında bile müvekkil bilerek yanlış bilgi veriyor bu da ilerde sorunlar çıkarınca kendi hatasını kabul etmeyerek suçu size yüklemeye çalışıyor.Müvekkilimin olayın faili olması mesleki açıdan beni rahatsız etmez.Sonuçta yapabileceğim manevralar kanunla sınırlı ve karşı tarafla silahlarımız eşit.Meslektaşlarımında belirttiği gibi suçu değil sanığı savunuyoruz,suçu sabit bile olsa sanığın içinde bulunduğu durum,yaş yada akıl hastalığı gibi cezayı etkileyen unsurlara göre hüküm kurulmasını talep ediyoruz.Kimseye sütten çıkmış ak kaşık muamelesi yapılmıyor.Benim bu konuda tek istisnam var o da çocuklara karşı cinsel istismar suçudur.Bu suçla yargılanan bir sanığı savunamam.
Old 27-08-2007, 15:44   #28
SINIRSIZ

 
Varsayılan

Sayın Bulut ve sevgili diğer meslektaşlarım,

Sanırım yola yanlış yerden çıkıyoruz. evet adam cinayet işlemiş, ben işledim diyor itiraf ediyor sizde meşru müdafadır ya da tahrik vardır diorsunuz vs. vs. savunuyorsunuz. bu tabiki olağan bişeydir. Fakat adam cinayet işlediğini itiraf edip bunu mahkemede söylemeyeceği,z hiç bir kanıt yok derse nasıl savunacağız? bile bile yalan mı söyleyeceğiz? yoksa bu kişiyi savunmaktan vaz mı geçeceğiz? hepimiz mi vazgeçeceğiz? bu açıdan düşünürsek neden öğrenelim ki suçu işleyip işlemediğini?
Old 27-08-2007, 16:08   #29
cesur_yürek

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Bulut
Hukukçular arasında bu konunun tartışılması çok ilginç..Benim bu konuda tek istisnam var o da çocuklara karşı cinsel istismar suçudur.Bu suçla yargılanan bir sanığı savunamam.

100 çiçek açsın 100 fikir yarışsın .Ayrıca kendiniz de istisna belirterek tartışmaya katkı sağlamış oluyorsunuz.Zaten Konu içinde istisnaları barındırdığı için tartışmaya sunuldu.
Old 27-08-2007, 21:47   #30
Av.Selin Çam

 
Varsayılan

Müdafiden yararlanma hakkı ,gerek anayasa gerekse medeni ve siyasal haklara ilişkin milletlerarası anndlaşmalarda yer almaktadır.müdafiden yararlanmanın bir hak oluşu,bunun yararlanmak isteyen herkesçe talep edilebilir olması anlamına gelir.bu hakkı,talep eden adına kullanacak kişilerse avukatlardır.Av.K.gereği müdafi elbette bu görevi kabul etmek zorunda değildir ancak bu mesleği seçen kimselerin,bu mesleğin kanuni tanımında da yer alan haliyle bir kamu hizmeti ve daha da önemlisi bir 'hak'olduğunu kendilerine sık sık hatırlatması gerekir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İcra Müdür ve Müdür Yardımcılığı Sınavı Av.H.Sancar KARACA Adliye Duvarı 12 21-04-2009 13:27
Bankadan Kredi Alırken Bankanın Şirketine Sigorta Yaptırma Zorunluluğu Getirilmesi mdelen82 Meslektaşların Soruları 2 25-01-2007 14:48
Giyim Eşyası Alırken Dikkat Edilecek Hususlar Av.Ceylan Pala Karadağ Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 0 29-09-2006 12:37
Topunu alırken derede boğulan çocuğa tazminat PINAR YILMAZ Hukuk Haberleri 0 27-08-2006 16:35
yönetici ne yapmalı???? eses Hukuk Soruları Arşivi 1 02-08-2006 02:56


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08327699 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.