Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Müvekkile karşı icra takibi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-12-2016, 21:13   #1
tegese

 
Varsayılan Müvekkile karşı icra takibi

Sayın meslektaşlarım

Müvekkilime karşı vekalet ücretinin tahsili amacıyla açacağım icra takibi hakkında birkaç sorunun cevabına ihtiyacım var.
(Forumda araştırmış olmama rağmen net cevaplara ulaşamadım)

1- Ceza davasının bazı hükümleri kesinleşti. Bazılarını temyiz ettim. Dosya kesinleşmeden icra takibi yapabilir miyim? Avukat vekalet ücretini ne zaman hak eder?

2- TBB meslek kuralları md 47 Ücret davası açacak avukat, önce Baro Yönetim Kurulu’na bilgi verir. Bu konuda Baro Yönetim Kurulu’nun görüşünü bildirme yetkisi vardır.

Bildirim zorunluluğu icra takibini de kapsar mı?

3- Müvekkil şahıs ise, olası itirazın iptali davasında görevli mahkeme, vekalet ilişkisinin ticaret kanununda düzenlenmiş olması sebebiyle tüketici mahkemesi midir?
Old 02-12-2016, 21:51   #2
Av. Bonus Pater Familias

 
Varsayılan

Meslektaşım;
1-Ücret sözleşmesi yapmış mıydınız? Ödeme tarihi kararlaştırılmış mıydı?
2- Baroya bildirmek icra takibini de kapsar ama uygulamada pek işlevi yok, kimsenin bildirdiğini sanmıyorum.
3- İtirazın iptali davasını asliye hukuk mahkemesinde açmanız gerekir.
Old 02-12-2016, 22:45   #3
tegese

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım
Cevabınız için teşekkür ederim.

Hayır ücret sözleşmesi yapmamıştım. Asgari ücret tarifesine göre takip açacağım.

Bir meslektaşımız forumda görevli mahkeme hakkında aşağıdaki gerekçeli kararı eklemiş:


İzmir
...Asliye Hukuk Mahkemesi
Esas No:2015/...
Karar No:2015/...
GEREKÇELİ KARAR

......
......
......
Dava dilekçesi ve ekindeki belgelere göre, Avukatlık Vekalet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.

6502 S.Y.3. Maddesi gereğince;

k) Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,

1) Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan,eser,taşıma,simsarlık,sigorta,vekalet,bank acılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,

Tüketici mahkemeleri

MADDE 73-(1) Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.

MADDE 83-(1) Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır.

(2) Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması,bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.

Davalı mesleki ve ticari olmayan amaçla hareket ettiğinden tüketici konumundadır. Davacı ise avukat olup,mesleki amaçla hareket etmektedir. Taraflar arasında imzalanan sözleşme bir tüketici işlemidir ve tüketici işlemleri ile ilgili davaya bakma görevi Tüketici Mahkemesine aittir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup,taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. 6100 Sayılı Yasanın 114.maddesi gereğince görevin dava şartı olması sebebiyle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

......dosyanın görevli İzmir Nöbetçi Tüketici Mahkemesi'ne gönderilmesine..

Bu açıdan görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olması gerekmez mi?
Old 02-12-2016, 23:08   #4
Av. Bonus Pater Familias

 
Varsayılan

1- Sözleşmeniz yok ise kararın kesinleşmesini bekleyeceksiniz meslektaşım.
2- Vekalet ilişkisinden kaynaklandığı için asliye hukuk olması gerekir.Yakın zamanda meslektaşımın ücret alacağı için davasını açtım ve olumlu sonuçlandı.
Old 03-12-2016, 00:40   #5
abdurrahman pehlivan

 
Önemli

Sayın Meslektaşım,

Ben sadece görev konusunda fikir beyan edeceğim. Tüketici mahkemesinin görevli olduğunu biliyorum. Forumda aşağıda verdiğim linkte görüldüğü gibi konu tartışılmış. Müvekkilinizin şahıs mı yoksa tüzel kişilik mi olduğu önemlidir. Görev yönünden, şahıs yada tüzel kişi olması durumlarında farklılık olabileceği yine aşağıda verdiğim linkte tartışılmıştır.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=98695

Ek olarak 6502 Tüketici Korunması Hakkında Kanun 3/I

l) Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi,

hukuki gerekçenin bu nokta olduğunu sanıyorum.

Saygılarımla.
Old 04-12-2016, 09:04   #6
tegese

 
Varsayılan

Ben de tüketici mahkemesinin görevli olacağını düşünüyorum.

Müvekkil ile aramızda bir sözleşme yoksa, icra takibi açabilmek için davanın kesinleşmesini beklememiz gerektiğinin gerekçesi nedir? Bu halde dosyaya istifamı sunup kesinleşmesini beklemeden icra takibini bugünden yapamaz mıyım?
Old 04-12-2016, 21:24   #7
Av. Bonus Pater Familias

 
Varsayılan

Meslektaşım;
Aşağıdaki kararları incelemenizi öneririm.
İyi çalışmalar.

****************
T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi

Esas: 2014/1262
Karar: 2014/813
Karar Tarihi: 16.01.2014
................
Değeri parayla ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır." düzenlemesi getirilmiştir. Böylece 20.1.2004 tarihinden sonra başlayan hukuki yardımlarda sözleşme bulunmaması halinde ya da sözleşmenin belirgin olmaması, tartışmalı bulunması ya da sözleşmenin geçersiz sayıldığı hallerde ilamın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yirmisi arasındaki bir miktar avukatın emeğine göre verilmelidir. Halen de yürürlükte olan düzenleme bu şekildedir. Geçici 21 inci madde Anayasa Mahkemesince iptal edildiğinden bu madde ancak 20.1.2004 tarihinden sonra başlayan hukuki yardımlarda uygulanabilecektir.............."

****************
T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi

Esas: 2010/3355
Karar: 2011/319
Karar Tarihi: 17.01.2011

..................
Ne var ki, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'na 5043 Sayılı Kanunla eklenen Geçici 21. madde Anayasa Mahkemesi'nin 07.02.2008 günlü kararı ile iptal edilmiştir. Öyle olunca, artık geçici 21. maddenin, dolayısıyla 5043 Sayılı Kanunun 164. maddesinde yapılan değişikliklerin de uygulanması mümkün değildir. Bu durumda, hukuki yardımın başladığı tarihteki yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu'nun ilgili hükümlerinin uygulanması gerekir. Hukuki yardımın ne zaman başladığı konusu ise değişken olup her işlemin özelliğine göre farklılık gösterebilmektedir. Örnek vermek gerekirse, dava açılmış ise, dava açıldığı, ya da tespit yapıldığı tarih, müvekkilin aleyhine dava açılmış ise cevap verme tarihi, ya da vekaletnamenin verilme tarihi hukuki yardımın başladığı tarih olarak esas alınmalıdır.

1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun ücrete ilişkin 163 ve 164. maddeleri vekil ile müvekkil arasındaki ücrete ilişkin düzenlemeleri getirmiştir. 1136 Sayılı Kanunun bazı hükümlerini değiştiren 4667 Sayılı Kanun, 02.05.2001 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, bu kanun yürürlüğe girmeden önceki uyuşmazlıklarda sözleşme var ise, sözleşme hükümleri, yok ise ya da sözleşme geçerli değil ise, 163. maddenin son fıkrası hükümleri uygulanmaktaydı. 163. maddenin son fıkrasında ise <Yazılı ücret sözleşmesi yapılmamış olan hallerde asgari ücret tarifesi uygulanır.> düzenlemesi bulunmaktadır. Böylelikle, sözleşmenin yapılmamış olması ya da geçersiz olması hallerinde hukuki yardımın başladığı tarihteki asgari ücret tarifesinin uygulanacağı açıktır. Dairemizin kararlılık kazanmış uygulamaları da bu yöndedir. Yine 4667 Sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarih olan 02.05.2001 tarihinden itibaren ise, Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesinin 4. fıkrası uygulanacaktır. Madde sözleşmenin yapılmamış olması halinde <...Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu hallerde, değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır. Değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde ise asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın sonucuna ve avukatın emeğine göre değişmek üzere ücret anlaşmazlığı tarihindeki dava değerinin yüzde beşi ile yüzde onbeşi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir...> düzenlemesini getirmiştir. Bu düzenlemeye göre 02.05.2001 tarihinden sonra hukuki yardıma başlayan avukat emeğine göre yüzde beş ile yüzde on arasındaki bir miktarı ücret olarak hak edecektir. Yine 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nda, 20.1.2004 tarihinde 5043 Sayılı Kanunla değişiklikler yapılmış ve Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesinin dördüncü fıkrası değişikliğe uğramış ve <Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde, değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarının incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilamın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır> düzenlemesi getirilmiştir. Böylece 20.01.2004 tarihinden sonra başlayan hukuki yardımlarda sözleşme bulunmaması halinde ya da sözleşmenin belirgin olmaması, tartışmalı bulunması ya da sözleşmenin geçersiz sayıldığı hallerde ilamın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yirmisi arasındaki bir miktar avukatın emeğine göre verilmelidir. Halen de yürürlükte olan düzenleme bu şekildedir. Geçici 21. madde Anayasa Mahkemesi'nce iptal edildiğinden bu madde ancak 20.01.2004 tarihinden sonra başlayan hukuki yardımlarda uygulanabilecektir........."
Old 05-12-2016, 10:39   #8
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Görevli mahkemeye ilişkin 2 farklı karar, kararı siz verin...

Alıntı:
Dosya kapsamından, taraflar arasında düzenlenen vekalet sözleşmesi uyarınca ödenmeyen avukatlık ücretinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali talep edilmektedir. Davanın yukarıda belirtilen niteliği ve tarafların yargılama sırasındaki iddia ve savunmaları değerlendirildiğinde, Davacının 6502 sayılı Kanunda belirtilen “Tüketici” tanımına girdiği anlaşılmakla, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Bakırköy 1. Tüketici Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi. (17.HD E.2014/24250 K.2014/19620 T.25.12.2014)

Kaynak Linki : http://www.hukukitavsiyeler.com/2015...tay-kararlari/

Alıntı:
Davacı eldeki davada, davalının vekalet ilişkisini sona erdirmesi sebebiyle hak ettiği ve ancak ödenmediği iddia olunan ücretin tahsilini istemiş olup, davaya bakan mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davalı ticari şirket olduğundan ve bu vasfı sebebiyle tüketici sayılamayacağından Tüketici Mahkemesi görevli değil ise de, davacının avukat olduğu ve bu sebeple tacir sıfatını taşımadığı, eldeki davanın da Türk Ticaret Kanununda belirtilen mutlak ticari davalardan olmadığı gözetildiğinde davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece değinilen bu yön gözetilerek Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, Ticaret Mahkemesine görevsizlik kararı verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.T.C. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ E. 2015/21563 K. 2015/21868 T. 25.6.2015
Old 05-12-2016, 11:00   #9
tegese

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Selim Balku
Görevli mahkemeye ilişkin 2 farklı karar, kararı siz verin...
Sayın Balku

Gönderdiğiniz kararlardan anladığım kadarıyla;

1- istifa edip vekalet ilişkisi sonlanırsa Asliye Hukuk
2- vekalet ilişkisi devam ediyorsa Tüketici Mahkemesi görevlidir.
Old 05-12-2016, 11:52   #10
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tegese
Sayın Balku

Gönderdiğiniz kararlardan anladığım kadarıyla;

1- istifa edip vekalet ilişkisi sonlanırsa Asliye Hukuk
2- vekalet ilişkisi devam ediyorsa Tüketici Mahkemesi görevlidir.

Belirttiğiniz üzere haksız azil veya haklı istifa durumlarında asliye hukuk; ücrete ilişkin anlaşmazlıklarda tüketici mahkemesi görevli gibi bir sonuç çıkıyor ancak 2 farklı daire, karar tarihleri de çok yakın. Onların bu ayrımı gözeterek karar verdiklerini sanmıyorum.

Kolay gelsin...
Old 05-12-2016, 20:17   #11
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tegese
Sayın Balku

Gönderdiğiniz kararlardan anladığım kadarıyla;

1- istifa edip vekalet ilişkisi sonlanırsa Asliye Hukuk
2- vekalet ilişkisi devam ediyorsa Tüketici Mahkemesi görevlidir.

Kararlar arasında çelişki olduğunu düşünüyorum. Vekalet sözleşmesinin sona ermesi ile
İhtilafın tüketici ile avukat arasındaki vekalet ilişkisinden doğan hakları da ortadan kaldırmayacağı çok açık. Kaldı ki ikinci kararda, taraflardan birisinin ticaret şirketi olduğundan bahisle tüketici sayılamayacağı şeklinde (eski yasal düzenlemeye yönelik) hatalı bir nitelendirmeye dayanılarak neticeye gidilmiş.

Bana göre tüketici mahkemesi görevlidir.

Bunlar değil de benim kafamı asıl kurcalayan konu daha farklı:

Taraflardan birisi (müvekkil) iflasa tabi tacir ise ve hakkında avukat tarafından ücretinin tahsili için iflas takibi yapılmışsa, itiraz üzerine açılacak davanın (normalde iflas davalarına bakan ticaret mahkemesi olması gerekir.) Tüketici mahkemesinde mi görülmesi gerekecektir? Bu son örnekte de Tüketici mahkemesi mi iflasa karar verecek?

Selamlar,
Old 06-12-2016, 13:52   #12
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Balku'nun eklediği 8 no'lu mesajdaki:

Yargıtay 17 HD’nin kararında durumun aşağıdaki şekilde olduğu; gerekçede de sehven “davalının” ibaresi yerine “davacının” ibaresi kullanıldığı kanaatindeyim.

6502 S.K. m.3:
Hizmet: Bir ücret … karşılığında yapılan … mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işlemi…,

Sağlayıcı: … ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan … gerçek veya tüzel kişi,

Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi,

Tüketici işlemi: … hizmet piyasalarında … ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden … gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, … vekâlet, … de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem.

Yani sağlayıcı (avukat), sunduğu hizmeti (vekalet sözleşmesi) tüketiciye (müvekkil) sunmuşsa: 6502 S.K. m.73/1: “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.”

Yargıtay 13 HD’nin kararında; davalı ticari şirket denmiş, yani avukat sağlayıcı değil, müvekkil tüketici değil, sunulan hizmet tüketici işlemi değil; dolayısıyla görevli mahkeme tüketici mahkemesi değil.

Davacı: avukat, davalı: ticari şirket, uyuşmazlık: vekalet ilişkisinden doğan ücret; mutlak ticari dava (kanundan dolayı ticari dava) değil; nisbi ticari dava olabilmesi için her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması gerekiyor, ki avukat tacir değil, konu ticari işletmesiyle ilgili diyemeyiz ve görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi olamaz. Böylece görevli mahkeme: asliye hukuk mahkemesi.

Tüketici Mahkemesi için formül: Taraflardan biri tüketici mi; tüketici işlemi var mı-6502 S.K. m.73/1+m.83/2: “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.”
Old 06-12-2016, 14:41   #13
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Sayın Balku'nun eklediği 8 no'lu mesajdaki:

Yargıtay 17 HD’nin kararında durumun aşağıdaki şekilde olduğu; gerekçede de sehven “davalının” ibaresi yerine “davacının” ibaresi kullanıldığı kanaatindeyim.

6502 S.K. m.3:
Hizmet: Bir ücret … karşılığında yapılan … mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işlemi…,

Sağlayıcı: … ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan … gerçek veya tüzel kişi,

Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi,

Tüketici işlemi: … hizmet piyasalarında … ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden … gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, … vekâlet, … de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem.

Yani sağlayıcı (avukat), sunduğu hizmeti (vekalet sözleşmesi) tüketiciye (müvekkil) sunmuşsa: 6502 S.K. m.73/1: “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.”

Yargıtay 13 HD’nin kararında; davalı ticari şirket denmiş, yani avukat sağlayıcı değil, müvekkil tüketici değil, sunulan hizmet tüketici işlemi değil; dolayısıyla görevli mahkeme tüketici mahkemesi değil.

Davacı: avukat, davalı: ticari şirket, uyuşmazlık: vekalet ilişkisinden doğan ücret; mutlak ticari dava (kanundan dolayı ticari dava) değil; nisbi ticari dava olabilmesi için her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması gerekiyor, ki avukat tacir değil, konu ticari işletmesiyle ilgili diyemeyiz ve görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi olamaz. Böylece görevli mahkeme: asliye hukuk mahkemesi.

Tüketici Mahkemesi için formül: Taraflardan biri tüketici mi; tüketici işlemi var mı-6502 S.K. m.73/1+m.83/2: “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.”

Benim sorum için düşüncen nasıl olur? TÜK.K. 83/2 hükmü de gözetilerek.

Avukat, tacir müvekkili için iflas takibi yapmış olsun. itiraz üzerine itirazın kaldırılması suretiyle iflasa hükmedilmesini avukat nereden istemelidir?

Nevra Hanım'la telefonda konuştum. Son derece doğru yorumluyor konuyu.

Tüketici tanımını esas alarak yorumlarsak, meslek veya ticari faaliyeti gereği hizmet alan ticaret şirketleri tüketici sayılmayacağından, (örneğin ticari bir işi gereği avukattan avukatlık hizmeti alan tacir, bu durumdadır) tüketici kanunu ve tüketici mahkemesi kapsamına girmeyecektir. Böyle bir durumda, örneğin ticari işi gereği avukat ile davasını takip ettirip, ücreti ödemeyen veya işe devam edilirken avukatı azledip ücreti ödemeyen ticaret şirketi tüketici sayılamayacağından hakkında yapılacak iflas takibi için, itirazın kaldırılması davasına İİK.154 uyarınca Ticaret Mahkemeleri bakacaktır.

Doğru yorum, görüldüğü üzere, diğer hukuki kurumların da doğru şekilde işlemesine imkan veriyor. Aksi durumda, hatalı yorum yapıldığında, ticaret şirketinin ticari işini de tüketici kanununa sokup, iflas davasının tüketici mahkemesinde görülmesi gibi saçma bir sonuca gidilirdi.

Teşekkürler Nevra Öksüz.
Old 07-12-2016, 13:31   #14
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
...Doğru yorum, görüldüğü üzere, diğer hukuki kurumların da doğru şekilde işlemesine imkan veriyor. Aksi durumda, hatalı yorum yapıldığında, ticaret şirketinin ticari işini de tüketici kanununa sokup, iflas davasının tüketici mahkemesinde görülmesi gibi saçma bir sonuca gidilirdi.

Teşekkürler Nevra Öksüz.
Sizin tarafınızdan bu şekilde anılmak oldukça değerli; ben teşekkür ederim
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
müvekkile karşı başlatılan icra takibi PINAR ÇETİN Meslektaşların Soruları 3 03-03-2015 13:43
vekalet ücret alacağı için müvekkile icra takibi Av. İbrahim Şen Meslektaşların Soruları 11 12-02-2014 15:41
Ziraat Odası'na karşı açılan hizmet tespit davasıyla ilgili alacağından dolayı icra takibi başlatılan takipte nasıl tehiri icra prosedürü uygulanır? Av. Gümüş Meslektaşların Soruları 4 26-12-2013 20:24
Vekalet ücreti alacağından dolayı müvekkile karşı icra takibi Av. Göztepeli Meslektaşların Soruları 10 08-12-2013 01:19
Vekilin müvekkile icra takibi yapması, ihalenin feshi coldplayer Meslektaşların Soruları 2 05-03-2011 23:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06918693 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.