Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

tapu kaydına soy ad ekletme

Yanıt
Old 15-01-2008, 11:23   #1
Murat^^

 
Varsayılan tapu kaydına soy ad ekletme

Açmış bulunduğumuz ortaklığın giderilmesi davasında Mahkeme davalıların murisinin soyadını ( Murisin soyadı tapuda gözükmüyor ) tapuya ekletmemiz için süre verdi.
Bu işlemi nasıl yapacağız?
Old 15-01-2008, 11:49   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
14.Hukuk Dairesi

Esas: 2001/154
Karar: 2001/768
Karar Tarihi: 06.02.2001

ÖZET: Somut olayda, dava Hazine'ye yöneltildiği halde Mahkemece Tapu Sicil Müdürlüğü'ne dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir. Bu yön doğru görülmediğinden yukarıda değinildiği şekilde dava dilekçesinin yönetime tebliği sağlandıktan sonra yargılamaya devamla bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.

(4353 S. K. m. 18) (1086 S. K. m. 38) (743 S. K. m. 917)

Dava: Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.6.2000 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında soyadı düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.6.2000 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Karar: Davacı, tapu kaydında "K." olarak yazılı soyadının "T." olarak düzeltilmesini istemiştir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyize getirilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nun 17.3.1999 tarih ve 1999/14-165-149 sayılı kararında da belirtildiği gibi Tapu Sicili'ndeki yanlışlıklardan kaynaklanan davalarda yasal hasım, bunları tutmakla görevli ve sorumlu Tapu Sicil Müdürlükleri'dir. Bu nedenle Tapu Sicil müdürlüğü hasım gösterilerek dava açılması gerekir ve varsa o yerdeki Hazine vekili 4353 sayılı kanunun 18. maddesine göre kanuni temsilci sıfatıyla yönetimi temsil eder. Ancak, Tapu Sicil Müdürlüğü'ne izafeten Hazine hasım gösterilerek dava açıldığında da davanın husumet yokluğundan reddi yerine dava dilekçesinin doğru hasım olan "Tapu Sicil Müdürlüğü"ne tebliğinin sağlanması ve bundan sonra davaya devamla bir hüküm kurulması gerekir.

Somut olayda, dava Hazine'ye yöneltildiği halde Mahkemece Tapu Sicil Müdürlüğü'ne dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir. Bu yön doğru görülmediğinden yukarıda değinildiği şekilde dava dilekçesinin yönetime tebliği sağlandıktan sonra yargılamaya devamla bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.

Kabule göre de; dosyada mevcut 8.4.1960 tarihli akit tablosunun incelenmesinden, nizalı taşınmazın A. İlçesi, Hashoca Mahallesi, 50 hanede kayıtlı H. ve F.'den olma 1337 doğumlu M. N. K.'nin satın aldığı yazılı olduğu halde, mahkemece bu nüfus kaydı getirtilerek akit tablosunda yazılı kişi ile davacının aynı kişi olup olmadığı ve soyadındaki farklılığın nereden kaynaklandığı kesin olarak saptanmadan eksik araştırma ile yazılı olduğu şekilde kabul kararı verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda yazılı nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 6.2.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Old 15-01-2008, 11:50   #3
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
14.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/861
Karar: 2007/1464
Karar Tarihi: 19.02.2007

ÖZET: Tapu kayıtlarında E' den başka paydaş bulundukları anlaşılan diğer paydaşlardan sağ olan var ise bunlardan, ölmüş iseler mirasçılık belgesi ile belirlenecek olan diğer kişilerden mahkemece yeterli sayılacak miktarda kişilerin çağrılarak davaya konu paydaş E. hakkında bilgileri sorularak bu kişiye doğru kimlik belirlemek ve ona göre soyadı ilavesi yapmak olmalıdır.

(4721 S. K. m. 1027)

Dava: Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 27.4.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 3.10.2006 günlü hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Karar: Davacı idare, yetki belgesine dayanarak, Rize Merkez Çiftekavak köyü tapusunda kayıtlı 317 ve 318 parsel maliklerinden 4/64 pay sahibi <Emine>nin kayıtta soyadının yazılı bulunmadığını belirterek bu paydaşa ait soyadının tapu kaydına yazımını istemiş, mahkemece istemin kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davaya konu parseller 1956 yılında yapılan tapulamada tespit ve tescil edilmiş bulunmaktadırlar. Değişik paylarla paydaş kılınan maliklerden <Emine hariç> diğerlerinin tamamı için isim, soyad ve baba adı belirlenmiş ise de Emine hakkında Hüseyin kızı olduğunun tespitine rağmen soyadı belirlemesi yapılmamıştır. Davaya konu parsellerin tespitine esas Kadastro tutanaklarına göre mülkiyet belirlemesi yapılırken Ocak 1954 tarih 93, Eylül 1942 tarih 13 ve Nisan 1943 tarih 36 sıra numaralı tapu kayıtları revizyon alınmıştır. Revizyon alınan kayıtlara ait tapu kayıt örnekleri getirtilerek bu kayıtlardan hareketle adı geçen Emine'ye soyadı belirlenmesi yapılmaya çalışılmıştır. Mahkemece de bunlardan yola çıkılmasına rağmen sonuca ulaşılmadığı için taşınmazın bulunduğu Çiftekavak köyüne ait nüfus sicillerinde tapu kaydındaki Emine ile aynı baba adını taşıyan Ahmet'ten yola çıkılarak baba adı Hüseyin olan ve Ahmet ve Emine adında çocukları bulunan tüm <Hüseyin'ler> hanelerinden nüfus kayıtları getirtilerek dosyaya konulmuş bulunmaktadır. Bunlardan Uzunkaya köyü 73 hanede babaları Hüseyin olan Emine ve Ahmet kaydına yine Çiftekavak köyü 75 hanede nüfusa kayıtlı Emine ve Ahmet kaydına rastlanılmış ise de, bu kişilerin kendilerinden başka kardeşlerinin de kayıtlarda yer aldığı görülmektedir. Mahkeme hükme giderken davacının adını bildirdiği Hızır Taşçı adında birisini dinleyerek istemi hüküm altına almıştır. Tanık Hızır Taşçı'nın beyanına göre 73 hanedeki kayıtta 23.5.1906 doğumlu Hüseyin kızı Emine Taşçı ile davaya konu taşınmazlardaki paydaş Emine'nin aynı kişi olduğu ifade edilmiştir. Bu bilgi tanığın yorum yolu ile ulaştığı bilgi olup hüküm vermeye yeterli değildir.

Mahkemece yapılacak iş tapu kayıtlarında Emine'den başka paydaş bulundukları anlaşılan diğer paydaşlardan sağ olan var ise bunlardan, ölmüş iseler mirasçılık belgesi ile belirlenecek olan diğer kişilerden mahkemece yeterli sayılacak miktarda kişilerin çağrılarak davaya konu paydaş Emine hakkında bilgileri sorularak bu kişiye doğru kimlik belirlemek ve ona göre soyadı ilavesi yapmak olmalıdır. Eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiş hükmün bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 19.02.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.
(¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
miras hukuku (Gerçek dışı nüfus kaydına göre mirasçılık hakkında) calikusu_kamuran Meslektaşların Soruları 4 13-04-2020 13:10
trafik kaydına geç işlenen haciz, bu arada gerçekleşen noter satışı, istihkak davası Av.Fahri Sürücü Meslektaşların Soruları 0 11-09-2007 01:49
Erteli Mahkumiyetin Sabıka Kaydına İşlenmesi Av.M.Aydın Bilen Meslektaşların Soruları 19 21-07-2006 14:56
Tapu Kaydına İşlenmeyen Katlar BERKAN Hukuk Soruları Arşivi 1 20-04-2002 16:45


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04414797 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.