tapu iptali davasında ıslah,feragat,davanın düşürülmesi?

Merhabalar,
halen devam etmekte olan tapu iptali tescil davasında taraflar anlaşmışlar ve davalı tarafından bilirkişi raporunda tespit edilen miktar ödenerek davadan feragat edilecektir.ancak taşınmazların bedeli ancak şubat ayındaki duruşma gününden sonra mayıs ayında davalı tarafından ödenebilecektir.
Mahkeme harç bakımından ıslah için davacıya şubat duruşma gününe kadar süre vermiş olup anlaşma sağlandığından ıslah harcını davacı ödemek istememektedir.Çünkü ıslah harcı bayaa fazla. davalı tarafından da bedel ödenmeden davacı feragat vermek istemiyor.benim sizlere danışmak istediğim hususlar şudur;
1- mahkeme tarafından verilen süre içinde ıslah harcı yatırıldıktan ve mahkemeden karar vermeden önce ek süre talep edildiğinde ve daha sonra feragatın sonucu olarak yatırılan ıslah için harcın iadesi hemen karar verildiği gün mümkün mü?
2- duruşma gününde dava takip edilmeyip müracata bırakılsa ve 2,5-3 ay sonra yenilense, ve yeni duruşma günü alınsa ıslah için verilen duruşma gününde yeniden süre talep edebilirmiyiz?
buradaki amaç davacıların maddi durumları iyi olmadığından geri iadesi mümkün olsa dahi harç ödememek. şimdiden teşekkür ederim.

1. Feragat halinde ret harcı alınarak fazlasının kararın kesinleşmesinde iadesine karar verilir. Kararın verildiği gün kararın kalemden tebliği sağlanırsa aynı gün temyizden feragat edilerek bakiye harcın geri alaınması mümkün olabilir.

2. Islah bir taraf işlemidir. Islah için hakimden izin alınması veya süre verilmesi söz konusu olmaz. Yani kesin süre verilse dahi yargılama sona erinceye kadar ıslah hakkı kullanılabilir.

3. Kaldı ki madem ki , davadan feragat edilecek ne diye ıslah ediliyor. Taraflar mahkeme dışında da istedikleri gibi anlaşabilirler. Mahkemeden anlaşacaklarını beyan ederek süre tanınmasını isteyebilirler. Mahkemenin süre tanımayıp davayı hemen bitireceğini sanmıyorum.

Alıntı: Yazan Yücel Kocabaş 1. Feragat halinde ret harcı alınarak fazlasının kararın kesinleşmesinde iadesine karar verilir. Kararın verildiği gün kararın kalemden tebliği sağlanırsa aynı gün temyizden feragat edilerek bakiye harcın geri alaınması mümkün olabilir. 2. Islah bir taraf işlemidir. Islah için hakimden izin alınması veya süre verilmesi söz konusu olmaz. Yani kesin süre verilse dahi yargılama sona erinceye kadar ıslah hakkı kullanılabilir. 3. Kaldı ki madem ki , davadan feragat edilecek ne diye ıslah ediliyor. Taraflar mahkeme dışında da istedikleri gibi anlaşabilirler. Mahkemeden anlaşacaklarını beyan ederek süre tanınmasını isteyebilirler. Mahkemenin süre tanımayıp davayı hemen bitireceğini sanmıyorum.

Yanıtlarınız için çok teşekkür ederim.

2-Dosyamız karar aşamasında ve Mahkeme tarafından tarafıma '' 492 SY 30.maddesi gereğince eksik harcı tamamlamak üzere gelcek celseye kadar süre süre verilmesine,süresinde harcın tamamlanmaması halinde dosyanın işlemden kaldırılacağı, sonuçta açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına(ihtarat yapıldı) '' şeklinde ara karar oluşturulduğundan mahkemeden anlaşma ihtimalimiz olduğundan süre talep etmek istiyorum ancak bu ara karar benim aleyhime bir durum oluşturur mu?
3- Davacı ve davalı birbirlerine pek güvenmiyorlar.Henüz davalı davacıya taşınmazalraın bedelini ödemedi. duruşma gününe kadarda ödeyemezmiş. Islah konusu eksiik harcın ikmali hususunda ve onu da yatırmak istemiyorlar. Davalıda davanın feragat ile sonuçlanması konusunda ısrarcı olduğundan haricen anlaşma sağlanamıyor.
Yukarıda belirttiğim ara karardan sonra anlaşma hususunda tekrar bir süre talebimin ne gibi sonuçları olabilir?
Yada dosyası takip etmeyerek müracata bırakıp 3ay bittmeden yenilesek ve bu aradada taşınmazların bedeli ödenir ve eksik harç yatırılmaz davadan feragat edilse herhangi bir hak kaybımız olurmu?

Davanın ilk şekli nedir, ne talep edilmiş.
Islah edilmiş şekli nedir , ıslahla ne değiştirilmiş .
Bu konuda bilgi verilirse belki dava ayrıntılı cevap verebiliriz.

Alıntı: Yazan Yücel Kocabaş Davanın ilk şekli nedir, ne talep edilmiş. Islah edilmiş şekli nedir , ıslahla ne değiştirilmiş . Bu konuda bilgi verilirse belki dava ayrıntılı cevap verebiliriz.

Davamızı fiil ehliyetinin olamdığından tapu iptali tescil şekli ile açtık. Adli tıptan da akit tarihinde fill ehliyetine haiz olmadığı yönünde rapor geldi.
Sanırım ben sorumu sorarken yanlış sordum çok özür dilerim. Siz yukarıda sorunca farkettim.
Eksik harcı tamamlamak konusunda sıkıntı yaşıyoruz. bunu da ıslah gibi sormuşum. davanın şeklini değiştirmiyoruz.

Harçlar K. 30 maddesine göre, bakiye harç ödenmedikçe davaya devam edilemez. Dava HUMK. nun 409. maddesine göre müracaata bırakılır. Davanın yenilenebilmesi için noksan harcın ödenmesi gerekir.32. maddeye göre de harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunur.

Bakiye harç ödenmedikçe ;gelecek oturum takip edilse de edilmese de, dava HUMK.409 maddesine göre müracaata bırakılması gerekir. Hâkimin yeni bir süre tanıması imkânı ve yetkisi bence mevcut değildir. Davanın yenilenebilmesi için de yine eksik harcın ödenmesi şartı aranacaktır. Kaldı ki,bir ay içinde yenilenmezse ilk yatırılan harçla birlikte alınacaktır. Dolayısıyla davanın müracaata bırakılması harcın ödenmesini ortadan kaldırmayacak yalnız ödemeyi bir ay ve üç ay gibi bir süreyle erteleyecektir.

Bakiye harç şimdi ödenebileceği gibi, dava müracaata bırakılıp 1aylık süre içinde veya ilk harçla beraber olmak üzere 3 aylık süre içinde ödenebilir. Önce bakiye harcın ödenmesi sonra davadan feragat edilmesi gerekecektir. Bu harcın davalı tarafından da ödenmesi imkânı bulunmaktadır. Yapılan /yapılacak sözleşmeye bu şekilde bir madde ilave edilebilir.

Ödenen bu harç ne zaman iade edilir ? Feragat halinde ret harcı alınarak fazlasının kararın kesinleşmesinde iadesine karar verilir. Kararın verildiği gün kararın kalemden tebliği sağlanırsa aynı gün temyizden feragat edilerek fazla ödenen harcın geri alınması mümkün olabilir. Aksi halde fazla harcın iadesi için kararın kesinleşmesi beklenir.

SONUÇ olarak; Feragat beyanında bulunulabilmesi, için ortada devam eden bir davanın bulunması gerekir. Davanın devamının sağlanabilmesi için de noksan harcın tamamlanması gerekecektir.

Çok teşekkür ederim Yücel Bey çok yardımcı oldunuz.İyi çalışmalar

Alıntı: Yazan Yücel Kocabaş Harçlar K. 30 maddesine göre, bakiye harç ödenmedikçe davaya devam edilemez. Dava HUMK. nun 409. maddesine göre müracaata bırakılır. Davanın yenilenebilmesi için noksan harcın ödenmesi gerekir.32. maddeye göre de harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunur. Bakiye harç ödenmedikçe ;gelecek oturum takip edilse de edilmese de, dava HUMK.409 maddesine göre müracaata bırakılması gerekir. Hâkimin yeni bir süre tanıması imkânı ve yetkisi bence mevcut değildir. Davanın yenilenebilmesi için de yine eksik harcın ödenmesi şartı aranacaktır. Kaldı ki,bir ay içinde yenilenmezse ilk yatırılan harçla birlikte alınacaktır. Dolayısıyla davanın müracaata bırakılması harcın ödenmesini ortadan kaldırmayacak yalnız ödemeyi bir ay ve üç ay gibi bir süreyle erteleyecektir. Bakiye harç şimdi ödenebileceği gibi, dava müracaata bırakılıp 1aylık süre içinde veya ilk harçla beraber olmak üzere 3 aylık süre içinde ödenebilir. Önce bakiye harcın ödenmesi sonra davadan feragat edilmesi gerekecektir. Bu harcın davalı tarafından da ödenmesi imkânı bulunmaktadır. Yapılan /yapılacak sözleşmeye bu şekilde bir madde ilave edilebilir. Ödenen bu harç ne zaman iade edilir ? Feragat halinde ret harcı alınarak fazlasının kararın kesinleşmesinde iadesine karar verilir. Kararın verildiği gün kararın kalemden tebliği sağlanırsa aynı gün temyizden feragat edilerek fazla ödenen harcın geri alınması mümkün olabilir. Aksi halde fazla harcın iadesi için kararın kesinleşmesi beklenir. SONUÇ olarak; Feragat beyanında bulunulabilmesi, için ortada devam eden bir davanın bulunması gerekir. Davanın devamının sağlanabilmesi için de noksan harcın tamamlanması gerekecektir.

Merhabalar,
konu ile alakalı bir sorum olacaktı. Davacı içerisinde müvekkilimizin satın almış olduğu taşınmazın da olduğu 7 adet taşınmazla alakalı muvazaalı satış sebebiyle tasarrufun iptali davası açtı. Mahkeme ara karar ile "harcın ikmal edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına" karar verdi. Davacı 7 taşınmazdan sadece 2 si için davaya devam edeceğini ve bunlar için harç hesaplanmasını talep etti ancak bütün taşınmazlar üzerinden harç hesaplandı ve davacı da eksik harcı tamamladı.
Davacının tüm taşınmazlar üzerinden eksik harcı tamamlaması üzerine hakim "davaya devam etmeyeceğiniz taşınmazlara yönelik taleplerinizden vazgeçildiği ya da feragat edildiği hususunda açıklayıcı dilekçeyi 2 haftalık kesin süre içerisinde vermeniz, aksi taktirde davaya devam edilmeyen taşınmazlar yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği" hususunda davacıya ihtarat yapıldı. Tabi ki davacı da açılmamış sayılmasına karar verilmesi için hiçbir dilekçe vermeyecektir.
Dosyada bütün taşınmazlar yönünden harç tamamlandıktan sonra hakimin böyle bir yetkisi var mıdır? Dosya meblağı hayli yüksek ve burada açılmamaış sayılmasına karar verilmesi halinde yüklü vekalet ücreti kaybımız olacaktır.
Konu ile ilgili değerli görüşlerinizi paylaşırsanız çok memnun olurum.
Saygılarımla iyi çalışmalar dilerim.

HMK.m.150 ve dev.düzenlenen “ Dava Dosyasının İşlemden Kaldırılması” işlemi sadece tarafların duruşmaya gelmemesi ya da gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirilmesi halinde uygulanacak bir madde olmayıp örneğin dava açılırken peşin harcın eksik yatırılması ve verilecek süre içinde de tamamlanmaması halinde de uygulama yeri olan bir usul işlemidir.

Somut olayda mahkemenin ara karar ile "harcın ikmal edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına" dair verdiği ara kararı “tarafların davaya gelmemeleri veya takip etmeyeceklerini beyan etmeleri “ ile ilgili olmayıp aşağıdaki (1) nolu Yargıtay Kararında geçtiği gibi eksik harcın tamamlanmasına yönelik Harçlar K.nun 30 ve 33 maddesi yolu ile HMK.nun 150 maddesinin uygulanması ile ilgilidir.

Davacı taraf eksik harcı ikmal etmiş olmakla parsellerden tamamı hakkındaki davasını “takip edilebilir/görülebilir hale getirmiştir. Bu aşamadan sonra davacı feragat, davanın geri alınması (HMK m.123) ve davanın takipsiz bırakılması (m.150) şeklindeki haklarını ayrıca kullanılabileceği kanısındayım. Nitekim davacı “7 taşınmazdan sadece 2 si için davaya devam edeceğini” beyan etmiştir. Bu beyandan davacının 5 adet parsel hakkındaki gayesinin feragat mi , davayı geri almak mı, yoksa davayı takip etmemek mi olduğu açıkça anlaşılmamaktadır. Bu yönden hakimin gerekli açıklamayı yapması için davacı tarafa süre tanıması bence aşağıdaki (2) numaralı Yargıtay kararına uygun düşmektedir.

Yalnız ara kararında “taleplerinizden vazgeçildiği ya da feragat edildiği hususunda açıklayıcı dilekçe verilmesi “ ifadesinin kullanılmasını kişisel olarak hatalı bulmaktayım. Usulde vazgeçme şeklinde bir ifade yer almış değildir. Uygulamada vazgeçme ifadesi haktan vazgeçme (feragat) anlamında kullanıldığı gibi, haktan vazgeçmeyip sadece davasını ileride tekrar açabilme hakkını saklı tutarak davasını geri almak anlamında da kullanılmaktadır. Burada davacının 5 adet parsel hakkında kullanabileceği tercih hakkı “ davadan feragat veya davanın geri alınması yahut davanın takipsiz bırakılması “ şeklindedir. Talepten vazgeçme şeklinde bir tercih şekli usul kanununda yer almış değildir.

Feragat tek yanlı bir işlem olup , davalının feragati kabul etmemesi söz konusu olamaz. Davanın geri alınması davalının açık rızasına bağlıdır. Davalı kabul ederse davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. Kabul etmezse davaya devam olunur. Davayı takipsiz bırakma (işlemden kaldırma) davalının kabulüne bağlı değil ise de, davalının davacının yokluğunda davaya devam etme sonuçta davayı esastan ret ettirme imkanı bulunmaktadır. Diye düşünüyorum.


T.C.
YARGITAY
3.Hukuk Dairesi
Esas No : 2017/ 6528
Karar No : 2017 / 14907
Karar Tarihi: 31.10.2017

“…Harca tabi davalarda, başvurma harcı ile nispi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır (Harçlar Kanunu 27-28 mad). Dava açılırken harcın eksik alınmış olması halinde, mahkemece davaya devam olunabilmesi için harcın Harçlar Kanun`unun 30 ve 33. maddeleri uyarınca tamamlanması yoluna gidilir ve davacıya eksik harcı yatırması için süre verilir. Şayet verilen süreye rağmen eksik harç ikmal edilmez ise dosya işlemden kaldırılır ve HMK`nun 150. maddesi uyarınca süresinde harç tamamlanarak dava yenilenmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilir…”

T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No :2014/37478
Karar No : 2016/9244
Karar Tarihi : 13.04.2016


“…Dava, 6100 sayılı yeni HMK döneminde açılmıştır.
Somut olaya geçmeden önce, davanın geri alınması, davadan feragat ve davayı takipsiz bırakmak kavramlarının kısaca açıklanmasında fayda vardır.
Davanın geri alınması ve davadan feragat kavramları farklı kavramlar olup, birbiri ile karıştırılmaması gerekmektedir.
1086 sayılı HUMK'nun yürürlükte olduğu dönemde, uygulamada davanın geri alınması kavramı yerine, davayı takipten sarfınazar etmek, davayı takipten vazgeçmek, "davanın atiye bırakılması" tabirleri de kullanılmıştır. Davanın geri alınması, ileride tekrar dava açabilme hakkını saklı tutarak davanın geri alınmasıdır. Burada, davacı talep ettiği haktan (talep sonucundan) feragat etmemektedir. Davadan feragat ise talep edilen haktan, talep sonucundan vazgeçmektir. Davanın geri alınması 6100 sayılı HMK'nun 123 üncü maddesinde, davadan feragat ise 307 nci maddesinde düzenlenmiştir. Davadan feragat davalının rızasına (muvafakatına) bağlı olmadığı halde, davacının davasını geri alabilmesi için davalının rızası şarttır. Davanın geri alınması durumunda dava hiç açılmamış sayılır ve mahkemece "karar verilmesine yer olmadığına" dair karar verilir. Davadan feragat halinde ise davanın reddine karar verilir. Davanın geri alınması durumunda, geri alma anına kadar edinilen izlenime göre, haksız olduğuna kanaat getirilen tarafa vekalet ücreti ve yargılama giderleri yüklenir. Davadan feragat halinde, feragat edilen hak ileride tekrar dava konusu yapılamaz, yapılır ise mahkemece feragat nedeniyle davanın reddine karar verilir. Davanın geri alınması durumunda ise, geri alınan dava ileride tekrar açılabilir. Davacının davasını geri almasına davalı rıza göstermemişse, davaya devam edilmeli ve talep hakkında esastan bir karar verilmelidir. Davacının davasını geri alabilmesi için davalının açık rızasına ihtiyaç vardır. Zimnı muvafakat yeterli değildir. Bu nedenle, davacının davasını geri almasına rıza gösterip göstermediği davalıya sorulmalı, davalı açıkça geri almaya rıza gösterir (muvafakat verirse) ise ona göre işlem yapılmalıdır.
Davanın takipsiz bırakılması (davanın müracaata bırakılması), davadan feragat ve davanın geri alınmasından farklı olup, davanın müracaata bırakılması için davalının kabulüne veya rızasına gerek yoktur, müracaata bırakılan dava yenileninceye kadar (üç aylık süre boyunca) dava varlığını korumaktadır.
Yukarıda da belirtildiği üzere, uygulamada ve özellikle avukatlar arasında, davanın geri alınması yerine davanın atiye bırakılması tabiri kullanılmakta olup, bu tabirin hukuki açıdan hiçbir hükmü yoktur.
Görüldüğü üzere, davadan feragat ile davanın geri alınmasının hukuki sonuçları birbirinden çok farklıdır. Bu nedenle, yargılama aşamasında davacının hangi tabirleri kullandığına bakılmaksızın, davacının amacının (maksadının) davaya konu haktan (talep sonucundan) vazgeçmek mi olduğu yoksa davasını ileride tekrar açabilme hakkını saklı tutarak davasını geri almak mı olduğu mahkemece davacıya açıklattırılmalı sonucuna göre bir karar verilmelidir…”