Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Avukatların Çilesi Reklam Yasağı Yönetmeliği

Yanıt
Old 29-04-2007, 13:23   #1
Av.Şamil Demir

 
Dikkat Avukatların Çilesi Reklam Yasağı Yönetmeliği

Avukatların Çilesi Reklam Yasağı Yönetmeliği

Yazan: Şamil DEMİR

Bize öğretilenlere bakılırsa reklam gereçekten yasak, hem de en ince ayrıntısına kadar düşünülerek yasaklanmış. Kaçışı istisnası, boşluğu yok. Ama derinlere ittiğimiz sormaya korktuğumuz soruyu soralım... Peki neden yasak? Buna günümüz piyasa koşullarında yanıt vermek gün geçtikçe zorlaşıyor. Avukatların para kazanabilmek için bazı Hukuk alanlarını diğer Hukuk alanlarından daha iyi bilmesi gerektiği kesin. Yoksa bir avukatın düzenli gelir ve müşteri portföyü oluşturması imkansız değil mi? Peki insanlar sizin hangi işi bildiğinizi, neyi yapıp neyi yapmadığınızı nereden bilecekler?
2 yıl önce Dünya Bankasıyla Adalet Bakanlığı'nın düzenlediği HUMK değişiklik taslağı çalışmalarına Ankara Barosu Temsilcisi olarak bulundum. Birçok ülkedeki tanınmış (!) avukatların telekonferansı mümkün oldu ve hepsine de heyeti kızdırma pahasına ülkelerindeki avukatların reklam durumunu sordum. Verilen ortak cevap : o eskidendi, artık manası kalmadı. Garipliğe bakar mısınız ki; bizde Reklam Yasağı Yönetmeliğiyle tüm reklam olanaklarının kaldırıldığı 2005 yılında bu yasak çoktan hukuk sistemi gelişmiş ülkelerde masasını yitirmişti.
Almanya' da avukatlar gazetelere bile ilan veriyor. İngilterede avukatlar işi sitelerde göz alıcı bannerler yayınlayarak iyice aşmış durumdalar. Hatta bir sitedeki avukatlık bürosu ilanında, No win, no pay (Kazanamazsak, Para ödemezsiniz) şeklinde içerik açısından da ileri boyutlara ulaşmış durumda. Tabi mezuatımızdaki ketun durum yüzünden bizim bu boyutta bir reklam anlayışını tahayyül etmemiz bile mümkün değil. Ama bir ara yol bulunmalıdır. Bu insanımızın doğru avukat seçimine de yardımcı olacaktır. Bence her zamanki gibi gelişmiş hukuk sistemlerinin vazgeçtiklerine talip olarak gelişimimize engel oluyoruz.
Peki hangi avukatın sitesi yönetmeliğe uygun, neredeyse hiçbirinin, çünkü hemen hemen hepsinde faaliyet alanlarınız ve hakkımızda bölümlerinde yasak defalarca ihlal ediliyor. Eğer Barolar bu konuyu ciddiye almış olsaydı neredeyse sitesi olan her avukat bir kere uyarı cezası alırdı.
Reklam Yasağı fiilen ölü doğmuştur ve bu durum böyle devam edecek. Mühim olan uygulanmayandan kurtulmak ve hala sebebini bile tam kestiremediğimiz yasak ve yasakçılıktan vazgeçebilmektir.
Old 29-04-2007, 16:16   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Buna günümüz piyasa koşullarında yanıt vermek gün geçtikçe zorlaşıyor.
‘’Piyasa koşulları’’ ticarete uzak kalması beklenen avukatlık mesleğini etkilememeli. 'Piyasa koşulları' sözü bana çok itici geliyor. Avukatlık arz ve talebe göre biçimlendirilirse bundan avukatlık zararlı çıkar: Arz çok fazla; talep ise sınırlıdır.

Alıntı:
Peki insanlar sizin hangi işi bildiğinizi, neyi yapıp neyi yapmadığınızı nereden bilecekler?
Reklam edilenin doğru olduğunu nereden bilecekler?
Önce avukatlık mesleğinde denetimli bir uzmanlık ayırımı oluşur; sonra avukat uzman olduğunu duyurma hakkına sahip olur. Şimdiki durumda reklam yapılırsa, reklamlar ancak avukatların kendilerine yakıştırdıkları çok bilmişlikleri yansıtabilir. Gerçeği kim bilebilir?

Alıntı:
Birçok ülkedeki tanınmış (!) avukatların telekonferansı mümkün oldu ve hepsine de heyeti kızdırma pahasına ülkelerindeki avukatların reklam durumunu sordum. Verilen ortak cevap : o eskidendi, artık manası kalmadı.
Neden manası kalmadığını da söylediler mi? Sözü edilen ülkelerde her hukuk mezunu avukat oluyor mu?

Alıntı:
Bence her zamanki gibi gelişmiş hukuk sistemlerinin vazgeçtiklerine talip olarak gelişimimize engel oluyoruz.
Reklamın yararını açıklarsanız gelişmişliğe de talep artabilir. Aksi halde reklam yarışı avukatları ekonomik olarak çökertir. Avukatlık gelişeceğine reklamcılık gelişebilir.

Alıntı:
Peki hangi avukatın sitesi yönetmeliğe uygun, neredeyse hiçbirinin, çünkü hemen hemen hepsinde faaliyet alanlarınız ve hakkımızda bölümlerinde yasak defalarca ihlal ediliyor.
Kötüler iyilere örnek olmamalı.

Alıntı:
hala sebebini bile tam kestiremediğimiz yasak ve yasakçılıktan vazgeçebilmektir.
Reklam yasağı avukatların birbirleri ile reklam giderlerini arttırarak rekabet etmelerini önlemektedir. Hukuki yardım almak isteyenlerin avukat seçiminde reklamlar etkili olacaksa her avukat daha büyük reklam verecektir.

İsterseniz bir hayal kuralım: En büyük reklam müşteri memnuniyetidir. Bu durumda müvekkilleri de reklam kliplerinde oynatmak gerekecektir. Reklamlarda hep güzel kadın yüzü kullanılır. Bu durumda güzel yüzü olan kadın müvekkil bulunması gerekecektir. Hatta belki de bikinili bir müvekkil plajda avukatından ne kadar memnun olduğunu buğulu bir sesle beyan ederken görüntülenecektir.

Gördüğünüz gibi işin sonu kötüye gidiyor. Hele piyasa koşulları ve reklamcılık ilkeleri kullanıldığında daha da kötüye gidiyor.

Saygılarımla
Old 29-04-2007, 16:30   #3
Av.Şamil Demir

 
Dikkat Neden serbest?

Mesleğimizde gazete köşelerini kapmış devamlı akademik ünvanlarıyla tv lerde boy gösteren meslektaşlarımız var. Bu boyutaki reklam yasağı sadece göz önündeki bu insanlara yarıyor. Zaten nedense yasağın en ateşli savunucuları da bu köşeleri halihazırda kapmış ve nemalanan kesimler. Bu da bir ezme ve örtülü haksız rekabet yöntemidir. Hem de yönetmeliğin arkasına saklanılıp oradan sopa sallayarak yapılan türden.

Sorduğum yabancı avukatlar "reklam serbesttir çünkü her reklam sözü aynı zamanda bir mesleki taahhüttür. Bunu başarabilecek olan sözünü deklere eder. Buna rağmen yapmayanın veya yapamayanın ensesinde devamlı etik kurulların kılıcı vardır" dediler.
Old 29-04-2007, 17:26   #4
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Av.Şamil Demir

Yanıtınız için teşekkürler. Yabancı avukatların yanıtı ise yeni sorunlar doğuruyor:
Alıntı:
Yazan Yabancı Avukatlar
"reklam serbesttir çünkü her reklam sözü aynı zamanda bir mesleki taahhüttür. Bunu başarabilecek olan sözünü deklere eder. Buna rağmen yapmayanın veya yapamayanın ensesinde devamlı etik kurulların kılıcı vardır"
Mesleklerinde bağımsızlığı ve serbestisi esas olan avukatlar bu defa etik kurullar tarafından denetleniyor. Avukatların baroların dışında her hangi bir merci tarafından kılıçla tehdit ve terbiyesi avukatlar açısından ağır bir durum olsa gerek.

Saygılarımla
Old 29-04-2007, 17:46   #5
Av.Şamil Demir

 
Varsayılan Etik

Etik Kurullardan kastım avukatların bağlı bulundukları Baroların Disiplin Kurulları tabii ki. Ama bana ifade eden kişinin sözlerinin tam çevirisini iletmek için bu ifadeyi kullandım. Syg.
Old 29-04-2007, 18:04   #6
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Av. Şamil Demir

Konuya yabancı olunca anlamak da zor oluyor. Yanlış anladıklarım için bağışlayınız. Konu tartışıldıkça daha da aydınlanır umudundayım.

Saygılarımla
Old 29-04-2007, 20:23   #7
Heybe Hukuk

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım,

Reklam yasağını, mesleğimizin tüm meslektaşlar arasında eşit koşullarda icrasının mümkün olabilmesi gerekliliğine inancım nedeniyle, kesinlikle yerinde bulduğumu ifade etmek isterim.

Sayın Şamil, olumsuz örneklerin kızgınlığı ile bu yasağın kaldırılması inancına sahip olmuş anladığım kadarıyla. Ancak olumsuz örneklerin varlığının, olması gerekene bir tehdit teşkil etmemesinin; olması gerekene olan inancı pekiştirmesinin gerektiği kanaatindeyim. Neden tüm bu reklam yasağına aykırı meslektaşlarımıza karşı birlik içerisinde bir eylem başlatmadığımızı tartışmamız bence daha yerinde olacaktır.

Bu vesile ile reklam yasağının sadece yazılı yada görsel basın yolu ile değil bir çok farklı şekillerde çiğnendiğini düşünüyorum. Hatta belki de asıl sorunun, bu harici yöntemlere maruz kalındığında yaşandığına inanıyorum.

Yeri gelmişken başımdan geçen bir olayı aktarmak ve yorumlarınıza sunmak isterim;

Belli başlı kurumların sözleşmeli olarak vekilliği sadece maddi açıdan kazanç sağlamakla kalmayıp; aynı zamanda özellikle hakim ve savcıların da dahil olduğu adliye çevresinde çok önemli bir prestij de sağlamaktadır. Bu prestijin, birçok kereler şahit olduğum üzere bir dosya fotokopisinin, fotokopi ücretini çokça aşan bedellerin mübaşirlere ödenmesi ile mübaşirler nezdindeki yeri bir başkadır. Yada bir ihtiyati haciz kararını imzaya öncelikle ve ivedilikle sunması için memura "emeğinin karşılığı"nın ödenmesi ile memur nezdindeki anlam ve ehemmiyeti de büyüktür. Bu misaller çeşitlendirilip, çoğaltılabilir. Neticede kurum vekili olma nedeniyle iş hacmi bir hayli fazla olan Sayın Meslektaşlarımızın adli çevrede sarsılmaz bir yeri olduğu ve bunun kendilerine çeşitli ayrıcalıklar sağladığı da bilinen bir gerçektir. Bu bahsini ettiğim örneklerin de etkisi malum satın alma gücü ile arttırılmış, reklama dahil edilebileceğini düşünüyorum.

Bu şekilde sarsılmaz yerini ve prestijini tam olarak sağlamış bir meslektaşımın davacı vekili olduğu bir davam vardı. Davacı Türkiye'de ilkler arasında olan, büyük bir sigorta şirketidir. Davanın ilk duruşmasında, duruşma saatinden sonra kendi etik değerlerimin gereği olarak 20 dakika daha davacı vekilini bekledim. Ancak kendisi mazeret vermediği gibi duruşmaya da gelmemişti. Sıramın da gelmesi ile birlikte duruşmaya girmek istedim. Ancak mübaşir, inatla "...... Bey şimdi gelir, duruşmayı kaçırması mümkün değil. Biraz daha bekleyin.." gibi söylemlerle 15 dakika daha beklememi sağladı. Ancak sonrasında ısrarlı tavrıma karşın, büyük bir panik içerisinde bir elinde telefon, "avukat hanım biraz daha beklesen sanki ne olur" demeye ve başka dosyaları almaya devam etti. Neticede tam olarak 50 dakika geçtikten sonra mübaşir engelini binbir zahmetle aşarak; hakime duruşma saatimin 50 dakika geçtiğini, sıramın da çok önce geçtiğini ve artık duruşmanın başlamasını talep ettiğimi belirttim. Önce talebimi kabul eden hakim, dosyayı önüne aldığı an bir anda çark etti ve "bunu biraz daha bekleyeceğim, avukat bey muhakkak gelecektir" dedi. Ben de ısrar ettim ve daha fazla beklemeyeceğimi söyledim. Bunun üzerine homurdanarak duruşmamı başlatan hakim, duruşma sırasınca "davayı takip etmeyeceğimi" de söyledikten sonra şahsıma inanılmaz derecede saygısız ve aşağılar tavırlar takındı. Davacı vekili dosyayı yeniledi ve bir sonraki duruşma yine aynı durumu yaşadım. Yine bekletildim ve bu sefer hakimin tavrı öncekinden de kötüydü. Davacı vekili yine gelmedi ve inanmayacaksınız ama dosya 2. kez, tekrar yenilendikten sonraki duruşmada da aynı şey gerçekleşti. Vekil yine gelmedi. Şuan bu Asliye Hukuk Mahkemesinde hiçbir işim zamanında görülmüyor ve o mahkeme kalemindeki memurlardan tutun da hakime kadar hiç bir çalışan ile yıldızım barışamadı.

Bu tür bir örneği reklama dahil etmem doğru oldu mu bilmiyorum. Ama bu forum sayfasındaki, sayın meslektaşlarım arasında süregiden tartışma bana bu olayı anımsattı ve paylaşmak istedim.
Old 30-04-2007, 07:59   #8
bertrand

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şamil Demir
Avukatların Çilesi Reklam Yasağı Yönetmeliği

Yazan: Şamil DEMİR

Bize öğretilenlere bakılırsa reklam gereçekten yasak, hem de en ince ayrıntısına kadar düşünülerek yasaklanmış. Kaçışı istisnası, boşluğu yok. Ama derinlere ittiğimiz sormaya korktuğumuz soruyu soralım... Peki neden yasak? Buna günümüz piyasa koşullarında yanıt vermek gün geçtikçe zorlaşıyor. Avukatların para kazanabilmek için bazı Hukuk alanlarını diğer Hukuk alanlarından daha iyi bilmesi gerektiği kesin. Yoksa bir avukatın düzenli gelir ve müşteri portföyü oluşturması imkansız değil mi? Peki insanlar sizin hangi işi bildiğinizi, neyi yapıp neyi yapmadığınızı nereden bilecekler?
2 yıl önce Dünya Bankasıyla Adalet Bakanlığı'nın düzenlediği HUMK değişiklik taslağı çalışmalarına Ankara Barosu Temsilcisi olarak bulundum. Birçok ülkedeki tanınmış (!) avukatların telekonferansı mümkün oldu ve hepsine de heyeti kızdırma pahasına ülkelerindeki avukatların reklam durumunu sordum. Verilen ortak cevap : o eskidendi, artık manası kalmadı. Garipliğe bakar mısınız ki; bizde Reklam Yasağı Yönetmeliğiyle tüm reklam olanaklarının kaldırıldığı 2005 yılında bu yasak çoktan hukuk sistemi gelişmiş ülkelerde masasını yitirmişti.
Almanya' da avukatlar gazetelere bile ilan veriyor. İngilterede avukatlar işi sitelerde göz alıcı bannerler yayınlayarak iyice aşmış durumdalar. Hatta bir sitedeki avukatlık bürosu ilanında, No win, no pay (Kazanamazsak, Para ödemezsiniz) şeklinde içerik açısından da ileri boyutlara ulaşmış durumda. Tabi mezuatımızdaki ketun durum yüzünden bizim bu boyutta bir reklam anlayışını tahayyül etmemiz bile mümkün değil. Ama bir ara yol bulunmalıdır. Bu insanımızın doğru avukat seçimine de yardımcı olacaktır. Bence her zamanki gibi gelişmiş hukuk sistemlerinin vazgeçtiklerine talip olarak gelişimimize engel oluyoruz.
Peki hangi avukatın sitesi yönetmeliğe uygun, neredeyse hiçbirinin, çünkü hemen hemen hepsinde faaliyet alanlarınız ve hakkımızda bölümlerinde yasak defalarca ihlal ediliyor. Eğer Barolar bu konuyu ciddiye almış olsaydı neredeyse sitesi olan her avukat bir kere uyarı cezası alırdı.
Reklam Yasağı fiilen ölü doğmuştur ve bu durum böyle devam edecek. Mühim olan uygulanmayandan kurtulmak ve hala sebebini bile tam kestiremediğimiz yasak ve yasakçılıktan vazgeçebilmektir.

Selam,

Görüşünüze katılıyorum. Aksini savunan avukatlarında en az %90 ının da vatandaşa karşı şu veya bu şekilde farkederek veya farketmeyerek reklamını yaptığını hepimiz biliyoruz. Buna rağmen hala kendimizi kandırıyoruz.

Reklam yasağıyla birlikte, şirketleşme yasağına da muhalefetimi, her fırsatta olduğu gibi burada da dile getirmek isterim.

Saygılar.
Old 30-04-2007, 09:47   #9
Av.Şamil Demir

 
Varsayılan

Rekalm yasağı zayıfı koruma görüntüsünde bir engeldir mesleğimize. Gelişmiş hukuk sistemi olan ülkelerde neden kaldırıldığına dikkat etmek gerekir. Bu ülkelerde serbest bırakılmasının amacı da orta halli avukatın sesini duyurmasına imkan vermektir. Firmalaşmış ofislerin yarattığı haksız rekabete önlem olarak düşünülmüştür. Bizde de resmen olmasa da fiilen ve bazı taslaklarla bu tür şirketleşmeler var ve korunmamız için ifade hürriyetimizin genişletilmesi gerekir. En azından ne tür davalara baktığımı nelere bakmadığımı ifade edebilmem vatandaşın avukat seçimini de kolaylaştırmaz mı?
Old 30-04-2007, 10:51   #10
Av.Teoman

 
Varsayılan

sayın şamil demir'e hak vermemek elde değil.. reklam yasağı mevcut durumu iyi olanları koruyan, hatta onların paralı üniversitelerden mezun olan çocuklarının dahi geleceğini güvence altına alan bir kurum haline gelmiş gibi görünüyor..
Old 02-05-2007, 12:18   #11
Av.SERDAR YOLOGLU

 
Varsayılan Avukat

Herkese Merhaba

Sayin Samil Demir e katildigimi belirtmek isterim.Saniyorum REKLAM sözcügü kulaga pek hos gelmiyor.Piyasa kadar rahatsiz edici bir sözcük.Hele bizim gibi Adalet Atesiyle yanan avukatlar icin.

Kanimca, mevcut yasak bir taraftanda haksiz rekabete neden olmaktadir. Zira yasaga ragmen meslektaslarimizin kendilerini tanitici islemler yaptiklari ve bunlarin ne sekilde cezalandirildigini görmek isteyenler Barolar ve Barolar Birliginin Disiplin Kurulu kararlarina bakabilirler. Sahsen ben bu yasaklarin ve cezalarin ne kadar caydirici (!) oldugunu hayretle görenlerdenim. Özellikle yurtdisinda. Mesela gazetelerimizin Avrupa baskilarindaki seri ilanlara baktigim hergün, cok hizli calisan(!), garanti veren bir cok arkadasimla karsilasiyorum.Kendilerini cesaretlerinden dolayi takdir ediyorum.Helal olsun diyorum

Evet Almanya da otobüs duraklarinda yada barlarda avukat reklamlari görebilirsiniz. Hatta resmi dairelerde. Mesela Yabancilar Dairesinde Yabancilar Hukuku ile ilgilenen avukatlarin büyük boy cerceveli tanitimlarini görmek mümkün. Hemde tamamen özgün, yaratici tanitimlar. Ama hicbirinde bir hafta icinde bosuyoruz, yada garanti kazaniyoruz diye bir ifade yoktur. Bizde doktorlarin yaptigi gibi kisisel bilgiler ve de agirlikli calistiklari yada belgeleyebildikleri uzmanlik alanlari ve iletisim bilgileri. Almanya da hukuk düzenine olan güvenin ne oranda oldugunu belirtmeme gerek yok sanirim. Avukat tanitimlarina ragmen.

Bu konunun önemli oldugunu düsünüyorum. Üzerinde konussak iyi olur.
Saygilarimla
Old 04-05-2007, 16:20   #12
Av.Bektaş Salim Topbaş

 
Varsayılan reklam,etik değerler ve adalet

Piyasa ekonomisinin ve serbest rekabetin hakim olduğu sosyo ekonomik sistemlerde finans kapital-tekeller vb reklam yoluyla ürünlerini tanıtmakta çoğu zaman tüketicinin bilincinin yanıltılması sonucu büyük karlar elde etmektedir.Bu şekilde ürünler imal edildiği memleketin sınırlarını da aşmakta markalaşma şeklinde tüm dünyaya sunulmaktadır.Bu durumda birçok yerli üretici büyük markaların tahakkümü altına girmekte en düşük ücretlerle ürününü hammadde olarak büyük tekellere satmakta yada çok düşük fiyatlarla büyük firmalara fason üretim yapmaktadır.Bu duruma örnek olarak uzakdoğuda (tayvan vb ülkelerde) üretimi yapılan ünlü spor markalarının yok denecek fiyata üretilmesine rağmen devasa fiyatlara satılmasını ve bu süreçte imalat alanında çocuk emeğinin yoğun sömürüsünü örnek verebiliriz.
Görüldüğü gibi reklam olayı her ne kadar yerel bazda başlasa da doğal gelişiminin sonucu uluslararası bir boyut almaktadır.Avukatlıkta reklamın kabul edilmesi yabancı kökenli hukuk şirketlerine davetiye çıkarmanın ilk adımıdır.Eğer bu gün avukatlıkta reklam savunulacaksa bu durumun her zaman olduğu gibi piyasada belli bir yer edinmiş ve reklam verebilecek ekonomik güce sahip olanların işine yarayacağı açıktır.Üstelik mesleğe yeni başlamış yada mesleğin ilk yıllarındaki avukat meslektaşlar neyin reklamını yapacaklardır.Çünkü hem kıdem olarak hemde takip ettikleri davalar bakımından reklamın işlerine yaramayacağı açıktır.
Konunun diğer bir boyutu etikle ilgilidir.Sağlık alanında olduğu gibi hukuk alanında da reklama cevaz verilmemelidir.Nitekim insanların temel haklarından olan sağlık güvencesi yada adalete olan inanç reklama kurban edilemez.Reklam yoluyla takip ettiği işleri müvekkili lehine sonuçlandıracağı, kısa sürede bitireceği, kazanamadığı davadan para alınmayacağı gibi vaatler öncelikle şu sakıncaları ortaya çıkaracaktır.İlk olarak bu durum avukatın mesleki sınırını aşması hakim yerine geçmesi demektir.Davanın ne yönde sonuçlanacağına karar verecek olan hakimdir.Ayrıca ücret yönünden müvekkile kolaylık sağlamak ekonomik gücü olanların yerine getirebileceği bir konu olmakla birlikte avukatlar arasında haksız rekabete de neden olacaktır.
Avukatın belirli konularda uzman olması ve bunu kullanabilmesi olayına gelince avukat zaten hukuk alanında belli yeterliliğe sahip olan kişidir.Bugün için uzman ünvanı talep etmenin maksadı diğer meslektaşlardan ayrıcaklı olabilme düşüncesidir.Fakat birçok avukatın avukatlık ünvanına ek olarak ayrıca uzman ünvanı alması durumunda uzman ünvanı yine anlamını kayb edecektir.Şu anki mevzuatta isteyen avukatın istediği bir konuda uzmanlaşmasına engel bir durum yoktur.
Yukardıdaki yazılarda gelişmiş hukuk sistemleri diye bahsedilen sistemlerin ne kadar gelişmiş oldukları tartışma götürür bir konudur.Bunu dünya çapındaki uygulamalarından görmek mümkündür.Türk hukuk sistemi bir dönem batının modern kurallarını bünyesine katmış olmakla beraber bugün kendi hukuk sistemini oluşturabilecek yeterli birikime sahip hukukçular yetiştirmiştir.Bu durumda sürekli olarak hukuk ithali peşinde koşmak anlamsızdır.Çünkü bizim sistemimiz salt kapitalist dünyaya entegre olma üzerine kurulmamış, sosyal adaleti gerçekleştirmek için cumhuriyetin ilk yıllarında görüldüğü gibi devletin sosyal yaşama aktif katılımını da öngörmüştür.Bu durum kendi kendine yetmenin ve bağımsızlığımızı meslek alanında da koruyabilmenin garantisidir.Sonuç olarak 'avukatın reklamını müvekkili yapar' yapar sözüne katıldığımı belirtirim.
Old 06-05-2007, 21:04   #13
ad-hoc

 
Varsayılan

Reklam yasağının ateşli savunucuları lütfen bana şu hususları izah edebilirler mi?
1. av.tr uzantılı internet sitesi dünyanın neresinde kullanılmaktadır ve com veya sair uzantıları kullanmanın ne gibi bir reklam etkisi olabilir,
2. Bir kişinin prof veya doç ünvanları akademik ünvanı sayılırken yüksek lisans derecelerinin kısaltmasının akademik ünvan sayılmayıp reklam yasağına girmesi nasıl açıklanır?
Sanırım Sayın Şamil Demir'in haklı olduğu bir çok konu var. Ben, reklam yasağı düzenlemesinden bir adım daha öteye gideyim ve "Meslek İlke ve Kuralları"na değineyim. Meslek ilke ve kuralları uyarınca duruşmaya gittiğimiz şehrin baro başkanını ziyaret etmek zorundayız. Şimdi X şehirden gelip İstanbul Baro Başkanı'nı ziyaret etmek zorunda olan bir meslektaşımızın talebi acaba nasıl karşılanır? Varsayın ki, Başkan makamında yok, bu durumda meslektaş mevzuata aykırı mı davranmış olacaktır. Velhasıl; belirtmek isterim ki; Avukatlık mesleğinin yapısını ve işleyişini lütfen mantık dışı düzenlemelerle belirlemeyelim. Av.tr kime ne kadar para kazandırmakta ayrıca onu da çok merak ediyorum...
Old 06-05-2007, 21:18   #14
Av. Adil Giray ÇELİK

 
Varsayılan

Sevgili Meslektaşlarım;
Sn Demir;

THS de ve mesleğimizde zaman içinde bir çok meslek kuralı gibi Reklam Yasağı, başka bir anlatım ile Tanıtım Hakkı karşılıklı tartışılmaktadır.

Sn Demir, Reklam Yasağının kaldırıldığı ülkelerden bahsetmekteler. Başta Almanya örneğini vererek.

Savunmaya yargıda gerekli değeri veren çağdaş ülkelerde avukatlık mesleğinde Reklam Yasağınında çok titiz düzenlendiğini biliyoruz.

Almanya da Meslek Kurallarında Reklam Yasağına ilişkin bir düzenleme olduğunu bilmekteyiz.

Yanılmamız olasıdır. Sn. Demir bu hususta bizi bilgilendirebilir mi acaba? Almanyada düzenleme nasıldır, bir değişilik var mıdır?
Old 06-05-2007, 22:40   #15
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ad-hoc
Reklam yasağının ateşli savunucuları ….av.tr kime ne kadar para kazandırmakta

Kendimi reklam yasağının ateşli savunucusu olarak gördüğümden yanıt verme ihtiyacı duyuyorum ama ‘av.tr kime ne kadar para kazandırmakta’ bilmiyorum.

Öte yandan ‘reklam yasağının ateşli savunucusu olmak’’ av.tr uzantısından para kazanan birilerinin savunucusu olmayı gerektirmiyor. .

Ve ‘reklam yasağının ateşli savunucusu olmak’’ yüksek lisans kısaltmalarının kullanılmasına karşı olmayı gerektirmiyor.

Ve eğer varsa reklam yasağının uygulamasında aksilikler, bu aksilikleri ortadan kaldırmak yerine, reklam yasağını toptan kaldırmayı gerektirmiyor.

Ve ‘reklam yasağının ateşli savunucusu olmak’’ sabit fikirli olmayı gerektirmiyor: Yeter ki reklamın mesleğe katkısına inanalım.

Şimdiye kadar tartışmada hep birkaç profesörün televizyonda görülmesinden söz edildi. Reklam elbette reklam yapan avukatın iş hacmini büyütür. Ama sanıyorum reklam yasağına karşı olanlar tek tek avukatlardan ziyade mesleğin yararını düşünüyorlardır. Ama ben hala anlamadım: Reklamın mesleğe ne gibi katkısı olacaktır?

Konunun daha iyi anlaşılması için hemen yukarıdaki mesajda Sayın Av.Adil Giray Çelik'in nazik sorusunun yanıtlanması önem kazanmaktadır.

Saygılarımla
Old 06-05-2007, 22:58   #16
Av.Şamil Demir

 
Varsayılan

Konula ilgili bu ülkede yaşayan mesektaşlardan net bilgi rica ettim. Geldiğinde sizlerle de paylaşacağım.
Old 07-05-2007, 07:53   #17
ad-hoc

 
Varsayılan

Sayın Konyalı nedendir anlayamadım fakat her sorduğum soruya "gerektirmiyor" şeklinde cevap vermişssiniz. Ben ilgili yönetmelikte olanları sıraladım ve reklamla rabıtasını anlayamadığımı beyan ettim. Fakat savunucusu olduğunuz yönetmelikte yer alan değindiğim noktalar size göre birşey "gerektirmiyor"sa neden hala varlar? Bakınız,mesele reklamın ne olduğu noktasında yoğunlaşmakta. Bende elbette uygun olmayan düzenlemelerin yeniden düzenlenmesini doğru buluyorum. İçerik elbette düzenlenmelidir. Fakat alıyorum yönetmeliği elime ve bakıyorum hakikaten hayrete düşürüyor beni: Dünyanın kabul etmiş olduğu "&" işareti İngilizce ibare olduğu için yasaklanmış, yükseklisans akademik derecelerden sayılmamış, av.tr diye bir rant kapısı yaratılmış dünyanın kullandığı com kabul görmemiş. (Ayrıca av.tr madem bu kadar hayati barolarda bunu kullansa ya.... Birilerine buradan çok ama çok para kazandırılıyor ama dur bakalım inşallah çıkar, işler Uyap'a benzemez) Sizin tabela boyutunuzla uğraşılmış kartvizitinizin rengiyle uğraşılmış. Allah aşkına şu saydıklarımdan hangisi neyi reklam olarak sağlar. Yönetmelik bu ve buna benzer bir süre çağdışı uygulama barındırmakta. İnsanlar yüzlerini batıya dönmeli diye mitingler yapılıyor sayın Konyalı, fakat sizin savunucusu olduğunuz yönetmelikte kartvizitinize yabancı dilde avukat yazmanız yasaklanıyor, bu neyin yasağı neyin reklamı lütfen izah ediniz. Varsayın ki 300 metre tabela yaptım koydum çatıya reklam mı yaptım şimdi? Adımın puntosu ile şan şöhret bu kadar paralelse reklam sektörü de bu kadar havadan ve kolay para kazanıyor demek ki....
Ve geçenlerde çok güldüğüm, "bu ne yaman çelişki" dediğim nokta. İstanbul Barosu bastırmış olduğu afişlerin birinde konuşmacı avukatların yanına yüksek lisans derecelerini belirten kısaltmaları eklemiş. Hadi buyrun?
Aslında tartışılması gereken nokta şu: Reklam nedir? Doğası ve yapısı itibariyle aldatma sanatı mıdır yoksa mevcutu pazarlama becerisi midir? Yapılan her reklam malumunuz aldatıcı unsurlar barındırmamalıdır. Bu meyanda avukatın da; başta istediği uzantılı sitesinde, çalışma alanını, varsa akademık uzmanlık derecesini, referanslarını, farklı dillerde de yayınlaması yasaklanmamalıdır. Eğer , "ben x türü davalarda en iyiyim" derse gönülden geçen o değil ama işte yasak orda başlamalıdır. ÇÜNKÜ; bu ülkede kazanılmış hukuki zaferler ne avukatın ne hakımın ne de savcının birebir çalışması ile paraleldir; ve malesef Freud'un "Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun." sözü bu ülkede "Aman abi çok göze batarız gerek yok" şeklinde algılandığından reklamı da elimize yüzümüze bulaştırırız zaten. Varsın biz reklamın ne olduğunu öğrenene kadar ve reklam etiğine sahip insanlar olana kadar yasaklı kalsın. Sayın Konyalı; bu ülkede "Ya merak etme tanıdık hakimlerimiz var Yargıtay'da hallederiz" , "Benim bilirkişim var onla tespit yaptırırız" diyen meslektaşlarımız, "Hakim Bey sizin daireden bizim eve su damlıyor, bu lojmanları da iyice bakımsız bıraktılar" şeklinde, hiç bu kadar yakın olmaması gereken hakim-savcı ilişkileri, "Hakim bey bu hafta az dosya gönderdiniz valla cocuğun okul taksiti var" diyen bilirkişiler oldukça ne Freud haklılık bulur, ne yaptığınız reklam, reklam olur ne de siz reklamla muvaffak olursunuz ki, bu da geçmiş yıllarda sizin tebessümle izlediğiniz kabareleri anımsamanıza ve "hala bu işler böyle hakikaten" demenize yol açar.... Sayın Konyalı; Reklamları izlediniz, reklamlar bitti....
Old 07-05-2007, 08:07   #18
bertrand

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Reklamın mesleğe ne gibi katkısı olacaktır?

Selam,

Bir ürün sahibinin reklamının ulusal yayın organlarında yayınlanmasının ürün sahibine katkısı neyse bu durumda da aynı katkı sağlanacak.

Ayrıca reklam yasağının kaldırılması denirken aklımda görsel yayın organlarında "parodi tarzı" reklamlar yok. Tanıtıcı reklam veya ilanlar ya da daha basite indirgenirse, tabelamdaki ismimin rengine de ben karar vereyim yahu, siyah beyaz için sıkıldı. Kartımı biraz cafcaflı yapabileyim, güzel olmazsa bırakın halk bana gülsün.

Hiç mi bir müvekkilinize ya ben bu işi iyi yaparım, bu işlerden iyi anlarım demediniz? Aynı cümleyi gazetede kullanılınca etik dışı ve "yasak" olmasını anlamıyorum. Diyorum ya, hep kendimizi kandırıyoruz, bu ülkede zaten reklamını yapmayan avukat yok.

Saygılar.
Old 07-05-2007, 08:35   #19
Av. Adil Giray ÇELİK

 
Varsayılan

Sevgili Meslektaşlarım;

Sn Konyalı'nın Reklam Yasağına ilişkin duyarlılığına katıldığımı, THS nin yöneticilerinin ve kurucusunun bu hususta yıllardır son derece hassas olduğunu belirtmek isterim.

Bu arada av.tr, akademik ünvanlar gibi meseleyi somuta indirgeyen hususlara, konunun genel akademik değerlendirmesinden sonra girilmesinde yarar görüyorum.

Alıntı:
Konula ilgili bu ülkede yaşayan mesektaşlardan net bilgi rica ettim. Geldiğinde sizlerle de paylaşacağım.


Anlaşılan o ki meslektaşlardan gelecek bigiler ile BİLGİLENME durumundayız.

Ama biz zaman kaybetmeden Sn Demir'in izni ile konuyu dağıtmadan dağarcığımızdaki kısıtlı bilgileri paylaşmaya çalışalım.

Av. Dr Faruk Erem, Dr. Meral Sungurtekin, Av. Semih Güner gibi Avukatlık Hukuku ile ilgili çalışmalar yapan bir çok meslektaşımız meslekte Reklam'ı bizimde katıldığımız aşağıdaki nedenlerle sakıncalı bulmaktadırlar.

1. Mesleğin Ticaretleşmesini Önleme
2. Reklamın Meslek Anlayışını Zarara Uğratmasını Önleme.
3. Yeteneğin Yerini Reklama Bırakılmasını Önleme.
4. Reklamın Avukatlık Mesleğinin Pahalaştırılmasını Önleme
5. Reklamın Avukatın Mesleğini Tehlikeye düşürmesini Önleme.

Sn Demir Almanya ve İngiltere'yi örneklemiştir;
İngiltere de bilindiği üzere BARRİSTER ve SOLİCATOR ayırımı vardır. SOLİCATOR lar için geniş bir tanıtım alanı bulunmaktadır. Barrister lar için Reklam yasağı son derece titiz ve disiplinli uygulanır.

1998 yılında o tarihlerde yayınlanacak kitabımız için yaptığımız bir araştırmada İngiliz Avukatlar Konseyi'nin aşağıdaki kararına ulaşmış idik.

Alıntı:
Hiçbir Avukat, hayatı, kazancı, mesleki faaliyeti hakkında reklam mahiyetinde yayınlarda bulunamaz, devam eden veya eskiden ilgilendiği bir dava hakkında basına demeç veremez, gazetelerde dergilerde resminin çıkması için teşebbüste bulunamaz, yargılanması devam eden bir dava hakkında konseyin izni olmadan basına açıklama yapamaz, televizyonda görünemez.Reklam niteliğinde hiç bir davranışta bulunamaz
Old 07-05-2007, 09:13   #20
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan bertrand
Bir ürün sahibinin reklamının ulusal yayın organlarında yayınlanmasının ürün sahibine katkısı neyse bu durumda da aynı katkı sağlanacak
Reklam elbette reklam yapan avukatın iş hacmini büyütür. Ama sanıyorum reklam yasağına karşı olanlar tek tek avukatlardan ziyade mesleğin yararını düşünüyorlardır. Ama ben hala anlamadım: Reklamın mesleğe ne gibi katkısı olacaktır?

Alıntı:
Yazan ad-hoc
Fakat savunucusu olduğunuz yönetmelikte yer alan değindiğim noktalar size göre birşey "gerektirmiyor"sa neden hala varlar?
Ve "reklam yasağının ateşli savunucusu olmak" yönetmeliğin her hükmünü savunmayı gerektirmiyor. Yönetmeliğin her hükmünü savunmadığım için sorunuza yanıt veremiyorum.

Hemen yukarıdaki mesajda Sayın Av.Adil Giray Çelik'in aktardığı sakıncalar listesi üzerinde konuşmak daha verimli olacaktır kanısındayım.

Saygılarımla
Old 07-05-2007, 09:22   #21
Av. Adil Giray ÇELİK

 
Varsayılan Mukayeseli Hukuk

Sevgili Meslektaşlarım;

Konuyu fazla dağıtmadan Avukatlık Hukukundaki genelden, özele doğru bu husustaki düzenlemelere bir göz atalım.

Alıntı:
AVRUPA TOPLULUĞU AVUKATLIK MESLEK KURALLARI
2.6 Şahsi Reklam

2.6.1 Avukat, yasak olduğu yerde ne kendisi, ne de başkası vasıtasıyla hiçbir şahsi reklam yapamaz, yaptıramaz.


Alıntı:
BULGARİSTAN AVUKATLIK YASASI
Madde 28. Avukat mesleki faaliyetlerinde ticari reklam araçlarını kullanamaz.

Alıntı:
ALMAN AVUKATLAR BİRLİĞİ MESLEK KURALLARI
6. Reklam
1. Avukat, objektif ve meslekle ilgili olmak kaydıyla, kendisi ve yaptığı işle ilgili bilgi verebilir.
2. Büro kitapçığı, sirküler ve diğer karşılaştırılabilir bilgi araçları düzenlenebilir. Bunların içeriğinde m. 7’ de izin verilen diğer bilgiler yer alabilir.
3. Başarı ve iş hacmiyle ilgili bilgiler verilemez. Vekaletler ve müvekkiller hakkındaki bilgiler ancak 2. Bentte belirtilen araçlarla veya başvuru üzerine ve ancak müvekkilin açık rızası dairesinde verilebilir.
4. Avukat, kendisine yasak edilmiş bir konuda üçüncü bir kişinin onun yararına reklam yapmasına göz yumamaz.

Yukarıdaki kaynaklara kısıtlı olanaklarımız ile ulaşmaya çalışılmıştır.
O nedenle Sn Demir den bilinen bilgilerin dışında bir değişikliğin olup olmadığı sorulmuştur.
Old 07-05-2007, 09:46   #22
bertrand

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Reklam elbette reklam yapan avukatın iş hacmini büyütür. Ama sanıyorum reklam yasağına karşı olanlar tek tek avukatlardan ziyade mesleğin yararını düşünüyorlardır. Ama ben hala anlamadım: Reklamın mesleğe ne gibi katkısı olacaktır?


Ve "reklam yasağının ateşli savunucusu olmak" yönetmeliğin her hükmünü savunmayı gerektirmiyor. Yönetmeliğin her hükmünü savunmadığım için sorunuza yanıt veremiyorum.

Hemen yukarıdaki mesajda Sayın Av.Adil Giray Çelik'in aktardığı sakıncalar listesi üzerinde konuşmak daha verimli olacaktır kanısındayım.

Saygılarımla

Selam,

Avukatlık mesleğine yapılabilecek tek katkı, kişinin verdiği hizmetin kalitesine gösterdiği önemle orantılıdır. Siz bana "reklam yasağı" nın bugüne kadar mesleğe sağladığı katkıyı izah edebilirseniz bende size sadece sözde kalan yasağın kaldırılmasının sağlayabileceği katkıyı izah etmeye çalışayım.

Saygılar.
Old 07-05-2007, 09:56   #23
bertrand

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Adil Giray ÇELİK
Av. Dr Faruk Erem, Dr. Meral Sungurtekin, Av. Semih Güner gibi Avukatlık Hukuku ile ilgili çalışmalar yapan bir çok meslektaşımız meslekte Reklam'ı bizimde katıldığımız aşağıdaki nedenlerle sakıncalı bulmaktadırlar.

1. Mesleğin Ticaretleşmesini Önleme
2. Reklamın Meslek Anlayışını Zarara Uğratmasını Önleme.
3. Yeteneğin Yerini Reklama Bırakılmasını Önleme.
4. Reklamın Avukatlık Mesleğinin Pahalaştırılmasını Önleme
5. Reklamın Avukatın Mesleğini Tehlikeye düşürmesini Önleme.

Selam,

İstek üzerine listeden devam edelim.

1)Avukatlık mesleği zaten ticari bir meslektir. Yapılan işin ücretinin iş sahibi ve karşı tarafça ödenmesi, ücretin işin çapına göre ödenmesi ve vekil tarafından serbestçe takdir edilmesi, avukatın serbest meslek erbabı olarak vergi ödeme yükümlülüğüne tabi olması gibi sebepler ilk aklıma gelenler. Sakıp Sabancı, ülkede binlerce insana ekmek veriyor, ülke ekonomisine sağladığı katkı yadsınamaz. Bu insanın yaptığı hizmet kamu hizmeti mi değil mi? Kamu hizmeti değilse veya bu paye bu insana layık görülmüyorsa şahsen ben kendimi bu adamın yanında kamu hizmeti yapan adam olarak takdim etmekten utanırım.

2)Bu madde muğlak ve geçiştirilmiş gibime geldi, biri ayrıntılı izah ederse ve 1. madde kapsamına girmediği anlaşılırsa buna da geçelim.

3)Yetenek yerini hiçbir zaman reklama bırakmaz, bırakamaz, işin doğaına aykırı. Reklamına kanıp aldığınız ancak beğenmediğiniz bir ürünü almaya devam etmezsiniz değil mi? reklamın buradaki fonksiyonu sadece ilk irtibatın sağlanmasıdır. Zaten reklamınızı görüp büronuza gelen kişiyi ikna edip işini almak yine avukatın vereceği güven ve işine hakimliğiyle doğru orantılıdır.

4)Bu madde de muğlak bir madde, zaten ücret serbest takdir edilmiyor mu? 250 YTL. ye anlaşmalı boşanma alınan bir piyasada neyin pahalılaşmasından bahsediyoruz?

5)Üstteki maddelerde iddia edilen sakıncaların tekrarından ibaret gibi geldi yine, son derece muğlak ve genel bir ifade.

Saygılar.
Old 07-05-2007, 22:09   #24
ad-hoc

 
Varsayılan

Sayın Bertrand'a kesinlikle katılıyorum. Reklamın ne olduğunu bilmek önem taşıyor. Sürekli dedğim gibi reklam pazarlama aracıdır aldatma sanatı değildir. Neyi ticarileştircek neye zarar verecek, aldatıcı reklam yapanlara müeyyide uygulayın o zaman, yasaklar çözüm değildir. Ayrıca lütfen yanlış anlaşılmasın fakat genelde "Bakın Avrupa'da da böyle" yorumundaki değerlendirmelere oldum olası karşı çıkmışımdır. Onun için yukarıda da belirttiğim gibi adil bir düzlemde ve rekabetin adil zemininde reklamın yasaklanması makul değildir fakat hakim-savcı-avukatlarıntoplum nedzindeki duruşu, misyon ve vizyonları bakımından ve sürekli dert yandığımız hukukun çarpık düzeni içinde Türkiye'deki yasaklama da ya bir çarpıklık parçasıdır ya da doğrudur onu anlamış değilim.
Old 08-05-2007, 12:54   #25
Admin

 
Varsayılan

Elbette reklam yasağını savunmak da saygı duyulacak bir görüştür, kalkması gerektiğini belirtmek de. Ben her iki görüşü ileri süren meslektaşları da (genellikle) anlıyorum.

Ancak yine de anlamadığım bir şey var: Mesela reklam yasağının kalkması gerektiğini, eski, tanınır, bilinir, ünlü avukat ve hukuk bürolarının bu yasağı kendilerine kalkan yaptıklarını, yasaktan en çok genç avukatların etkilendiğini ve "pazarın" (tabir benim değil!) büyük bürolara kaydığını savunan genç meslektaşlarımız, nasıl oluyor da bu yasağın aslında onların sel sularına kapılmalarını engelleyen en büyük baraj olduğunu göremiyorlar?

Bu meslektaşlarımız zor bir durumda, orası kesin. Müvekkil bulmakta zorluk çekiyorlar, reklam yapamıyorlar, bürolarında çaresizlik içinde oturup kimsenin gelmediğini görmek, herkesin daha tanınır, bilinir, çevre edinmiş avukatlara gitmesi ve bunu tersine çevirmek için hiçbir şey yapamamak onlara mutlaka ki hayal kırıklığı ve kızgınlık olarak yansıyor. Hatta eminim "şu reklam yasağı olmasa da hürriyet gazetesine bir seri ilan versem, 'boşanma davalarınınız en hızlı şekilde sonuçlandırılır' desem, en azından 5-6 kişi arasa, birinin davasını alsam, bu ayın yazıhane masraflarını çıkarsam" düşüncesiyle reklam yasağının kalkması gerektiğini düşünen meslektaşlarımız da az değildir.

Ama bana öyle geliyor ki, bu kızgın ve genç meslektaşlarımız o barajı yıkıp, suları serbest bıraktığımızda o kızdıkları, piyasayı ele geçirmekle suçladıkları eski, büyük, tanınır, bilinir, ünlü ve paralı avukat ve hukuk bürolarının aynı silahları (ve üstelik daha pahalı ve daha yüksek kalibreli olanlarını!) onlara karşı daha etkili kullanacaklarının farkında değiller sanki?

Evet reklam yasağı kalktığında Hürriyet gazetesine 200-YTL harcayıp, "boşanma davalarının en hızlı şekilde sonuçlandırılır - Av.Ali Yılmaz 0-532-555 55 xx" ilanı verebilirsiniz ve ilk ilanınıza da 1-2 telefon eden çıkar mutlaka. Ama ertesi günkü Hürriyet Gazetesinde Türkiye'nin büyük, ünlü, büyük holdinglerin Trilyonluk davalarını yüz milyarlık vekalet ücretleri ile alan hukuk bürolarından birinin de şu TAM SAYFA ilanı verebileceğinizi unutmayınız:

"Siz hala babanızın avukatı ile mi çalışıyorsunuz? Türkiye'nin en büyük hukuk bürosu olan HEPKAZANIR HUKUKİ DANIŞMANLIK A.Ş. 4532 maaşlı avukatı, 900 özel dedektifi, 80 terapist ve psikoloğu, 876 ceza davası olan müvekkilerimize tahsis ettiğimiz yakın güvenlik görevlisi ve toplam 16433 personeli ile her davanızı en hızlı şekilde sonuçlandırır. Üstelik sadece bu aya özgü %50 vekalet ücreti indirimi ile davalarınıza ailenizin avukatından bile ucuza bakıyor ve üstelik kazanamazsak para iade garantisi veriyoruz. Bonuscard'a özel 30 taksit, Worldcard'a 5000 Vadaa puanı ve davanızın olduğu gün adliyeye evinizden limuzinle servis da hediyemiz. HEPKAZANIR HUKUKİ DANIŞMANLIK AŞ BİR GENEKAZANDIK HOLDİNG KURULUŞUDUR. "

Bu tam sayfa ilanlar çıkmaya başladığında sizce kaç kişi artık sizin seri ilanlarınızı aramaya devam edecektir? Ben aramazdım ve hatta ben yazıhanemi de kapatır, gider kendi davalarımı bile HEPKAZANIR AŞ'ye verirdim! Sizi bilemiyorum..

Aslında çok da uzağa gitmeye gerek var mı bilemiyorum: Reklam yasağının olmadığı ABD örneğini biraz yakından inceleyenimiz var mı? ABD'de kaç yeni hukuk mezunu fakülteyi bitirdikten sonra gidip kendi bürosunu açarak serbest avukatlık yapabiliyor. ABD'de kaç tane tek başına küçük bir büroda çalışabilen avukat var, kaç müvekkil bir davası olduğunda bir arkadaşından tavsiye alıp, sokağın köşesindeki avukata gidiyor? Benim bildiğim ABD'de büyük hukuk büroları tüm "piyasayı" (tabir hala benim değil!) yutmuş durumda ve kendi başına çalışmaya kalkışan küçük avukatların yaşama şansı çok küçük. Herkes mecburen büyük bir büroda maaşlı olarak işe başlayıp, yıllarca süründükten sonra o büronun ortağı olma teklifi alma hayali ile yaşıyor. Hiç kimse Washington Post'a verdiği 2 satırlık seri ilanla zengin olmuyor, ya da o büyük hukuk büroları ile rekabet edemiyor. Benim bildiğim bu, yanlış biliyorsam lütfen beni düzeltiniz.

Bu tabloya baktığımda bana öyle geliyor ki, reklam yasağı en çok genç ve mesleğe yeni başlamış meslektaşlarımız tarafından eleştirilirken, aslında bu yasağı en çok savunması gereken onlar. Büyük bir hukuk bürosunun sahibi, işlerini oturtmuş, büyük şirketlerin büyük davalarını büyük vekalet ücretleri ile alan bir meslektaşımızın reklam yasağının ne varlığından, ne yokluğundan etkileneceğini sanmıyorum. Hatta bu yasağın kalkmasının onun işlerini büyütmesini ciddi olarak kolaylaştırabileceğine de inanıyorum. Ve böyle bir meslektaşımızın bu yasağın kalkması gerektiğini ileri sürmesini de anlayabiliyorum (desteklemiyorum ama anlıyorum). Ama fakülteden yeni mezun olmuş, hiçbir finansal desteği olmayan genç bir meslektaşımızın inatla o muazzam barajı yıkmaya gayret edip, arkasından gelecek ve kendisini kapıp götürecek o büyük sel baskınını görmezden gelmesini anlayamıyorum.

Birilerini gücendirdiysem affola, öyle bir amacım yoktu, sadece samimi duygularımı paylaşmak istedim.
Old 08-05-2007, 14:05   #26
bertrand

 
Varsayılan

Selam,

Şirketleşme yasağına muhalefetimle beraber reklam yasağına desteğim değerlendirildiğinde ülkemizde de büyük hukuk bürolarının yayılması kaçınılmazdır. Bunun da eğer doğal sonucu küçük çaplı büroların kapanarak büyük büroların bünyesinde çalışma yönündeyse şu yasal düzenlemeyi de tartışabiliriz. Maaşlı çalışma sistemi yerine hisseli çalışma sistemi.

Şunuda vurgulamak isterim ki; reklam hiçbir zaman yeteneğin yerini tutamaz. cevheriniz yoksa, gelen müvekkiliniz ikinci sefer uğramaz.

Saygılar.
Old 08-05-2007, 14:51   #27
Av.Şamil Demir

 
Dikkat Yasak!

Konuyu başlatan olarak reklam yasağının şartlarının hafifletilmesi ve sınırların "kendini ifade edebilme" hürriyeti çerçevesine getirilmesi taraftarıyım. Bir baro tabelaya, kartvizite, antetli kağıda, arama motoru kelimelerine kadar da karışamamalı. Ben broşür bastırıp hangi davalara baktığımı -hangilerine bakmadığımı-, kaç kişilik bir ekibimin olduğunu yazabilmeliyim. Tabelam renkli ya da ışıklı olabilmeli, kartvizitim de kendimce havalı olabilmeli, yoksa şahsen hiç hürriyet gazetesine ilan vermek gibi bir hayalim olmadı. Ya da herhangi bir şekilde mesleğin onurunu aşırı rekabetle aşındıracak ilan ya da reklam düşünülemez. Şu anki durumda bunu düşünmek bile aşırı iyimserlik ve hatta hayalcilik olur. Yazıdaki amacım doğu bloku ülkelerindeki gibi despot bir anlayışla meslektaşın düşünüp yazdığı yönetmelikle meslektaşa zulmünü eleştirmekti. Hepimiz şartların ağırlığının farkındayız, pastamız her geçen gün küçülüyor. Zaten aşırı rekabet ve doğal selleksiyon tüm hızıyla yaşanıyor. Kapanan bürolar bunu şölenle duyurmayacağına göre şu anki durumu da beterin iyisi olarak görmeyi de yanlış buluyorum. En kutsal hürriyetlerden birinin taraftarıyım; "kendini ifade edebilme hürrriyeti". Bunu da yine kuralları dahilinde yapabilmeliyim. Aman baro soruşturma açar mı endişesiyle değil. Kapsam genişletilmeli özgürlükler artırılmalıdır.
Old 08-05-2007, 15:28   #28
av.s.saban

 
Varsayılan

((unuda vurgulamak Şisterim ki; reklam hiçbir zaman yeteneğin yerini tutamaz. cevheriniz yoksa, gelen müvekkiliniz ikinci sefer uğramaz.

Saygılar.[/quote]))
Sayın meslektaşım,tezinizin yanlış olduğunu düşünüyorum.Zaten cevheriniz yoksa,şu durumda bile müvekkiliniz ikinci sefer uğramayacaktır.Oysa Reklam ilk etapta yeteneğin yerini tutacaktır.Yasak olduğu halde görüyoruz, nice bilgi ve yetenek iddiacıları,popüler olma adına medyada,kadın programlarında,magazinde boy göstererek,gizli reklam yapmakta,birden popüler ve yetenkli olabilmektedirler.
Reklamın,avukatlık mesleğine hiçbir yarar sağlayacağını düşünmüyorum.Amerikadaki avukatlık sistemi ile bizim sistemimiz çok çok farklıdır.Bence reklamdan ziyade,mesleğin onur ve haysiyetini yüceltmek icin üzerimize düşeni yapmalı ki gerisi kendiliğinden gelecektir.Günümüz piyasa koşullarında,avukatlık mesleğini ticari iş olarak görmek,savunmanın kutsallığı ve kamu adına yürütülmesine gölge düşürür kanaatindeyim.saygılar.
Old 08-05-2007, 15:34   #29
bertrand

 
Varsayılan

Selam,

Beyaz zemin üzerine kara kalın harfli çirkin ve ürkütücü tabelalara devam desenize.

Umarım gelecek nesiller, yeniliklere daha açık ve her konunun önce yasaklanması sonra yasağın tartışılması zihniyetinden kurtulup, önce özgürlük, arkasından gerekirse yasak inancına bizlerden daha sahip olurlar.

Aklıma takıldı, meslekte 20-30 yılını devirmiş abilerimiz ablalarımız bilirler belki:

Daha önce Türkiye'de hiç reklam yasağı olmayan bir dönem varmıydı?

Saygılar.
Old 08-05-2007, 16:04   #30
Av. Adil Giray ÇELİK

 
Varsayılan Tanıtım ile reklamın değerlendirilmesi...

Değerli Meslektaşlarım;

Öncelikle tartışmada mukayeseli avukatlık hukuku düzenlemelerinden örnek verilmesi, bu ülkelerin örneklenmesinden ve diğer ülkelerde BİLE böyle bir düzenlemenin kaldırıldığı iddiasından kaynaklanmıştır.

Sayın Admin'in değerlendirmelerine katılıyorum.
Genç meslektaşlarımızın çektiği sıkıntıları da biliyor ve yıllardır bu hususta yazmaya çizmeye üretmeye çalışıyoruz. Meslektaşların sıkıntılarının temel kaynağı ciddi boyuttaki avukat sayısı ve ne yazıktır ki çağdaş bir hukuk devleti olamama zorluğumuzdur.

İnanın meslekte yükünü fazlası ile tutmuş, meslek için bir çakıl taşını bile kıpırdatmamış, mesleği tam bir tüccar zihniyeti olarak gören meslektaşlar, hukuk büroları bir köşede reklam yasağının kaldırılacağı günü beklemektedirler.

Reklam yasağı ile yargının kurucu unsuru avukatların diğer mesleki sınırlamaları da kaldırılacaktır. 30 lu yaşlarda büro, ev kirasını çıkartamaya çalışan genç meslektaşlarımızın karşısına tam sayfa ilanlar çıkacaktır.

Eğer genç bir meslektaşımız broşür bastırırsa, anlı şanlı hukuk bürosu, helikopter ile şehir semalarında ne kadar ACAR AVUKAT olduğunu duyuracaktır.

Avrupanın bir çok ülkesinde ADVOCAT ADVOCATO isimlerini taşıyan avukat bürolarının son derece küçük tabelalar ile yazıldığını görmüşüzdür. Bir an için ışıklı tabela yazdırdığımızı düşünsek bile bünyesinde 30,40 avukat çalıştıran veya şehrin en uygun yerindeki avukat daha büyük ve daha bol ışıklı levha yaptıracaktır.

Çok emin olmamakla birlikte yine bir toplantıda Ankara Barosu önceki Başkanlarından Av. Hakkı Süha Okay böyle bir uygulamanın yaşanan ıkıntılardan sonra ABD nin bir eyaletinde kaldırıldığı belirtmiş idi...

Bir meslektaşımız bürosundaki 3 avukat ve 5 personeli hakkında bilgi verecek olursa karşısına yüzlerce avukat ve binlerce çalışanı olan hukuk büroları çıkacaktır. Bu hukuk büroları Sn Admin in de belirttiği gibi en gelişmiş bilgisayar ağı, ile ne derece mobil olduklarını, yüzlerce çalışanı ile ne kadar hareketli ve iş bitirici olduklarını bildireceklerdir.

Sevgili Admin bilerek mi, duyarak mı yazdı bilemiyorum. Anadoludaki bir hukuk bürosu büyük şirketlere yazılar yazarak psikolog desteğinde çalıştıklarını, çalışmalarında avans dahi istemediklerini bildirmektedir.
Yine aynı yazıda bürolarında her kez için her türlü fiziksel ortamı hazırladıklarını bildirmektedirler.

Bu işin devamı avukat büroları müvekkillerine çalışma öncesi güvence olarak teminat mektupları teklif edeceklerdir. Vekalet ücretlerinde indirim yaptıklarını bildireceklerdir. Ve belki tahsil edecekleri paraların ücretlerini önceden verme yoluna gideceklerdir.

Ben nacizane Reklam Yasağının en çok genç meslektaşlara yaradığını düşünmüşümdür. Ama ne gariptir hep genç meslektaşlar Reklam Yasağına karşı çıkarlar.

Sevgili genç meslektaşlarımın tüm yakınmalarını anlıyor ve saygı duyuyorum. Ancak bu işin boyutları avukat yasasındaki ciddi düzenlemelerdir, açılan sınırsız sayıdaki hukuk fakülteleridir, Hukuk fakültelerindeki eğitim seviyesinin farklılığıdır ve en önemlisi avukatlık sınavanın populist bir yaklaşımla kaldırılmasıdır.

Bence sınav konusunda gerekli hazırlıkları yapmayan ve avukatlık yasasına sahip çıkmayan TBB, bu hususta siyasiler ile bir kısım pazarlıklara giren baro başkanları tarih önünde hesap vermek zorundadırlar.

Vermek zorundadırlar da;
Sevgili meslektaşlarımız kimden, nasıl hesap sorulması gerektiğini, neyin sorgulanması gerektiğini bir görebilseler...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tbb Reklam Yasağı Yönetmeliği Av.Özgür Eralp Meslektaşların Soruları 3 28-11-2003 15:16
Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği Armağan Konyalı Hukuk Haberleri 0 24-11-2003 15:55
Avukatlık Reklam Yönetmeliği Av. Hacı Ali Özhan Hukuk Sohbetleri 8 10-02-2002 14:43
Tbb Reklam Yasağı Yönetmeliği Ve İnternetteki Avukatlık Siteleri Admin Hukuk Haberleri 0 23-11-2001 20:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09534311 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.