Kredi Kartı Kefili

Tüm meslektaşlara kolaylııklar diliyorum. Bankaların kredi kartı kefillerine asıl borçlu ile birlikte icra takibi yapabilmleri mümkün müdür? Bildiğim kadarıyla tüketici kredileri açısından bu mümkün değl.

SÖzleŞmede MÜteselsİl Kefİl OlmuŞsa TÜketİcİ Kredİ Olmasinin Asil BorÇlu İle Bİrlİkte İcra Takİbİ Yapilmamasi İÇİn Bİr Neden Yoktur Dİye DÜŞÜnÜyorum

Alıntı: Yazan avfatih Tüm meslektaşlara kolaylııklar diliyorum. Bankaların kredi kartı kefillerine asıl borçlu ile birlikte icra takibi yapabilmleri mümkün müdür? Bildiğim kadarıyla tüketici kredileri açısından bu mümkün değl.

4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna 4822 sayılı Kanunla eklenen 10/A maddesiyle birlikte artık tüketici kredilerinde müteselsil değil adi kefalet vardır,bu yüzden asıl borçlu takip edildikten sonra kefile gidilebilir.
4077 sayılı Kanun
Kredi Kartları
Madde 10/A- (Ek: 6/3/2003-4822/16 md.)
Kredi kartı ile mal veya hizmet alımı sonucu nakdi krediye dönüşen veya kredi kartı ile nakit çekim suretiyle kullanılan krediler de 10 uncu madde hükümlerine tabidir. Ancak, bu tür krediler hakkında 10 uncu maddenin ikinci fıkrasının (a), (b), (h) ve (ı) bentleri ile dördüncü fıkra hükmü uygulanmaz.
Madde 10/2 (Değişik: 6/3/2003-4822/15 md.)
Kredi veren, taksitlerden birinin veya birkaçının ödenmemesi halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak; ancak kredi verenin bütün edimlerini ifa etmiş olması durumunda ve tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksidi ödemede temerrüde düşmesi halinde kullanılabilir. Ancak kredi verenin bu hakkını kullanabilmesi için en az bir hafta süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerekir. Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez.
Yargıtay kararı için bkz.
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=39075
Saygılarımla...

arkadaşlar bankalarda müşterinin tek bir hesabı olurmuş,mesala tüketici kredi hesabı.Gerek asil gerek kefil her seferinde kefalet limitli bile olsa bu ana sözleşmeye imzası alınırmış ve müteselsil kefil/müşterek borçlu ibaresi ile imza atarmış.burada önemli olan kefilin imzasını ana sözleşmeye mi sadece kefalete ilişkin ek sözleşmeye mi imza attığı.eğer ana sözleşmeye imza atmamışsa problem yok ,aksi halde ikisine birden takip yapılmasına engel yokmuş.

Her ne kadar Bankalar tüketici kredileri için kefillere müşterek borçlu/müteselsil kefil sıfatı ile imza attırıyor olsalar da, bu husus gerçekte Tüketici Kanunu hükümlerini dolaşmak için yapılmaktadır. Bu nedenle Sayın Özlem Aşkar'ın belirtmiş olduğu Kanun hükümlerinin yine de geçerli olacağı, aksi durumun tüketicinin hakkını korumayı amaçlayan kanunun özüne aykırı olacağı kanısındayım.

İstanbul Mahkemelerinde 2000'li yıllardan beridir süregelen pek çok itirazın iptali davası o kadar yıl geçtikten sonra "asıl borçluya müracaat etmeden kefile gidilemez" denilerek ve hatta gerekçeli kararda "mevsimi gelmeden talep olunan davanın reddi" şeklinde ibare konularak reddoldu. Bilgilerinize

5464 s. yasa m24/5:
Kredi kartı kullanımlarındaki kefalet, Borçlar Kanununda belirtilen adi kefalet hükümlerine tâbidir. Asıl borçluya başvurulup borcun tahsili için tüm yollar denenmeden kefilden borcun ifası istenemez.