Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi Hukuk eğitimi sonrası meslek seçimi ile Avukatlık veya Hakimlik/Savcılık Stajı ile ilgili konular

23 ekim 2011 tarihinde yapılan avukatlar için adli yargı hakimlik ve savcılık sınavının 86. sorusu hk.

Yanıt
Old 28-10-2011, 22:33   #1
oeroglu

 
Varsayılan 23 ekim 2011 tarihinde yapılan avukatlar için adli yargı hakimlik ve savcılık sınavının 86. sorusu hk.

OLAY

01.04.2010'da girdiği K sınavında, sınav esnasında şüpheli davranışlarda bulunan A'nın üzerinde elektronik haberleşme cihazı bulunmuş,cihaza ve kulaklığa el konularak durum tutanakla tespit edilmiştir.A'nın itirazı üzerine olaya müdahale eden polis memuru; A'yı salon dışına çıkarmak için aşırı güç kullanınca ayağı kayarak yere düşen A'nın kolu kırılmıştır. Sınavı yapan ÖSYM tarafından A'ya 20.05.2010'da kopya çektiği gerekçesiyle sınavının geçersiz olduğu tebliğ edilmiştir.

SORU

86. A kolunun kırılması nedeniyle uğradığı zararın giderilmesi için aşağıdaki yargı yerlerinin hangisinde ne davası açmalıdır?

A) İdare mahkemesi - ceza davası

B)
Bölge idare mahkemesi - tazminat davası

C)
Sulh ceza mahkemesi - ceza davası

D)
İdare mahkemesi - tam yargı davası

E)
Asliye ceza mahkemesi - Ceza davası

cevap anahtarına göre doğru cevap D seçeneği;(İdare mahkemesi - tam yargı davası) olarak verilmiş;

http://osym.gov.tr/belge/1-13016/13016_inceleme.html?Bilet=o29dG5a9zDoqEmRCRWaZaFOC %2Fn39c%2FtlOCteQef10v4%3D

ama 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren (ve dolayısıyla da sınav tarihinde yürürlülükte olan) 6100 sayılı hukuk muhakemelerin usülü kanununun 3. maddesine göre ;

MADDE 3- (1) Her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı vücut bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine yahut kişinin ölümüne bağlı maddi ve manevi zararların tazminine ilişkin davalara asliye hukuk mahkemeleri bakar. İdarenin sorumluluğu dışında kalan sebeplerden doğan aynı tür zararların tazminine ilişkin davalarda dahi bu hüküm uygulanır. 30/1/1950 tarihli ve 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri saklıdır.

bu soruda (olayda vücut bütünlüğünden doğan bir uyuşmazlık sözkonusu olduğu için) doğru cevap, seçenekler arasında olmayan;

F) Asliye hukuk mahkemesi - tazminat davası

olması gerekiyor bence...

veya bu sorunun iptal edilmesi gerekiyor...

sanki bir yerde göremediğim bir şey var ama...

...
Old 29-10-2011, 12:27   #2
efekankaptan

 
Varsayılan

Soruyu görür görmez şıklarda asliye hukuk mahkemelerini aradım ve bu sorunun HMK ile ilgili düşürücü bir soru olabileceği aklıma geldi ancak görünen o ki soruyu hazırlayan HMK tuzağına düşmüş. Göremediğiniz her ne ise ben de göremedim bu sebeple bence de sorunun iptali gerekiyor.
Old 31-10-2011, 12:28   #3
brtn

 
Varsayılan

Arkadaşlar HMK 3idari işlem ve eylemler nedeniyle vücüt bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesinde, kişinin ölümünde uygulanabilmektedir.Bunun dışındaki durumlarda idarenin sorumluluğuna tam yargı davası açarak (idare mahkemelerinde) gidilebilir.Burada söz konusu eylem nedeniyle kişinin kolu kırılmış ve fakat hiç bir uzuv kaybı (kolun söz konusu eylem nedeniyle kaybedilmesi ,söz konusu eylem nedeniyle kolun ampüte edilmek zorunda kalması v.b gibi) kaybı veya ölüm meydana gelmemiştir.Bu nedenle tamyagı davası açılarak idarenin sorumluluna gidilecektir.Burada kolun kırılma durumu vücut bütünlüğünün tamamen veya kısmen kaybı değil dir ve tıbbi müdahale ile bir müddet sonra bu organ eski işlerliğine kavuşabilecektir
Old 01-11-2011, 17:21   #4
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan oeroglu
OLAY

01.04.2010'da girdiği K sınavında,...A'nın itirazı üzerine olaya müdahale eden polis memuru; A'yı salon dışına çıkarmak için aşırı güç kullanınca ayağı kayarak yere düşen A'nın kolu kırılmıştır. ...
86. A kolunun kırılması nedeniyle uğradığı zararın giderilmesi için aşağıdaki yargı yerlerinin hangisinde ne davası açmalıdır?

D) İdare mahkemesi - tam yargı davası...

A, yeni yasa yürürlüğe girsin de davayı ondan sonra açayım diye 1,5 yıl beklemediyse tam yargı davası açmıştır

Saygılar...
Old 01-11-2011, 18:06   #5
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNU
İdari dava türleri ve idari yargı yetkisinin sınırı

Madde 2

1. (Değişik: 10.6.1994 – 4001/1 md.) İdari dava türleri şunlardır :

a) (İptal: Anayasa Mahkemesinin 21.9.1995 tarih ve E: 1995/27, K: 1995/47 sayılı kararı ile; Yeniden Düzenleme: 8.6.2000-4577/5 md.) İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları,

b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,

c) (Değişik: 18.12.1999 – 4492/6 md.)[3] Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.

2. İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.

3. Cumhurbaşkanının doğrudan doğruya yaptığı işlemler idari yargı denetimi dışındadır.

Alıntı:
Yazan oeroglu
A'nın itirazı üzerine olaya müdahale eden polis memuru; A'yı salon dışına çıkarmak için aşırı güç kullanınca ayağı kayarak yere düşen A'nın kolu kırılmıştır.
Ben polisin, kolun kırılmasına yol açan davranışının(aşırı güç kullanma) yasada belirtilen anlamda 'idari eylem ve davranış' olarak nitelendirilmesi düşüncesine katılamıyorum.
Polisin aşırı güç kullanması idari bir eylem ve işlem midir?

Saygılarımla
Old 01-11-2011, 18:13   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan oeroğlu
SORU

86. A kolunun kırılması nedeniyle uğradığı zararın giderilmesi için aşağıdaki yargı yerlerinin hangisinde ne davası açmalıdır?

"Açmalıdır" denildiğine; "açmıştır" denilmediğine göre HMK uygulanmalıdır. Kaldı ki, soru hakimlik sınavında sorulmuştur. Bir hakim adayının yürürlükteki kanuna göre cevap vermesi beklenir. Aksi takdirde çek ile ilgili bir soru sorulduğunda, 5941 S.K. yerine 3167 S.K.'na göre mi cevap verilecektir. Soru iptal edilmelidir.
Old 01-11-2011, 18:18   #7
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Ben polisin, kolun kırılmasına yol açan davranışının(aşırı güç kullanma) yasada belirtilen anlamda 'idari eylem ve davranış' olarak nitelendirilmesi düşüncesine katılamıyorum.
Polisin aşırı güç kullanması idari bir eylem ve işlem midir?

Saygılarımla

İşlem ve eylemi yapan polis idarenin ajanıdır. Görev gereği oradadır. Sizce tanımlama ne olmalıdır?
Old 01-11-2011, 18:23   #8
Gemici

 
Varsayılan

II- DAVANIN ŞARTLARI
1. Davanın konusuna ilişkin şartlar:
a) İdari bir eylem ve işlem olmalıdır.
Bu eylem ya da idari bir işlemin (kararın) icrası sonucu ya da idarenin faaliyetlerinden olmuştur.
b) Bu eylemle bir hak ihlal edilmiş olmalı ve bir zarar meydana gelmelidir.
c) Fiil ile zarar arasında sebep sonuç ilgisi bulunmalıdır.
Kamu personelinin hizmetle ilgisi olmayan şahsi kusurlarından dolayı idari yargıda değil, adli yargıda dava açmak gerekir.
Kaynak: http://dergi.sayistay.gov.tr/icerik/der23m4.pdf

Saygılarımla
Old 01-11-2011, 20:45   #9
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Ergin,

Örn:

A, 10.07.2007 keşide tarihli ve 6.000 TL bedelli çeki, süresinde muhatap bankaya ibraz ettiğinde banka, ibraz olunan çekin karşılığının olmadığını tespit ederse (hesap sahibi ile arasındaki gayrinakdi kredi sözleşmesinden dolayı) A'ya kaç TL ödeyecektir?

Aynı çek için keşideci ne yaparsa yeniden çek keşide etme hakkını kazanabilir?

sorularının sorulması halinde elbette ki 5941'e değil 3167 S.K. a göre cevap verilmesi gerekir (diye düşünüyorum.).

Saygılar...
Old 01-11-2011, 21:11   #10
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

6 no.lu mesaj sahibinin belirttiği görüşe katılıyorum.
Sorunun iptali gerekir.
Old 01-11-2011, 21:16   #11
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Ben polisin, kolun kırılmasına yol açan davranışının(aşırı güç kullanma) yasada belirtilen anlamda 'idari eylem ve davranış' olarak nitelendirilmesi düşüncesine katılamıyorum.
Polisin aşırı güç kullanması idari bir eylem ve işlem midir?
Saygılarımla

Sayın Gemici,
Polisin güç kullanması idari bir eylemdir. Uygun oranda, uygun araçla ve ortamda kullanıldığında zaten hukuka uygun fiildir aynı zamanda.
Bu eylemi yargılama ve ihtilaf konusu yapan ise bizatihi bu "ölçü aşımı" dır. Aşan kısım hukuka aykırıdır. Yoksa, güç kullanılması, orantısız dahi olsa idari eylem cümlesinden olduğuna tereddüt yoktur.
Saygılarımla.
Old 01-11-2011, 21:27   #12
S.Orhan

 
Mutlu

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Sayın Ergin,

Örn:

A, 10.07.2007 keşide tarihli ve 6.000 TL bedelli çeki, süresinde muhatap bankaya ibraz ettiğinde banka, ibraz olunan çekin karşılığının olmadığını tespit ederse (hesap sahibi ile arasındaki gayrinakdi kredi sözleşmesinden dolayı) A'ya kaç TL ödeyecektir?

Aynı çek için keşideci ne yaparsa yeniden çek keşide etme hakkını kazanabilir?

sorularının sorulması halinde elbette ki 5941'e değil 3167 S.K. a göre cevap verilmesi gerekir (diye düşünüyorum.).



Saygılar...

Sayın Öksüz,
Olayımızda hangi soruların sorulacağından öte yanıtı kimin vereceği, yani hangi mahkemenin görevli olduğu konusu tartışmalıdır.Örneğinize ceza yönünden bakarsak, suç daha önce işlenmiş olsa dahi 5941 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 20.12 2009 tarihinden sonra açılan davalarda sulh ceza mahkemeleri görevlidir. Hangi yasanın lehe olduğuna da görevli mahkeme karar verecektir.
Ayrıca yine olayımızda usul yasası değişikliği söz konusudur.Usul yasaları geriye yürümez ancak, aksine bir hüküm yoksa yürürlüğe girdiği anda da uygulanır.Sanırım sınav tarihi ile yasanın yürürlüğe giriş tarihinin yakın olması ve soruların doğal olarak önceden hazırlanması nedeniyle sınava giren arkadaşlar böyle bir azizliğe uğramışlar.Lisede ya da üniversitede okurken, hocalarımız sınavlarda ders konularının neresine kadar sorumlu olduğumuzu söylerlerdi Ama burda böyle bir uyarı yapılmamış,bu nedenle sorunun iptal edilmesi gerekir (diye düşünüyorum).
Saygılar.
Old 01-11-2011, 21:34   #13
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

"Her dava açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilir." kuralı ve HMK.448 uyarınca HMK.3'ün uygulanması gerekir diye düşünüyorum.
Old 01-11-2011, 22:13   #14
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın S.Orhan,

Alıntı:
Yazan S.Orhan
Sayın Öksüz,
Olayımızda hangi soruların sorulacağından öte yanıtı kimin vereceği, yani hangi mahkemenin görevli olduğu konusu tartışmalıdır.Örneğinize ceza yönünden bakarsak, suç daha önce işlenmiş olsa dahi 5941 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 20.12 2009 tarihinden sonra açılan davalarda sulh ceza mahkemeleri görevlidir. Hangi yasanın lehe olduğuna da görevli mahkeme karar verecektir.
Ayrıca yine olayımızda usul yasası değişikliği söz konusudur.Usul yasaları geriye yürümez ancak, aksine bir hüküm yoksa yürürlüğe girdiği anda da uygulanır.Sanırım sınav tarihi ile yasanın yürürlüğe giriş tarihinin yakın olması ve soruların doğal olarak önceden hazırlanması nedeniyle sınava giren arkadaşlar böyle bir azizliğe uğramışlar.Lisede ya da üniversitede okurken, hocalarımız sınavlarda ders konularının neresine kadar sorumlu olduğumuzu söylerlerdi Ama burda böyle bir uyarı yapılmamış,bu nedenle sorunun iptal edilmesi gerekir (diye düşünüyorum).
Saygılar.

Sorularımın yazdığınız hususlarla alakası yoktur; biri bankanın sorumlu olduğu tutara, diğeri de düzeltme hakkına ilişkindir; ceza mahkemesinin ne yaptığı/yapacağı önem arz etmiyor yani

Anılan sorunun bilinçli olarak hazırlanıp hazırlanmadığını bilemiyorum ama ezberi bozup dikkati ölçmek amacıyla bu sorunun hazırlanmış olabileceği kanaatindeyim

P.S: Ayrıca soruyu ilk okuduğumda şıklarda asliye hukuk ve tazminat davası varsa "A, müneccimdir" ek bilgisinin de olması gerekecek diye düşündüm

Saygılar...
Old 01-11-2011, 22:53   #15
S.Orhan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Sayın S.Orhan,



Sorularımın yazdığınız hususlarla alakası yoktur; biri bankanın sorumlu olduğu tutara, diğeri de düzeltme hakkına ilişkindir; ceza mahkemesinin ne yaptığı/yapacağı önem arz etmiyor yani

Anılan sorunun bilinçli olarak hazırlanıp hazırlanmadığını bilemiyorum ama ezberi bozup dikkati ölçmek amacıyla bu sorunun hazırlanmış olabileceği kanaatindeyim

P.S: Ayrıca soruyu ilk okuduğumda şıklarda asliye hukuk ve tazminat davası varsa "K, müneccimdir" ek bilgisinin de olması gerekecek diye düşündüm

Saygılar...

Sayın Öksüz,
Sorunun bilinçli olarak,ezber bozup dikkat ölçmek amacıyla hazırlandığı kanaatinde değilim. 23.10.20011 tarihinde yapılacak olan sınavın soruları çok önceden hazırlanmıştır.Çünkü soruların hazırlanıp, kitapçığın bastırılıp, sınav merkezlerine dağıtılması doğal olarak zaman almıştır ve soru hazırlandığı sırada henüz HMK yürürlükte değildir Sınav zamanı ise HMK yürürlüğe girmiştir . Soruyu hazırlayanların da, sınava girip eski yasaya göre doğru cevabı verenlerin de kabahati yoktur,her iki taraf için de şanssız bir durum oluşmuştur. Sorunun iptali gerektiği kanaatindeyim
Saygılar...
Old 01-11-2011, 23:00   #16
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın S.Orhan,

Alıntı:
Yazan S.Orhan
Sayın Öksüz,
Sorunun bilinçli olarak,ezber bozup dikkat ölçmek amacıyla hazırlandığı kanaatinde değilim. 23.10.20011 tarihinde yapılacak olan sınavın soruları çok önceden hazırlanmıştır.Çünkü soruların hazırlanıp, kitapçığın bastırılıp, sınav merkezlerine dağıtılması doğal olarak zaman almıştır ve soru hazırlandığı sırada henüz HMK yürürlükte değildir Sınav zamanı ise HMK yürürlüğe girmiştir . Soruyu hazırlayanların da, sınava girip eski yasaya göre doğru cevabı verenlerin de kabahati yoktur,her iki taraf için de şanssız bir durum oluşmuştur. Sorunun iptali gerektiği kanaatindeyim
Saygılar...

1.mesajda linki verilen soru kitapçığına bakarsanız; 30-41 arası soruların tamamının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'ndan sorulmuş olduğunu göreceksiniz

P.S: Görüşünüze saygı duymakla beraber soru iptalinin gereksiz olduğu kanaatindeyim.

Saygılar...
Old 01-11-2011, 23:03   #17
phantomagony

 
Varsayılan

Olayla ilintili, "A'nın kolunun kırılması, idarenin sorumluluğu bakımından hangi sorumluluk ilkesi içinde değerlendirilir?" şeklindeki 87. sorunun cevabının;

A-Risk
B-Haksız fiil
C-Fiili yol
D-Hizmet kusuru
E-Kamu külfeleri karşısında eşitlik,

seçeneklerinden açıkça D-Hizmet Kusuru seçeneği olduğu duraksamaya yer bırakmayacak şekilde aşikar olduğundan ve bu hizmet kusurunun idarenin eyleminden kaynaklandığının da somut olayda belirtilmiş olmasından dolayı verilen soru ve cevap seçeneği doğrudur. Bu da gösteriyor ki; HMK ile ilgili yeni düzenlemeler ışığında birçok soru sorulan bu sınavda soruları hazırlayanların HMK tuzağı düşmüş olabilmeleri neredeyse imkansız olsa gerek..
Old 01-11-2011, 23:06   #18
S.Orhan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Sayın S.Orhan,



1.mesajda linki verilen soru kitapçığına bakarsanız; 30-41 arası soruların tamamının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'ndan sorulmuş olduğunu göreceksiniz

P.S: Görüşünüze saygı duymakla beraber soru iptalinin gereksiz olduğu kanaatindeyim.

Saygılar...

Soru kitapçığını incelemedim Tabiki ben de görüşünüze saygı duyuyorum. Ancak o zaman şıklarda doğru cevaba yer verilmeliydi.Bu durumda soru doğru hazırlanmış, cevap şıkları yanlış hazırlanmış anlamına gelirki, yine sorunun iptali gerekir düşüncesindeyim Nevra hanım.
Saygılar...
Old 02-11-2011, 00:04   #19
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan S.Orhan
Soru kitapçığını incelemedim Tabiki ben de görüşünüze saygı duyuyorum. Ancak o zaman şıklarda doğru cevaba yer verilmeliydi.Bu durumda soru doğru hazırlanmış, cevap şıkları yanlış hazırlanmış anlamına gelirki, yine sorunun iptali gerekir düşüncesindeyim Nevra hanım.
Saygılar...

Bence şıklarda doğru cevap var zaten

Sizin bakış açınızı (da) kabulle ve Türkçe Grubunun affına sığınarak (yanlışım varsa düzeltsinler ) soruya bakalım:

"açmalıdır": aç-malı-dır (aç: fiil kökü, malı: gereklilik kipi, dır: geniş zaman/3.tekil şahıs). Geniş zaman, geçmiş-şimdiki ve gelecek zamanı kapsar. O halde geçmiş/şimdi ve gelecek zamanda A'nın nerede dava açabileceğini sorduklarını kabul edersek:

1- Gelecek zamanı (neyse ki) bilmiyoruz
2- Geçmiş zaman: idare mahkemesi-tam yargı davası
3- Şimdiki zaman: asliye hukuk mahkemesi-tazminat davası

Şıklarda şimdiki zamanın cevabı yok; demek ki geçmişi soruyor ve şıklarda doğru cevap var

Son olarak: benim düşüncem ve bakış açıma göre olayda tarihler özellikle verilmiştir ve sorulmak istenen bellidir; doğru cevap idare mahkemesi-tam yargı davasıdır.

Paylaşımınız için teşekkürler,

Saygılar...
Old 02-11-2011, 01:31   #20
gökyüzü

 
Varsayılan

Her ne kadar soruda ÖSYM'nin A'ya 20.05.2010'da kopya çektiği gerekçesiyle sınavının geçersiz olduğunun tebliğ edildiği belirtilse de, zararlandırıcı eylemin 01.04.2010 tarihinde oluştuğu dikkate alındığında İYUK 13. madde gereğince 1 yıllık süre içinde A'nın idareye başvurması gerekmektedir. A' nın en geç 01/04/2011 tarihinde idareye başvurduğunu varsayarsak, A, 60 günlük cevap süresinden sonraki 60 gün içinde de davasını açmak zorunda olduğuna göre ../8/2011 tarihinde 6100 s. HMK yürürlüğe girmeden davasını açmak zorunda olduğundan, sorunun iptaline gerek yoktur.
Old 02-11-2011, 06:46   #21
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

İYUK 11 ve 13 maddeleri gereği "zamanaşımı" gözönüne alındığında sorunun doğru sorulduğu açıktır. Soruda tarihler özellikle belirtilmiştir. ("Dava açma süresi, zamanaşımı yanıtlarını aramadığı halde")

Ki soruda yeni HMK'ya ilişkin cevap şıkkının olmayışı karşısında sınav katılımcılarının yanlışı işaretleme şansları da bulunmamaktadır.

Sayın gökyüzü ve Av.Nevra Öksüz gibi düşünüyorum.

Saygılarımla,
Old 02-11-2011, 07:09   #22
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan gökyüzü
Her ne kadar soruda ÖSYM'nin A'ya 20.05.2010'da kopya çektiği gerekçesiyle sınavının geçersiz olduğunun tebliğ edildiği belirtilse de, zararlandırıcı eylemin 01.04.2010 tarihinde oluştuğu dikkate alındığında İYUK 13. madde gereğince 1 yıllık süre içinde A'nın idareye başvurması gerekmektedir. A' nın en geç 01/04/2011 tarihinde idareye başvurduğunu varsayarsak, A, 60 günlük cevap süresinden sonraki 60 gün içinde de davasını açmak zorunda olduğuna göre ../8/2011 tarihinde 6100 s. HMK yürürlüğe girmeden davasını açmak zorunda olduğundan, sorunun iptaline gerek yoktur.

Gayet mantıklı bir cevap. Teşekkürler.
Old 02-11-2011, 09:30   #23
S.Orhan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Bence şıklarda doğru cevap var zaten

Sizin bakış açınızı (da) kabulle ve Türkçe Grubunun affına sığınarak (yanlışım varsa düzeltsinler ) soruya bakalım:

"açmalıdır": aç-malı-dır (aç: fiil kökü, malı: gereklilik kipi, dır: geniş zaman/3.tekil şahıs). Geniş zaman, geçmiş-şimdiki ve gelecek zamanı kapsar. O halde geçmiş/şimdi ve gelecek zamanda A'nın nerede dava açabileceğini sorduklarını kabul edersek:

1- Gelecek zamanı (neyse ki) bilmiyoruz
2- Geçmiş zaman: idare mahkemesi-tam yargı davası
3- Şimdiki zaman: asliye hukuk mahkemesi-tazminat davası

Şıklarda şimdiki zamanın cevabı yok; demek ki geçmişi soruyor ve şıklarda doğru cevap var

Son olarak: benim düşüncem ve bakış açıma göre olayda tarihler özellikle verilmiştir ve sorulmak istenen bellidir; doğru cevap idare mahkemesi-tam yargı davasıdır.

Paylaşımınız için teşekkürler,

Saygılar...


Sayın Öksüz,
Dilbilgisi dersi için teşekkür ediyorum
Israrınız üzerine soruda geçmişin sorulduğunu kabul ettim .Ama bu durumda da nasıl cevap vereceğimi bilemiyorum. Geçmiş zamanı ne kadar geçmişe götüreceğim? İdare mahkemelerinin kuruluşundan önceki durumu da soruyor olabilir, hatta zorlarsak mecelleye kadar da götürebiliriz, cevap için iş müneccimliğe kalıyor (diye düşünerek) noktalıyorum.
Saygılarımla...
Old 02-11-2011, 11:01   #24
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan gökyüzü
Her ne kadar soruda ÖSYM'nin A'ya 20.05.2010'da kopya çektiği gerekçesiyle sınavının geçersiz olduğunun tebliğ edildiği belirtilse de, zararlandırıcı eylemin 01.04.2010 tarihinde oluştuğu dikkate alındığında İYUK 13. madde gereğince 1 yıllık süre içinde A'nın idareye başvurması gerekmektedir. A' nın en geç 01/04/2011 tarihinde idareye başvurduğunu varsayarsak, A, 60 günlük cevap süresinden sonraki 60 gün içinde de davasını açmak zorunda olduğuna göre ../8/2011 tarihinde 6100 s. HMK yürürlüğe girmeden davasını açmak zorunda olduğundan, sorunun iptaline gerek yoktur.

"Görev" konusunda sorulan soruda zamanaşımı ve hak düşürücü süre değerlendirmesi yapılmaz Davayı ikame ettiğinizde önce görev/yargı yolu incelemesi yapılır; zamanaşımı ve hak düşürücü süreden dolayı red kararını verecek olan "görevli" mahkemedir.

Örn: davayı şu anda idare mahkemesinde ikame edecek olsanız, idare mahkemesi süre aşımından red kararı değil; görevsizlikten (yargı yolundan) red kararı verir; çünkü yargı yolu/görev hususu ilk incelenecek olan husustur ve görevsiz mahkeme süreyle ilgili karar veremez.

P.S: Soruda verilmeyenleri gözönünde bulundurmaya başlarsak başka şeyler de ekleme rahatlığına kapılıp mesela polisin cezai açıdan kasten yaralamadan yargılanacağını ve bu yargılamayla eylemin idariliğini öğrenebileceğimizi iddia edip süreler konusunda başka başka şeylerin söylenebilmesini de mümkün kılabiliriz: (Söylemek istediğim şudur ki: bu, bir dava değildir, verilen bilgi bellidir ve sadece bu bilgiden mütevellit cevap beklenmektedir; avukatlar, okulda yaptıkları pratik çalışmaları unutacak kadar yaşlandıklarından ve mesleklerinden dolayı sorulan soruyu yaşadıkları tecrübelerle tamamlamaya alıştıklarından öğrenci ve/veya yeni mezun gibi düşünmeleri zordur )

Danıştay 10. Daire, 30.11.2006 T., Esas: 2004/13138, Karar: 2006/6976: "...Dosyanın incelenmesinden, davacıların murisinin 01.07.2000 tarihinde bir polis memuru tarafından vurulduğu ve 12.08.2000 tarihinde öldüğü, olay nedeniyle yapılan yargılama sonucunda kamu görevlisi olan failin adam öldürmek suçundan mahkum edilmesine ilişkin 16.10.2001 tarihli kararın temyizen incelenerek 10.12.2002 tarihinde kesinleşmesinden sonra, şerhli karar örneğinin davacıya verildiği 17.12.2003 tarihine kadar geçen sürede, bu kararın kesinleştiği yolunda davacı veya vekiline bildirimde bulunulduğuna ilişkin olarak dosyada bir belge veya bilginin bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Davacılar murisinin ölümü olayının faili olan kamu görevlisinin yargılanması sonucunda, olayın görevde ayrı bir kusurdan değil, idarenin verdiği görev ve yetki kullanılarak yürütülen hizmet sırasındaki görev kusuru nedeniyle meydana geldiğinin, bir başka anlatımla eylemin idariliğinin söz konusu kararın kesinleşmesiyle netleşmesi karşısında, eylemden zarar görenlerin bu kararın kesinleşmesini öğrenmelerinden sonra, 2577 sayılı Kanunun 13. maddesinde öngörülen 1 yıllık süre içinde idareye başvurularına cevap verilmesi veya verilmemesi hallerine ilişkin olarak belirlenen süre içinde açtıkları davada süre aşımından söz edilemeyeceği açıktır..."

Alıntı:
Yazan av-ufuk
...Ki soruda yeni HMK'ya ilişkin cevap şıkkının olmayışı karşısında sınav katılımcılarının yanlışı işaretleme şansları da bulunmamaktadır...



Saygılar...
Old 02-11-2011, 11:06   #25
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan S.Orhan
Sayın Öksüz,
Dilbilgisi dersi için teşekkür ediyorum
Israrınız üzerine soruda geçmişin sorulduğunu kabul ettim .Ama bu durumda da nasıl cevap vereceğimi bilemiyorum. Geçmiş zamanı ne kadar geçmişe götüreceğim? İdare mahkemelerinin kuruluşundan önceki durumu da soruyor olabilir, hatta zorlarsak mecelleye kadar da götürebiliriz, cevap için iş müneccimliğe kalıyor (diye düşünerek) noktalıyorum.
Saygılarımla...

Est. benimki ders verme değil; ne haddimize; aldığım eğitimden mütevellit "ispat takıntısı" diyelim

Müneccimliğe de pek gerek yok aslında; "şıkları" vermişler; mecelleye uygun olan yoksa en uygun geçmiş zamandakini işaretlemek yeterli (diye düşünüyorum ); hem 2010'daki olaya mecelleyi uygulayın derlerse ayıp olur değil mi ama

Saygılar...
Old 17-01-2012, 15:31   #26
Av.Yaşar Aydın

 
Neşeli Nevra Hanım!

Başlık altında yazılan tüm soru ve cevapları okudum. Sizin tüm tespitlerinizin ve yorumlarınızın altına imzamı atıyorum. Soru kesinlikle tuzak soru fakat şıklar arasında "Asliye Hukuk-tazminat" şıkkı yer almadığından doğru şık olarak verilen "İdare mahkemesi-tam yargı davası"'nın işaretlenmesinin kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum. Yani Asiye Hukuk-tazminat şıkkına yer verilmediğinden sorunun tuzak olduğu zaten anlaşılıyor demek istedim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Sağlık Hukuku Sertifika Programı 30 Eylül-1-2 Ekim --- 7-8-9 Ekim 2011 Dr.DOGRAMACI Ticari Duyurular 0 01-08-2011 19:17
2009 Yılında Adli Yargı Hakimlik/Savcılık Adaylığı Sınavı Av. R. Onur ÇINAR Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 48 14-12-2009 10:01
Adli Hakimlik Savcılık Sınavına Çalışmak Için Kaynak Önerebilir misiniz? Av.İsmail Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 2 12-09-2008 10:15
24.03.2007 tarihinde yapılan Adli Hakim sınavı istatistikleri av.remzieroglu Hukuk Haberleri 7 20-08-2007 14:36


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08742905 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.