Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kayıp Kaçak Ticaret Mahkemelerinde Belirsiz Alacak Davası Olarak Açılır mı?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 25-03-2016, 16:02   #1
tiryakim

 
Mutsuz Kayıp Kaçak Ticaret Mahkemelerinde Belirsiz Alacak Davası Olarak Açılır mı?

Merhabalar Değerli Meslektaşım;

---Müvekkil şirketten tahsil edilen geriye dönük 10 yıllık kayıp kaçak bedeli ve diğer bedeller için toplamda 5-6 adet kalemin iadesi için Ticaret Mahkemesinde dava açacaz.
---Müvekkil şirket aylık ortalama 50.000,00 - TL gibi elektrik enerji bedeli ödemektedir.
---Kayıp Kaçak , perakende iletim vb... gibi bedeller Ticaret Mahkemelerinde HMK 107'ye göre Belirsiz alacak davası şeklinde açılabilir mi ?

Teşekkürler...
Old 25-03-2016, 17:54   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Faturalarda tahsil edilen bu bedeller açık olduğundan belirsiz alacak davası açılamayacaktır. Ancak, 6100 sayılı HMK.'nun 109/2. madde hükmü (Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz) Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğinden kısmi dava açılmasında hukuksal bir engel bulunmamaktadır.
Old 25-03-2016, 20:06   #3
korayoz

 
Varsayılan

Sayın meslektasim faturalarda gösterilmediği için açılabilir. Aşağıdaki link de konu tartışılmıştı.
http://www.turkhukuksitesi.com/showt...t=94874&page=2
Old 25-03-2016, 21:59   #4
avsukrukaradag

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım epdk nın yeni düzenlemesiyle birlikte kayıp kaçak bedeli "dağıtım bedeli" adı altında tek kalem olarak faturaya yansıtıldığından faturadaki kayıp kaçak bedelinin tespiti için mahkeme kararı gerekmektedir. Bu nedenle davanızı belirsiz alacak davası şeklinde açmanızda hukuki bir engel bulunmamaktadır. Saygılarımla.
Old 31-03-2016, 12:08   #5
tiryakim

 
Olumlu kayıp kaçak vb....belirsiz alacak şeklinde açılabilir

T.C. YARGITAY

3.Hukuk Dairesi
Esas: 2014/8422
Karar: 2014/16251
Karar Tarihi: 10.12.2014

ALACAK DAVASI - KAYIP KAÇAK VE SAYAÇ OKUMA BEDELİ - DAVALININ TAHSİL ETTİĞİ BEDELLERİ DAVACI ABONEYE İADE ETMEK ZORUNDA OLUP OLMADIĞI - BEDELLERİN TÜKETİCİLERDEN TAHSİL EDİLEMEYECEĞİ - DAVANIN REDDİNİN İSABETSİZ OLUŞU - HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: Mahkemece, davaya konu bedellerin tüketicilerden tahsil edilemeyeceği kabul edilip, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.

(4628 S. K. m. 4, 12) (YHGK 21.05.2014 T. 2013/7-2454 E. 2014/679 K.)

Dava: Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin davaya konu fabrikada elektrik abonesi olduğunu, elektrik sarfiyatı nedeniyle düzenli olarak gelen faturaları ödediğini, bu faturalarda kayıp-kaçak ve sayaç okuma bedellerinin de tahsil edildiğini, bu bedellerin abone sözleşmesi ve mevzuata aykırı olduğunu iddia ederek, aboneliğin tesis edildiği tarihten dava tarihine kadar her ay faturalara ne kadar kayıp-kaçak ve sayaç okuma bedeli yansıtıldığı tespit edilerek, bu bedelin davacıya iadesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın zamanaşımına uğradığını, faturalarda kayıp kaçak ve sayaç okuma bedeli yansıtıldı ise bunu davacının ispat etmesi gerektiğini, şayet yansıtıldı ise miktarının belli olacağını bu nedenle belirsiz alacak davası açılamayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece; davalı tarafından 4628 Sayılı kanun hükümlerine dayanılarak tüketicinin elektrik tüketim bedeli faturalarına yansıtılan dava konusu bedellerin mevcut yasal düzenlemelere uygun olduğu, 4628 Sayılı kanunun 6352 sayılı yasanın 64.maddesi ile değiştirilen 12.maddesinde kurulun yaptırım kararlarına karşı yetkili idare mahkemesinde dava açılabileceği belirtildiği, buna göre kurul kararlarının iptal edilmediği sürece geçerliliğini koruduğu, bu nedenle davalı tarafından tahakkuk ettirilen bedellerin mevzuata uygun olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyize konu uyuşmazlık; davalının abonelerinden kayıp-kaçak, ve sayaç okuma bedeli isteyip isteyemeyeceği; buradan varılacak sonuca göre de davalının davacıdan tahsil ettiği bu bedelleri davacı aboneye iade etmek zorunda olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.

Kayıp-kaçak miktarı, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı göstermektedir. Kayıp-kaçak bedeli elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp-kaçak bedeli oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedeldir.

Davalının elektrik enerjisinin üretiminden, tüketicilere ulaştırılıncaya kadar oluşan elektrik eksikliği kayıp bedeli olarak; enerji nakil hatlarından çeşitli sebeplerle sayaçtan geçirilmeksizin, herhangi bir bedel ödemeden kullanılan elektrik bedeli de kaçak bedeli olarak diğer kullanıcı abonelere yansıtılmaktadır.

4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 4.maddesinde bu kanun ile verilen görevleri yerine getirmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kurulduğu belirtilmiş ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'na tüketicilere yapılacak elektrik satışlarında uygulanacak fiyatlandırmaya esas unsurları tespit etme görevi verilmiş olup, sınırsız bir fiyatlandırma unsuru belirleme yetkisi ve görevi verilmemiştir.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu bu maddeye dayanarak 11/08/2002 gün ve 24843 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ”i yayımlamış ve lisans sahibi şirketlerde bu tebliğe uygun olarak tüketicilerden kayıp-kaçak, perakende satış hizmet, psh sayaç okuma, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedeli adı altında bir bedel tahsil etmiştir.

Tebliğin dayanağı olan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 4.maddesinde, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu'na sınırsız bir fiyat belirleme hak ve yetkisi verilmemiştir.

Elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından kaçak kullanılan elektrik bedellerinin ödeme yapan abonelerden tahsili yoluna gidilmesi hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmamaktadır.

Diğer taraftan elektrik kaybını önleme ve hırsızlıkları engelleme veya hırsızı takip edip, bedeli ondan tahsil etme görevi de bizzat enerjinin sahibi bulunan davalıya aittir.

Bununla birlikte abonenin faturalara yansıtılan kayıp-kaçak ve sayaç okuma bedelinin hangi miktarda olduğunu apaçık denetleyebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, şeffaflık ve hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarındandır. (HGK.nun 21.05.2014 tarih, 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar)

Hal böyle olunca mahkemece, bu ilkelere gözetilerek davaya konu bedellerin tüketicilerden tahsil edilemeyeceği kabul edilip, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmelerle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.12.2014 tarihinde oybirliği ile, karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 31-03-2016, 12:10   #6
tiryakim

 
Olumlu kayıp kaçak vb...belirsiz alacak açılabilir

T.C. YARGITAY

3.Hukuk Dairesi
Esas: 2014/8719
Karar: 2014/9201
Karar Tarihi: 10.06.2014


ALACAK DAVASI - KARAR DÜZELTME İSTEMİ - ELEKTRİK FATURALARINA YANSITILAN KAYIP KAÇAK BEDELİNİN TÜKETİCİDEN ALINIP ALINAMAYACAĞI - DAVANIN REDDİNİN İSABETSİZLİĞİ - BOZMA KARARININ KALDIRILARAK HÜKMÜN ONANMASINA KARAR VERİLMESİ GEREĞİ

ÖZET: Dağıtım şirketlerinin söz konusu karara aykırılık teşkil edecek bir işlemde bulunmaları mümkün olmadığından, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş olup usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekirken hükmün bozulmasına ilişkin karar doğru görülmediğinden bozma kararının kaldırılarak, hükmün onanmasına karar verilmiştir.

(4628 S. K. m. 4) (1086 S. K. m. 440) (YHGK 21.05.2014 T. 2013/7-2454 E. 2014/679 K.)

Dava: Davacı ...İnş. Taah. Tic.Ltd.Şti. ile davalı UEDAŞ aralarındaki kayıp-kaçak bedelinden doğan alacak davasına dair ...5. Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 09/04/2013 günlü ve 2012/214 E.-2013/121 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 22/01/2014 günlü ve 2013/16374 E.-2014/731 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.

Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Davacı vekili; davacı şirketin davalı şirket tarafından sağlanan elektrik dağıtım hizmetinden yararlandığını, davalı kurumun başkaları tarafından kaçak olarak kullanılan elektrik bedelini davacının faturasına yansıtarak tahsil ettiğini ileri sürerek, davacı tarafından ödenen 5.000,00 TL'nin temerrüt tarihinden itibaren, 15.727,92 TL'nin 15/03/2013 ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili; kayıp-kaçak bedeli alınmasının davalı kurumun iradesine bağlı olmadığını, EPDK Kurul kararları doğrultusunda işlem yapıldığını, kurul kararının iptali için Danıştay'da dava açılması gerektiğini, bu bedellerin mevcut yasal hükümler uyarınca tahsil edildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kabulü ile 5.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren, 15.727,92 TL'nin ıslah tarihi olan 15/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık, elektrik faturalarına yansıtılan kayıp kaçak bedelinin tüketiciden alınıp alınamayacağı hususundadır. Kayıp-kaçak miktarı, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı göstermektedir. Başka bir deyişle, kayıp-kaçak bedeli elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp-kaçak oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedeldir. 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 4. maddesinin 2. fıkrasında Kurum'un "...bu Kanunda yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten" sorumlu olduğu belirtilmektedir.

Buna göre, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu elektrik faturalarında bulunacak ve ücretlendirilecek tarife unsurlarını belirleme yetkisine sahiptir. Kayıp-kaçak bedeli, Kurumun Kanunun kendisine verdiği yetki çerçevesinde ve Kanunun temel amaçlarına uygun şekilde belirlediği bir bedeldir. Söz konusu bedeli belirlemek üzere alınan Kurul Kararı Kurumun bir düzenleyici işlemi olarak tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı niteliğe haizdir.

Tarifelerin uygulanması, lisans sahibi şirketler bakımından yasal bir zorunluluktur. Lisans sahibi şirketler, tarifeyi değiştiremeyeceği gibi, tarifede yer almayan bir bedeli de tahsil edemez veya düzenlenen tarifeler kapsamında belirlenmiş bir bedeli de tahsil etmeme gibi bir davranışta bulunamazlar.

Bu nedenle, perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketlerinin tarifeleri uygulayıp uygulamama ve kayıp-kaçak bedelini tahsil edip etmeme gibi bir inisiyatifi bulunmamaktadır. Tarifelere uyma yükümlülüğünün bir gereği olarak kayıp-kaçak bedeli, perakende satış tarifesinin bir unsuru olarak faturalarda yer almaktadır.

Bu durumda, dağıtım şirketlerinin söz konusu karara aykırılık teşkil edecek bir işlemde bulunmaları mümkün olmadığından, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince bozulmasına karar verilmiştir.

Bu kez, davacı vekili 11/03/2014 tarihli karar düzeltme talebini içeren dilekçesinde; Kayıp-kaçak bedelinin oluşmasında hiç bir kusuru olmayan müvekkilinin bu zarardan sorumlu tutulmasının açıkça hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğundan, bozma kararının kaldırılarak, kararın onanmasını talep ettiği görülmüştür.

Hukuk Genel Kurulu 21/05/2014 tarih, 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar sayılı ilamı ile; elektrik şirketlerinin tüketicilerden fatura yoluyla tahsil ettikleri kayıp-kaçak bedelinin hukuka, hakkaniyete ve şeffaflığa aykırı olduğundan, faturalara kayıp-kaçak bedelinin yansıtılmamasına karar vermiştir. Yüksek Genel Kurulun bu karar ve uygulamasına dairemizce de uyulmasına ve bu şekilde uygulama yapılmasına oy çokluğu ile karar verilerek bu şekilde uygulama yapılmasına karar verilmiştir.

Bu nedenle, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile, Dairemizin 22/01/2014 gün ve 2013/16374 E.-2014/731 K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına karar verilmiş, dosyanın temyiz incelemesine geçilmiştir.

Kayıp-kaçak miktarı, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı göstermektedir. Kayıp-kaçak bedeli elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp-kaçak bedeli oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedeldir.

Davacı Kurum tarafından elektrik enerjisinin üretiminden, tüketicilere ulaştırılıncaya kadar oluşan elektrik eksikliği kayıp bedeli olarak; enerji nakil hatlarından çeşitli sebeplerle sayaçtan geçirilmeksizin, herhangi bir bedel ödemeden kullanılan elektrik bedeli de kaçak bedeli olarak diğer kullanıcı abonelere yansıtılmaktadır.

4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4. maddesinin 1. fıkrasında, bu kanun ile verilen görevleri yerine getirmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kurulduğu belirtilmiş, aynı maddenin 2. fıkrasında ise; “Kurum, tüzel kişilerin yetkili oldukları faaliyetleri ve bu faaliyetlerden kaynaklanan hak ve yükümlülüklerini tanımlayan Kurul onaylı lisansların verilmesinden, işletme hakkı devri kapsamındaki mevcut sözleşmelerin bu Kanun hükümlerine göre düzenlenmesinden, piyasa performansının izlenmesinden, performans standartlarının ve dağıtım ve müşteri hizmetleri yönetmeliklerinin oluşturulmasından, tadilinden ve uygulattırılmasından, denetlenmesinden, bu Kanunda yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten, piyasa ihtiyaçlarını dikkate alarak serbest olmayan tüketicilere yapılan elektrik satışında uygulanacak fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten ve bu fiyatlarda enflasyon nedeniyle ihtiyaç duyulacak ayarlamalara ilişkin formülleri uygulamaktan ve bunların denetlenmesinden ve piyasada bu Kanuna uygun şekilde davranılmasını sağlamaktan sorumludur…” hükümlerine yer verilmiştir.

Madde metninden de açıkça anlaşılacağı üzere, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na tüketicilere yapılacak elektrik satışlarında uygulanacak fiyatlandırmaya esas unsurları tespit etme görevi verilmiştir.

Bu maddede de anlatılmak istenilen hususun 1 kw elektrik enerjisinin tüketicilere ulaşıncaya kadarki maliyet ve kâr payı olup, yoksa Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na sınırsız bir fiyatlandırma unsuru belirleme yetkisi ve görevi vermediği açıktır.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu bu maddeye dayanarak 11/08/2002 gün ve 24843 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ”i yayımlamış ve lisans sahibi şirketlerde bu tebliğe uygun olarak tüketicilerden kayıp-kaçak bedeli adı altında bedel tahsil etmişlerdir.

Ancak yukarıda açıklandığı üzere tebliğin dayanağı olan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4. maddesinde, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu’na sınırsız bir fiyat belirleme hak ve yetkisi verilmemiştir.

Elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından hırsızlanmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin (kaçak) kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmamaktadır.

Hem bu hâl, parasını her halükarda tahsil eden davalı Kurum’un çağın teknik gelişmelerine ayak uydurmasına engel olur, yani davalı kendi teknik alt ve üst yapısını yenileme ihtiyacı duymayacağı gibi; elektriği hırsızlamak suretiyle kullanan kişilere karşı önlem alma ve takip etmek için gerekli girişimlerde de bulunmasını engeller. Oysa ki, elektrik kaybını önleme ve hırsızlıkları engelleme veya hırsızı takip edip, bedeli ondan tahsil etme görevi de bizzat enerjinin sahibi bulunan davalıya aittir.

Bununla birlikte, nihai tüketici olan vatandaşın faturalara yansıtılan kayıp-kaçak bedelinin hangi miktarda olduğunun apaçık denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, şeffaflık ve hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarındandır. (Aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 21/05/2014 tarih, 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar sayılı ilamı ile de benimsenmiştir.)

Sonuç: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar verilmesi gerekirken Dairemizin 22.01.2014 tarih, 2013/16374 E.-2014/731 K. sayılı kararı ile hükmün bozulmasına ilişkin kararı yukarıda açıklanan gerekçeler ile doğru görülmediğinden bozma kararının kaldırılarak, hükmün ONANMASINA 10.06.2014 günü oyçokluğuyla karar verildi.

NOT: KONUNUN ÖNEMİ GEREĞİ YEREL MAHKEME İLAMINI AŞAĞIDA YAYIMLIYORUZ.

T.C.
BURSA
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO: 2012/214
KARAR NO: 2013/121

DAVA: Alacak
DAVA TARİHİ: 17.07.2012
KARAR TARİHİ: 09.04.2013


Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA: Davacı vekili duruşmada tekrarladığı dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin davalı şirket tarafından sağlanan elektrik dağıtım hizmetinden yararlandığını, taraflar arasında akdedilen abonmanlık sözleşmesinin özel hukuk hükümlerine tabi olduğunu, özel hukukta geçerli olan ahde vefa ilkesi gereğince bu kamu kurum veya kuruluşlarının bu akitlerle bağlı olup tek taraflı olarak herhangi bir değişiklik yapamayacaklarını, ancak davalı kurumun davacı şirketin kusuru olmaksızın başkaları tarafından kaçak olarak kullanılan elektrik bedelini davacının faturasına yansıtarak tahsil ettiğini, bu hususun sözleşme hükümlerinin hukuka aykırı bir şekilde ihlali olduğunu, sözleşme hükümlerine aykırı bir şekilde davacıdan tahsil edilen miktarın faizleri ile birlikte kesim tutarının ancak davacı tarafından ödenen tüm fatura suretlerinin davalı idareden celp edilmesinden sonra yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile tespit edilebileceğinden HMK'nın 107. maddesi uyarınca belirsiz alacak davasının açılması zaruretinin doğduğunu ve BK'nın 125. maddesi uyarınca zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğunu belirtilerek davacı tarafından fazladan ödenen 5.000,00.-TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili duruşmada tekrarladığı cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın Elektrik Piyasası Kanunu'nun 12. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi olarak Danıştay'da görülmesi gerektiğinden görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, davalı şirket tarafından EPDK karar ve yönetmeliklerine uygun şekilde hareket edildiğinden açılan davanın Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'na yöneltilmesi gerektiğinden davanın husumet yönünden de reddi gerektiğini, esas yönünden de Türkiye genelinde 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu dahilinde ulusal tarifenin uygulanmakta olup söz konusu tarifelerin EPDK tarafından belirlendiği 01/01/2011 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere uygulanacak tarifelerin 28/10/2010 tarih 2999 EPDK kararı ile yayınlandığını, bu tarife kapsamında uygulanmakta olan enerji bedelinin perakende satış hizmet bedeli, iletim bedeli kalemlerine ilave olarak kayıp/kaçak bedeli ve perakende satış hizmet bedelleri olarak belirlendiğini, söz konusu bu bedellerin EPDK tarafından tanınan geçiş süreci dahilinde 2011/nisan döneminden başlayarak elektrik faturalarında yer almaya başladığını, açılan davanın dayanaksız olup kanuna ve hukuka aykırı ve kötü niyetli olduğu belirtilerek açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

DAVANIN NİTELİĞİ, DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, Kaçak elektrik kullanımlarından dolayı elektrik faturalarına yansıtılan fazla ödemelerin istemine ilişkindir.

Taraf vekilleri kanıt olarak; Davalı kurum tarafından tanzim edilen Elektrik faturalarının suretlerini, abone dosyasını,2999 sayı 28.12.2000 tarihli kurul kararını, EPDK kararlarını ve ilgili yönetmenlikleri, bilirkişi incelemesini göstermişlerdir.

Taraf vekillerinin göstermiş olduğu tüm deliller toplandıktan sonra, dosya mahkemece resen bilirkişi olarak atanan Elektrik Mühendisi Veysi Er ve İsmail ER"den oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, Bilirkişi heyetinin 07/02/2013 havale tarihli raporunda özetle; Davaya konu edilen Elektrik faturalarındaki kayıp kaçak bedeli, EPDK.nın 28/12/2010 tarih ve 2999 sayılı kararı ve bu kararın ekindeki cetvellerde belirtilen esaslar dahilinde faturalara yansıtıldığını, dava konusu olayda yapılan uygulamanın bu doğrultuda yapıldığını, dosyaya ibraz edilen davacı aboneye ait ödeme cetvellerinde yazılı kayıp kaçak bedellerinin 20.727,92 TL. Olduğunun tespit edildiği anlaşılmış olup, davacı vekili bilirkişi raporu doğrultusunda davasını 15.03.2013 tarihinde 15.727,92 TL. Artırarak (20.727,92 TL.) üzerinden ıslah etmiş ve gerekli ıslah harcını yatırmıştır Tüm dosya kapsamı, dosya ya sunulan deliller ve bilirkişi raporuna göre davacının davasının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: 1-Davanın kabulü ile, 5.000,00 TL.nin dava tarihinden itibaren 15.727,92 TL.nin ıslah tarihi olan 15.3.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine

2-Kabul edilen miktar üzerinden hesap olunan 1.415,92-TL nispi karar ve ilam harcından Mahkememiz dosyasından alınan 74,25-TL peşin ve 268,60 ıslah harcın mahsubu ile bakiye 1.073,07.-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye GELİR KAYDINA,

3-Davacı tarafından yapılan 21,15.-TL başvurma harcı, 74,25.-TL peşin harç, 268,60TL. ıslah harcı, 6,60.-TL vekalet harcı, 73,00.-TL davetiye gideri, 22,90.-TL müzekkere gideri ve 670,80.-TL keşif-bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.137,30.-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,

4-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,

5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap olunan 2.487,35.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacı tarafa VERİLMESİNE,

Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09.04.2013 (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 31-03-2016, 12:13   #7
tiryakim

 
Varsayılan

Yukarıda eklenen 2 karara göre ticarethanelerde tüketicilerde kayıp kaçak davalarını belirsiz alacak şeklinde açabilir.
Old 06-04-2016, 16:16   #8
emirkarakol

 
Varsayılan

Ticaret mahkemesinde belirsiz alacak davası şeklinde davayı açarken harca esas değer olarak 100 tl dağıtım bedeli, 100 tl kayıp kaçak bedeli, 100 tl iletim bedeli vs. gibi kalem kalem mi yazmamız gerekiyor yoksa sadece kayıp kaçak bedeli olarak yazıp bir miktar belirtmemiz yeterli midir?

Dava açmış meslektaşlarımın yardımlarını bekliyorum.
Old 06-04-2016, 17:49   #9
korayoz

 
Varsayılan

Yargitay kararlarina gore isteyebileceginiz kalemler; kayip-kacak, perakende satis, sayac okuma, iletim bedeli ve dagitim bedeli. Her biri için hmk m.107 geregi belirsiz alacak olmak uzere 100 tl toplam hukme esas deger 500 tl seklinde davanizi acabilirsiniz.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
belirsiz alacak davası şeklinde açılamayacak bir konuda belirsiz alacak davası açılması lawyer0202 Meslektaşların Soruları 7 20-09-2019 11:33
Birinci haciz ihbarnamesine verilen gerçeğe aykırı beyan sebebiyle açılan tazminat davasını belirsiz alacak davası olarak açılıp açılamayacağı hüseyin bozbey Meslektaşların Soruları 1 02-03-2016 16:07
kayıp kaçak davası apo_can_ Meslektaşların Soruları 6 26-01-2015 13:26
işçi alacakları için açılan davaların belirsiz alacak davası olarak değilde kısmi dava olarak açılması Taner KNRG Meslektaşların Soruları 1 22-01-2015 18:24
Sözleşmenin ihlalinden doğan alacak davası belirsiz alacak davası serdar30 Meslektaşların Soruları 0 02-12-2014 17:12


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04629207 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.