Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Kadın Kolları Birimleri Ne Kadar Gerekli?!

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 26-08-2007, 19:15   #1
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan Kadın Kolları Birimleri Ne Kadar Gerekli?!

Merhaba,
Benim uzun zamandır düşündüğüm bir konudur bu. Çeşitli örgütlerde ayrı bir kadın kolları birimi bulunuyor. Bu birimler belki kadınların vatandaş yerine konulmadığı, kadınların erkeklerden uzak tutulduğu zamanlarda kadınları toplumsal yaşama yönlendirme amacı ve etkisi taşıyabilirdi. Ama bugün...
Bugün kadınların böyle bir sorunu yok, yani erkeklerle birlikte okuyor, çalışıyor ve eşit bir vatandaş olarak sözü dinleniyor kürsülerde. Peki böyle bir ortamda kadın kollarının işlevi nedir? Bana sorarsanız bugün bu birimler kadınların aralarında birbirine hava atmak, tarifler vermek veya günler yapmak veya eşleri olan vekillerin işlerini yapmak amacını güdüyor. Böyle olunca da kadınlar bağımsız iradeleriyle toplumsal konularda sorumluluk almak, söz söylemek yerine geri planlarda kalıyor.
Yani kadın kolları bugün kadınları ilerletmeyip toplumsal rolünü indirgemektedir. Kadınlar her yerde erkeklerle birlikte eşit söze sahip olmalıdır, onlara yardımcı değil. Yardımcılık cinsiyete göre değil, birikim ve yeteneklerine göre olmalıdır. Kadınların toplumsal kimliğinin ilerlemesi için bu birimler olmamalıdır. Siz ne dersiniz?
Old 27-08-2007, 10:14   #2
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn.Özge Yücel,

Kadın kollarında neler olduğu konusundaki şikayetlerinize katılmamak elde değil. Ancak, bu şikayetleri gidermenin yolu bu kolların ortadan kaldırılması olmamalı. Aksine, bu kolların / birimlerin yeniden yapılandırılması üzerinde durulmalı.

Alıntı:
Bugün kadınların böyle bir sorunu yok, yani erkeklerle birlikte okuyor, çalışıyor ve eşit bir vatandaş olarak sözü dinleniyor kürsülerde.

demişsiniz. Bu yargı olsa olsa belli kesimlerde ( ki azınlıkta kaldığı muhakkaktır) geçerli olabilir.

Kendini kadın hakları konusunda çalışma yapmaya "adamış" bir birim/kol/örgüt vs. ilan eden grupların çoğunun kadın hakları ile ilgisi olmadığı açık. Siz de buna temas etmişsiniz zaten. Halihazırdaki "kadın kolları" da ( genellikle siyasi partiler içinde kullanılan bir deyiş bu. ) bu forma girmiş olabilir. Ancak, bu kolların tek amacının
Alıntı:
vatandaş yerine konulmadığı, kadınların erkeklerden uzak tutulduğu zamanlarda kadınları toplumsal yaşama yönlendirme amacı
olması gerektiğini düşünmek bana çok da doğru gelmiyor. Ben, "bozulmanın" temelde bu "amaç"tan kaynaklandığını dahi düşünmüşümdür. Bu amaç, son derece klişe, üzerinde ciddi ve özenli bir çalışma yapılmamış bir amaçtır.

Tüm kadın kuruluşları, kolları , entegre olunmasını arzu ettikleri "toplumsal yaşam"ın çerçevesini sorgulama zorunda. Mesele entegre olmak ya da katılmak değil, mesele dönüştürebilmek. Kurulu düzenin içinde evcilleşme amacını bahsettiğiniz türde yapılanmalar zaten gerçekleştiriyor.

Söylemek istediğim aslında şu : "vatandaş" kalıbı üzerinde düşünmeden, "toplumsal yaşam"ın halihazırdaki durumunu ve ne olduğunu sorugulamadan kadını vatandaş yapmaya ve toplumsal yaşama katmaya çalışan bir grup çok büyük ihtimalle geleneğin pekiştiricisi olacaktır. Bu amaç için çalışan kadınların biribirlerine yemek tarifi vermeleri pek de şaşılacak , yadırganacak bir konu değil.

Saygılar.
Old 12-09-2007, 08:51   #3
Nesl-i Han

 
Varsayılan

Merhaba Sn. Yücel'in neden böyle bir konuya takıldığını anlamadım doğrusu. Ne yazık ki, büyükşehirde yaşayan ve çalışan kadınlar bütün kadınların bu haklara sahip ve bu haklardan yararlanabildiği gibi bir görüşe kapılabiliyorlar. Ben hala kadınların sosyalleşme sürecini tamamlayabildiğine inanmıyor ve bu kolların ısrarla yayılması gerektiğine inanıyorum. Ancak bir konuda hem fikiriz Sn. Yücelle. Bu kolların işlerini yerine getirip getirmediği ve amacının dışına taşdığı konusunda. sevgi ve saygılarımla
Old 13-09-2007, 15:47   #4
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Ben kadınların sosyalleşme sürecini tamamladığını savlamıyorum ancak bunun kadınlardan oluşan bir birimle değil doğrudan örgütlerin yönetim birimlerinde veya çalışma komisyonlarında görev alarak yapılabileceğini düşünüyorum.
Old 04-03-2011, 20:21   #5
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

"Kadın kolları gözden geçirilmeli"
CHP Parti Meclisi Üyesi Melda Onur, siyasi partilerdeki kadın kollarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek, bu konuda sivil toplum kuruluşlarından yardım istedi.

AA


Antalya- Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneğinin (KA-DER), ''Kadın Milletvekili İstiyoruz: Hedef 275'' kampanyasına destek veren ve kentte en az 5 kadın milletvekilinin seçilmesini hedefleyen Antalya Kent Konseyi Kadın Meclisi, Antalya Kültür Merkezi'nde toplantı düzenlendi.

Toplantıda konuşan CHP PM ve İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi Melda Onur, Türkiye genelindeki kadına bakış açısının, siyasete de yansıdığını belirterek, toplumda sürekli kutsanan kadınlara yönetici pozisyonunda görev verilmediğini söyledi.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu ile Sayıştayda kadınların temsil edilmediğine dikkati çeken Onur, Türkiye'de kadın vali ve müsteşar olmadığını vurguladı.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile MÜSİAD yönetimlerinde de kadınların temsil edilmediğine işaret eden Onur, buna karşın siyasette de kadın kotasını doğru bulmadığını dile getirdi. Siyasette kadına pozitif ayrımcılık ve kota uygulamasının belirli yerler ve bir dönem için geçerli bir uygulama olduğunu ifade eden Onur, ''Ancak bu uygulamalar yavaş yavaş kadını siyasette sınırlı bir alanda tutuyor'' dedi.

Siyasi partilerde 'erkek kolları' olmadığını vurgulayan Onur, ''Siyasi partilerdeki kadın kollarının da gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bir zaman gerekli olan kadın kolları bugün geldiğimiz noktada, kadını siyasette dar alanda tutuyor. Dar alanda kısa paslaşmalar gibi...'' diye konuştu.

Onur, kadın kollarının belli bölgelerde etkili olabildiklerini ancak özellikle büyükşehirlerde külfet haline geldiğini de savundu. Onur, siyasette kota uygulaması, pozitif ayrımcılık veya kadın kollarının, kadınları sınırladığını da ifade ederek, bu durumun kadın hareketine ve eşitliğe zarar verdiğini kaydetti.

Siyasi partilerdeki kadın kollarının kaldırılması için sivil toplum örgütlerinden yardım isteyen Onur, ''Derneklerimiz siyasi partilerden önce gittiği için bu konuda da sizden yardım istiyorum. Kadın kolları konusuna derneklerimizin el atacağına inanıyorum. Eminim çok yaratıcı projelere imza atacaklar'' dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday listelerinde demokratik dağılım sözü verdiğini ifade eden Onur, sözlerini şöyle tamamladı:
''Artık Antalya, kadın milletvekilsiz kalmayacaktır. Bunu Genel Başkanımızın kurultaydaki konuşmasına dayanarak söylüyorum. Kadın kotasının siyasette sınırlayıcı olduğunu ifade ettim. CHP'deki yaklaşım Türkiye'de her alanda kadının önündeki tüm sınırları kaldırmak. Kadını erkekle olması gereken eşit konuma ulaştırmaktır.''


"Öldüre öldüre yüzde 49 olmuş"

DSP Genel Başkan Yardımcısı Ayşe Jale Ağırbaş da kadınların parlamentolardaki temsil oranlarının Ruanda'da yüzde 56,3, İsveç'de yüzde 46, Hollanda'da yüzde 42, Türkiye de ise yüzde 9,1 olduğunu söyledi. Ağırbaş, kadınların yeterli ekonomik kaynağa sahip olmaması, politikanın erkek işi olduğuna dair yaygın inanç, eğitim düzeyinin yetersizliği, aile sorumlulukları ve siyasete ilgisiz oluşlarının bu sonucu doğurduğunu kaydetti.

Milletvekili aday listelerinde ilk üç sırada en az bir kadın aday olması gerektiğini belirten Ağırbaş, yerel yönetimlerde de kadınların yeterince temsil edilmemesinden yakındı.
Ağırbaş bir soru üzerine kadına yönelik cinayetlerin arttığını belirterek, ''Nüfusumuzda kadın oranı yüzde 51-52 idi. Öldüre öldüre yüzde 49 olmuş'' diye konuştu.


"Negatif ya da pozitif ayrımcılığa doğru bakmıyoruz"

MHP Merkez Disiplin Kurulu Üyesi Feridun Bahşi ise partisinin kadının siyasete girmesini desteklediğini belirterek, kadınların siyasete karşı korku ve isteksizliklerini aşmaları gerektiğini savundu.

Kadının siyasetteki eksikliğini kotalarla gidermenin doğru olmadığını dile getiren Bahşi, ''Kota ile kadın korunmaya muhtaç görünmektedir. Kadınları bir tarafta toplum ve ailenin, diğer tarafta da siyasetin sahibi olarak görüyoruz'' dedi.

Bahşi, kadının parlamentoda daha fazla temsil edilmesi için kadınların risk alarak çaba göstermeleri ve birbirlerini desteklemeleri gerektiğini söyledi. Toplumda, kadının aile içindeki rolünün siyasetle bağdaşmadığına yönelik ön yargının giderilmesinin de şart olduğunu belirten Bahşi, ''Negatif ya da pozitif ayrımcılığa doğru bakmıyoruz. Kadın birey olarak görülmeli. Kadın-erkek ikilemine girilmemeli'' diye konuştu.

Kadınların parlamentolardaki temsil oranında Türkiye'nin 182 ülke arasında 162'inci sırada olduğuna dikkati çeken Bahşi, cumhuriyet tarihinde Antalya'nın sadece iki kadın milletvekili çıkarttığını vurguladı.

http://www.cumhuriyet.com.tr/?kn=6&hn=222164
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hukuk Fakültelerinde okutulan Roma Hukuku dersi günümüzde ne kadar gerekli? vaaely Hukuk Sohbetleri 321 27-01-2016 00:53
Ne kadar gerçekçiyiz ,ne kadar hayalci ? yağmurdamlası Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. 6 16-04-2008 09:39
ruh sağlığı yasası gerekli mi? özge_law Hukuk Sohbetleri 1 30-01-2007 21:24
İcra İçin Gerekli Mal Beyannamesi polat Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 04:29


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05112290 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.