Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Mİrasin Reddİ Ve Tasfİyesİ

Yanıt
Old 26-02-2010, 12:09   #1
SINIRSIZ

 
Varsayılan Mİrasin Reddİ Ve Tasfİyesİ

Merhabalar...
mirasın reddi konusunda kanununumuzun yeterince açık ve açıklayıcı olmadığını düşünüyorum..MK 552 'miras en yakın kanuni mirasçılar tarafından reddedilirse sulh hakimi bir istek beklemeksizin resen tasfiyeyi yapar' diyor. öncelikle ilk sorum bununla ilgili. resen tasfiyeyi yapacak olan mahkeme hangisi? mirasın reddini talep ettiğimiz mahkeme mi ?

2. sorum Madde 614.' Mirasçılar, mirası reddederken, kendilerinden sonra gelen mirasçılardan mirası kabul edip etmeyeceklerinin sorulmasını tasfiyeden önce isteyebilirler.
Bu takdirde ret, sulh hâkimi tarafından daha sonra gelen mirasçılara bildirilir; bunlar bir ay içinde mirası kabul etmezlerse reddetmiş sayılırlar.
Bunun üzerine miras, iflâs hükümlerine göre tasfiye edilir ve tasfiye sonunda arta kalan değerler, önce gelen mirasçılara verilir.'

bu maddede ilk fıkrada bahsedilen kendilerinden sonra gelen mirasçılar kimlerdir?burdaki kasıt; öreneğin eş ve çocuklar olmak üzere 3 yasal mirasçı var.anne redderse çocuklara sormak gerekir anlamında mı ? bizim olayımızda müteveffa geriye eşini ve çocuklarını bıraktı. eşi ve çocukları için mirasın reddi davası açtık ve davamız kabul edildi. şu halde tüm yasal mirasçılar tarafından reddedildiği için resen tasfiyeye mi gidilecek yoksa 614 uyarınca müteveffanın anne ve kardeşlerine mi sormalıyız mirası red edip etmediklerini? sormamız gerekiyorsa bunu nasıl ve hangi mahkeme aracılığı ile yapacağız ?

İKİNCİ ZÜMRENİN REDDİ MİRASI KONUSUNDA.SİTEMİZ ÜYESİ YÜCEL KOCABAŞIN 29.04.2008 DEKİ MESAJI;
"Ölenin tek mirasçısı oğlu A.H. mirası ret etmiştir.
Olayda Medeni Kanunun 551 maddesi değil , 552-553 maddelerinin uygulanması gerekir.
Hal böyle olunca miras ölenin kardeşlerine geçmez.
Tereke tasfiye olunur. " (Y.2.HD.2.6.1977 T. 4309-4574)
Esat ŞENER, Miras Hukuku Şerhi,1988 ,sh: 1368)

ANNE VE KARDEŞELERE SORULMAZ ANLAMI BURDAN DA ÇIKIYOR MU ? YADA SORMAMIZ VEYA SORMAMAMIZIN SONUÇLARI NELER OLABİLİR?

SON SORUM DA TASFİYE İLE İLGİLİ ; RESEN TASFİYE YAPILACAK DENİLDİĞİ HALDE UYGULAMADA BÖYLE BİR ŞEYİN BİLDİİĞİM KADARIYLA YAPILMIYOR OLMASI SEBEBİYLE TASFİYE DAVASI AÇACAK OLSAK BİR SÜRESİ VEYA ŞARTI VAR MI ACABA?YA DA GEREKİRLİĞİ VAR MI ?

MİRASIN REDDİ BASİT GİBİ GÖRÜNEN KARMAŞIK BİR KONU.. YARDIMLARINIZ İÇİN ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER..
Old 01-03-2010, 17:38   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

1. Mirasçılardan biri ret ederse
Kanunı mirasçılardan birinin mirası ret etmesi halinde onun payı sağ değilmiş gibi diğerlerine geçer.Altsoyu varsa onlara geçer, yoksa diğerlerinin payı çoğalmış olur. Örnek, anne ve 2 çocuğu mirasçı ise anne ret ederse payı çocuklarına geçer. Çocuklardan biri ret ederse , ret edenin alt soyu varsa ona yoksa diğer kardeşi ve anneye geçer. Burada sorulma diye bir usul yoktur. (TMK 611)

2. En yakın mirasçıların tümü ret ederse
En yakın mirasçıların tümü tarafından ret edilirse ( yani ret edenler mirası kendilerinden sonra gelen derecedeki mirasçılar lehine ret ettiklerini bildirmemişlerse ) örnek olayda anne ve 2 çocuk tarafından ret edilirse miras ölenin anne babasına veya kardeşlerine geçmez. Miras Sulh Hakimi tarafından iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. (TMK 612) Burada da diğer mirasçıların haberdar edilmesi gerekmez.

3. Miras sonra gelen derecedeki mirasçılar lehine ret edimliş ise
En yakın mirasçıların kendilerinden sonra gelen mirasçılar örnek olayda ölenin annesi ve kardeşleri lehine mirası ret ettiklerini bildirmiş iseler bu takdirde 614 maddeye göre tasfiyeden önce bu kişilere tebligat yapılarak mirası kabul edip etmedikleri sorulur. Örnek olayda alt derece lehine ret bildirimi yoksa sorulmaz. Tebligat yapılanlar 1 ay içinde beyanda bulunmaz veya onlarda ret beyanında bulunursa o zaman resmi tasfiyeye gidilir.

4. Altsoyun tümü ret eder, eş ret etmezse
Birde soruyla ilgili olmayan 613 maddeye göre altsoyun tamamının mirası ret olayı var. Altsoyun tamamı mirası ret eder eş ret etmezse terekenin tamamı eşe geçer. Eş de ret ederse TMK 612 yuk. da 2nci nci madde uygulanır.

5. Soruda geçen olayda , eş dahil en yakın mirasçıların tümü mirası ret ettiklerine ve bu reddi kendilerinden sonra gelen mirasçılar lehine yaptıklarına dair bir açıklama olmadığına göre yukarıda (2) mumaralı bentdeki hükümler uygulanır. Kendilerinden sonra gelen mirasçılara tebligat yapılmaz Ret beyanının yapıldığı mahkeme talep üzerine veya resen iflas hükümlerine göre terekeyi tasfiye eder. Gereği varmıdır? Tasfiye sonunda artan değer varsa mirasçılara verilir. İkincisi alacaklıların alacağı ödenerek tereke ile ilişki bir an önce sona erdirilir. Tasfiye talebinin hakim tarafından resen yapılması gereken işlerden olması nedeniyle bir süreye tabi olmadığını düşünüyorum.
Old 03-03-2010, 13:41   #3
SINIRSIZ

 
Varsayılan

Yücel Bey öncelikle çok teşekkür ediyorum.2. maddede yazdıklarınızı daha önce eklediğiniz yargıtay kararı ile de aslında tam anlamıyla pekiştirmiştiniz. Fakat Eş ve çocuklar için reddi miras kararı aldığım mahkeme hakimi, alacaklıların 2 zümreye kadar gidilebilecini, aslında 2. zümreye kadar mirasçılara kendi mahkeme dosyasından tebligat yapılıp mirası reddedip etmediklerini sorması gerektiğini fakat uyap taraf olmayanlara tebligat yapmadığı için bunu yapamayacağını söyledi. ve bana, onlar içinde mirasın reddi davası açmamı önerdi. ben bunun yanlış olduğunu sizin yargıtay kararınızı da göstererek ikna etmeye çalıştım. fakat o bu benim kanaatim. onlar içinde dava açmazsanız mirasçı olurlar ve reddetmek için süreyi kaçırmış olabilirler dedi. ben şimdi eş ve çocuklar reddetmiş olduğu için yeni mirasçıları gösterir veraset ilamı alacağım ve yeni mirasçılar içinde mirasın reddi davası açacağım. çok mantıklı değil gibi ama en küçük riski bile bertaraf etmek isteyen, borçtan korkan bir müvekkilim var. zor durumda kalmasını ve zor duruma düşmeyi istemediğim için bunu denemek zorundayım gibi geliyor. bununla ilgili bir düşünceniz veya öneriniz olursa paylaşırsanız sevinirim. henüz yeni veraset davasını açmadım.. tekrar teşekkür ediyorum.
Old 03-03-2010, 19:38   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Verdiğim bilgilerin doğru olduğu kanısındayım.

" MK. nun 612 maddesine göre en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından redolunan miras sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye olunur. ...En yakın mirasçılar teriminden ne anlaşılır? Bundan ,mirasbırakanın ölümü anında doğrudan doğruya mirasçı olan kişiler anlaşılır. Örneğin , ölümü anında miras bırakanın eşi , iki çocuğu ve kemdisinden önce ölen bir oğlundan iki torunu vardır. Bunlar en yakın bütün mirasçılar kavramına girerler. Daha sonraki zümre hısımları burada hesaba alınmazlar. Zahit İMRE, Hasan ERMAN ,Miras Hukuku 2003 , sh:350)

T.C.
YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/6749

K. 2005/9209

T. 15.6.2005

• MİRASIN REDDİ ( En Yakın Tüm Mirasçılar Tarafından/Madun Derece Lehine Ret de Bulunmadığı - Mirasın Sulh Hukuk Mahkemesince Resmi Tasfiyesine Karar Verilmesi Gereği )

• MİRASIN SULH HUKUK MAHKEMESİNCE RESMİ TASFİYESİ ( Miras Bırakanın En Yakın Tüm Mirasçılar Tarafından Reddedilmesi - Madun Derece Lehine Ret de Bulunmadığı )

4722/m. 17

ÖZET : Miras bırakan vefat etmiş ve mirası en yakın tüm mirasçıları tarafından reddedilmiştir. Madun derece lehine ret de yoktur. Bu durumda mirasın Sulh Hukuk Mahkemesince resmi tasfiyesine karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Mirasçılık ve mirasın geçişi, miras bırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir. ( 4722 S.K. md.17 )
Olayları açıklamalı taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir. Miras bırakan Mehmet 31.12.1997 tarihinde vefat etmiş ve mirası en yakın tüm mirasçıları tarafından reddedilmiştir. Madun derece lehine ret de yoktur. Bu durumda mirasın Sulh Hukuk Mahkemesince resmi tasfiyesine karar verilmesi gerekirken mirasçı olmayan davacı Pamir'i mirasçı gösterecek şekilde mirasçılık belgesi verilmesi kanuna aykırıdır. Bu nedenle davacı Pamir'in mirasçı olmadığının tesbitine ve Mehmet terekesinin resmen tasfiyesine mahkemece kendiliğinden karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.06.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 04-03-2010, 17:55   #5
SINIRSIZ

 
Varsayılan Son Bİr Soru..

LEHİNE RET YAPILMADIĞI TAKDİRDE YASAL MİRASÇILARIN HEPSİ REDDETTİĞİNE GÖRE TASFİYE EDİLİR.Aydınlatıcı bilgileriniz ve yargıtay kararı için çok teşekkür ediyorum.. ben tamamen bilgi eksikliği ya da yanlış yorumlaması sonucu diyeyim duruşmada kendilerinden sonra gelen mirasçılara reddin bildirilmesini talep ettim. dolayısıyla bu bizim diğer mirasçılar lehine red yaptığımıza ilişkin bir göstergemidir? asıl olarak böyle bir niyetimiz yoktu. fakat şu halde bu talebimizde hakim tarafından kabul edildiğinden artık kardeşler de mirası red etmelidirler mi ?
Old 05-03-2010, 12:11   #6
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Bildiklerimi genel olarak anlattım. Artık siz de sorunu bilyorsunuz.
Bu bilgilerin somut olaya uygulaması nasıl olur? Bunu ötesi kişisel yorumlardan ibaret olacaktır.
Uzaktan bakarak konuyu daha fazla karıştırmak istemiyorum.
Kuşkusuz sizin ve hakimin takdir edeceği bir durum...
Diye düşünüyorum.
Old 14-12-2010, 19:05   #7
lowyer

 
Varsayılan Hemen mirasın reddi mi ? Önce tereke tespiti mi ?

Merhaba,
Sorum bu konuyla ilgili olduğu için yeni konu açmadan devam etmek istedim.
Müvekkilerimin uzun zamandır görüşmedikleri babaları vefat etti. Murisin yaşadığı yer, malvarlığı, alacağı, borcu konusunda hiçbir fikirleri yok.
Kendilerine borç kalmasından korkuyorlar.Müvekkiller dışında başka mirasçı yok ve ikisi ortak hareket etmek istiyor.Konuyla ilgili MK maddelerine ve yargıtay kararlarına bakmama rağmen tam olarak netleştiremedim.Murisin tapuda iştirak halinde milkiyet bir taşınmazda payını tespit ettim.
1- Tereke tespiti yapılırken Türkiye çapında tüm banka şubelerinde olabilecek parası araştırılabiliyor mu ? ( Bankalar cevap için hala yüksek meblağlar istiyor mu ?)
2- Alacaklıların tespiti için ilan yapıldığında alacak kaydettirmeyen alacaklılar açısından mirasçılar icra tehdidinden kurtuluyor mu?
3-Kredi borcu varsa , ölüm halinde bankalar mirasçılara karşı takip yapıyor mu ? Sigorta karşılıyor diye duymuştum.Bu genel bir uygulama mı ?
4- Tereke tespiti için yasada süre yok ama bu işlemler için defter tutmak gerekiyor mu? Resmi defter tutulması 1 aylık sürete tabi çünkü.
5-Yoksa ne olur ne olmaz diyerek , mirası reddedersek hakim resen resmi tasfiye yaptığında ,
bu sırada yine mal varlığına ilişkin tüm bu araştırmalar yapılıyor ve iflas yoluyla tasfiyesi mi yapılıyor.Burada dava hasımsız mı açılıyor. Çünkü bildiğimiz bir alacaklı ve başka mirasçı yok.

Şimdiden çok teşekkürler.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ferdİ Kaza Sİgortasi-mİrasin Reddİ RAZUHUMİN Meslektaşların Soruları 5 09-08-2016 14:10
Mİrasin Reddİ İle İcra Takİbİ DÜŞer Mİ? Av. Esra Elif Şener Meslektaşların Soruları 1 19-11-2009 22:26
Mİrasin Reddİ Nil Şeker Meslektaşların Soruları 1 13-01-2009 12:37
Mİrasin Reddİ-İcra Takİbİ Deniz Karakaş Meslektaşların Soruları 2 12-02-2008 17:11
Mİrasin Reddİ YUNUS.D Meslektaşların Soruları 5 21-06-2007 17:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03795290 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.