Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Müdahalenin men'i , kal, ecrimisil

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 04-01-2008, 12:40   #1
av.sukran

 
Varsayılan Müdahalenin men'i , kal, ecrimisil

Tüm meslektaşlarımın yeni yılını kutluyorum. Benim müdahalenin men'i, kal ve ecrimisil konusunda bir davam var. Dava karar aşamasında ancak hukuka aykırı bir karar çıkması durumu söz konusu, bu sebeple sizinle paylaşıp yorumlarınızı almak istedim.Olay şöyle;
Antalya İlinde önceden köy kapsamında bulunan bir yerde çok paydaşlı tapulu bir mülk, imar uygulaması nedeniyle parsellere ayrılıyor. Davalı ile müvekkilim bu mülkte paydaş iken parselasyon çalışması neticesi davalının parseli ile müvekkil davacının parseli yan yana iki parsel şeklinde tapuya tescil ettiriliyor. Davalı, imar uygulamasının yapılmasından 3-4 ay kadar önce 120 m2 büyüklüğünde ve 63 m2'si müvekkilin arsasına taşar vaziyette bir gecekondu inşaatı yapıyor. Davalı, müvekkile ait geri kalan parsele ağaç dikmek ve duvar çekmek suretiyle müvekkilin parselini kendi parseli içinde eritiyor. Yani bilirkişi incelemesinde çıkan manzara şu evin (taşkın inşaatın) 63 m2.'si müvekkil arsasında ayrıca muhtelif sayıda ağaç ve duvar da davalı tarafından yapılmış bu sebeple keşif mahallinde müvekkile ait bir arsa gözükmüyor. Anılan inşaat kadastral fotoğraflarda gözükmüyor ama evin imar uygulamasından önce yapıldığı konusunda bilirkişi raporu var.Biz davamızda müdahalenin men'i, muhtesatın kal'i ve ecrimisil talebinde bulunduk. Davalı taraf ise inşaatın imar uygulamasından önce yapıldığı sebebiyle iyiniyetli olduklarını ve davanın reddini talep ettiler. Mahkemece yapılan keşif neticesi verilen bilirkişi raporunda İNŞAATIN İMAR UYGULAMASININ KESİNLEŞMESİNDEN ÖNCE YAPILDIĞI, İNŞAATIN BEDELİNİN ARSA BEDELİNDEN DÜŞÜK OLMASI NEDENİYLE (ÇÜNKÜ İNŞAAT GECEKONDU VE ARSA BELEDİYE HİZMETLERİNDEN YARARLANAN ANA CADDEYE YAKIN OLDUĞU İÇİN DEĞERLİ BULUNDU) YIKIMIN AŞIRI ZARAR DOĞURMAYACAĞI tespit edildi. Mahkemece geçen celse verilen ara karada davacı olarak tarafımıza davalı tarafından yapılan inşaat bedeli ve dikilen ağaç bedeli olarak toplam 27.000,00 YTL.'nin mahkeme veznesine depo edilmesi için kesin süre verildi. Ancak sorun şu mahkemece bizden inşşat ve ağaç bedeli alındıktan sonra yıkıma karar verilecek. Oysa benim görüşüm şu eğer inşaat bedeli ve ağaç bedeli bizden tahsil ediliyor ise yıkıma değil inşaatın ve ağaçların tarafımıza aidiyetine karar verilmesi gerekir, bu halde Belediye'den ifrazının mümkün olup olmadığı hususunda görüş alınması lazım, mahkemece bu görüş alınmadı. Ya da eğer yıkıma karar verilecekse bizden inşaatın ve ağaçların asıl değeri değil enkaz değerinin talep edilmesi lazım. Bu durumda hem inşaatın ve ağaçların gerçek değerini ödeyip hem de yıkım kararı çıkarsa müvekkilin ciddi boyutta zararı doğacak zira müvekkil yıkacağı eve ve keseceği ağaçlara gerçek değerini ödemiş olacak ve arsasına ancak %50 değerini daha ödeyerek sahip olabilecek. Yani durum oldukça karmaşık bir hale geldi. Bu hususlarla birebir örtüşen bir yargıtay içtihadına ihtiyacım var zira ancak böyle bir içtihatla mahkemeyi vereceği yanlış karardan döndürebilirim diye düşünüyorum. Yardımlarınızı bekliyorum ve şimdiden teşekkür ediyorum. Saygılarımla.
Old 04-01-2008, 13:30   #2
üye19870

 
Varsayılan

Üstadım sorunuzu biraz kısa yazarsanız meslekdaşlarımız daha çok yardımcı olacaklardır. Bilginize sunulur
Old 04-01-2008, 20:11   #3
halit pamuk

 
Varsayılan

Çalışma grubunda yazmıştım, ama burada da aleyhinize olan kararı yayınlıyorum:

T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/14582
K. 2002/364
T. 17.1.2002
• TAŞKIN İNŞAAT ( Bir Kimse Kendisine veya Yasanın Himaye Ettiği Bir Hakka Dayanarak Üçüncü Bir Şahsa Ait Taşınmaz Üzerine Ayrılmaz Parça Niteliğinde Yapı İnşa etmesi )
• EL ATMANIN ÖNLENMESİ VE KAL ( Bir Kimse Kendisine veya Yasanın Himaye Ettiği Bir Hakka Dayanarak Üçüncü Bir Şahsa Ait Taşınmaz Üzerine Ayrılmaz Parça Niteliğinde Yapı İnşa etmesi )
• İMAR PARSELİ ( Üçüncü Bir Şahsa Ait Taşınmaz Üzerine Ayrılmaz Parça Niteliğinde Yapı İnşa Etmesi ve İmar Uygulaması Sonucu Buranın Davacıya Ait İmar Parseli İçerisinde Kalması )
• KUSUR ( Kendi Arzu ve İradesi Dışında İdari Kararla Oluşan Bir Durum Söz Konusu Olması Nedeniyle Kusurlu Sayılamaması )
3194/m.18
ÖZET : Bir kimse kendisine veya yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak üçüncü bir şahsa ait taşınmaz üzerine ayrılmaz parça ( mütemmün cüz ) niteliğinde yapı inşa etmiş, imar uygulaması sonucu bu yer davacıya ait imar parseli içersinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamaz.

DAVA : Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davada, mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Yasal ayrıcalıkların dışında ayrılmaz parçanın ( mütemmim cüz'ün ) mülkiyeti ve buna bağlı olarak tasarruf hakkı üzerinde bulunduğu arza bağlıdır. Bu husus M.K.nun 684. maddesinde açıkça vurgulanmıştır. Nevarki, yürürlükten kalkmış olan 6785 sayılı yasanın 1605 sayılı yasa ile değişik 42/c ve halen yürürlükte bulunan 3194 sayılı imar yasasının 18. maddelerinde özel hükümler getirilmek suretiyle ayrılmaz parça ( mütemmim cüz ) olan yapı ile arz arasındaki hukuki ilişki kesilmiş bazı durumlarda yapı, üzerinde bulunduğu yerin malikinden başkasına bırakılarak imar parsellerinin oluşturulabileceği öngörülmüştür. Böylece yapıların bedelleri ilgili parsel sahiplerince yapı sahibine ödenmediği veya aralarında bu yönde bir anlaşma yapılmadığı yada ortaklığın giderilmesi davası açılmadığı sürece bu yapıların ömürlerini dolduruncaya kadar eski sahiplerine kullanma imkanı sağlanmıştır.

Öte yandan, zeminin maliki olan kişinin taşınmazı bizzat kullanma yetkisi sınırlanmış, ayrılmaz parça ( mütemmim cüz ) durumunda olan yapı üzerinde tasarruf etme gücü özel yasa ile kısıtlanmıştır.

2981 sayılı yasanın 3290 sayılı yasa ile değişik 10/c maddesi de aynı doğrultuda hüküm getirmiştir.

Gerçekten bir kimse kendisine veya yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak üçüncü bir şahsa ait bir taşınmaz üzerine ayrılmaz parça ( mütemmim cüz ) niteliğinde yapı inşaa etmiş imar uygulaması sonucu bu yer davacıya ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamaz. İşte bu nedenle yukarıda değinildiği gibi yasa koyucu imar parseli malikine karşı yapı sahibini koruma zorunluluğunu duymuştur.

Somut olaya gelince;tarafların önceden paydaş bulundukları kadastral parsele davalı tarafından inşa edilen çekişmeli yapının sonradan yapılan imar şuyulandırma sonucu davacı adına tescil edilen imar parselinde kaldığı saptanmıştır. Hal böyle olunca yıkıma karar verilen davalıya ait evin kaim bedelinin uzman bilirkişilerce hesap ettirilerek belirlenen değerin mahkeme veznesine depo ettirildikten sonra yıkıma da karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile bu isteğin reddi doğru değildir.

SONUÇ : Davalının bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K.'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.1.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Müdahalenin men'i davalarında kesinleşme şartı. Av.Sevim Zorlu Meslektaşların Soruları 3 20-03-2014 14:09
Kiralayan ve Kiracı aleyhine açılmış olan müdahalenin men'i davası casper Meslektaşların Soruları 5 21-11-2007 22:15
müdahalenin men'i ve kötüniyetli davacı av.gzm Meslektaşların Soruları 2 24-06-2007 11:42
Müşterek Mülkiyette Müdahalenin Men'i Talebi Desarac Hukuk Soruları Arşivi 4 29-08-2006 12:10
Müdahalenin Men'i Av. Can DOĞANEL Meslektaşların Soruları 2 26-07-2006 23:12


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03973198 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.