Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İlam Alacaklarının iki ayrı ilamlı icraya konu edilmesine şikayet

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 24-10-2016, 09:50   #1
Av. Fatma B

 
Varsayılan İlam Alacaklarının iki ayrı ilamlı icraya konu edilmesine şikayet

İyi çalışmalar,
Lehe mahkeme kararının asıl alacak kısmını ayrı icra takibi, dava masraf ve vekalet ücreti alacağı kısmını ise ayrı olarak icra takibine koydum. Bunun üzerine borçlu vekili usulsüz işlem diyerek takibi şikayet etmiş. Dayanağı ise Sebebsiz zenginleşme, 6100 S. HMK 29. madde dürüstlük kuralına aykırılık, 327/1 gereksiz masraf yaparak zarar vermek. Tek icra takibinde yapılacak iken iki icra takibi açarak sebepsiz zenginleşmekte ve dürüstlük kuralına aykırı davranarak kötü niyetli olmasa dahi yasadaki boşluktan faydalanarak fazladan icra vekalet ücreti almak diyerek de gerekçesini kurmuştur.
İlamlar asıl alacak ve masrafları ayrı icra takibi ile açılabiliyor ve şikayet konusu yapılamaz diye biliyorum. Eksik ve yanlış bilgim varsa düzeltir misiniz.
Ayrıca dilekçemi nasıl kurabilirim? Şimdiden teşekkürler.
Old 24-10-2016, 09:56   #2
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

T.C.
Yargıtay
Hukuk Genel Kurulu

Esas No:2014/611
Karar No:2016/492



Taraflar arasındaki “şikayet” kanun yolundan dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 11. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından şikayetin reddine dair verilen 15.2.2013 gün ve E:2013/162, K:2013/124 sayılı kararın incelenmesi şikayetçi-borçlu vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 24.10.2013 gün ve E:2013/8492, K: 2013/15039 sayılı ilamı ile,




(…Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

-

Borçlu vekili, alacaklı vekili tarafından, aynı ilama dayanılarak lehe hükmedilen asıl alacak ve vekalet ücreti ile yargılama gideri alacağı olarak iki ayrı takip başlatıldığını ve fazladan vekalet ücreti istendiğini, bu işlemin hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve hukuk düzeni tarafından korunamayacağını iddia ederek takibin ve icra emrinin iptalini talep etmiştir.




Mahkemece, aynı ilamda hüküm altına alınan alacak kalemleri için tek ve aynı dosya ile ilamlı icra takibinde bulunulmasını zorunlu kılan türden yasal düzenlemenin mevcut olmadığı, birden fazla icra takibi yapılmasında yasaya uymayan usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.




6100 sayılı HMK'nun Hükmün Kapsamı başlıklı 297. maddesinde; hükmün sonuç kısmında yargılama giderleri konusunda, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yargılama Giderlerinin Kapsamı başlıklı 323. maddesinin ( ğ ) bendinde vekille takip edilen davalarda vekalet ücretini yargılama giderleri içinde saymıştır. Yargılama Giderlerinden Sorumluluk başlıklı 326. maddesinin 1. fıkrasında yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği belirtilmiştir. Tüm bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde ilam taraflara yüklenen borçlar, tanınan haklar, yargılama giderleri olmak üzere bir bütündür. Vekille temsil edilen davalarda hüküm altına alınan avukatlık ücreti de yargılama giderleri kapsamındadır.




6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Dürüst Davranma ve Doğru Söyleme Yükümlülüğü başlıklı 29. maddesinde "Taraflar, dürüstlük kuralına uygun davranmak zorundadırlar. Taraflar, davanın dayanağı olan vakıalara ilişkin açıklamalarını gerçeğe uygun bir biçimde yapmakla yükümlüdürler." Dürüstlük Kuralına Aykırılık Sebebiyle Yargılama Giderlerinden Sorumluluk başlıklı 327. maddesinin 1. fıkrasında "Gereksiz yere davanın uzamasına veya gider yapılmasına sebebiyet vermiş olan taraf, davada lehine karar verilmiş olsa bile, karar ve ilam harcı dışında kalan yargılama giderlerinin tamamını veya bir kısmını ödemeye mahkûm edilebilir." denilmiştir.




4721 sayılı TMK'nun Hukukun Uygulanması ve Kaynakları başlıklı 1. maddesinde "Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır. Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hakim, örf ve adet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir. Hakim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.",




Dürüst Davranma başlıklı 2. maddesinde "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.", Hakimin Takdir Yetkisi başlıklı 4.maddesinde "Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri gözönünde tutmayı emrettiği konularda hakim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.", Hukukun Uygulanması başlıklı 33. maddesinde ise; "Hâkim, Türk hukukunu resen uygular."denilmiştir.




2709 sayılı 1982 Anayasası'nın Hak Arama Hürriyeti başlıklı 36.maddesinde "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile Adil yargılanma hakkına sahiptir." denilmiştir.




818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 61. maddesini sadeleştiren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Sebepsiz Zenginleşmeden Doğan Borç İlişkileri başlıklı 77. maddesinde "Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur." denilmiştir.




Mahkemece aynı ilamda hüküm altına alınan alacak kalemleri için tek ve aynı dosya ile ilamlı icra takibinde bulunulmasını zorunlu kılan türden yasal düzenlemenin mevcut olmadığı gerekçesine dayanılmıştır. Ancak yasalarda bir ilamla hüküm altına alınan haklarla ilgili olarak ayrı ayrı takip yapılabileceğine ilişkin hiç bir düzenleme de mevcut değildir. Bu durumda Türk Medeni Kanunu'nun 1., 2., 4. ve 33. maddelerinin, Anayasa'nın 36.maddesinin, Borçlar Kanun'un 61 ve yeni Türk Borçlar Kanun'un 77. maddesinin, Hukuk Muhakemeleri Kanun'un 29. maddesinin gözönüne alınarak uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerekir.



Genel olarak icra hukukuna ilişkin itiraz ve şikayetlerde Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinin uygulanma kabiliyeti yoktur. Ancak yukarıda belirtilen diğer yasa maddeleri gözönüne alındığında bu tip olaylarla sınırlı kalmak üzere objektif iyi niyet kurallarının gözardı edilmemesi gerekir.



Hakkın kötüye kullanılmasını; hukuken var olan bir hakkın sınırlarını aşarak ya da o hakkı gerekçe göstererek hukuka aykırı eylemler yapma durumu olarak veya bir hakkın, yasaların tanıdığı yetkilerin sınırları içinde olmakla birlikle, amacından saptırarak kullanılması olarak da açıklayabiliriz. Türk Medeni Kanun'un 2. maddesine göre herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Yani bir hak sahibi hakkını kullanırken ve borçlu borcunu öderken objektif iyi niyet kurallarına uymak, dürüst davranmak, başkalarını zarara uğratmamak zorundadır. Hak sahibi başkasına zarar vermek amacını taşımasa bile hareketi açıkça iyi niyet kurallarına aykırı ise ve başkasını zarara uğratıyorsa veya hak sahibine sağladığı yarar ile başkasına verdiği zarar arasında aşırı dengesizlik varsa bu durumu hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirebiliriz. Anayasa başta olmak üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu hak sahibinin hakkını kullanırken objektif iyi niyet kuralları içinde hareket etmesini emretmiş aksi davranışın hukuk düzeni tarafından korunamayacağını belirtmiştir.



Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi hakkın kötüye kullanılmasıdır ve hukuk düzeni tarafından korunamaz. İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının ayrı ayrı takip başlatması yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymayacağından mahkemece şikayetçinin iddiaları yukarıdaki ilkeler doğrultusunda değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yazılı gerekçeyle sonuca gidilmesi isabetsizdir…)

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.




TEMYİZ EDEN: Şikayetçi-borçlu vekili




HUKUK GENEL KURULU KARARI




Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Şikayetçi-borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 06.04.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 24-10-2016, 10:26   #3
Av. Fatma B

 
Varsayılan

HGK için teşekkür ederim. Bu halde benim dava masrafları ve vekalet ücreti alacağını koydum şikayet edilen icra takibi iptal edilecek. Bu halde ben bu kısım alacaklarımı nasıl alacağım? Bundan sonraki süreç nasıl olacak?
Teşekkürler
Old 24-10-2016, 11:07   #4
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

İcra dairesinden Takiplerin birleştirilmesini isteyebilirsiniz. İcra mahkemesinden de takiplerin iptaline değil birleştirilmesine karar verilmesini isteyebilirsiniz.
Old 24-10-2016, 12:18   #5
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

T.C
YARGITAY-HUKUK GENEL KURULU
ESAS NO:2005/12-767
KARAR NO:2005/744
KARAR TARİHİ: 21.12.2005



>İTİRAZIN KALDIRILMASI DAVASI ( Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yolu ile Yapılan Takibe Vaki İtiraz Nedeniyle )

>BİRLEŞTİRME KARARI ( Aralarında Şahsi ve Hukuki İrtibat Bulunan İki Ayrı Dosyanın Birleştirilmesi )

>HUKUKİ İRTİBAT ( Borçlular Aleyhine Kefaletname ve Taahhütname Ayrıca Her İki Dosyada Farklı Senetlere Dayanılarak Genel Haciz Yoluyla Takibe Girişilmesi Borçluların İtirazlarının Aynı Nitelikte Olması )

>BORCA İTİRAZ ( Borçlular Aleyhine Kefaletname ve Taahhütname Ayrıca Her İki Dosyada Farklı Senetlere Dayanılarak Genel Haciz Yoluyla Takibe Girişilmesi Borçluların İtirazlarının Aynı Nitelikte Olması Nedeniyle İki Dosyanın Birleştirilmesi )



ÖZET : Borçlular aleyhine kefaletname ve taahhütname; ayrıca her iki dosyada farklı senetlere dayanılarak genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluların itirazlarının aynı nitelikte olduğu anlaşılmıştır.

Bu durumda, kambiyo senetlerine mahsus bir takip söz konusu olmadığı anlaşıldığından, birleştirme kararına yönelik direnme yerindedir. Ne var ki işin esası hakkındaki temyiz itirazları bozma nedenine göre incelenmediğinden, dosyanın Özel Dairesine gönderilmesi gerekir.


DAVA : Taraflar arasındaki "itirazın kaldırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;İstanbul 4.İcra Hukuk Mahkemesi'nce davanın kısmen kabulüne dair verilen 29.4.2004 gün ve 2002/286-2004/519 sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesi'nin 29.11.2004 gün ve 20470-24654 sayılı ilamıyla;

( ...İstanbul 12.İcra Müdürlüğünün 2002/625 esas sayılı dosyasında takip genel haciz yolu ile başlamış olup, farklı senetlere kefaletname ve taahhütnameye dayanılarak borçlulara örnek 49 ödeme emri gönderildiği görülmüştür. Anılan takibe borçluların itirazı üzerine alacak tarafça İstanbul 3.İcra Mahkemesinin 2002/295 sayılı dosyası üzerinde itirazın kaldırılması istenmiştir.

Öte yandan aynı alacaklının İstanbul 12.İcra Müdürlüğünün 2002/624 esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılmıştır. Bu takip üzerine muteriz borçlular İİK.nun 168/4. maddesi hükmü gereğince icra mahkemesinde itirazda bulunmuşlardır. İcra mahkemesince takip şekilleri ve takip konusu belgeler takip borçlularındaki farklılık nazara alındığında itirazın kaldırılması dosyası ile borçluların İİK.nun 168/5. madde koşullarında mahkemeye başvuru dosyalarının birleştirilmesine karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Mahkemece yapılması gereken iş her icra dosyasının tabi bulunduğu takip şekli itibariyle ilgili maddeler koşullarında itiraz ve şikayetlerin taraf teşkili sağlanarak ayrı ayrı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir... )

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:


KARAR : Davacı vekili, davalılar hakkında takip yaptıklarını, davacıların takibe itiraz ettiklerini, davalı borçluların takibe konu senet ve kefaletname altındaki imzayı kabul ettiklerinden, itirazlarının kaldırılmasına, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına mahkumiyetlerine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, İstanbul 4.İcra Hakimliğinin 2002/286 Esas sayılı dava dosyası incelenmiş, şahsi ve hukuki irtibat bulunduğu gerekçesiyle, görülmekte olan dava ile birleştirilmesine ve işin esasına yönelik olarak itirazın kaldırılması talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Hüküm Özel Dairece yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş, mahkemece her iki dosyada da borçlular aleyhine genel haciz yoluyla takibe geçildiği; kambiyo senetlerine mahsus takip yapılmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

Asıl davaya esas İstanbul 12.İcra Müdürlüğünün 2002/624 Esas sayılı dosyası ve birleştirilen davaya esas İstanbul 12.İcra Müdürlüğünün 2002/625 Esas sayılı dosyalarında, borçlular aleyhine kefaletname ve taahhütname; ayrıca her iki dosyada farklı senetlere dayanılarak genel haciz yoluyla takibe girişildiği, borçluların itirazlarının aynı nitelikte olduğu anlaşılmıştır.

Bu durumda, kambiyo senetlerine mahsus bir takip söz konusu olmadığı anlaşıldığından, birleştirme kararına yönelik direnme yerindedir. Ne var ki işin esası hakkındaki temyiz itirazları bozma nedenine göre incelenmediğinden, dosyanın Özel Dairesine gönderilmesi gerekir.


SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle birleştirme kararına ilişkin direnme uygun bulunduğundan, dosyanın işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için 12.HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 21.12.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 25-10-2016, 13:18   #6
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

ADANA
2. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2013/96 Esas
KARAR NO : 2013/235
İCRA DOSYA NO : 7-2013/549- 2013/550

HAKİM : MİHRİBAN DALARDIÇ DENİZGÖÇER 32151
KATİP : NAHSEN ŞAHİN 96325

ŞİKAYET EDEN-BORÇLU : SAĞLIK BAKANLIĞI -

DAVALI -ALACAKLI : MEHMET YAVUZ -

DAVA : İCRA TAKİBİNE İTİRAZ (BORCA İTİRAZ)
DAVA TARİHİ : 13/02/2013
KARAR TARİHİ : 29/05/2013
KARAR YAZMA TARİHİ : 30.05.2013

Şikayet eden vekili tarafından verilen dilekçe mahkememize gelmekle yukarıda esasa kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Şikayet eden borçlu vekili dilekçesinde, Müvekkili aleyhine Adana 7.İcra Müdürlüğünün 2013/549 Esas sayılı takip dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığını ve takibin dayanağının Gaziantep 1.İş Mahkemesinin 2011/531 Esas 2012/624 Karar sayılı ilamı olduğunu ancak alacaklının aynı ilama dayanarak Adana 7.İcra Müdürlüğünün 2013/550 esas sayılı takip dosyası ile de icra takibi yürüttüğünü ikinci takipte vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin meblağın talep edildiğini, aynı ilama dayalı olarak iki farklı takip yapılmasının usulsüz ve hakkın kötüye kullanılması olduğunu bu nedenlerle şikayetin kabulü ile 7.İcra Müdürlüğünün 2013/549 sayılı takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili haksız davanın reddini talep etmiştir.
Adana 7.İcra Müdürlüğünün 2013/549 ve 2013/550 Esas sayılı takip dosyalarının incelenmesinde, Gaziantep 1.İş Mahkemesinin 2011/531 Esas 2012/624 Karar sayılı ilamına dayalı olarak takip yürütüldüğü, 2013/549 sayılı dosyada ilamdaki alacak kalemlerinden bayram ve genel tatil çalışma ücreti, fazla çalışma ücreti ve faiz talep edildiği, 2013/550 sayılı takip dosyasından ise aynı ilamda hükmedilen vekalet ücreti, yargılama gideri ve bu kalemlere işlemiş faiz yönünden takip yürütüldüğü anlaşılmıştır.
Şikayet eden borçlu vekilinin her iki takip dosyasına ayrı ayrı şikayet davası açması nedeniyle Mahkememizin 2013/95 Esas 2013/234 Karar sayılı ilamı ile Adana 7.İcra Müdürlüğünün 2013/550 sayılı takip dosyasının 2013/549 sayılı takip dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 09.11.2012 Tarih ve 2012/7921 Esas 2012/10135 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere alacaklı tarafından aynı ilama dayanılarak alacak kalemleri hakkında iki ayrı takip başlatılması hakkın kötüye kullanılması olacağından ve mahkememizin 2013/95 sayılı dosyasından verilen karar ile 7.icra müdürlüğünün 2013/550 sayılı takibinin Adana 7.icra Müdürlüğünün 2013/549 sayılı takibi ile birleştirilmesine karar verildiği ve bunun sonucu olarak aynı ilama dayalı alacak kalemleri hakkında tek bir takip yapılacağı anlaşıldığından Adana 7.İcra Müdürlüğünün 2013/549 sayılı takibinin iptaline yönelik şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
Şikayetin REDDİNE
Şikayet eden harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına
Yargılama giderinin şikayet eden üzerinde bırakılmasına



Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 440,00 TL vekalet ücretinin şikayet edenden alınarak şikayet olunan alacaklıya verilmesine
HMK gider avansı yönetmeliğinin 5. maddesi uyarınca şikayet eden tarafından yapılan ve gönderi ücretinin mahsubundan sonra fazla yatan avansın karar kesinleştikten sonra talep sahibinine elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yoksa PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Kesin olmak üzere şikayet eden vekili ile şikayet olunan vekilinin yüzüne karşı verilen karar usulen okunup anlatıldı.29.05.2013

Katip 96325 Hakim 32151
¸e-imzalıdır
Old 25-10-2016, 13:52   #7
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.
ADANA
2. İCRA HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2013/95 Esas
KARAR NO : 2013/234
İCRA DOSYA NO : 7- 2013/550- 2013/549

HAKİM : MİHRİBAN DALARDIÇ DENİZGÖÇER 32151
KATİP : NAHSEN ŞAHİN 96325

ŞİKAYET EDEN BORÇLU : SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ -

DAVALI -ALACAKLI : MEHMET YAVUZ -

DAVA : İCRA TAKİBİNE İTİRAZ (BORCA İTİRAZ)
DAVA TARİHİ : 13/02/2013
KARAR TARİHİ : 29/05/2013
KARAR YAZMA TARİHİ : 30.05.2013

Şikayet eden vekili tarafından verilen dilekçe mahkememize gelmekle yukarıda esasa kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Şikayet eden borçlu vekili dilekçesinde, Müvekkili aleyhine Adana 7.İcra Müdürlüğünün 2013/550 Esas sayılı takip dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığını ve takibin dayanağının Gaziantep 1.İş Mahkemesinin 2011/531 Esas 2012/624 Karar sayılı ilamı olduğunu ancak alacaklının aynı ilama dayanarak Adana 7.İcra Müdürlüğünün 2013/549 esas sayılı takip dosyası ile de icra takibi yürüttüğünü ve takibe konu ilamda yer alan işçilik alacaklarına ilişkin meblağın bu dosyadan talep edildiğini, 2013/550 Sayılı dosya ile açılan ikinci takipte ilamda yer alan vekalet ücreti ve yargılama giderlerine ilişkin meblağın talep edildiğini, aynı ilama dayalı olarak iki farklı takip yapılmasının usulsüz ve hakkın kötüye kullanılması olduğunu bu nedenlerle şikayetin kabulü ile 7.İcra Müdürlüğünün 2013/550 sayılı takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı alacaklı vekili haksız davanın reddini talep etmiştir.
Adana 7.İcra Müdürlüğünün 2013/549 ve 2013/550 Esas sayılı takip dosyalarının incelenmesinde, Gaziantep 1.İş Mahkemesinin 2011/531 Esas 2012/624 Karar sayılı ilamına dayalı olarak takip yürütüldüğü, 2013/549 sayılı dosyada ilamdaki alacak kalemlerinden bayram ve genel tatil çalışma ücreti, fazla çalışma ücreti ve faiz talep edildiği, 2013/550 sayılı takip dosyasından ise aynı ilamda hükmedilen vekalet ücreti, yargılama gideri ve bu kalemlere işlemiş faiz yönünden takip yürütüldüğü anlaşılmıştır.
Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin 09.11.2012 Tarih ve 2012/7921 Esas 2012/10135 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere alacaklı tarafından aynı ilama dayanılarak alacak kalemleri hakkında iki ayrı takip başlatılmasının hakkın kötüye kullanılması olduğu kabul edilmişse ise de her iki icra takibinin de iptaline karar verilmesi alacaklının hak kaybına sebep olacağından ve mahkememizin 2013/96 Esas 2013/235 Karar sayılı dosyasından verilen karar ile 7.icra müdürlüğünün 2013/549 sayılı takibinin iptaline yönelik şikayetin reddine karar verildiğinden Adana 7.icra Müdürlüğünün 2013/550 sayılı takip dosyasının Adana 7.İcra Müdürlüğünün 2013/549 sayılı takip dosyası ile birleştirilmesine,
Birleştirilmesine karar verilen Adana 7.İcra Müdürlüğünün 2013/550 sayılı dosyasındaki alacak yönünden vekalet ücretinin birleşen dosyadaki alacağa ilave edilerek toplam alacak miktarı üzerinden hesaplanmasına, birleştirilmesine karar verilen dosya bakımından birleştirme tarihine kadar yapılan giderin alacaklı üzerinde bırakılmak sureti ile icra takip işlemlerinin 2013/549 sayılı dosya üzerinden yürütülmesine,
Şikayet edenin fazlaya dair isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.



HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
ŞİKAYETİN KISMEN KABULÜNE
Adana 7.icra Müdürlüğünün 2013/550 sayılı takip dosyasının Adana 7.İcra Müdürlüğünün 2013/549 sayılı takip dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
Birleştirilmesine karar verilen Adana 7.İcra Müdürlüğünün 2013/550 sayılı dosyasındaki alacak yönünden vekalet ücretinin birleşen dosyadaki alacağa ilave edilerek toplam alacak miktarı üzerinden hesaplanmasına, birleştirilmesine karar verilen dosya bakımından birleştirme tarihine kadar yapılan giderin alacaklı üzerinde bırakılmak sureti ile icra takip işlemlerinin 2013/549 sayılı dosya üzerinden yürütülmesine,
Şikayet edenin fazlaya dair isteminin REDDİNE,
Alınması gereken 35,60 TL peşin ve başvuru harcının şikayet olunandan tahsiline,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 440,00 TL vekalet ücretinin şikayet olunandan alınarak şikayet edene verilmesine,
Şikayet eden tarafından yapılan toplam 4 davetiye gideri 32,00 TL' nin şikayet olunandan alınarak şikayet edene verilmesine,
HMK gider avansı yönetmeliğinin 5. maddesi uyarınca şikayet eden tarafından yapılan ve gönderi ücretinin mahsubundan sonra fazla yatan avansın karar kesinleştikten sonra talep sahibinine elektronik ortamda hesap numarası var ise bu numara üzerinden yoksa PTT aracılığı ile adreste ödemeli olarak gönderilmesine,
Kesin olmak üzere şikayet eden vekili ile şikayet olunan alacaklı vekilinin yüzüne karşı verilen karar usulen okunup anlatıldı.29.05.2013

Katip 96325 Hakim 32151
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır
Old 25-10-2016, 14:36   #8
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Fatma B
İlamlar asıl alacak ve masrafları ayrı icra takibi ile açılabiliyor ve şikayet konusu yapılamaz diye biliyorum. Eksik ve yanlış bilgim varsa düzeltir misiniz.

Sayın meslektaşım, neden bu şekilde ayrı takip yaptınız?
Old 26-10-2016, 18:00   #9
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Ayrı takip açılmayacağını bilmediğini söylüyor. Bilmeden hata yapmış Selim Bey.
Old 27-10-2016, 12:40   #10
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Sormamın nedeni, gerekçesinden çözüme ulaşmak içindi.

Misal olarak, bir ara icralar yargılama gideri olan vekalet ücreti ile asıl alacağı özellikle ayrı takipte istenmesi gerektiğine dair uygulama ileri sürüyorlardı.

Bundan dolayı takibi ayrılmışsa bence kötüniyetli bir işlem olmaz gibi...

Kolay gelsin...
Old 27-10-2016, 14:43   #11
Adsertor Libertatis

 
Varsayılan

Aynı ilamdan kaynaklanan alacak kalemlerinin ayrı icra takiplerine konu yapılamayacağına ilişkin yerleşik yargıtay kararları vardır.
Old 27-10-2016, 16:32   #12
av didem özhan

 
Varsayılan

sevgili meslektaşım aynı hatayı ben de yaptım. ben vekalet ücretini icraya koyduğum takipteki icra vekalet ücreti ve icra masraflarından kısmi feragat ettim. böylece sadece ilam vekalet ücretim kaldı. o takibe de devam ettim. size de aynı şeyi tavsiye ederim
Old 28-10-2016, 14:42   #13
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Yukarıda 6 ve 7 nolu mesajlarda yazılı kararlar Yargıtay tarafından onanmıştır.
Old 01-07-2020, 08:25   #14
txyz

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım, işe iade davasında işçinin iadesine karar verildi ve kesinleşti. İşçi işe iade için henüz başvuru yapmadı, davacı vekili tarafından vekalet ücreti ve yargılama gideri için takip başlatıldı. İşe iade davalarında ilamın icrası ne şekilde oluyor ve sadece vekalet ücreti ve yargılama gideri için başlatılan takipte şikayet yoluna gidebilir miyiz yoksa ikinci takibi mi beklememiz gerekiyor ?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Takibin iptali istemiyle başvurulan şikayet yolunda ödeme emrinin iptal edilmesine karar verilmesi soru_yorum Meslektaşların Soruları 2 24-07-2015 15:15
İşçi Alacaklarının Ayrı Ayrı Dava Konusu Yapılması- Hakkaniyet altınhukuk06 Meslektaşların Soruları 5 24-01-2014 08:37
nafaka davasında ilam vekalet ücretinin ve nafakanın ayrı ayrı icraya konulması... Avukat4238 Meslektaşların Soruları 9 04-04-2012 12:44
Aynı Konu İki Ayrı İlam ve Bu İlamlara Göre Açılan İki Ayrı Takip avmehmetatli Meslektaşların Soruları 1 02-02-2008 15:16
İlam Alacakları Bölünüp Ayrı Ayrı Takip Konusu Yapılabilr Mi? aeyesilkaya Meslektaşların Soruları 1 04-07-2005 22:11


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06561589 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.