İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil davası

Merhaba meslektaşlarım,

Bir müvekkilimin aynı ilçe içerisinde 3 adet taşınmazı mevcut. Müvekkilin taşınmazında çocuklarından biri yaklaşık 10 yıldır eşi ile birlikte ikamet ediyor, müvekkil herhangi bir ücret talep etmiyor.
2018 yılında taşınmazın bulunduğu bina kentsel dönüşüme alınıyor. Kentsel dönüşümden önce müvekkil, oğlunun talebi üzerine oğlunun devletten kira desteği alabilmesi için taşınmazı kendisine devrediyor. Tapuda satış işlemi yapılıyor ancak herhangi bir ücret alınmıyor.

Tahmin edebileceğiniz gibi çocuk, müvekkile taşınmazı geri vermiyor. Aralarında herhangi bir sözleşme yok. Bildiğiniz üzere uyuşmazlık aile içinde gerçekleştiği için senetle ispat zorunluluğu bulunmuyor. Tanık olarak müvekkilin diğer çocuklarını dinletmeyi düşünüyoruz.

1- Yapılan devir işleminin hukuki niteliğini inançlı işlem olarak değerlendirebilir miyiz?
2- İnanç sözleşmesinin yazılı olarak yapılması zorunlu. Ancak HMK 203'deki hükümden kıyasla yapılan işlemin inançlı işlem olduğunu tanık yoluyla ispat edebilir miyiz?
3- İnanç sözleşmesinin olmadığı varsayımıyla davayı direkt müvekkilin diğer erkek çocuğu adına babayı da davalı yaparak muvazaa sebebiyle tapu iptal tescil davası olarak açabilir miyiz?
Kıymetli değerlendirmelerinizi ve önerilerinizi rica ederim. Çok teşekkürler.

İNANÇ sözleşmesi her türlü yazılı olmalı.tanık dinletilebileceğini düşünmüyorum.kabul ya da ikrar ve yeminle ancak.

1. İnançlı işlem 05.02.1947 T. 20/6 sayılı İçt.Brl.Kararı gereği yazılı belgeyle ispat edilebilir. Yazılı delil başlangıcı varsa tanık dinlenebilir. Tarafların baba-oğul olması bu kuralı değiştirmemektedir.

2.Diğer çocuğun (3.kişinin) işlemi yapan babanın sağlığında muvazaaya dayalı dava açabilmesi için, aralarında hukuki bir ilişkisi bulunması ve bu ilişki nedeni ile tapudaki satıştan zarar görmesi yani hukuki yararının bulunması gerekir.

Kimim daha önce öleceği kimim kime mirasçı olacağı şimdiden bilinemediğinden muhtemel miras haklarına dayalı olarak diğer çocuk adına dava açılmasından bir sonuç alınamaz.

Babanın başka malı yoksa, babayı birine borçlandırın. Senedin tanzim tarihi de satış tarihinden önce olsun. O şekilde tasarrufun iptali davası açmayı düşünün. İnançlı işlemde tanıkla ispatı hiçbir şekilde kabul edilmiyor. Ya da adam ölünce diğer çocuklar dava açar artık. Başka yol yok
Aynı ilçede 3 adet taşınmazı var demişsiniz. Şimdi fark ettim. Neyse yazmış oldum belki buradan buna benzer bir çözüm aklınıza gelir diye mesajı silmedim.