Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kaparonun iadesi için ilamsız icra takibi ve itiraz

Yanıt
Old 05-04-2021, 12:27   #1
av.eylemm

 
Varsayılan kaparonun iadesi için ilamsız icra takibi ve itiraz

Merhabalar.. Müvekkilim bir galericiden tır satın almak istiyor ve 5 Bin TL kaparo olarak EFT yapıyor. Daha sonra galerici aracı müvekkilime satmaktan vazgeçiyor ve gönderilen EFT'yi müvekkilime iade etmiyor. Biz bu 5 bin TL için ilamsız takip başlattık. Fakat itiraz üzerine takip durdu. Sormak istediğim husus şudur: Müvekkil şehir dışında olduğu için aracı satın alacağı kişiyi hiç görmedi hatta adını soyadını adresini dahi bilmiyor. Biz de bu icra takibini eft'nin yapıldığı hesap sahibine karşı başlattık. Hesap sahibinin satıcı olup olmadığını bilmiyoruz. Ve bu kişi icra takibine itiraz ederek takibi durdurdu. Bundan sonra nasıl bir yol izlememi önerirsiniz? İtirazın iptali davası mı yoksa sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre alacak davası mı ? EFT yapılan hesap sahibinin satıcı olup olmaması durumu değiştirir mi? Sonuçta hesabına para aktarılan kişi o. Yardımlarınızı bekliyorum, teşekkürler.
Old 07-04-2021, 00:48   #2
Themis99

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım, takip talebinde ki takip sebebi ve dayanağınız sizi bağlayacaktır. Burada ki açıklamaları değerlendirmeniz gerekmektedir.

Türk Borçlar Kanunun 555 ve devamında düzenlenmiş olan Havale hükümlerini göz ardı etmemelisiniz. EFT 'ye dair dekonta ki açıklamalar önemli ve bağlayıcı.
Bu hususların lehinize olduğunu düşünüyorsanız itirazın iptali davası açmanız uygun olacaktır.
Old 24-05-2021, 12:07   #3
av.eylemm

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Themis99
Sayın Meslektaşım, takip talebinde ki takip sebebi ve dayanağınız sizi bağlayacaktır. Burada ki açıklamaları değerlendirmeniz gerekmektedir.

Türk Borçlar Kanunun 555 ve devamında düzenlenmiş olan Havale hükümlerini göz ardı etmemelisiniz. EFT 'ye dair dekonta ki açıklamalar önemli ve bağlayıcı.
Bu hususların lehinize olduğunu düşünüyorsanız itirazın iptali davası açmanız uygun olacaktır.
sayın meslektaşım, yetkili mahkeme icra takibinin açıldığı yer midir yoksa borçlu olan davalının yerleşim yeri mahkemesi mi? Çok fazla farlı görüş bildiren var emin olamadım. Teşekkürler
Old 24-05-2021, 13:21   #4
Themis99

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,
Aşağıda ki Yargıtay kararının yardımcı olacağını umuyorum,

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/3519
Karar No: 2021/508
Karar Tarihi: 27.01.2021
YARGITAY KARARI
YARGITAY KARARI
MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Bartın Sulh Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen
18.12.2018 tarih ve 2018/1402- 2018/1488 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili
tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası
için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe,
layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp,
düşünüldü:
Davacı vekili, davalıya peşin ödenen bedele rağmen malların teslim edilmediğini, paranın iadesini
talep ettiğini, para iadesinin yapılmaması üzerine davalı borçlu aleyhine Devrek İcra Müdürlüğünün
2011/976 esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattığını, davalı borçlu tarafından borca ve icra
müdürlüğünün yetkisine itiraz edildiğini, davalının haksız itirazının iptaline ve %40 icra inkar
tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davaya zamanaşımı ve yetki yönünden itiraz ettiklerini, davaya bakmakla yetkili
mahkemenin Bartın Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu, peşin satışta malın ve bedelin aynı anda
verildiğini, paranın ileride gönderilecek mallara karşılık verildiğini, ispat yükünün davacıda olduğunu,
haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre
somut olayda, hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz edildiği, itirazın iptali davasının
dinlenebilirliği için ön koşulun ilamsız icra takibinin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmış olması veya
icra takibi başlatılan icra müdürlüğünün yetkisinin itirazsız kesinleşmiş olması gerektiği, Yargıtay 19.
Hukuk Dairesinin 2018/2052 Esas, 2018/5320 Karar numaralı bozma ilamında, Devrek Sulh Hukuk
Mahkemesinin kesinleşen yetkisizlik kararı ile bağlı olduğu belirtilmekle Bartın Sulh Hukuk
Mahkemesinin yetkisi kesinleştiğinden yetkili olan Bartın İcra Dairelerinde usulüne uygun açılmış bir
icra takibi olmadığından gerekçesiyle icra dairesinin yetkisizliği sebebiyle dava şartları oluşmadığında
davanın reddine karar verilmiştir.
İşbu karara karşı davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
Dava, sipariş edilen ürünlerin teslim edilmemesi üzerine peşin ödenen bedelin iadesi için başlatılan
icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı peşin ödenen bedele rağmen malları teslim
edilmediğinden paranın iadesini talep etmiş, davalı ise ödemenin ileride gönderilecek mallara karşılık
verildiğini davacının ispat etmesi gerektiğini savunmuştur. Somut olayda davacının talebi para borcuna
ilişkindir. Taraflar arasında borcun ifa yeri belirli değilse ve aralarında başka bir anlaşma yoksa TBK
89. madde uyarınca davacının ikametgahı olan Devrek İcra Dairelerinin de yetkili olduğu gözetilerek
mahkemece İcra Dairesi'nin yetkisine ilişkin itirazın reddiyle işin esası hakkında bir karar vermek
gerekirken, yanılgılı şekilde dava şartı oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi doğru
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Sayfa 1 /2
görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının
isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 27.01.2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Dava, sipariş edilen malın teslim edilmemesi üzerine peşin ödenen paranın iadesinden kaynaklanan
takibe yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davalı süresi içerisinde ilgili icra müdürlüğüne vermiş olduğu dilekçe ile borca ve icra dairesinin
yetkisine itirazda bulunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılamada, takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı gerekçesiyle dava şartı
yokluğu nedeniyle ret kararı verilmiştir.
Sayın çoğunlukla aramızdaki görüş farkı, dava konusunun TBK 89 kapsamında kalan bir miktar para
alacağı kapsamında kalıp kalmadığı ve dolayısıyla alacaklı yerleşim yeri icra dairesinin yetkili olup
olmadığı hususundan kaynaklanmaktadır.
Para ve teminat borçlarından kaynaklanan takipler yönünden yetkili icra dairesinin belirlenmesi
yönünde HMK’nun yetkiye dair hükümlerine atıfta bulunulmuştur ( İİK 50 )
HMK’nun konuya ilişkin 10. Maddesinde ise “Sözleşmeden doğan davalar sözleşmenin ifa edileceği
yer mahkemesinde açılabilir” denilmektedir.
Bu durumda HMK’nun 10. Maddesinde bağlamında sözleşmenin ifa edileceği yerden ne anlaşılması
gerektiğinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
Taraflar arasındaki hukuki ilişki satış sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Satış sözleşmesi, satıcının
zilyetlik ve mülkiyet devri karşılığında, alıcının uygun bir bedel ödemeyi kararlaştırdıkları sözleşme
türüdür.
Satıcının temerrüdü ile ilgili düzenlemeyi içeren TBK 212. Maddesi “Satıcının temerrüdü halinde
borçlunun temerrüdüne ilişkin genel hükümler uygulanır” demek suretiyle TBK 125. Maddesine atıfta
bulunmuştur. Borçlunun temerrüdü halinde alıcının ne tür seçimlik haklara sahip olduğu anılan
maddede tek tek sıralanmıştır.
Somut vakıada davacı alıcı, sözleşmeden dönüp ifa ettiği edimi geri istemektedir. Bir başka deyişle
sözleşmeden kaynaklanan edimi (mal teslimi) değil, sözleşme yerine getirilmediği için verdiği şeyi geri
istemektedir. Bu halde satıcının geri ödemekle yükümlü olduğu para esasen sözleşmeden kaynaklanan
bir miktar para alacağı olduğundan söz edilemeyecektir.
Sözleşmeden kaynaklanan davalarda yetkili icra dairesi veya mahkeme belirlenirken öncelikle
davacının sözleşmedeki sıfatı ve karşı taraftan ifasını istediği edimin niteliğine bakılarak sonuca
varılmalıdır. Eğer malı teslim eden kişi bunun mukabilinde para edimini talep etmişse kuşkusuz bu
HMK 10 ve TBK 89 maddesi kapsamında ele alınması gereken bir miktar para alacağından
kaynaklandığından doğal olarak alacaklı ikametgah icra dairesi yetkili olacaktır. Lakin, somut vakıada
talep edildiği üzere satıcının temerrüdü nedeniyle verilen paranın iadesinden kaynaklandıysa genel
yetkili davalı borçlunun ikametgahı icra dairesi yetkili olacaktır.
Açıklanan gerekçelerle, yerel mahkeme kararının onanması gerektiği kanaatiyle aksi yönde tezahür
eden sayın çoğunluk görüşüne iştirak etmiyorum


Faydalı olması dileği ile, saygılar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ilamsız icra takibi başlatmak için müvekkilden vekalet ücreti alıyor musunuz av.zeynep97 Meslektaşların Soruları 1 24-02-2021 19:41
trafik kazasından kaynaklanan alacağın tahsili için ilamsız icra takibi Dilan Kartal Meslektaşların Soruları 5 20-11-2017 14:37
Tahliye davası ve kira alacakları için ilamsız icra takibi Burakrobben Meslektaşların Soruları 2 12-07-2016 11:14
kira alacağı ilamsız icra takibi takibe itiraz. LAWYER2763 Meslektaşların Soruları 13 27-08-2013 17:18
ilamsız icra takibine vekaletle yapılan itiraz takibi durdurur mu? avukat.derviş.yıldızoğlu Meslektaşların Soruları 4 03-02-2010 12:36


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05504107 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.