Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

iş yerinde tutulan tutanakların geçerliliği nedir?

Yanıt
Old 21-11-2006, 10:22   #1
msener

 
Varsayılan iş yerinde tutulan tutanakların geçerliliği nedir?

Değerli Meslektaşlarım;

Müvekkilim çalıştığı iş yerinde hiç bir gerekçe gösterilmeden 10 günlük idari izne çıkartılıyor.Bu kararı kendisine tebliğ eden sekteretere de çekil git gibi laflar söylüyor. Daha sonra müvekkilim İş K.25/d ve e bentlerine dayanılarak işten çıkarıldı. Açtığımız işe iade davasında karşımıza olay günü tutulan bir tutanak çıkardılar. Oysa müvekkilim olay günü iş yerişnden en son çıkmış ve o gün herhangi bir raprun düzenlenmediğini söylüyor. Burada müvekkilimin sekreterin yüzüne kalem fırlattığı eline vurup kızarmasına yol açtığı gibi iddialar tutanağa yazılmış. Normalde iş yerinde ki belgelerde evrak kayıt numarası yazarken bu belgese böyle bir numara yok sadece 3 görgü tanığının imzası ve tarih var. Sizce bu tutanağın geçerliliği nedir?

Teşekkür ederim,saygılarımla
Old 21-11-2006, 15:52   #2
av.suleyman

 
Varsayılan

işyerinde tutulan tutanağın elbette takdiri delil niteliği vardır. Ancak müvekkiliniz de bir tane tanık bulabilse , işverenin tanıkları geçerliliğini yitirir.
Old 22-11-2006, 10:45   #3
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/5475
K. 2004/21002
T. 30.9.2004
• KIDEM VE İHBAR TAZMİNATI ( Feshin İş Kanunu 18. Madde Gereğince Altı İş Günü İçerisinde Yapılıp Yapılmadığının Mahkemece Re'sen Gözetilmesi Gereği - Cumartesinin İş Günü Olması Halinde Altı Günlük Süreden Sayılacağı )
• TUTANAK MÜMZİLERİ ( Birisinin İfadesinin Tek Başına Hüküm Vermeye Yeterli Olmaması - Diğer Tutanak Tanıklarının da Dinlenerek Sonuca Göre Karar Verilmesi Gereği/Kıdem ve İhbar Tazminatı )
1475/m. 18
ÖZET : Öncelikle feshin İş Kanunun 18. maddesi gereğince altı iş günü içerisinde yapılıp yapılmadığının resen mahkemece göz önünde tutulması gerekir. Cumartesinin iş günü olması halinde söz konusu isteklerin hüküm altına alınması gerekir.

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminat, ücret, yıllık izin ücreti ile hafta tatili parasının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dava kıdem ihbar ve bir kısım işçilik alacakları istemine ilişkindir.

Mahkemece kıdem ve ihbar tazminatları red edilmiş diğer alacaklar kabul edilmiştir.

Karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Feshe konu olan olay 12.2.2002 tarihinde olduğu dosya içeriğindeki tutanaktan anlaşılmaktadır.

Davacı dava dilekçesinde feshin 20.2.2002 tarihinde olduğunu ileri sürmüştür. Öncelikle feshin İş Kanunun 18. maddesi gereğince altı iş günü içerisinde yapılıp yapılmadığının resen mahkemece göz önünde tutulması gerekir. Cumartesinin iş günü olması halinde söz konusu isteklerin hüküm altına alınması gerekir.

Öte yandan feshe esas alınan tutanak mümzilerinden yalnız biri dinlenmiştir. Dinlenen bu tanığın ifadesi tek başına hüküm vermeye yeterli değildir. Diğer iki tutanak tanıklarının da dinlenerek sonucuna göre karar vermek gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.9.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx


T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 1996/2312
K. 1996/10937
T. 21.5.1996
• İŞÇİNİN İŞ MALZEMELERİNİ GÖTÜRÜRKEN YAKALANMASI ( İlgili Tutanağın İşe Son Verme Tarihinden Bir Gün Sonrasına İlişkin Olması )
• İŞE SON VERME TARİHİNDEN BİR GÜN SONRASINI GÖSTEREN TUTANAK ( Tutanağın Doğruluğunun Tespiti İçin İmzası Bulunanların Dinlenmesi Gereği-İşçinin İş Malzemelerini Götürürken Yakalanması )
• TUTANAKTA İMZALARI BULUNAN KİŞİLERİN DİNLENMESİ ( İşçinin İş Malzemelerini Götürürken Yakalandığına İlişkin Tutanağın İşe Son Verme Tarihinden Bir Gün Sonrasına İlişkin Olması )
1475/m.17
ÖZET : Mahkeme, işyeri kayıtlarına göre fesih işleminin, işçinin işyerine ait malzemeleri götürürken yakalandığını saptayan tutanak tarihinden bir gün önce gerçekleştiğini kabul ederek tutanağın hukuki değer taşımadığı sonucuna varmıştır. Oysa, tutanakta imzaları bulunan kişilerin dinlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki, ihbar, kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, vasıta yardımı, çocuk aile ve öğretim yardımı, ikramiye alacağı, ilave tediye ve birleştirilmiş sosyal yardım alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşma tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 21.5.1996 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat Ç.G. ile karşı taraf adına Avukat Ü.T. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayadığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davalı idare 31.8.1994 tarihli olup, davacı işçinin temyiz malzemelerini işyerinden götürmek istediği ve o sırada yakalandığı şeklindeki tutanağa dayanarak feshin haklı nedenle gerçekleştirildiği savunmasında bulunmuştur. Mahkemece işyeri kayıtlarına göre, iş aktinin 30.8.1994'de sona erdiğinin kabulü ile tutanağın hukuki bir değer taşımadığı sonucuna varılarak ihbar ve kıdem tazminatları hüküm altına alınmıştır. Tutanağın 31.8.1994 tarihli olduğu halde, işyeri kaydından işe son verme tarihi olarak 30.8.1994 gününün gösterilmesi ihbar ve kıdem tazminatları istekleri bakımından dikkate alınması gereken bir olgu olarak nitelendirilmesi hatalıdır. Bu konuda maddi tarih hatası olabileceği gibi, tutanak bir gün önceki olayın tesbiti bakımından da düzenlenmiş bulunabilir. Konunun açığa kavuşturulabilmesi için, tutanakta imzaları bulunan kişilerin, mahkemece dinlenerek yapılacak bir değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmelidir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 21.5.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx
Old 24-11-2006, 10:07   #4
msener

 
Varsayılan

çok teşekkür ederim,yargılamanın ileriki aşamalarında bu kararlar çok işime yarayacak...saygılar
Old 06-01-2008, 03:24   #5
Adli Tip

 
Varsayılan

Aradaşlar,benim de konuyla ilgili olarak tecrübelerinizden faydalanmak istediğim bir husus var;

Benzer şekilde işyerinde tutulan tutanağın belirleyici olacağı bir davada, mahkeme tutanakta imzası olanların tamamını dinliyor. Mahkeme tutanakta imzası olanların dördünü TAKTİREN yeminsiz, birini de TAKTİREN yeminli dinliyor ve yeminli dinlenen bir tanığın ifadesine göre hüküm oluşturyor. Sizce yerinde bir karar mıdır?
Old 06-01-2008, 06:18   #6
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Av.Uygar
Davanızda yeminsiz dinlenen tanıkların HUMK 247.maddesinin 6. bendi kapsamında olduğunu sanıyorum; eğer böyleyse karar doğrudur.
HUMK 247.maddesinde yeminsiz dinlenmesi gerekenler konusunda kanun hakime takdir yetkisi tanımamıştır. Yeminsiz dinlenmesi gereken bir tanığa ‘’takdiren’’ yemin ettirilmemeli. Davanızda yemin ettirilen tanığın 247. madde kapsamında olmadığını sanıyorum.
Saygılarımla

MADDE 247 - Aşağıdaki kimseler yeminsiz dinlenir:
1 - İstima esnasında on beş yaşını ikmal etmiyenler,
2 - Kuvayı akliye ve fehmiyelerinin tekemmül edememesinden veya hali zaafta bulunmasından dolay yeminin mahiyet ve mânasını kâfi derecede takdir edemiyenler.
3 - Müddeti cezaiyeleri içinde hidematı âmmeden memnu bulunanlar,
4 - 245 inci maddenin 1-3 numaraları ve 246 ncı maddenin 1, 2 numaraları mucibince şahadetten imtina hakları olup da işbu haklarını istimal etmiyenler,
5 - Bir tarafın dâvayı kazanmasında hukuki menfaati olan kimseler,
6 - Şahadet zamanında iki taraftan birinin evinde veya ticarethanesinde infak ve iaşe veya istihdam olunanlar.
Old 06-01-2008, 13:04   #7
Adli Tip

 
Varsayılan Sayın Konyalı;

Alakanız için teşekkür ederim öncelikle. Tanıkların yeminli dinlenip dinlenmemeleri konusunda somut olayda başka durumlar da var. Fakat benim merak ettiğim husus şu; yeminsiz tanık ifadesinin ispat gücü ile yeminli tanık ifadesinin ispat gücüyle ilgili HUMK'ta bir hüküm var mı? Yani yeminsiz dinlenen 4 tanığın ifadesinin aksi yönde beyanda bulunan 1 tanığın ifadesinin daha muteber kabul edilmesiyle ilgili düzenlemeyi (ben) bulamadım.


Saygılarımla,
Old 06-01-2008, 13:31   #8
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Hakim, halen işverenin yanında istihdam edilen tanıkların beyanlarını samimi bulmamış ve diğer tanığın beyanını samimi ve hayatın olağan akışına uygun bulmuş olabilir. Bu takdir hakkı kullanırken yeminli - yeminsiz ayırımı yapılmaz. İnandırıcı olup olmadığı ayırımı yapılır. Yeminli – yeminsiz ayırımı hususunda, sizin de bildiğiniz gibi, HUMK’da bir hüküm bulunmamaktadır.

Hakimin delilleri serbestçe değerlendirmesi esastır.

Saygılarımla
Old 06-01-2008, 14:07   #9
Jaap

 
Varsayılan

bana göre burada işe iade çıkar.ama soruda bilgiler eksik.sadece size sunu söyleyebilirm.kesinlikle mahkeme o tutanağa ve tanıklara göre hüküm kuramaz.zira işverence düzenlenmesi her zaman mümkün olan belgelerdendir.Ama önemli olan husus ayrılma nasıl olmuş.müvekkiliniz kendisi mi ayrılmış; işveren şifahen mi ayırmış ya da haklı nedenle fesih bildirimi yazılı olarak mı yapılmış.özet olarak durum hayatın olağan akışlarına aykırı ise iade çıkar(aksi hal de haklı nedenle fesih demesi lazım o da çok zor.hele yargıtay öle bi kalem fırlatayı falan kesinlikle kabul etmez)
Old 06-01-2008, 15:29   #10
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/1537
Karar: 2004/24181
Karar Tarihi: 26.10.2004
ÖZET: Davacı işçinin amiri ile sürtüşme içinde olduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Ancak, davacının amiri tarafından telefonla aranması üzerine, davacının amirine hitaben "ikiyüzlü ", "yalancı" ve "şerefsiz" gibi sözler sarfettiği, bunu amiri dışında diğer tutanak tanığının da duyduğu, dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Kararın gerekçesinde yer alan ve kıdemli işçinin iş sözleşmesinin haklı feshine neden olacak davranışlar içine girmesinin olağan olmadığı görüşü, mevcut delil durumu karşısında isabetli değildir. Buna göre davacının iş sözleşmesinin davalı işverence süresi içinde ve 1475 sayılı İş Kanunu'nun 17/2-ç maddesi uyarınca feshedildiği sonucuna varılmalıdır. Bu durumda mahkemece, ihbar ve kıdem tazminatlarının reddi gereklidir.
(1475 S. K. m. 17)
Dava: Taraflar arasındaki ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 26.10.2004 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına avukat S. K. geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir nedene dayanmaksızın feshedildiğini ileri sürerek ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinde bulunmuştur.
Davalı işveren ise, davacının iş ahlakına uymayan davranışları ve amirine karşı hakareti sonucu haklı olarak feshedildiğini savunmuştur.
Mahkemece, kararın gerekçesinde davacının amirine karşı hakaret içeren sözcükleri söylediği belirtilmiş olmakla birlikte, 9 yıl çalışan bir işçinin iş sözleşmesinin haklı feshini gerektiren davranışlar içine girmesinin mümkün olamayacağı açıklanmış ve davaya konu tazminatların kabulüne karar verilmiştir.
Davacı işçinin amiri ile sürtüşme içinde olduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Ancak, 3 Kasım 1999 tarihinde davacının amiri tarafından telefonla aranması üzerine, davacının amirine hitaben "ikiyüzlü", "yalancı" ve "şerefsiz" gibi sözler sarfettiği, bunu amiri dışında diğer tutanak tanığının da duyduğu, dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Davalının dinletmiş olduğu tutanak tanıkları olayı açıklamışlar ve tutanağı doğrulayan anlatımda bulunmuşlardır. Tutanak tanıklarının bir kısmı telefon konuşması anında olay yerinde olmamakla birlikte, olayın hemen ardından telefon konuşmasını dinleyen şahısların aktarması sonucu olaydan bilgi sahibi olmuşlar ve tutanağı imzalamışlardır. Bu durum tutanak içeriğinden de anlaşılmaktadır. Tutanak tanıklarından S. E. davacı tanığı olarak yeminli beyanında, tutanağın sonradan düzenlendiğini açıklamakla yetinmiş, ancak Bölge Çalışma Müdürlüğü iş müfettişine verdiği ifadesinde tutanağı bu yönüyle doğrulamıştır.
Davacının şikayeti üzerine olay yerinde tanıkları dinlemek suretiyle inceleme yapan iş müfettişi raporunda da hakaret olayının sabit olduğu sonucuna varılmıştır.
Kararın gerekçesinde yer alan ve kıdemli işçinin iş sözleşmesinin haklı feshine neden olacak davranışlar içine girmesinin olağan olmadığı görüşü, mevcut delil durumu karşısında isabetli değildir. Buna göre davacının iş sözleşmesinin davalı işverence süresi içinde ve 1475 sayılı İş Kanununun 17/2-ç maddesi uyarınca feshedildiği sonucuna varılmalıdır.Mahkemece, ihbar ve kıdem tazminatlarının reddi gerekirken, yazılı şekilde isteklerin kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 375.000.000 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.10.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Old 06-01-2008, 23:13   #11
ali ekmekçi

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım burada sizin de tanık bulmanız davada çok etkili olabilecektir.Bilhassa tutulan tutanaktaki mümzilerin dşnlenmesi esnasında yakalayacağınız ufak bir çelişki tutanağı hükümden düşürecektir ve başarıya ulaşacaksınız diye düşünüyorum böyle epeyce dava kazandık.Bir otelde küfrettiği için Müvekkilimin akti feshedilmişti ve 10 larca işçinin yazılı ifadeleri dosyayı doldurmuştur ve aleyhte olmasına rağmen başarıyla bitirdik ve Yargıtay da onayladı ..iyi çalışmalar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Namus Nedir? Namussuzluk Nedir? Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 47 15-01-2010 12:02
Idare Tarafından Tutulan Tutanak - Projeye Aykırı İmalat Heradres Meslektaşların Soruları 1 29-12-2006 20:34
Döviz ile yapılan satımlarda fatura bedelinin geçerliliği nedir? ilksan Meslektaşların Soruları 4 13-12-2006 17:40
Türk Yargısı Yerinde Saydı ahmetsacit Hukuk Haberleri 1 25-10-2006 13:13
Sözleşmelere Konulan Tazminat Sınırlarının Geçerliliği Nedir Özer Hukuk Soruları Arşivi 1 20-02-2002 20:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05538893 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.