Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Sebepsiz zenginleşme davasında yetki

Yanıt
Old 26-09-2008, 09:36   #1
tolga

 
Varsayılan Sebepsiz zenginleşme davasında yetki

Sevgili meslekdaşlarım,
Bir bankaya yatırılan paranın hesaba eksik geçirilmiş olmasından ötürü haksız iktisap davası açmayı düşünüyorum. Yetkiye ilişkin bir husus kafama takıldı.

1-Bu davada yetkili yer mahkemesi genel yetki kuralı gereği davalı tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer midir?
2-Sözleşmenin yapıldığı yer kuralı gereği banka hesabının bulunduğu banka şubesi yeri midir?
3- Sebepsiz zenginleşmeye sebep olan olayın vuku bulduğu yer olan para yatırılan ATM'nin bulunduğu yer mahkemesi midir yetkili olan?
Teşekkürler
Old 26-09-2008, 09:40   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/8131
Karar: 2006/7923
Karar Tarihi: 04.07.2006

ÖZET: Bir gerçek ve tüzel kişinin başka bir yerde şubesi varsa, o şubenin işlemlerinden dolayı (o şubenin yapmış olduğu işlemlerden doğan uyuşmazlıklar için) şubenin bulunduğu yer mahkemesinde de anılan madde hükmü gereği dava açılabilir. Şubenin bulunduğu yerde açılabilecek davalar şubenin işlemlerinden dolayı olan davalardır. Şubenin işlemleri kavramına şubenin yaptığı hukuki işlemlerin girdiği şüphesizdir. Somut olayda, davacı, davayı, davalılardan bankanın Adapazarı Şubesinin işlemi nedeniyle, diğer davalının sebepsiz zenginleştiği iddiasına dayandırmıştır. Mahkemece, mahkemenin yetkili olduğunun kabulü ile işin esasına girilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

(818 S. K. m. 61) (1086 S. K. m. 9, 17, 48, 432)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Sakarya Asliye 3. Hukuk Mahkemesince verilen 09.12.2004 tarih ve 2004/526 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan F. Bank A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi A. Turgut tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankada hesabı olduğunu, bilgisi ve görgüsü dışında diğer davalıya 17.689.000.000.-TL havale yapıldığını, bu işlemin davalı bankanın internet bankacılığı güvenlik sisteminin yetersiz oluşundan kaynaklandığını ileri sürerek, yapılan işlemlerin geçersizliğinin tespitini, 17.689.000.000.-TL.'nın davalı bankanın zimmetinde sayılmasını ve davalılardan temerrüt faiziyle tahsilini istemiştir.

Davalılardan T. Grup Ltd. Şti. vekili, süresi içinde verdiği yanıt dilekçesiyle, yetkili ve görevli mahkemenin müvekkilinin ikametgahı olan Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu savunarak, davanın öncelikle yetki yönünden reddini istemiştir.

Diğer davalı vekili, yetki itirazında bulunarak, davanın reddine istemiştir.

Mahkemece, dosya kapsamına göre, davacının davalılardan bankanın Adapazarı Şubesi müşterisi olduğu gerekçesiyle, bankaya ilişkin davanın ayrılmasına, diğer davalıya ilişkin olarak ise; genel yetki kuralı gereğince, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermiştir.

Kararı, davacı vekili ile davalılardan F. Bank A.Ş. vekili temyiz etmiştir.

1- Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

Bir davanın, davalının ikametgahı merkezinde açılması HUMK. nun 9 uncu maddesi hükmü gereğidir. Ancak, HUMK. nun 17 nci maddesinde şirketler yönünden genel kurala istisna teşkil eden hükümler getirilmiştir. Bir gerçek ve tüzel kişinin başka bir yerde şubesi varsa, o şubenin işlemlerinden dolayı (o şubenin yapmış olduğu işlemlerden doğan uyuşmazlıklar için) şubenin bulunduğu yer mahkemesinde de anılan madde hükmü gereği dava açılabilir. Şubenin bulunduğu yerde açılabilecek davalar <şubenin işlemlerinden dolayı olan> davalardır. Şubenin işlemleri kavramına şubenin yaptığı hukuki işlemlerin girdiği şüphesizdir. (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, C.1, 5 Baskı, 1990, sh. 311-312).

Öte yandan, HUMK. nun 9/2-2 nci maddesi uyarınca, <davalı birden fazla ise, dava bunlardan birinin ikametgahı mahkemesinde açılır> hükmü, dava sayısının çoğalmasını, giderlerin artmasını, zaman kaybını ve çelişik kararlar verilmesini önlemek için konulmuştur.

Somut olayda, davacı, davayı, davalılardan bankanın Adapazarı Şubesinin işlemi nedeniyle, diğer davalının sebepsiz zenginleştiği iddiasına dayandırmıştır.

Bu durumda, mahkemece, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, mahkemenin yetkili olduğunun kabulü ile işin esasına girilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.

2- Davalılardan F. Bank A.Ş. vekilinin temyizine gelince; HUMK. nun 48 inci maddesinde, aynı mahkemede görülmekte olan davalar yönünden verilen ayırma kararları hakkında ancak nihai hüküm ile birlikte temyiz yoluna gidebileceği öngörülmekle, davalılardan F. Bank A.Ş. vekilinin bu madde kapsamında kalan ayırma kararının, nihai hüküm verilmeden önce tek başına temyizine ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılardan F. Bank A.Ş. vekilinin temyiz isteminin HUMK. nun 48/2 nci ve 432/4 üncü madde hükümleri uyarınca REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 1.00'ar YTL temyiz ilam harcının temyiz eden davacı ile davalı F. Bank A.Ş.'den ayrı ayrı alınmasına, 04.07.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 26-09-2008, 12:43   #3
halit pamuk

 
Varsayılan

Sebepsiz zenginleme davalarında yetkili mahkeme genel yetki kuralları uyarınca, davalının ikametgahı olan yer mahkemesidir. Davalı Tüzel kişi ise, yukarıdaki içtihatta da belirtildiği üzere ve HUMK.m.17 uyarınca şubenin işlemlerinden kaynaklanmışsa, şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkili olur.

Bunun haricinde sözleşmeye dayanılmadığı için sözleşmenin yapıldığı ya da sözleşmenin yerine getirileceği yer mahkemesi yetkili olur gibi kurallar burada uygulanmaz.

Yine haksız fiil olmadığı fiilin gerçekleştiği yer de yetkili olmaz.

Bu nedenle bu olay nedeniyle iki yerin yetkisinden söz edeceğiz:

1. Tüzel kişiliğin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi (genel yetki)

2. Şubenin işlemlerinden kaynaklanmışsa, şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. (özel yetki kuralı)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ortaklığın giderilmesi davasında üçüncü kişi müdahalesi neticesi sebepsiz zenginleşme Av.Öznur A. Arabacı Meslektaşların Soruları 5 09-10-2015 10:25
sebepsiz zenginleşme mi? iözkurt Meslektaşların Soruları 4 28-06-2012 17:34
Sebepsiz zenginleşme mi? Av. Caner Arıcı Meslektaşların Soruları 2 19-08-2011 20:04
Sebepsiz Zenginleşme , av.sinem Meslektaşların Soruları 3 19-06-2008 10:48
sebepsiz zenginleşme sakgoz79 Meslektaşların Soruları 6 06-03-2008 17:09


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04941106 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.