Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

öğretim üyelerinin belirli süreli iş akdinin haksız feshi halinde işe iadesi

Yanıt
Old 16-07-2008, 14:41   #1
sulzu

 
Varsayılan öğretim üyelerinin belirli süreli iş akdinin haksız feshi halinde işe iadesi

Merhaba
Bu konuyu sitede uzun uzun araştırdım okudum ama yine de sizlerin görüşlerinizi almak istedim...
Müvekkilim 9 yıldır özel bir üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışıyor (araştırma görevlisi olarak başlamış) Birer yıllık sözleşmeler yapılıyor. En son Eylül 2007 de 2 yıllık bir sözleşme yapılmış ve 30 Haz.2008'de ise iş akdi feshi bildirimi müvekkilime tebliğ edilmiş.
Fesih haksız olarak yapılmış zira deniyor ki "uzmanlık ilişkisi kurulamadığından..." halbuki böyle bir gerekçe gerçeğe uygun değil her neyse iş akdinin haksız olduğu açık ancak benim endişem işe iade davası açacağım için şunlar:
1- Belirli süreli iş akdi öğretim üyelerinde ve 9 yıldır tekrar ediliyor olması sebebiyle belirsiz sayılabilir mi? Bana işin niteliği gereği belirsiz süreli sayılması gerekir gibi geliyor zira 9 yıldır da tekrarlanıyor aksi kanunu dolama olur kanısındayım.
2- İkinci husus sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi!

Konuyla ilgili bilgi ve tecrübelerinizi benimle paylaşırsanız sevinirim
Herkese teşekkürler...
Old 16-07-2008, 15:10   #2
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan sulzu
1- Belirli süreli iş akdi öğretim üyelerinde ve 9 yıldır tekrar ediliyor olması sebebiyle belirsiz sayılabilir mi? Bana işin niteliği gereği belirsiz süreli sayılması gerekir gibi geliyor zira 9 yıldır da tekrarlanıyor aksi kanunu dolama olur kanısındayım.

Zincirleme tekrarlanan her akdin belirsiz süreli sözlşemeye dönüşeceğine ilişkin bir genelleme yapmak mümkün değildir. Burada işin niteliğine bakmak gereklidir. Bahse konu olay bir üniversitede gerçekleştiğinden üniversitenin iç tüzükleri ve sair üniversitelerdeki öğretim üyleriyle ilgili mevzuatı da incelemek yararlı olacaktır. Burada belirli süreli sözleşme yapma gerekliliğini işveren ispatlamalıdır.


Alıntı:
Yazan sulzu
2- İkinci husus sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi!

Sözleşmenin süresinden önce feshedilmesine dayanırsanız, işe iade değil, sadece geriye kalan sürenin ücretini talep edebilirsiniz.


Benim şahsi kanaatim;

Öncelikle işe iade davası açıp; bu dava "sözleşmenin belirli süreli olmasından" bahisle reddolunursa, kalan sürelerin ücretleri için dava açmanın yerinde olacağı şeklindedir.


Saygılarımla,
Old 16-07-2008, 15:28   #3
qendal21

 
Varsayılan

selamlar:
öncelikle şunu belirtmekte yarar var sanıyorum;
sizinde bildiğiniz üzere belirli süreli iş akti ile hizmet ifa eden işçiler iş güvencesi kapsamında değildirler. bu açıdan belirli süreli iş alti ile çalışan müvekkiliniz, iş güvencesi kapsamında değildir. burda daha doğru bir teşhis koya bilmek için, sadece işin gereği ve kanunla belirli süreli iş sözleşmesi yapılabileceği göz önüne alınarak müvekkiliniz ile üniversite arasındaki iş aktinin şartlar oluşmadığından belirsiz süreli iş alti mi yoksa şartlar mevcut ve belirli süreli iş aktimi olduğunun tespiti önem arz edecektir. yanılmıyorsam kanunla öğretim elemanlarının belirli süreli iş akti yapma zorunluluğu mevcut(yanlşta hatırlıyor olabilirim) bu açıdan ortada belirli süreli iş akti olduğundan müvekkiliniz iş güvencesinden ve ihbar tazminatından faydalanamaz. ancak şartları mevcut ise kıdem tazminatına hak kazanabilir. ayrıca haksız olarak fesih gerçekleştiği kanısındaysanız tamamlanmayan hizmet süresi için tazminat isteyebileceğiniz kanısındayım.
saygıalrımla.
Old 16-07-2008, 15:34   #4
Adli Tip

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/7996
K. 2007/18353
T. 11.6.2007
• HİZMET SÖZLEŞMELERİ ( Birbirini İzleyen Birden Fazla - İkna Edici ve Esaslı Bir Neden Olmadıkça Belirsiz Süreli Hizmet Sözleşmesi Olduğu )
• BELİRLİ SÜRELİ HİZMET SÖZLEŞMESİ ( İkna Edici ve Esaslı Bir Neden Olmadıkça Birbirini İzleyen Birden Fazla Hizmet Sözleşmesinin Belirsiz Süreli Hizmet Sözleşmesi Olduğu )
• BELİRSİZ SÜRELİ HİZMET SÖZLEŞMESİ ( İkna Edici ve Esaslı Bir Neden Olmadıkça Birbirini İzleyen Birden Fazla Hizmet Sözleşmesi )
4857/m. 11, 20/3
2547/m.32
ÖZET : İkna edici ve esaslı bir neden olmadıkça, birbirini izleyen birden fazla hizmet sözleşmesinin belirli süreli değil belirsiz süreli hizmet sözleşmesi olduğu sonucuna varılmalıdır.

DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davalı Vakıf Üniversitesinde okutman olarak 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu'nun 32. maddesi kapsamında istihdam edilen davacı, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini belirterek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Üniversite vekili, davacının akademik pozisyonu nedeni ile belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını, davacının iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, davacının 2547 Sayılı Yasanın 32. maddesi uyarınca belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığı, iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı, Üniversiteye ait Meslek Yüksek Okulunda 2000-2005 yılları arasında birer yıllık belirli süreli iş sözleşmeleri ile Okutman kadrosuyla görev yapmıştır. Her yıl için bir yıl süreli iş sözleşmeleri yapılmıştır. Son olarak 30.09.2005 tarihinde süresi sona erecek olan iş sözleşmesi yapılan davacıya, yeni sözleşme imzalanmadan görülen lüzum üzerine 07.10.2005 tarihi itibari ile iş sözleşmesinin feshedildiği 28.10.2005 tarihinde bildirilerek, iş ilişkisi davalı işveren tarafından sona erdirilmiştir.

2547 Sayılı Yasanın 32. maddesindeki düzenlemeye göre, "Okutmanlar, ilgili kurumların görüşü alınarak fakültelerde ve fakülteye bağlı birimlerde dekanların, rektörlüğe bağlı enstitü veya yüksek okullarda müdürün önerisi ve rektörün onayı ile süreli veya sürekli olarak atanırlar; atanma süresi sonunda görevleri kendiliğinden sona erer. Bunların yeniden atanmaları mümkündür. Bu takdirde ilk atama usulü uygulanır." Anılan kuralda davacı konumundaki öğretim görevlilerinin süreli veya sürekli atanabilecekleri, bu anlamda belirli süreli iş sözleşmesi yapılabileceği anlaşılmaktadır.

Ancak aynı kuralda, okutmanların sürekli olarak atanabileceği, bir başka anlatımla belirsiz süreli iş sözleşmesi yapılabileceği de düzenlenmiştir. Görüldüğü gibi, düzenlemede okutman kadrosunda görev yapanlar için çalışma sürelerindeki kısıtlama kaldırılmış durumdadır.

4857 sayılı İş Kanununun 11. maddesinde. "İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir. Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste ( zincirleme ) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir. Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar" şeklinde düzenleme mevcuttur.

Yukarıda belirtilen kurallara göre, başlangıçta belirli süreli iş sözleşmesi yapılmasını gerektiren neden olmakla birlikte, davacı okutman ile daha sonra birbiri ardına ve birden fazla sayıda iş sözleşmesi yapılmasını gerektiren esaslı bir neden bulunmamaktadır.

Bu yönde davalı üniversite esaslı bir neden olduğunu kanıtlayamamıştır. Kaldı ki davacı okutmana iş sözleşmesinin feshi nedeni ile kıdem tazminatı yanında ihbar tazminatı davalı işveren tarafından ödenmiştir. Davacının belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalıştığı davalının da kabulündedir. Bu itibarla davacının belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalıştığının kabulü gerekir.

Mahkemece aksine düşünceyle davanın reddi hatalı olmuştur. Davalı işveren fesih bildiriminde 4857 sayılı İş Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca fesih sebebini açık ve kesin olarak bildirmediğinden, davacının iş sözleşmesinin feshi geçerli nedene dayanmamaktadır.

4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.

SONUÇ : Yukarda açıklanan gerekçe ile;

1. Mahkemenin kararının 80ZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının iŞE İADESİNE,

3. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE.

4. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,

5. Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

6. Davacının yapmış olduğu 313.40 YfL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,

7. Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 450 YTL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

8. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, kesin olarak, 11.06.2007 gününde oybirliği ile karar verildi
Old 16-07-2008, 16:58   #5
TRINITY

 
Varsayılan

Alıntı:
Yüksek Öğretim Personel Kanunu
Uygulanacak diğer kanun hükümleri:

Madde 20 - Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu hükümleri uygulanır.

Yüksek Öğretim Kanunu
Özlük hakları

Madde 62 - Üniversite öğretim elemanları ve üst kuruluşlar ile üniversitelerdeki memur ve diğer görevlilerin özlük hakları için bu kanun, bu kanunda belirtilmeyen hususlar için Üniversite Personel Kanunu, Üniversite Personel Kanununda bulunmayan hususlar için ise genel hükümler uygulanır.
Sayın Meslektaşım,
Mevzuat gereğince müvekkiliniz öğretim üyesi olduğu için İş Kanunu hükümlerinden yararlanamaz.
Saygılar...
Old 16-07-2008, 17:10   #6
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan TRINITY
Sayın Meslektaşım,
Mevzuat gereğince müvekkiliniz öğretim üyesi olduğu için İş Kanunu hükümlerinden yararlanamaz.
Saygılar...

Sayın Meslektaşım,

Mevzuattaki hangi kanunun hangi maddesine göre bu sonuca ulaştığınızı biraz daha açıklayabilirseniz kendi adıma mutlu olurum.



Saygılarımla,
Old 17-07-2008, 12:30   #7
TRINITY

 
Varsayılan

Alıntı:
Sayın Meslektaşım,

Mevzuattaki hangi kanunun hangi maddesine göre bu sonuca ulaştığınızı biraz daha açıklayabilirseniz kendi adıma mutlu olurum.
Saygılarımla,

Sn. Av.Uygar,
Mesajımı incelerseniz alıntı yaptığım kanunlar ve maddeleri yazmaktadır.
Saygılar...
Old 17-07-2008, 18:26   #8
Engin Özoğul

 
Varsayılan

Devlet üniversitelerinde çalışan öğretim görevlileri Sayın TRINITY'nin de belirttiği gibi İş Kanunu kapsamında değildir. Yargıtay uygulaması da bu yöndedir.

Yargıtay, özel üniversitelerde çalışan öğretim görevlilerinin ise sözleşme tipi bakımından İş Kanunu'na tabi sözleşme ile çalıştığına karar vermiştir. Ancak işin akademik boyutu ve yürütümü bakımından onlar da Yükseköğretim Personel Kanunu'ndan yararlanmaktadır.

Somut olayda öğretim görevlisinin özel üniversitede çalıştığı belirtilmiş. Dolayısıyla olaya İş Kanunu hükümleri uygulanacak. Aşağıdaki kararın yol göstereceğini umuyorum.


Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 4.11.2003 T. 2003/5165 E. 2003/18625 K

"Davacı işçi, davalı üniversitede öğretim görevlisi olarak birbirini izleyen birer yıllık belirli süreli iş sözleşmeleriyle çalışmıştır. Taraflar arasında bu şekilde yedi ayrı iş sözleşmesi imzalanmış, son sözleşme ise, bir akedemik döneme karşılık gelecek şekilde altı ay süreli olarak yapılmıştır. Bu son sözleşmenin yenilenmeyeceği davalı işverence bildirilmek suretiyle iş sözleşmesi sona erdirilmiştir. Bu itibarla mahkemece davacı işçinin kıdem tazminatı isteğinin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

Davacı işçinin ihbar tazminatına hak kazanıp kazanamayacağı noktasında aradaki ilişkinin belirli süreli iş sözleşmesi olup olmadığı sorunu çözümlemelidir. Davacı işçi yabancı uyruklu olup, öğretim görevlisi ve orkestra şefi olarak çalışmıştır.Davalı işverenin akademik yılı kapsayacak şekilde belirli süreli iş sözleşmesi yapmasında menfaati bulunmaktadır. Buna göre ders programları belirlenmektedir. İşin bu niteliği itibarıyla her yıl belirli süreli iş sözleşmesi yapılmasını gerektiren geçerli nedenin bulunduğu kabul edilmelidir. Böyle olunca iş sözleşmelerinin birbiri ardına zincirleme şekilde yapılması iş ilişkisinin belirsiz süreli hale dönüştüğünün kabulünü gerektirmez. Bunun sonucu olarak da davacının ihbar tazminatı isteğinin reddine karar verilmelidir."

Saygılar
Old 18-07-2008, 12:21   #9
sulzu

 
Varsayılan

Sn TRINITY;
Alıntı yapmış olduğunuz kanun maddelerine göre İş kanunlarının Üniversite öğretim üyelerine uygulanmayacağına kanaat getirebilmemiz, için Alıntı yaptığınız kanunda öğretim üyelerinin kıdem tazminatı ya da işe iadeleri vs. ile ilgili kanun maddelerini de alıntılamalıydınız. O zaman ikna edici olabilirdi. Zira ben Yüksek Öğretim Kanununda öğretim üy.nin işe iade ve tazminatları ile ilgili bir madde göremedim.
Cevaplarınız için teşekkürler...

Ayrıca Sn Av. Uygar'a tamamen katılıyorum ve gönderdiği yargıtay kararı ise tam olarak bizim somut olayımaza uygun birebir bir örnek... katkılarınız için teşekkür ederim.

Sn Engin Özoğul size de çok teşekkür ederim aydınlatıcı ve destekleyici mesajınız için...

Sn Gendal21 cevabınız için teşekkürler...
Herkese kolay gelsin
Old 18-07-2008, 12:47   #10
TRINITY

 
Varsayılan

Alıntı:
Sn TRINITY;
Alıntı yapmış olduğunuz kanun maddelerine göre İş kanunlarının Üniversite öğretim üyelerine uygulanmayacağına kanaat getirebilmemiz, için Alıntı yaptığınız kanunda öğretim üyelerinin kıdem tazminatı ya da işe iadeleri vs. ile ilgili kanun maddelerini de alıntılamalıydınız. O zaman ikna edici olabilirdi. Zira ben Yüksek Öğretim Kanununda öğretim üy.nin işe iade ve tazminatları ile ilgili bir madde göremedim.
Sayın Sulzu,
Siteye mesaj yazarken amacım kimseyi ikna etmek değildir. Sadece olaya bakış açısı kazandırmaya ve size yardımcı olmaya çalıştım. Kanunları tamamen incelemek, olayı bütünüyle araştırmak ve değerlendirmek vekil olarak size düşer.
Saygılar...
Old 18-07-2008, 13:10   #11
sulzu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan TRINITY
Sayın Sulzu,
Siteye mesaj yazarken amacım kimseyi ikna etmek değildir. Sadece olaya bakış açısı kazandırmaya ve size yardımcı olmaya çalıştım. Kanunları tamamen incelemek, olayı bütünüyle araştırmak ve değerlendirmek vekil olarak size düşer.
Saygılar...

Gerçekten yardımcı da oldunuz teşekkür ederim..
Bu arada Vakıf Yüksek Öğretim Kurumları Yönetmeliğinin Öğretim Elemanları ile ilgili 23. maddesinde ".... akademik ve idari personelin çalışma esasları 2547 sayılı Kanunda Devlet üniversiteleri için öngörülen hükümlere tabidir. Bu personelin aylık ve diğer özlük hakları bakımından ise 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri uygulanır." diyor.
Zira Sözkonusu öğretim üyeleri devlet ünivesitelerinde (2547 sayılılı kanunun 31. maddesi gereği) belirli süreli sözleşme ile çalışabiliyorlar. Fakat Vakıf üniversitelerinde bu konu 4857 sayılı Kanuna göre çözümleniyor, Sn Engin Özoğul'un da belirttiği gibi...
Sn Tırınıty tekrar teşekkürler...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kira akdinin haksız feshi eylul83 Meslektaşların Soruları 14 13-11-2013 18:04
Belirli Süreli İş Akdinin Feshinde İşverinin Eğitim Gideri Talebi shaına Meslektaşların Soruları 5 29-06-2010 21:49
İş Akdinin Haksız Feshi AvLeventArslan Meslektaşların Soruları 1 03-04-2008 14:13
süreli kira akdinin, süresinden önce ihtaratla feshi? Semanur Meslektaşların Soruları 1 26-12-2007 12:22
Belirli Süreli İş Sözleşmesi ve Feshi av.knel Meslektaşların Soruları 3 08-03-2007 11:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05814004 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.