Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İcra Mahkemesi Hakimi PTT AKİBETİNİ kabul etmiyor

Yanıt
Old 07-04-2014, 09:28   #1
sedaozcelik

 
Varsayılan İcra Mahkemesi Hakimi PTT AKİBETİNİ kabul etmiyor

Kiracının kira bedelini ödemesi için açmış olduğumuz icra takibi neticesinde ödeme emri tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde tahsilat yapamadık ve icra mahkemesinde tahliye davası ikame ettik. Tebliğ edildiğinide PTT Barkod sorgulaması ile öğrenmiştik. Ancak dava açtıktan sonra borçluya icra dosyasından göndermiş olduğumuz tebliğ mazbatasının dönmediğini (ya da döndü fakat elimize geçmesi engellendi) farkettik. Ptt'den akibet sorduk ve cevabınıda mahkemeye elden takipli olarak celb ettik. Hakim ptt akibetini kabul etmeyeceğini ve davayı reddedeceğinin sinyallerini veriyor. Davayı reddetmemesi için aksi yönde Yargıtay kararları var fakat oldukça eski. Eğer bu kararlar elinde olan meslektaşlarım var ise yardım edersiniz çok sevinirim
Aradığım Yargıtay Kararları;Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 1.10.1975 Tarih 5940/5075
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 12.2.1969 tarih 172/107
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 9.6.1972 ,26710/19820

Şimdiden emeğinize sağlık/
Old 08-04-2014, 15:47   #2
av.esengül çördük

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

12.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/918
Karar: 2012/18117
Karar Tarihi: 29.05.2012


İCRA MÜDÜRLÜĞÜ NEZDİNDEKİ İTİRAZIN SÜRESİNDE OLDUĞUNUN TESPİTİ İSTEMİ - BORÇLUNUN İCRA MÜDÜRLÜĞÜNE İTİRAZ DİLEKÇESİ VERDİĞİ - ŞİKAYETE KONU EDİLEN ÖDEME EMRİ TEBLİĞİNDEN HABERDAR OLUNDUĞUNUN KABULÜ GEREĞİ - HÜKMÜN BOZULMASI

ÖZET: Somut olayda borçlu … tarihinde icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi verdiğine göre bu tarihte şikayete konu edilen ödeme emri tebliğinden haberdar olduğunu kabulü gerekir. Bu durumda şikayetçi borçlunun usulsüz tebliği işlemini öğrendiğini kabul ettiği tarihten itibaren kanunda öngörülen yasal yedi günlük süre geçtikten sonra icra mahkemesine başvurmuş olması karşısında, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, esasının incelenerek kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

(2004 S. K. m. 16, 366) (7201 S. K. m. 32) (1086 S. K. m. 428) (YHGK. 05.06.1991 T. 1991/12-258 E. 1991/344 K.)

Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu isle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi T. Z. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra isin gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Borçlunun icra mahkemesine başvurusu ödeme emri tebliği işleminin usulsüzlüğü nedeniyle icra müdürlüğü nezdindeki itirazının süresinde olduğunun tespitine yöneliktir.

Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK.nun 16.maddesi olup, bu yöndeki şikayet, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılmalıdır.

7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir.

Öte yandan HGK'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 esas ve 1991/344 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere <....usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir.> Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. HGK.nun 12.2.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere beyan ettiği, tarihin aksı tarih beyanıyla ispat edilemez.

Somut olayda borçlu 21.6.2011 tarihinde icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi verdiğine göre bu tarihte şikayete konu edilen ödeme emri tebliğinden haberdar olduğunu kabulü gerekir.

Bu durumda şikayetçi borçlunun usulsüz tebliği işlemini öğrendiğini kabul ettiği 21.6.2011 tarihinden itibaren İİK.nun 16/1 .maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre geçtikten sonra 19.8.2011 tarihinde icra mahkemesine başvurmuş olması karşısında, mahkemece istemin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, esasının incelenerek kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.

Sonuç: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 29.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.


NOT: KONUNUN ÖNEMİ GEREĞİ YEREL MAHKEME İLAMINI AŞAĞIDA YAYIMLIYORUZ.


ÇARŞAMBA
İCRA HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO: 2011/247
KARAR NO: 2011/299


DAVA: Şikayet
DAVA TARİHİ: 19/08/2011
KARAR TARİHİ: 25/10/2011
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ: 27.10.2011


Davacı tarafından davalı hakkında mahkememize açılan dava nedeni ile yapılan yargılama sonunda

Dava dosyası ve ekleri incelendi

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

İSTEM: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu 19.08.2011 havale tarihli dava dilekçesi ile Çarşamba icra müdürlüğünün 2011/2173 esas sayılı dosyası ile davalı hakkında alacağın temini için takip başlattıklarından, Davalının borca itiraz ettiğinden, bu aşamada dosya icra dosyası içine de dönen tebligat parçası bulunmadığı için sözlü olarak dilekçesinin akıbetini sorduğunda müdürlükçe sözlü olarak talebin süre yönünden reddedildiğinin kendisine tefhim edildiğini, bütün bu sebeplerle kararın iptali ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA: Davalıya dava dilekçesi ile duruşma gün ve saatini bildirir meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiş davalı vekili yargılamaya katılarak tebligat kanunun 21. Maddesine göre usulüne uygun ödeme emrinin tebliğ edildiğini şikayetin reddini talep ettiğini beyan etmiştir.

DELİLLER: Çarşamba İcra Müdürlüğü’nün 2011/2173 esas sayılı takip dosyası

GEREKÇE: Davacı tarafından açılan dava hukuki niteliği itibarı ile icra emiri tebliğine ilişkin işlem iptali davasıdır.

Davanın hukuki dayanağı İİK' nun 69, 269 ve devamı maddeleridir.

Dosya içindeki tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Çarşamba İcra Müdürlüğü’nün 2011/2173 Esas sayılı takip dosyasında borçlu adına Uzun Musa Köyü, Merkez Ordu adresi itibarı ile çıkarılan Örnek No:7 Ödeme Emri Ekli davetiyenin <Muhatabın adresinin kapalı olduğu, geçici olarak şehre gittiği, komşu H. T.'e haber verilerek tebliğ Evrakının muhtara teslim edilmiş olduğu, 2 No'lu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmış ve en yakın komşu haller verilmiştir.> şerhi ile tebliğ edilmiş olduğu, ancak söz konusu tebligatın muhatabın adreste bulunmama sebebinin Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi ve Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesinde belirtilen kişilerden sormak sureti ile araştırması ve muhatabın adreste bulunmama sebebini davetiyeye yazması ve söz konusu kişilerin imzalarını alması ve ayrıca Tebligat Kanunu'nun 21 maddesi ve Tebligat Kanunu'nun 28. maddesinde belirtildiği üzere muhataba tebligattan haber vermek üzere haber bıraktığı en yakın komşusunun ismini ve imzasını davetiyeye alması ve yazması, imzadan imtina halinde bu hususu davetiyeye yazması gerekmesine rağmen mevcut tebligat işleminin Tebligat Kanunu'nun 21 maddesi ve Tebligat Tüzüğü nün 28. maddesinde belirtilen prosedüre aykırı olarak yapılmış olduğu ve mevcut hali itibarı ile söz konusu tebligat işleminin usulsüz olduğu, Tebligat Kanunu'nun 32 maddesi gereğince <Tebligat usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur.> hükmü ve Tebligat Tüzüğü'nün 51 maddesi gereğince <Tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteberdir. Aksi takdirde tebligat yapılmamış addedilir. Muhatap, her ne suretle olursa olsun tebliğ evrakını veya davetiyeyi alır veyahut bunların münderecatını öğrenirse tebliğe muttali olmuş sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi addolunur. Muhatabın tebliğe muttali olduğunun ve bunun tarihinin iddia ve ispatına cevaz yoktur.> hükümleri dikkate alındığında, davacı tarafça dava konusu usulsüz tebligatın 19.06.2011 tarihinde davacı tarafça muttali olunduğunun itiraz dilekçesinde belirtildiği, bu durumun aksinin ispatına elverişli herhangi bir delil ibraz edilemediği görülmekle davanın kabulüne karar verilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1- Davanın kabulü ile Çarşamba icra müdürlüğünün 2011/2173 esas sayılı takip dosyasında borçluya yapılan ödeme emri tebliği tarihinin 19.06.2011 olduğuna ve itirazın süresinde olduğunun tespitine icra müdürlüğü işleminin bu şekilde düzeltilmesine,

2- Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,

Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tefhim veya gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içinde mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/10/2011 (¤¤)

(KAYNAK: Av. Hilmi ÇAKIROĞLU)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
asliye hukuk mahkemesi vasi kabul etmiyor mu? abdullah_çetin Meslektaşların Soruları 2 26-05-2013 16:16
boşanmayı kabul etmiyor Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 28-10-2011 07:29
boşandım fakat eşim ingiltere ye gönderilen tebliğgatları kabul etmiyor mawi Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 14-06-2008 20:44
Çocuğumun babası olduğunu kabul etmiyor ve hakaretlerde bulunuyor Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 27-05-2007 14:32


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02675796 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.