24-03-2007, 12:46 | #1 |
|
Aile İçi Şiddet Ve...
„Kuran Kararı’,(Koran-Urteil), ‚Kuran Alarmı’(Koran-Alarm) ve ‚Kuran Hakimi’(Koran-Richterin)
Bazı olaylar vardır kendilerine özgü bir iz bırakırlar. Başlığa aldığım kavramlar bu hafta patlak veren ve ‚Hukuk Sakandalı’ olarak adlandırılan bir olayın Alman kamuoyunda ve Alman dilinde bıraktığı izler. Bu kavramları bundan iki gün önce internetteki arama motorlarına verseydiniz, alacağınız netice sıfır olurdu. Bu gün baktığımda 800.000 e yakın kayıtla karşılaştım. Koran-Urteil ve Koran-Richterin bu olayın Alman diline yerleştirdiği, belki de ‚yılın kavramları’ olabilecek kavramlar. Olay şu: Fas asıllı bir Alman vatandaşı olan kadın kocasından dayak yediği ve kötü muamele gördüğü için kocasından ayrı yaşıyor, kocanın kadını dövdüğü ve kötü muamele yaptığı mahkeme tarafından biliniyor. Kocanın kadının oturduğu eve yaklaşmasını mahkeme yasaklamış durumda. Birkaç aydır ayrı yaşıyan kadın boşanma davası açıyor. Alman mevzuatı eşlerin ayrı yaşamadan dolayı boşanma davası açmaları için bir yıllık bir ayrı yaşama süresi öngörüyor. Evlilik yaşamı kendisi için çekilmez duruma gelmiş olan ve evliliği sürdürmesi kendisinden beklenilemiyecek eşler için yasa bir istisna getirmiş; bu türden evliliklerde mahkeme bir yıllık süre dolmadan bile evliliği sona erdirebiliyor. Olayımızın kahramanı olan kadın, dayak yediğini ve kendisine kötü davranıldığını gerekçe olarak gösterip boşanma davası açıyor ve adli yardım talebinde bulunuyor. Kamuoyunun şimdi ‚Kuran Hakimi’ olarak adlandırdığı kadın hakim davayı ve adli yardım dilekçesini red ediyor. Davayı geri çevirmesine gerekçe olarak ta Kuran’ın bir suresini gösteriyor ve Kuran’ın erkeğe kadını dövme ve terbiye etme hakkı verdiğini belirtiyor. Sonuç: Dayak yeme islam alemine dahil bir kültür çevresinden gelen bir kadın için ‚yaşamı çekilmez duruma getirecek’ bir durum değildir; Kadın boşanmak için bir yıllık ayrı yaşama süresine uymak zorundadır. Olay basına yansıdıktan sonra dava kadın hakimden, taraflı olduğu gerekçesi ile, alınıp başka bir hakime verilmiş. Alman hukuk tarihine geçmeye namzet olan olay benim görebildiğim kadarı ile sadece hukuku ilgilendirmiyor. Olayın hukuki yönü şimdiden geri plana itilmiş durumda. Politikacılar kendilerine pay çıkarma peşinde. Yabancıların Alman toplumuna uyum sağlıyamadıkları ve sağlıyamıyacakları, İslam’ın şiddet yanlısı bir din olduğu, Alman adli sisteminin yabancılara gereken sertliği göstermediği türünden tezler revaçta yine. Hakim’in kararı bana ‚Töre veya Namus Cinayetleri’ konusundaki tartışmaları hatırlattı nedense. Saygılarımla Gemici Not:Yazanın izni ile yayınlanmıştır. |
29-03-2007, 15:27 | #2 |
|
En önce laikliğe aykırı
Sn.Kayar,
Laik bir ülkede, bireylerin, yasa karşısında inançlarına dayalı olarak farklı işleme tabi olmaları düşünülemez. Eğer bir yargıç şu veya yolla bu doğrultuda bir karar almışsa, ya o ülke laik değildir, ya da yargıç 'ne haliniz varsa görün, sizin layık olduğunuz muamele budur' demektedir. İnançlara göre farklı hukukun geçerli olduğu son örnek Osmanlı' dır; ve bunun uygulanabilir olmadığı deneyimle sabittir. Osmanlı yok olup gitmiştir. Demek ki, sayın yargıç farklı inançtan olanlarla, üstelik de onların inançları hakkında hiçbir bilgisi olmadığı halde, dalga geçmek istemiştir. Kuran' da hiçbir yerde 'kadınlar dövül- /ebilir/melidir/se de olur' gibi bir ifade yoktur. Cahil insanların inançlarımız hakkında alaycı yorumlarda bulunmaları bir tarafa; bu uğurda kendi ülkelerindeki hukuk dizgesini hiçe saymaları bir tarafa. Neresinden tutsanız elinizde kalır. Yargının siyasete ve toplumbilime kurban edilmesi de herhalde bu olmak gerekir. Böyle bir ayıbı bizim yargımızın sergilemediğinden de ayrıca gurur duymamız gerrekir. Saygılarımla, |
09-08-2007, 10:35 | #3 |
|
Karar sisayidir. Yani kuralı değil taraf koruma adına yapılmış bir yargılamadır.(Yargı mercileri bunu yapmakta iken cehaletin pençesindeki karı-kocayı kural koruyabilecek seviyede göremezsiniz)
SAYGILARIMLA |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Çocuk Ve Şiddet !!! | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Çocuk Hakları Çalışma Grubu | 49 | 07-01-2010 00:34 |
Aile İçi Şiddet ve 4320 Sayılı Kanun | zeki erenler | Aile Hukuku Çalışma Grubu | 22 | 15-05-2009 23:28 |
Aile İçi Şiddet: Gülelim Mi, Ağlıyalım Mı Yalnız Olmadığımıza? | Gemici | Kadın Hakları Çalışma Grubu | 1 | 09-03-2008 14:34 |
1917 Hukuki Aile Kararnamesinden günümüz Türk Medeni Kanununa kadar Türk aile yapısı | tulinunal | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 23-05-2006 19:16 |
Aile İçi Şiddet Araştırması Sonuçları | Armağan Konyalı | Kadın Hakları Çalışma Grubu | 3 | 25-01-2004 20:58 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |