Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Ememlilikten sonraki çalışmada izin sürelerinin hesabı

Yanıt
Old 31-01-2012, 15:04   #1
madlock

 
Varsayılan Ememlilikten sonraki çalışmada izin sürelerinin hesabı

Emekli olduktan sonra aynı işyerinde çalışmaya devam eden işçinin kıdem tazminatı ve ihbar süreleri açısından emeklilikten sonraki dönemin yeni bir iş akdi olarak kabulünün gerektiği bazı Yargıtay kararlarıyla sabit. Ben aynı durumun izin süresi açısından da geçerli olduğunu, yani emeklilikten sonraki dönemin izin süresi açısından da yeni bir iş akdi olarak kabul edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Meğer ki emeklilikten önceki döneme ait izinler tüketilmiş olsun veya emeklilik nedeniyle fesihte izin ücreti olarak ödensin. Bu konuda fikirlerinizi paylaşır mısınız? Ya da bildiğiniz bir Yrg. kararı var mıdır?
Old 01-02-2012, 16:27   #2
Av.Nazlı Yolaç

 
Varsayılan

Selamlar,
aşağıdaki Yargıtay Kararı sanırım sorunuza cevap oluşturacaktır..

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/12556
K. 2007/1252
T. 30.1.2007
• HİZMETİN YILLIK İZİN SÜRESİNE DAHİLİ ( İşçinin Yeniden Aynı İşverene Ait İşyerinde Çalışmaya Başlaması Yeni Bir Hizmet Akti Niteliğinde Olduğu - İşçilik Hakları Hesabında Tasfiye Edilen Çalışmaların Bu Yeni Hizmet Akti Çerçevesinde Yeniden Değerlendirmeye Alınamayacağı )
• İŞÇİNİN YENİDEN AYNI İŞVERENE AİT İŞYERİNDE ÇALIŞMAYA BAŞLAMASI ( Yeni Bir Hizmet Akti Niteliğinde Olduğu - İşçilik Hakları Hesabında Tasfiye Edilen Çalışmaların Bu Yeni Hizmet Akti Çerçevesinde Yeniden Değerlendirmeye Alınamayacağı )
• ÖNCEKİ DÖNEM ÇALIŞMALARI ( İşçilik Hakları Hesabında Tasfiye Edilen Çalışmaların Bu Yeni Hizmet Akti Çerçevesinde Yeniden Değerlendirmeye Alınamayacağı )
• KIDEM TAZMİNATI ( İşçinin Yeniden Aynı İşverene Ait İşyerinde Çalışmaya Başlaması Yeni Bir Hizmet Akti Niteliğinde Olduğu - İşçilik Hakları Hesabında Tasfiye Edilen Çalışmaların Bu Yeni Hizmet Akti Çerçevesinde Yeniden Değerlendirmeye Alınamayacağı )
4857/m.54,120
1475/m.14

ÖZET : Davacı 1986-1990 yılları arasındaki hizmetinin yıllık izin süresinin hesabında dikkate alınması gerektiğinin tespiti talebinde bulunmuştur. davacı işçi 1986-1990 yılları arasında aynı işverenin değişik bir işyerinde çalışmış ve iş sözleşmesinin işverence feshi üzerine ihbar ve kıdem tazminatları ödenmiş, işçinin imzasını taşıyan ibranamede, yıllık izinlerin de ödendiği belirtilmiştir. Anılan ibraname ile işveren ibra edilmiş, bir başka anlatımla 1986-1990 yılları arasında kalan çalışmalar işçilik hakları ödenmek suretiyle tamamen tasfiye edilmiştir. İşçinin 1992 yılında yeniden aynı işverene ait işyerinde çalışmaya başlaması yeni bir hizmet akti niteliğindedir. İşçilik hakları hesabında tasfiye edilen çalışmaların, bu yeni hizmet akti çerçevesinde yeniden değerlendirmeye alınması doğru olmaz. 4857 sayılı İş Kanununun 54. maddesi hükmünün, işçinin önceki dönem çalışmalarının tasfiye edilmediği hizmet süreleri bakımından bir anlamı bulunmaktadır. Bu nedenle mahkemece davanın reddi yerine yazılı şekilde tespit isteğinin kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki, 1986-1990 yılları arasındaki hizmetinin yıllık izin süresinin hesabında dikkate alınması gerektiğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 30.1.2007 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat Fahriye Köseömür ile karşı taraf adına Avukat Hatice Salman geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı işçi işyerinde halen çalışmakta olduğunu ve yıllık izin sürelerinin hesabında aynı işverenin başka bir işyerinde 1986-1990 yılları arasında geçen hizmetlerinin de dikkate alınması gerektiğinin tespiti isteği ile bu davayı açmıştır.

Davalı vekili, tespit davası açmakta hukuki menfaatin olmadığını ve 1990 yılında ihbar ve kıdem tazminatları ödenmek suretiyle önceki çalışmaların tasfiye edildiğini ve davacının işvereni ibra ettiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece davanın kabulüne dair karar verilmiş, hükmü davalı taraf temyiz etmiştir.

Davacı işçinin işyerinde çalışması devam ettiğine göre, yıllık izne hak kazanma ve izin sürelerinin belirlenmesi yönünden tespit niteliğinde bu davayı açmada hukuki menfaati bulunmaktadır. Bu itibarla mahkemece işin esasına girilerek bir karar verilmesi yerindedir.

Öte yandan, davanın dayanağını 4857 sayılı İş Kanununun 54. maddesinin ilk fıkrasında yer alan "Yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçilerin, aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler birleştirilerek göz önüne alınır" şeklindeki kural oluşturur. Gerçekten, işçinin aynı işverenin bir yada değişik işyerlerinde çalıştığı sürelerin yıllık izin hesabı yönünden birleştirilmesi anılan yasanın amir hükmüdür.

Benzer bir düzenleme de, 4857 sayılı İş Kanununun 120. maddesi hükmüne göre halen yürürlükte olan 1475 sayılı yasanın 14. maddesinin 2. fıkrasında yer almaktadır. Anılan hükümde, "İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde çalıştıkları süreler gözönüne alınarak hesaplanır" şeklinde kurala yer verilmiştir. Dairemizin istikrar kazanan uygulamasına göre işçinin aralıklı çalışmalarında iş sözleşmesinin feshinin ardından, bir dönem için kıdem tazminatı ödenmiş olması halinde bahsi geçen çalışmaların tasfiye edilmiş olduğu sonucuna varılmaktadır. Kıdem tazminatı ödenmek suretiyle tasfiye edilen sürelerin işçinin aynı işverenin bir yada değişik işyerlerinde daha sonra gerçekleşen hizmet süresine eklenmesi, mümkün görülmemektedir. Buna karşın, iş sözleşmesi feshedildiği halde tazminatları ödenerek tasfiye edilmeyen hizmetlerin sonraki çalışma süresine ekleneceği, Dairemizce kabul edilmektedir. Yine, işverenin ilerde daha az kıdem tazminatı ödemek için gerçekte iş sözleşmesi sonlandırılmadığı halde kıdem tazminatı ödeme şeklinde bir uygulama içine girmesi halinde, işçi aleyhine sonuçlar doğuran bu tutumu yasalar karşısında korunmamakta ve yapılan ödeme avans niteliğinde kabul edilmektedir.

Kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması gereken hizmet süresi yönünden varılan bu sonucun, yıllık izne hak kazanma noktasında da dikkate alınması yerinde olur. Gerçekten 1475 sayılı yasa ile 4857 sayılı İş Kanununun bahsi geçen hükümleri, birbirine oldukça yakın düzenlemeler içermektedirler.

Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönülecek olunursa, davacı işçi 1986-1990 yılları arasında aynı işverenin değişik bir işyerinde çalışmış ve iş sözleşmesinin işverence feshi üzerine ihbar ve kıdem tazminatları ödenmiş, işçinin imzasını taşıyan ibranamede, yıllık izinlerin de ödendiği belirtilmiştir. Anılan ibraname ile işveren ibra edilmiş, bir başka anlatımla 1986-1990 yılları arasında kalan çalışmalar işçilik hakları ödenmek suretiyle tamamen tasfiye edilmiştir. İşçinin 1992 yılında yeniden aynı işverene ait işyerinde çalışmaya başlaması yeni bir hizmet akti niteliğindedir. İşçilik hakları hesabında tasfiye edilen çalışmaların, bu yeni hizmet akti çerçevesinde yeniden değerlendirmeye alınması doğru olmaz. 4857 sayılı İş Kanununun 54. maddesi hükmünün, işçinin önceki dönem çalışmalarının tasfiye edilmediği hizmet süreleri bakımından bir anlamı bulunmaktadır. Bu nedenle mahkemece davanın reddi yerine yazılı şekilde tespit isteğinin kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, Davalı yararına takdir edilen 500.00 YTL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.01.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Sipariş usulü çalışmada YETKİ Av. Seda Üstün Tuğ Meslektaşların Soruları 1 15-12-2011 15:48
Sigortalılık Sürelerinin Birleştirilmesi Erdal Arap İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu 1 09-12-2011 23:44
Dava tarihinden sonraki dönem için ecrimisil hesabı doğru mudur? üye21665 Meslektaşların Soruları 2 19-06-2009 15:05
Fazla Saatlerde Çalışmada İşçinin Onayı Av.Mehmet Uçum İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu 0 11-09-2008 17:11
Staj sürelerinin hesaplanmasındaki farklılıklar faruksa Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 9 20-03-2007 19:57


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03222203 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.