Avukatlığı bırakma isteği 2

1-Personel yetersizliği; hali hazırda 1 Avukat 1 Memur çalışmaktadır.

2-Mevcut işlerin hali hazırda görev yapmakta olan personel ile yürütülmesinin imkânsızlığı;

3-Fiziki yetersizlik; Avukatlık mesleğinin niteliği ve yürüttüğü işlerin önemine binaen, mesleki çalışmalarını titizlikle yürütebileceği, gerektiğinde meslektaşları ile fikir teatisinde bulunabileceği, araştırmalarını yapabileceği sakin ve huzurlu bir ortama ihtiyaç duyulmaktadır. Ancak servisimiz tek göz odadan oluşmakta, bu tek göz odada Destek Hizmetleri Şubesinin işlerini yürüten 1 memur, Hukuk İşleri Servisinin işlerini yürütmeye çalışan 1 Hukuk İşleri büro personeli ve 1 de kadrolu Avukat bulunmaktadır.

4-Dosyaların/dosyaların evveliyatının olmaması, dosya muhteviyatının eksik oluşu, arşivleme sisteminin olmaması; gerek İdari gerekse adli makamlardan gelen yazıların/müzekkerelerin ya dosyası bulunamamakta (dosya oluşturulmamış) ya da dosya muhteviyatı noksan olduğundan ve herhangi bir şekilde kayıt altına da alınmadığından, işlemlerin aksamasına sebep olmakta, yahut sağlıklı bir şekilde yapılamamaktadır.

5-Dava dosyalarının takibinin yapılacağı adli ve idari makamların Müdürlüğümüze uzaklığı; Müdürlüğümüzün taraf olduğu davaların takip edileceği en yakın adli makam *Adliyesi Mahkemeleri olup, anılan Mahkemelere gidiş-geliş konusundaki belirsizlik. Avukatlık mevzuatı uyarınca duruşmaların takibinin gerektiği hususunda kuşku bulunmamakla birlikte, mevcut (olmayan-araç tahsisi,yol masrafı) şartlar altında bu görevin nasıl yürütüleceğinin izahı bulunmamaktadır. Zira anılan Mahkemelere göreve başladığım süre zarfında 4 defa gitmiş bulunmaktayım ve fakat masrafları cebimden karşılamış olmam karşısında herhangi bir masraf henüz tarafıma ödenmemiştir.

6-Avukat kadrosunun Yer Değiştirme Yönetmeliğine tabi olmaması sebebiyle mevcut belirsizliğin yarattığı huzursuzluk; Malumları olduğu üzere kadrolu avukat rotasyona tabi değildir. *Köyü gibi bir yerde (2 bakkal, 1 sağlık ocağı, 1 postane, 1 ilköğretim okulundan ibaret*) ne kadar süre görev yapılacağının belirli olmamasının huzursuzluğa yol açması kaçınılmazdır. Kaldı ki tüm personel yer değiştirme yönetmeliğine tabi iken, Avukat kadrosunun “dosyaların tek elden takibinin sağlanması” ve yahut da başka bir gerekçeyle anılan yönetmelik kapsamı dışında tutulmasının mantıklı, hukuki, vicdani daha da vahimi insani bir izahı bulunmamaktadır. Kaldı ki söz konusu dosyaların karar mercii hakimler dahi görev sürelerinin dolması neticesinde dosyaları başka bir hakime devretmekte; bir hakimle başlayan yargılama bir başkası ile yürütülmekte ve bir başkası tarafından da neticelendirilmektedir. Bunun anlamı bir dava dosyasına vakıf olmak için o dosyanın yıllarca tek elden takip edilmesi gibi bir zorunluluk bulunmamaktadır. Dolayısıyla anılan yer değiştirme yönetmeliğine avukatın da tabi kılınması ile bu huzursuzlukların önüne geçilmesi gerekliliği şüphe götürmez bir gerçekliktir.

7-*Köyü(*)nde görevli diğer personelin niceliğinin yetersizliği; neticesinde bir personelin birden fazla şube/servise ait işleri aynı anda yürütmeye çalışması. Bu durum servisimizi de etkilemekte çoğu zaman başka servislerce yürütülmesi gereken iş ve işlemler de servisimizce yürütülmektedir. Bu durumun neticelerinin takdiri Makamlarınındır.

Değerli Meslektaşlarım, *Bakanlığı, *Müdürlüğü'nde A.H. sınıfında görev yapmaktayım.Bu yazdıklarım tayin sebebi olabilir mi? Tavsiye ve yardımlarınızı bekliyorum. Yakın gelecekte istifa tek seçenek gibi duruyor....

Değerli meslektaşım bir kurum avukatı olarak size tavsiyem (eğer henüz aday) memur statüsünde iseniz adaylığınızın kaldırılmasına kadar sabretmektir.

Asil memur olduğunuzda başka illerde bulunan kurumlara (belediye, özel idare, üniversite vb) naklen tayin talebinde bulunabilir ve oralara naklen (kurum değiştirerek) atanabilirsiniz.

İstifa düşünülmemesi gerekli bir seçenektir. Bildiğiniz üzere kurum avukatlığına geçmek artık eskisi gibi kolay değildir.

Bahsettiğiniz sıkıntılar tüm kamu kurumlarında mevcuttur.

Karamsarlığa kapılmayın....

Saygılarımla...

Naklen atama konusunu araştırıyorum Sn.hciyiltepe. Teşekkürler.

Şimdi de muvafakat vermediler....

Başka bir arkadaşımın 'kurum avukatlığı' konusundaki tavsiye isteğine verdiğim cevaptır;

Kurum avukatlığından ayrılmış bir meslekdaşınız olarak artı ve eksilerini şöyle sıralayabilirim;
ARTILAR
- Bazı arkadaşların belirttiği gibi - ortalama standartlarda da olsa - geçim sıkıntınız olmaz.15 inde maaşınız yatar.
- Çok yer değiştirmeniz durumunda her yöreden her kesimden bir sürü güzel dostunuz olur.
- Çalıştığınız kuruma bağlı olarak belirli alanlarda uzmanlaşabilirsiniz(Ör:kültür bakanlığı - telif hakları gibi)

EKSİLER
- Uzun ve yorucu mesai saatleri,hafta sonu tatiliniz ve yıllık izniniz olsa bile bunları işleri bir düzene koymadan ve amirin takdiri(yıllık izinde mesela)olmadan kullanamazsınız.
- Danıştayın vermiş olduğu birçok karara rağmen birçok kurumda , belirsiz sayıda amir mesaiye devam ister , bazen duruşma dışı işlerin adliyede takibi için dışarda olursunuz sonra bir bakarsınız hakkınızda tutanak tutulmuş savunma isteniyor,
- Sadece bir il'e bakan ve ilçelerinde hukuk teşkilatı olmayan kurumlarda ilçe adliyelerine gidiş geliş ızdıraba dönüşebilir.Hele teknik konularda çalışmayan kurumlarda araç bu daha zordur.Araçlar amirlerin altındadır.Ya valilikte acil toplantı olursa diye bazen boş araç bile verilmez.Dışardan kiralarsanız (sormadan mesela aceleniz vardır) ita amiri bunu ödemekte zorluk çıkarır.(Biz daha ucuza bulurduk ,dolmuşla gitseydiniz gibi,ama benim gibi şırnakta görev yapmış olsaydınız ve Beytüşşebap ilçesi 3,5 saatlik yolda olsaydı durum zor olurdu-ben en azından bu konuda sıkıntı çekmedim çok şükür)

- Yanınıza personel tahsisi sıkıntı olacaktır çünkü Ankara,İzmir,Antalya,Aydın gibi bol bol kadro fazlası olan yerler dışında (ki buralara 'kapağı atmak'ta zor bazı kurumlarda)size eleman vermezler.Verdikleri elemanın Adalet yüksek okulu mezunu olması gerekir ancak yıllardır kurumlar bu kadrolara personel almazlar.

- Piyasa kuralları çerçevesinde hizmet veren bir kuruluştaysanız (pek kalmadı ama mesela TEDAŞ,eskinin Telekomu gibi) Açtığınız veya açacağınız icra takiplerine dikkat etmelisiniz(özellikle küçük illerde)Bir gün idareciniz (doğrudan müdüre bağlıyızdır unutmayın) sizi çağırır ve odasında bulunan 'siyasi kişilik'in yanında açtığınız takibin durdurulup durdurulmayacağını , hatırlı kişiler olduklarını vb. söyler.Gelsinler taksitlendirme yapalım ,kefil , teminat bulsunlar dersiniz (çünkü 2 yılda bir yapılan teftişte-hukuktan anlamayan mülkiyeli , mühendis kökenli arkadaşlar sizi denetler ve sorar niye takip etmedin diye)

- Yine yukarıda bahsettiğim denetlemeler esnasında sayın müfettişler dilekçenizi nasıl yazdığınızdan , dosyalarınızı nasıl klasörlediğinize kadar herşeyi denetleyip canınızı sıkarlar.(kurumun faaliyetleri nedeni ile ölen bir vatandaşın tazminat davasında ,kusurda tam olduğu halde ve siz ilkelerinize ters düşse de kurumu savunduğunuz halde uyarı yiyebilirsiniz)

-Alacağınız ücret yetmekle beraber pek tatmin edici olmayacak.Girişte 2.500 civarı ücret alırsınız.Birde yılda bir tahsil edilen vekalet ücretlerinin dağıtımda düşen payı ödenir yılda bir (6.000 -8.000 TL civarı)Bu konuda kamu avukatları arkadaşların girişimleri vardı , iç hukuk yollarını tüketmişlerdi ve AİHM'e başvuracaklardı.

- KPSS ile girmek konusunda; yüksek puan alsanız dahi işkur'a kayıtlı aday ve puan listeleri kuruma ve iktidardaki parti kişiliklerine (Milletvekili , il bşk.)gönderilir.Kırmızı mürekkepli kalemle adınızın karşısına X işareti konmazsa giremezsiniz.

- Tayin ve nakil konularında yine bu şahısları ziyaret şarttır çünkü kendilerinden habersiz olur veren müdürleri sevmezler.

- Birde şu var , hazine avukatı olur ve küçük bir il'e giderseniz ve tek avukatsanız iş yükü altında ezilirsiniz(hazine avukatı arkadaşlar bu sıkıntıları iyi bilir ,detaya onlar girse daha iyi olur)


Bence bırakınız üstadım , gideceğiniz yer pek farklı olmayacak ne de olsa..karar sizin