Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Dava dilekçesinde faiz oranı (yüzde şu kadar diye) açıkça yazılmalı mıdır?

Yanıt
Old 30-11-2010, 14:51   #1
Avukat75

 
Varsayılan Dava dilekçesinde faiz oranı (yüzde şu kadar diye) açıkça yazılmalı mıdır?

Dava aidat ve genel gider alacağına ilişkindir. Dava dilekçesinde faiz talebine ilişkin olarak, '634 sayılı KMK md. 20'deki faiz oranı üzerinden temerrütten itibaren aylık faiziyle birlikte tahsiline' diye yazmışım. Ancak bilirkişi, '...davacının faiz talebinin irdelenebilmesi için istenebilecek olan faiz tutarını dava dilekçesinde açıkça belirtmiş olması ve bu faiz tutarına isabet eden mahkeme harcını vezneye depo etmiş olması gerekmektedir' diyerek, faiz talebi konusunda hesap yapma gereği duymadığını belirtiyor!
Rapora tabi ki itiraz edeceğim. Ancak, faiz konusunda yazdığım ifadenin, KMK md. 20'deki aylık %5 faiz oranı üzerinden talebimin kabulünü sağlayacağı konusunda emin olamadım. Dava dilekçelerinde genelde 'yasal faiz', 'en yüksek mevduat faizi' veya 'avans faizi' terimlerinin yazılması ile yetinilip ayrıca yüzde şu kadar faiz denilmiyor bildiğim kadarıyla.
Vakti olup kafa yoran herkese teşekür ederim..
Old 30-11-2010, 15:20   #2
Erkan Uygun

 
Varsayılan

Bence bilirkişi hatalı bir değerlendirme yapmış.Önemli olan faizin belirlenebilir olmasıdır.Dilekçenizdeki ifade ile faiz belirlenebilir niteleiktedir. Ayrıca HMUK 75 dava dilekçesindeki net olmayan konular hakim tarafından açıklattılabilir.Bu konuda bir talepte bulunun veya faiz istemizden neyi kastettiğinizi ve oranını açıkça belirten bir dilekçe verin bilirkişiden ek rapor talep edin.
Old 30-11-2010, 16:04   #3
üye32062

 
Varsayılan

Bende Sn.Av.Erkanla aynı kanaatteyim. Faiz oranının belirlenebilir olması yeterli ki sizin olayınızda kanundan doğduğu için çok açık. Bilirkişi eksik görüş bildirmiş, ilave rapor talep etmeniz gerekecek. İyi çalışmalar
Old 30-11-2010, 20:39   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat75
Dava aidat ve genel gider alacağına ilişkindir. Dava dilekçesinde faiz talebine ilişkin olarak, '634 sayılı KMK md. 20'deki faiz oranı üzerinden temerrütten itibaren aylık faiziyle birlikte tahsiline' diye yazmışım. Ancak bilirkişi, '...davacının faiz talebinin irdelenebilmesi için istenebilecek olan faiz tutarını dava dilekçesinde açıkça belirtmiş olması ve bu faiz tutarına isabet eden mahkeme harcını vezneye depo etmiş olması gerekmektedir' diyerek, faiz talebi konusunda hesap yapma gereği duymadığını belirtiyor!
Rapora tabi ki itiraz edeceğim. Ancak, faiz konusunda yazdığım ifadenin, KMK md. 20'deki aylık %5 faiz oranı üzerinden talebimin kabulünü sağlayacağı konusunda emin olamadım. Dava dilekçelerinde genelde 'yasal faiz', 'en yüksek mevduat faizi' veya 'avans faizi' terimlerinin yazılması ile yetinilip ayrıca yüzde şu kadar faiz denilmiyor bildiğim kadarıyla.
Vakti olup kafa yoran herkese teşekür ederim..

Siz dava dilekçenizde birikmiş aidat alacaklarını müddeabih olarak gösterip, "TL alacağın, dava tarihinden/temerrüd tarihinden itibaren tahsiline karar verilmesi" deseydiniz, siz ve diğer iki Sayın Üyeye katılırdım.

Ancak anlaşıldığı kadarıyla siz, "X Tl aidat alacağının temerrüd tarihinden dava tarihine kadar işlemiş faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi" anlamına gelecek bir ifade kullanmış olmalısınız ki, bilirkişi raporunda
Alıntı:
ve bu faiz tutarına isabet eden mahkeme harcını vezneye depo etmiş olması gerekmektedir
demiştir. Yani siz "işlemiş faiz" tutarını da müddeabihe dahil etmişsiniz gibi...Hal böyle ise, bilirkişi raporunda haklıdır. Çünkü harcı yatırılmamış talepler hakkında karar verilemez.

Mesele, faiz "oranı" değil; "tutarı"dır.
Old 01-12-2010, 12:34   #5
Avukat75

 
Varsayılan

[FONT='Arial','sans-serif']Sayın Av. Erkan Uygun ve sayın Av. Serbay, bu aslında bilirkişinin ek raporu. İlk raporda yapılan bazı yanlış değerlendirmelere ve yine faiz talebimle ilgili hesaplama yapılmamış olmasına itiraz etmiştim. Ek raporda, yanlış değerlendirme ve dolayısıyla yanlış hesaplama yapıldığı konusundaki itirazım bilirkişi tarafından kabul edilip düzeltilmiş, ancak faiz hesaplaması, sorumda belirttiğim gerekçeyle gene yapılmamış. Ayrıca, ek rapor alınmak üzere bilirkişiye gitmeden önce, faiz talebimi (KMK md. 20 deki oranı da açıkça yazarak) açıkça belirten bir dilekçeyi de ibraz ettim. Fakat bilirkişi, sorumda belirttiğim gerekçeyle faiz hesabı yapmamış gene.[/font]
[FONT='Arial','sans-serif'][/font]
[FONT='Arial','sans-serif']Sayın Av. Suat Ergin, dava dilekçemdeki tam ifadem; ‘…3.000 TL. aidat alacağı, 100 TL. genel gider alacağı olmak üzere toplam 3.100 TL.nin davalılardan müşterek ve müteselsilen 634 sayılı KMK md. 20’deki faiz oranı üzerinden temerrütten itibaren aylık faiziyle birlikte tahsiline…’ şeklinde. Yani benim bu ifademden, talep ettiğim 3.100 TL. nin, aslında, asıl alacak+temerrütten dava tarihine kadar işlemiş faiz olduğu anlamı mı çıkıyor? ‘Temerrütten itibaren’ ifadesini koymamdaki amaç, davalıların temerrüde düştükleri tarihi dava açarken tam olarak bilememem nedeniyle, davalıların verecekleri cevaba göre bunun belirlenebileceğini düşünmemdi. Yoksa müddeabih olarak belirttiğim tutar içinde faiz tutarı yok. Müddeabih ile birlikte, temerrütten itibaren belirttiğim oranda faizini de talep etmekteyim. Sizin belirttiğiniz anlamda yorumlanabileceğini düşünmüyorum. Sizin yorumunuz kabul edilirse, ‘…TL. alacağımızın temerrüt tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline’ veya ‘…TL. alacağımızın yasal faiziyle birlikte tahsiline’ şeklinde yazılmış birçok dilekçede, davacıya, istediğin bu miktar içindeki faiz tutarın nedir onu belirt ve harcını yatır denilmesi gerekmez mi? [/font]
[FONT='Arial','sans-serif'][/font]
[FONT='Arial','sans-serif'] Kaldı ki müddeabihin tamamının harcını dava açarken yatırmak durumundayız zaten. Eğer müddeabih içinde faiz tutarı da var ise harcı zaten yatırılmış durumdadır. Ayrıca iş davalarında genelde olduğu üzere, kısmi dava açılması halinde, bilirkişiler gene de alacağın tamamını hesaplamakta, hesap yapabilmem için harcını yatırman gerekir dememektedirler. Hesap yapıldıktan sonra ıslah ile harç tamamlanmaktadır. Kısmi dava açmanın bir anlamı olmaz o zaman.[/font]
[FONT='Arial','sans-serif'][/font]
[FONT='Arial','sans-serif']Diye düşünüyorum. İlginiz için teşekürler.[/font]
Old 01-12-2010, 13:22   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat75
[FONT='Arial','sans-serif']Sayın Av. Erkan Uygun ve sayın Av. Serbay, bu aslında bilirkişinin ek raporu. İlk raporda yapılan bazı yanlış değerlendirmelere ve yine faiz talebimle ilgili hesaplama yapılmamış olmasına itiraz etmiştim. Ek raporda, yanlış değerlendirme ve dolayısıyla yanlış hesaplama yapıldığı konusundaki itirazım bilirkişi tarafından kabul edilip düzeltilmiş, ancak faiz hesaplaması, sorumda belirttiğim gerekçeyle gene yapılmamış. Ayrıca, ek rapor alınmak üzere bilirkişiye gitmeden önce, faiz talebimi (KMK md. 20 deki oranı da açıkça yazarak) açıkça belirten bir dilekçeyi de ibraz ettim. Fakat bilirkişi, sorumda belirttiğim gerekçeyle faiz hesabı yapmamış gene.[/font]
[FONT='Arial','sans-serif'][/font]
[FONT='Arial','sans-serif']Sayın Av. Suat Ergin, dava dilekçemdeki tam ifadem; ‘…3.000 TL. aidat alacağı, 100 TL. genel gider alacağı olmak üzere toplam 3.100 TL.nin davalılardan müşterek ve müteselsilen 634 sayılı KMK md. 20’deki faiz oranı üzerinden temerrütten itibaren aylık faiziyle birlikte tahsiline…’ şeklinde. Yani benim bu ifademden, talep ettiğim 3.100 TL. nin, aslında, asıl alacak+temerrütten dava tarihine kadar işlemiş faiz olduğu anlamı mı çıkıyor? ‘Temerrütten itibaren’ ifadesini koymamdaki amaç, davalıların temerrüde düştükleri tarihi dava açarken tam olarak bilememem nedeniyle, davalıların verecekleri cevaba göre bunun belirlenebileceğini düşünmemdi. Yoksa müddeabih olarak belirttiğim tutar içinde faiz tutarı yok. Müddeabih ile birlikte, temerrütten itibaren belirttiğim oranda faizini de talep etmekteyim. Sizin belirttiğiniz anlamda yorumlanabileceğini düşünmüyorum. Sizin yorumunuz kabul edilirse, ‘…TL. alacağımızın temerrüt tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline’ veya ‘…TL. alacağımızın yasal faiziyle birlikte tahsiline’ şeklinde yazılmış birçok dilekçede, davacıya, istediğin bu miktar içindeki faiz tutarın nedir onu belirt ve harcını yatır denilmesi gerekmez mi? [/font]
[FONT='Arial','sans-serif'][/font]
[FONT='Arial','sans-serif'] Kaldı ki müddeabihin tamamının harcını dava açarken yatırmak durumundayız zaten. Eğer müddeabih içinde faiz tutarı da var ise harcı zaten yatırılmış durumdadır. Ayrıca iş davalarında genelde olduğu üzere, kısmi dava açılması halinde, bilirkişiler gene de alacağın tamamını hesaplamakta, hesap yapabilmem için harcını yatırman gerekir dememektedirler. Hesap yapıldıktan sonra ıslah ile harç tamamlanmaktadır. Kısmi dava açmanın bir anlamı olmaz o zaman.[/font]
[FONT='Arial','sans-serif'][/font]
[FONT='Arial','sans-serif']Diye düşünüyorum. İlginiz için teşekürler.[/font]

Sayın Avukat75,

Alıntı:
İlk raporda yapılan bazı yanlış değerlendirmelere ve yine faiz talebimle ilgili hesaplama yapılmamış olmasına itiraz etmiştim.

Demektesiniz. Bilirkişi sizin talebinizi kabul etseydi, nasıl bir rapor yazmasını beklerdiniz.
Old 01-12-2010, 13:41   #7
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Siz dava dilekçenizde birikmiş aidat alacaklarını müddeabih olarak gösterip, "TL alacağın, dava tarihinden/temerrüd tarihinden itibaren tahsiline karar verilmesi" deseydiniz, siz ve diğer iki Sayın Üyeye katılırdım.

Ancak anlaşıldığı kadarıyla siz, "X Tl aidat alacağının temerrüd tarihinden dava tarihine kadar işlemiş faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi" anlamına gelecek bir ifade kullanmış olmalısınız ki, bilirkişi raporunda
demiştir. Yani siz "işlemiş faiz" tutarını da müddeabihe dahil etmişsiniz gibi...Hal böyle ise, bilirkişi raporunda haklıdır. Çünkü harcı yatırılmamış talepler hakkında karar verilemez.

Mesele, faiz "oranı" değil; "tutarı"dır.

Gerçekten bu kanaate nasıl vardınız ben de anlayamadım.

Alıntı:
Yazan Avukat75
Sayın Av. Suat Ergin, dava dilekçemdeki tam ifadem; ‘…3.000 TL. aidat alacağı, 100 TL. genel gider alacağı olmak üzere toplam 3.100 TL.nin davalılardan müşterek ve müteselsilen 634 sayılı KMK md. 20’deki faiz oranı üzerinden temerrütten itibaren aylık faiziyle birlikte tahsiline…’ şeklinde. Yani benim bu ifademden, talep ettiğim 3.100 TL. nin, aslında, asıl alacak+temerrütten dava tarihine kadar işlemiş faiz olduğu anlamı mı çıkıyor?
Old 01-12-2010, 13:48   #8
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Gerçekten bu kanaate nasıl vardınız ben de anlayamadım.

Yüksek tahmin gücü ve hayatın olağan akışına göre, kanaat oluşturdum. Soru sahibine sorduğum soruyu siz cevaplabilir misiniz?

Demiş ki;

Alıntı:
Yazan Avukat75
İlk raporda yapılan bazı yanlış değerlendirmelere ve yine faiz talebimle ilgili hesaplama yapılmamış olmasına itiraz etmiştim.

Demişim ki;

Bilirkişi sizin talebinizi kabul etseydi, nasıl bir rapor yazmasını beklerdiniz?
Old 01-12-2010, 13:51   #9
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Yüksek tahmin gücü ve hayatın olağan akşınız göre, kanaat oluşturdum. Soru sahibine sorduğum soruyu siz cevaplabilir misiniz?

Demiş ki;



Demişim ki;

Bilirkişi sizin talebinizi kabul etseydi, nasıl bir rapor yazmasını beklerdiniz?

Nasıl yani?
Old 01-12-2010, 13:53   #10
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Nasıl yani?

Saim Bey,

Davacı hangi hallerde rapora, faiz talebiyle ilgili itiraz eder?
Old 01-12-2010, 13:57   #11
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Saim Bey,

Davacı hangi hallerde rapora, faiz talebiyle ilgili itiraz eder?

Olması gereken dışında hesap yapılmış, ya da yanlış faiz oranı tatbik edilmişse sanırım.
Old 01-12-2010, 14:09   #12
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Olması gereken dışında hesap yapılmış, ya da yanlış faiz oranı tatbik edilmişse sanırım.

Soru sahibi faiz konusunda "hiç hesaplama" yapmamış, diyor. Sizce, bilirkişi faiz hesabı yapmalı mıydı?

Ya da durup dururken böyle bir talep yok iken bilirkişi neden

Alıntı:
Yazan Bilirkişi
'...davacının faiz talebinin irdelenebilmesi için istenebilecek olan faiz tutarını dava dilekçesinde açıkça belirtmiş olması ve bu faiz tutarına isabet eden mahkeme harcını vezneye depo etmiş olması gerekmektedir'
desin.
Old 01-12-2010, 14:31   #13
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

634 S.K. m.20:"...Gider ve avans payının tamamını ödemeyen kat maliki ödemede geciktiği günler için aylık "yüzde beş" hesabıyla gecikme tazminatı ödemekle yükümlüdür..."

Buradaki %5, faiz değildir; gecikme tazminatıdır. Gecikme tazminatı ile faiz (bazen aynı anlamda kullanılıyorsa da) takdir edersiniz ki aynı şey değildir. Sayın Avukat75, her ne kadar dava dilekçesinde faiz demişse de talep ettiği gecikme tazminatıdır ve dava dilekçesine göre faiz talebi yoktur.

Kat Malikleri Kurulu kararında daha yüksek bir oran belirlenmiş de olabilir; şartları oluşmuşsa hesap, buna göre yapılacaktır.

Saygılar...
Old 01-12-2010, 14:32   #14
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Soru sahibi faiz konusunda "hiç hesaplama" yapmamış, diyor. Sizce, bilirkişi faiz hesabı yapmalı mıydı?

Ya da durup dururken böyle bir talep yok iken bilirkişi neden


desin.

Bilirkişi, dilekçede (ya da takip talebinde) somut bir oran yazarak faiz oranı beliritilmemiş olsa bile, faizin dilekçede talep edilmiş olması halinde faiz hesabı yapmalıydı. (Diye düşünüyorum)

Bilirkişinin hiç gereği yokken "Faiz için de harç ödemelidir" şeklindeki ifadesini, anlamak zordur.

Ancak belki, takip tarihinden önce temerrüt nedeniyle doğup da, somut bir rakam olarak ( dayanak takip talebinde) hesaplanıp "işlemiş faiz" adı altında yer verilmeyen ve fakat takip öncesinden itibaren işletilerek tahsil edilmesi takip talebi ile istenen faiz alacağı için; "(takip tarihine kadar) olan işlemiş faizin hesaplanarak takip talebinde somutlaştırılması ve bu kısmın harcının yatırılması" gerekirdi demiş olabilir.(*)

(*) Bu durumda dahi hesaplama yapıp, değerlendirme (takdir) yetkisini mahkemeye bırakmak zorundadır.
Old 01-12-2010, 14:52   #15
Avukat75

 
Varsayılan

Peki davacı olarak benim hiç faiz talep etmemiş olduğum anlamı mı çıkıyor bundan? Her ayın aidat borcunun faizinin ayrı ayrı hesaplanması gerektiğini düşünmüştüm. En azından yargılama sırasında belirlenen (belirlenmiş olduğunu varsayarsak) temerrüt tarihinden itibaren.

Ya da mahkeme, davayı kısmen veya tamamen kabul eder ise, şu kadar alacağın dava (ya da temerrüt) tarihinden itibaren şu oranda faiziyle tahsiline diye mi karar verebilir?

Benim endişem, dava tarihinden de olsa, alacak talebimin KMK md. 20'deki faiz oranı (aylık %5) üzerinden faiziyle birlikte kabul edilmemesi ve gerekçe olarak da faiz talep etmemiş olmamın (faiz oranını göstermemiş olmamın) gösterilmesi.
Old 01-12-2010, 14:54   #16
Av. Mehmet Demirezen

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici

Bilirkişinin hiç gereği yokken "Faiz için de harç ödemelidir" şeklindeki ifadesini, anlamak zordur.


Soruyu okuduğumda beni de dehşete düşüren bu ifade oldu.

Daha da kötüsü ise talebin irdelenebilmesi için harcın yatırılması gerektiğini söylemesi

Yani hem üstüne vazife olmayan husus hakkında görüş bildirdiği gibi hemde harç yatırılmazsa talep hakkında görüş bildirmeyeceğini dile getiriyor

İnsanın ''sana ne kardeşim'' diyesi geliyor.
Old 01-12-2010, 15:03   #17
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat75
Peki davacı olarak benim hiç faiz talep etmemiş olduğum anlamı mı çıkıyor bundan? Her ayın aidat borcunun faizinin ayrı ayrı hesaplanması gerektiğini düşünmüştüm. En azından yargılama sırasında belirlenen (belirlenmiş olduğunu varsayarsak) temerrüt tarihinden itibaren.

Ya da mahkeme, davayı kısmen veya tamamen kabul eder ise, şu kadar alacağın dava (ya da temerrüt) tarihinden itibaren şu oranda faiziyle tahsiline diye mi karar verebilir?

Benim endişem, dava tarihinden de olsa, alacak talebimin KMK md. 20'deki faiz oranı (aylık %5) üzerinden faiziyle birlikte kabul edilmemesi ve gerekçe olarak da faiz talep etmemiş olmamın (faiz oranını göstermemiş olmamın) gösterilmesi.

6 no.lu mesajıma yanıt verir misiniz?
Old 01-12-2010, 15:45   #18
Avukat75

 
Varsayılan

'Her ayın aidat borcunun faizinin ayrı ayrı hesaplanması gerektiğini düşünmüştüm.' şeklinde 15 nolu mesajımla cevaplamaya çalışmıştım.

Yani siz diyorsunuz ki, dava tarihine kadar işlemiş bir faiz alacağı sözkonusu ise ve bunu talep ediyorsanız, faiz alacağı için bir tutar belirleyip müddeabih olarak talep sonucunda yazmanız gerekmektedir. Tutar yazılmamış olduğundan da faiz talebi yoktur, olmayan talep konusunda bilirkişi neyi hesaplasın?

Ama gene iş davalarından örnek vereceğim. Mahkemeler, kıdem tazminatı alacakları hakkında 'aktin feshi tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte tahsiline' diye karar veriyorlar. Aktin feshi tarihi de dava tarihinden önce olduğuna göre, daha önceki bir tarihten (aktin feshi tarihi) dava tarihine kadar işlemiş bir faiz alacağı sözkonusu. Bu faiz alacağının tahsiline karar vermek için, davacıya, dava dilekçende faiz için istediğin tutarı da göster mi deniliyor?

Sayın Av.Nevra Öksüz'ün, yasada 'gecikme tazminatı' olarak belirtildiğini ve bunun faizden farklı olduğu uyarısını önemli bulduğumu ve davayı açarken bu ayrımı farketmeyerek hata yapmış olduğumu kabul ediyorum.
Old 01-12-2010, 16:19   #19
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat75
'Her ayın aidat borcunun faizinin ayrı ayrı hesaplanması gerektiğini düşünmüştüm.' şeklinde 15 nolu mesajımla cevaplamaya çalışmıştım.

Yani siz diyorsunuz ki, dava tarihine kadar işlemiş bir faiz alacağı sözkonusu ise ve bunu talep ediyorsanız, faiz alacağı için bir tutar belirleyip müddeabih olarak talep sonucunda yazmanız gerekmektedir. Tutar yazılmamış olduğundan da faiz talebi yoktur, olmayan talep konusunda bilirkişi neyi hesaplasın?



Aşağı yukarı öyle diyorum.

Alıntı:
Ama gene iş davalarından örnek vereceğim. Mahkemeler, kıdem tazminatı alacakları hakkında 'aktin feshi tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte tahsiline' diye karar veriyorlar. Aktin feshi tarihi de dava tarihinden önce olduğuna göre, daha önceki bir tarihten (aktin feshi tarihi) dava tarihine kadar işlemiş bir faiz alacağı sözkonusu. Bu faiz alacağının tahsiline karar vermek için, davacıya, dava dilekçende faiz için istediğin tutarı da göster mi deniliyor?

Pekala, aynı iş davalarında bilirkişi rapor verdikten sonra itiraz ederken, "bilirkişi faiz tutarınıhesaplamamıştır" diyor musunuz? Siz hala "tutar" kelimesini kullanmakta ısrar ediyorsunuz. Dava dilekçenizde ve itiraz dilekçenizde de bu şekilde yazdıysanız, bilirkişi tabii ki, "işlemiş faiz tutarının" hesaplanmasını istediğinizi sanmıştır. O yüzden de "talebi açıklayın ve harcı yatırın" demiştir. Siz ise, son mesajınızda her aya tekabül eden aidat alacağına işleyecek faizin de bilirkişi aracılığıyla tespitini istemişsiniz. Ama anlatım karışıklığı nedeniyle, anlaşılamamışsınız.

Konuyla ilgili bir şey sorayım. Genel gider ve aidatın belirlendiği genel kurul toplantısına davalı katılmış mıdır? Katılmamışsa "işletme projesi" kendisine tebliğ edilmiş midir?
Old 01-12-2010, 16:34   #20
Avukat75

 
Varsayılan

Üç davalıdan ikisi katılmamış, birisi katılmış. İşletme projesi de yapılmamış. İşletme projesinin bulunmaması ve toplantıya katılmama nedeniyle ileri sürülebilecek itirazları anlarım. Sonuçta bu hukuki değerlendirmeyi mahkeme yapacaktır.

Fakat bilirikişi, sadece bir davalının (toplantıya katılan) faiz sorumluluğunun olabileceğini kabul etmiş ama ilk sorumda belirttiğim gerekçeyle faiz hesabı yapmamıştır. Aslında bilirkişinin 'takıldığı' ve gerekçe olarak gösterdiği husus, faiz tutarını dava dilekçesinde belirtmemiş olduğum ve harcını yatırmamış olduğum iddiası.
Old 01-12-2010, 16:53   #21
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat75
Üç davalıdan ikisi katılmamış, birisi katılmış. İşletme projesi de yapılmamış. İşletme projesinin bulunmaması ve toplantıya katılmama nedeniyle ileri sürülebilecek itirazları anlarım. Sonuçta bu hukuki değerlendirmeyi mahkeme yapacaktır.


Bu davalılar için faize hükmedilemez.Hatta usulüne uygun bir işletme projesi ve genel kurula katılım olmadığı için aidat ve genel gider asıl alacağına da karar verilmemelidir.

Alıntı:
Fakat bilirikişi, sadece bir davalının (toplantıya katılan) faiz sorumluluğunun olabileceğini kabul etmiş ama ilk sorumda belirttiğim gerekçeyle faiz hesabı yapmamıştır. Aslında bilirkişinin 'takıldığı' ve gerekçe olarak gösterdiği husus, faiz tutarını dava dilekçesinde belirtmemiş olduğum ve harcını yatırmamış olduğum iddiası.

Şu şekilde de karar verilebilir. "Ait oldukları aydan işletilecek aylık %5 faiziyle tahsiline.." gibi. Bilirkişi ve mahkeme faizin işleyeceği tarihi belirleyebilir. Sizin anlattığınız şekilde belirleme yapamaz. Siz diyorsunuz ki misal "2008- Ocak-şubat-mart-nisan aylarına ait aidat alacağım var. Bunların tahsilini istiyorum. Ancak her bir aya ilişkin faizin tutarının da belirlenmesini istiyorum" Size yukarıda ısrarla sordum. "Siz bilirkişinin nasıl rapor vermesini bekliyorsunuz" dedim. Cevap vermediniz.

Dediğiniz gibi rapor şöyle olabilir: "2008- Ocak ayının işlemiş faiz miktarı:350 TL dir, Şubat ayının faiz miktarı 340 TL dir.vs.vs." Pekiyi karara nasıl yansıyacaktır: "2008- Ocak ayının işlemiş faiz miktarı:350 TL olarak tespitine, Şubat ayının faiz miktarı 340 TL olarak tespitine.vs.vs." Hatta -tespitine- kelimesinin yerine -tahsiline- kelimesini ekleyelim. Ne oldu şimdi? Harcı yatırılmamış bir "talep" hüküm altına alınmış olmadı mı?

Bakalım Saim Bey ne diyecek?
Old 01-12-2010, 17:15   #22
Avukat75

 
Varsayılan

Bilirkişi her aya ait alacağın faiz tutarını belirtmiş olsa idi, ben de hesaplanan faiz miktarının toplamı için gereken hercı yatırıp ıslah edecektim. Şimdi ise faiz alacağımın miktarını (çünkü sizin de belirttiğiniz gibi faiz başlangıç tarihleri farklı farklı tarihler olacaktır, ki bu yüzden bilirkişiden hesap yapmasını beklemiştim) bilemediğim için ıslah miktarını belirlemem zor olacaktır.

Dediğiniz gibi, o zaman mahkeme (tabi davayı kabul ederse) faiz konusunda her ay için faiz başlangıç tarihlerini tek tek belirleyip karar verecektir, 3-4 yıllık bir süre için bu nasıl mümkün olacak, nasıl bir karar olacak bilemiyorum. Bilirkişi bu hesaplamayı yapma gereği duymayınca sonuç böyle oldu.

Zaman ayıran, görüş bildiren herkese teşekür ederim.
Old 01-12-2010, 17:15   #23
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat75
...Fakat bilirkişi, sadece bir davalının (toplantıya katılan) faiz sorumluluğunun olabileceğini kabul etmiş ama ilk sorumda belirttiğim gerekçeyle faiz hesabı yapmamıştır. Aslında bilirkişinin 'takıldığı' ve gerekçe olarak gösterdiği husus, faiz tutarını dava dilekçesinde belirtmemiş olduğum ve harcını yatırmamış olduğum iddiası.

Sayın Avukat75,

BK m.104/3: "Geçmiş günler faizinin tediyesinde temerrüt sebebi ile faiz yürütülemez."

Gecikme tazminatına dair ilamı mahkemeden aldığınızda ilamda hükmedilen gecikme tazminatına faiz talep edilebilir. Bu da gecikme tazminatının faiz olmadığının bir sonucudur

634 S.K. daki gecikme tazminatının işlemeye başlayacağı zamana ilişkin olarak birçok Yargıtay kararında belirtildiği üzere: "...gecikme tazminatının hesaplanmasında, buna ilişkin işletme projesi davalıya tebliğ edilmişse bu tarihin, ortak gider alacağı kat malikleri kurulu kararına dayanıyor ve davalı karara katılmış ise karar tarihinin, katılmamış ise kararın tebliğ edildiği ya da borcun herhangi bir şekilde davalıya bildirildiği tarihin başlangıç günü alınması Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamaları gereğidir". Davalının temerrüdü, karar tarihi olmakla, talep ettiğiniz bu kısma ilişkin de harç yatırmanız gerektiği kanaatindeyim.

Bilirkişiye gelince;
Dosya münderecatı ile temerrüt tarihi bellidir; şayet daha yüksek bir orana karar verilmişse bu; aksi takdirde kanundaki oran da bellidir. Hesap yapılması için dosyanın verildiği bilirkişinin görevi, hesap yapmaktır.

(Maalesef hemen hemen bütün) bilirkişi raporlarına itiraz dilekçemde kullandığım: "HUMK m.275: “Mahkeme, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukukî bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez.”Bu madde ile amaçlanan hak arayan vatandaşın pahalı yargılama yapılmasından korunması olduğu gibi (birçok Yargıtay kararında da belirtildiği üzere) HAKİMLİK MESLEĞİNİN NİTELİĞİNİN DE KORUNMASIDIR. Bilirkişiler, raporlarında hakimin genel ve hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konulara dair görüş bildiremezler. " şeklinde bir giriş yapabilirsiniz Gerçi biraz sinirleniyorlar ama...

Alıntı:
Yazan Av. Suat Ergin
Hatta usulüne uygun bir işletme projesi ve genel kurula katılım olmadığı için aidat ve genel gider asıl alacağına da karar verilmemelidir.


Bir karar:
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, 17.11.2003 T., Esas: 2003/7152 , Karar: 2003/8944: "Davalı da diğer kat malikleri gibi anagayrımenkulün gerektirdiği genel giderlere katılmak zorundadır. Bu konuda işletme projesi hazırlanmamış olması ya da davalının kat malikleri toplantısına katılmamış olması onu bu yükümlülükten kurtarmaz. Kat malikleri kurulunun kendisini de ilgilendiren konuda usul ve yasaya aykırı karar alındığı iddiasında bulunan kat maliki bu konuda Kat Mülkiyeti Kanunu'nun hükümleri dairesinde her zaman mahkemeye başvurma hakkına sahiptir. Yanlış olduğunu iddia ettiği kat malikleri kurulu kararını iptal ettirmeyen davalı yasadan doğan yükümlülüğünü yerine getirmeye zorunludur...Kat malikleri kurulu kararları iptal edilmedikçe geçerli oldukları da gözönüne alınarak davalının sorumlu bulunduğu avans ve ortak gider aidatı miktarı saptanıp, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir"

Saygılar...
Old 01-12-2010, 17:24   #24
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Bu davalılar için faize hükmedilemez.Hatta usulüne uygun bir işletme projesi ve genel kurula katılım olmadığı için aidat ve genel gider asıl alacağına da karar verilmemelidir.



Şu şekilde de karar verilebilir. "Ait oldukları aydan işletilecek aylık %5 faiziyle tahsiline.." gibi. Bilirkişi ve mahkeme faizin işleyeceği tarihi belirleyebilir. Sizin anlattığınız şekilde belirleme yapamaz. Siz diyorsunuz ki misal "2008- Ocak-şubat-mart-nisan aylarına ait aidat alacağım var. Bunların tahsilini istiyorum. Ancak her bir aya ilişkin faizin tutarının da belirlenmesini istiyorum" Size yukarıda ısrarla sordum. "Siz bilirkişinin nasıl rapor vermesini bekliyorsunuz" dedim. Cevap vermediniz.

Dediğiniz gibi rapor şöyle olabilir: "2008- Ocak ayının işlemiş faiz miktarı:350 TL dir, Şubat ayının faiz miktarı 340 TL dir.vs.vs." Pekiyi karara nasıl yansıyacaktır: "2008- Ocak ayının işlemiş faiz miktarı:350 TL olarak tespitine, Şubat ayının faiz miktarı 340 TL olarak tespitine.vs.vs." Hatta -tespitine- kelimesinin yerine -tahsiline- kelimesini ekleyelim. Ne oldu şimdi? Harcı yatırılmamış bir "talep" hüküm altına alınmış olmadı mı?

Bakalım Saim Bey ne diyecek?

Benle ne ilgisi var anlayamadım.

Bana sorduğunuz soruya cevap yazdım, sizden dönüş olmadı.
Old 01-12-2010, 17:31   #25
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Sayın Avukat75,

BK m.104/3: "Geçmiş günler faizinin tediyesinde temerrüt sebebi ile faiz yürütülemez."

Gecikme tazminatına dair ilamı mahkemeden aldığınızda ilamda hükmedilen gecikme tazminatına faiz talep edilebilir. Bu da gecikme tazminatının faiz olmadığının bir sonucudur

634 S.K. daki gecikme tazminatının işlemeye başlayacağı zamana ilişkin olarak birçok Yargıtay kararında belirtildiği üzere: "...gecikme tazminatının hesaplanmasında, buna ilişkin işletme projesi davalıya tebliğ edilmişse bu tarihin, ortak gider alacağı kat malikleri kurulu kararına dayanıyor ve davalı karara katılmış ise karar tarihinin, katılmamış ise kararın tebliğ edildiği ya da borcun herhangi bir şekilde davalıya bildirildiği tarihin başlangıç günü alınması Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamaları gereğidir". Davalının temerrüdü, karar tarihi olmakla, talep ettiğiniz bu kısma ilişkin de harç yatırmanız gerektiği kanaatindeyim.

Bilirkişiye gelince;
Dosya münderecatı ile temerrüt tarihi bellidir; şayet daha yüksek bir orana karar verilmişse bu; aksi takdirde kanundaki oran da bellidir. Hesap yapılması için dosyanın verildiği bilirkişinin görevi, hesap yapmaktır.

(Maalesef hemen hemen bütün) bilirkişi raporlarına itiraz dilekçemde kullandığım: "HUMK m.275: “Mahkeme, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukukî bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez.”Bu madde ile amaçlanan hak arayan vatandaşın pahalı yargılama yapılmasından korunması olduğu gibi (birçok Yargıtay kararında da belirtildiği üzere) HAKİMLİK MESLEĞİNİN NİTELİĞİNİN DE KORUNMASIDIR. Bilirkişiler, raporlarında hakimin genel ve hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konulara dair görüş bildiremezler. " şeklinde bir giriş yapabilirsiniz Gerçi biraz sinirleniyorlar ama...


Bir karar:
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, 17.11.2003 T., Esas: 2003/7152 , Karar: 2003/8944: "Davalı da diğer kat malikleri gibi anagayrımenkulün gerektirdiği genel giderlere katılmak zorundadır. Bu konuda işletme projesi hazırlanmamış olması ya da davalının kat malikleri toplantısına katılmamış olması onu bu yükümlülükten kurtarmaz. Kat malikleri kurulunun kendisini de ilgilendiren konuda usul ve yasaya aykırı karar alındığı iddiasında bulunan kat maliki bu konuda Kat Mülkiyeti Kanunu'nun hükümleri dairesinde her zaman mahkemeye başvurma hakkına sahiptir. Yanlış olduğunu iddia ettiği kat malikleri kurulu kararını iptal ettirmeyen davalı yasadan doğan yükümlülüğünü yerine getirmeye zorunludur...Kat malikleri kurulu kararları iptal edilmedikçe geçerli oldukları da gözönüne alınarak davalının sorumlu bulunduğu avans ve ortak gider aidatı miktarı saptanıp, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir"

Saygılar...

İsabetli katkınız için, teşekkürler üstadım.
Old 01-12-2010, 17:33   #26
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Benle ne ilgisi var anlayamadım.

.

Aşağıya alıntıladığım görüşünüz sebebi ile ilgi kurdum.

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Bilirkişi, dilekçede (ya da takip talebinde) somut bir oran yazarak faiz oranı beliritilmemiş olsa bile, faizin dilekçede talep edilmiş olması halinde faiz hesabı yapmalıydı. (Diye düşünüyorum)

Bilirkişinin hiç gereği yokken "Faiz için de harç ödemelidir" şeklindeki ifadesini, anlamak zordur.


Hangi mesajınıza dönüş beklediniz?

Alıntı:
Bana sorduğunuz soruya cevap yazdım, sizden dönüş olmadı
Old 01-12-2010, 17:37   #27
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Aşağıya alıntıladığım görüşünüz sebebi ile ilgi kurdum.



Hangi mesajınıza dönüş beklediniz?

12 nolu mesajınıza 14 nolu http://www.turkhukuksitesi.com/showp...9&postcount=14 mesajımla cevap yazdım.

Bilirkişinin hesap yapmakla yükümlü olduğunu, harcın eksik veya fazla olması ile ilgili kendisinden görüş sorulmamış olması gerektiğini, "hiç gereği yokken" görevi dışına çıkıp, harç eksiktir demesinin yanlış olduğunu ifade ediyorum o mesajda. Anlaşılmayacak ne var bunda?
Old 01-12-2010, 17:39   #28
Avukat75

 
Varsayılan

Sayın Av.Nevra Öksüz, yanıtınız ve eklediğiniz karar için teşekür ederim. Bilirkişinin ilk raporuna yaptığım itirazda belirtiiğiniz gibi (mahkemenin görev ve yetki alanına girerek hukuki değerlendirmeler yapmış olmasının doğru olmadığı vs.) bir giriş yapmıştım. Sanırım biraz sinirlenmiş
Old 01-12-2010, 17:49   #29
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
İsabetli katkınız için, teşekkürler üstadım.
Est. üstadım

Alıntı:
Yazan Avukat75
Sayın Av.Nevra Öksüz, yanıtınız ve eklediğiniz karar için teşekür ederim...
Est. sayın meslektaşım
Old 01-12-2010, 17:53   #30
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat75
Sayın Av.Nevra Öksüz, yanıtınız ve eklediğiniz karar için teşekür ederim. Bilirkişinin ilk raporuna yaptığım itirazda belirtiiğiniz gibi (mahkemenin görev ve yetki alanına girerek hukuki değerlendirmeler yapmış olmasının doğru olmadığı vs.) bir giriş yapmıştım. Sanırım biraz sinirlenmiş

Sayın Avukat75,

Mahkemenin dosyanın ek rapor alınması için bilirkişiye gönderilmesine karar verildiği ara kararını aynen yazabilir misiniz?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ecrimisil dava dilekçesinde kira bedellerini belirtmek şart mıdır? ncoban Meslektaşların Soruları 3 15-10-2010 08:12
adi şirkette vergi cezasına sebep olan ortağa karşı dava-faiz oranı Aybüke Kağan Meslektaşların Soruları 0 25-08-2009 13:26
Mahkemeye güven oranı yüzde 49 özge_law Hukuk Haberleri 0 10-07-2007 18:00
' Dava Tarihinden Karar Tarihine Kadar Faiz' Ne Anlama Gelmelidir? Av.Suat Ergin Meslektaşların Soruları 5 28-03-2007 14:14


THS Sunucusu bu sayfayı 0,10765004 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.