Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Elektrik aboneliği ile kaçak elektrik kullanımı görevli mahkeme??

Yanıt
Old 13-05-2012, 11:38   #1
üye40182

 
Varsayılan Elektrik aboneliği ile kaçak elektrik kullanımı görevli mahkeme??

Elektrik aboneliği ile kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan bir tarafın tüketici olduğu uyuşmazlıklarda görevli mahkeme Asliye Hukuk mu yoksa Tüketici mahkemesi mi? Elektrik borcunu ödemeyen ve yapılan kontrol sırasında kaçak olarak elektrik kullandığı da tespit edilen abone hakkında dağıtım şirketinin başlattığı icra takibine yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davası hangi mahkemede açılmalıdır?
Old 14-05-2012, 08:59   #2
Av.Evren Akçay

 
Varsayılan

Aşağıda eklemiş olduğum Yargıtay kararlarının sorunuza yeterince cevap vereceğini umuyorum.

T.C. YARGITAY

3.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/109
Karar: 2003/47
Karar Tarihi: 20.01.2003


ÖZET: Mahkemenin görevini belirlerken dava konusu alacak (alacağın aslı) esas alınır; istenen icra inkar tazminatı (faiz ve giderler) görevin belirlenmesinde hesaba katılmaz. Mahkemece yukarıda anlatılanlar ışığında alacağın miktarı mahkemenin görev sınırını aştığı düşünülmeksizin işin esası hakkında karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.

(2004 S. K. m. 67) (1086 S. K. m. 1, 8)

Dava: Dava dilekçesinde itirazın iptali ile takibin devamı ve % 40 icra inkâr tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Davacı (TEDAŞ) vekili, dava dilekçesinde kaçak elektrik kullanımı nedeniyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini ve % 40 icra inkâr tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup hükmü davacı taraf temyiz etmektedir.

İtirazın iptali davalarında görevli mahkeme, HUMK. 1-8 maddelerine göre belirlenir. Mahkemenin görevini belirlerken dava konusu alacak (alacağın aslı) esas alınır; istenen icra inkar tazminatı (faiz ve giderler) görevin belirlenmesinde hesaba katılmaz.

HUMK.'nun 8, II/l. maddesi gereğince kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davalarını, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı davalarını değerine bakılmaksızın sulh mahkemesi görür.

Davada 810.000.000 lira kaçak elektrik kullanımı bedelinin tahsili amacıyla yürütülen icra takibine itirazın iptali istenilmiştir.

Mahkemece yukarıda anlatılanlar ışığında alacağın miktarı (faturaya bağlı olarak talep edilen 451.820.000 TL) mahkemenin görev sınırını aştığı düşünülmeksizin işin esası hakkında karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 20.01.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı


T.C. YARGITAY

4.Hukuk Dairesi
Esas: 2006/1402
Karar: 2006/2047
Karar Tarihi: 01.03.2006


ÖZET: Dava konusu olayda davalı elektrik tüketen kişi ise de davacı idare ile elektrik kullanımı konusunda herhangi bir sözleşme yapmadan yasanın tanımını yaptığı tüketici satıcı ilişkisi kurulmadan ve haksız eylemi ile elektrik kullanımı söz konusudur. Haksız eylemden kaynaklanan eldeki bu davada tazminat konusundaki uyuşmazlığın çözüm yeri ise Asliye Hukuk mahkemesidir. Yerel mahkemece açıklanan yön gözetilmeksizin yukarıda açıklanan gerekçelerle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

(4077 S. K. m. 3)

Davacı TEDAŞ Antalya Müessese Müdürlüğü vekili Avukat .... ...... tarafından, davalı ...... ..... aleyhine 12.12.2003 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin görevsizliğine dosyanın Antalya Tüketici Mahkemesine gönderilmesine dair verilen 30.3.2004 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı, davalının kaçak elektrik kullanımı nedeniyle oluşan zararın tahsili için icra takibi yapmış, davalının itirazı üzerine ise itirazın iptali istemi ile bu davayı açmıştır. Yerel mahkemece dava konusu uyuşmazlığın 4077 sayılı yasa kapsamında değerlendirilerek Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.

4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3. maddesinin (f) fıkrasında Tüketicinin, (g) fıkrasında ise satıcının tanımı yapılmış ve yasada tüketici ile satıcı arasındaki ilişkilerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Dava konusu olayda davalı elektrik tüketen kişi ise de davacı idare ile elektrik kullanımı konusunda herhangi bir sözleşme yapmadan yasanın tanımını yaptığı tüketici satıcı ilişkisi kurulmadan ve TCK'da hırsızlık olarak düzenlenmiş haksız eylemi ile elektrik kullanımı söz konusudur.

Haksız eylemden kaynaklanan eldeki bu davada tazminat konusundaki uyuşmazlığın çözüm yeri ise Asliye Hukuk mahkemesidir. Yerel mahkemece açıklanan yön gözetilmeksizin yukarıda açıklanan gerekçelerle görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 01.03.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 14-05-2012, 22:04   #3
üye40182

 
Varsayılan

Teşekkür ederim fakat bu kararlar Kaçak elektrik kullanımı halinde yani orta da bir abone işlem sözleşmesi olmadığı hallerde görevli mahkemenin belirlenmesine ilişkin. Benim sorum ise ortada abone işlem sözleşmesi varsa somutlaştırmak gerekirse abonenin ödemediği 6 adet normal fatura borcu ve bir adette kaçak elektrik borcuna ilişkin tahakkuk eden ödenmeyen bu borçlar takibe konulup itiraz edilirse görevli mahkeme nasıl belirlenecek. Bu gün öğrendiğim kadarıyla bu durumda uygulama da Tüketici Mahkemesinde dava açılıyor. Ve Tüketici Mahkemesinde açılmasının sebebi bir Yargıtay kararı imiş fakat o kararı bulamadım.
Old 16-05-2012, 10:38   #4
Av.Evren Akçay

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2008/13-524
Karar: 2008/528
Karar Tarihi: 17.09.2008


ÖZET: Davalının davacı konut abonesine ücret karşılığında elektrik kullanım hizmeti sunduğu, tutulan kaçak tutanağı içerisinde normal kullanımdan doğan borcun da bulunacağı aşikar olduğundan ve taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.

(4077 S. K. m. 1, 2, 3, 23) (1086 S. K. m. 429)

Dava: Taraflar arasındaki <borçsuzluğun tespiti> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce mahkemenin görevsizliğine dair verilen 21.12.2006 gün ve 2006/517-673 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 18.6.2007 gün ve 2007/5202-8776 sayılı ilamı ile;

(... Davacı, elektrik abonesi olduğunu davalı yetkililerinin evinde bulunmadığı bir sırada evine gelip kaçak tutanağı düzenlediklerini, kaçak elektrik tüketiminin bulunmadığını ileri sürerek borçsuzluğun tespitine karar verilmesini istemiştir.

Davalı davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, bu tür davaların haksız eylemden kaynaklandığı ve dava değerine göre Sulh Hukuk Mahkemesince hükme bağlandığı gerekçe gösterilerek dava dilekçesinin görev yönünden reddine, talep halinde dosyanın değere göre Sulh Hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

1- 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun <Amaç> başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde <Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar> hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan yasanın 3/d maddesinde, <hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet> olarak tanımlanmıştır.

Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta davalı TEDAŞ'ın (satıcı) davacı konut abonesine ücret karşılığında elektrik kullanım hizmeti sunduğu, tutulan kaçak tutanağı içerisinde normal kullanımdan doğan borcun da bulunacağı aşikar olduğundan ve taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.

4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Diyarbakır'da ayrıca Tüketici Mahkemesi var ise dava dilekçesinin görev yönünden reddi aksi durumda Diyarbakır'da davaya Tüketici Mahkemesi niteliği ile bakılması gerekir...),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.’un 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 17.09.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı

T.C. YARGITAY

13.Hukuk Dairesi
Esas: 2009/9051
Karar: 2010/509
Karar Tarihi: 25.01.2010


ÖZET: Davacı davalının mesken abonesi olduğunu kaçak elektrik kullanımı sebebiyle hakkında yapılan icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptal edilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı tüketici ile davacı satıcı arasında elektrik satımından kaynaklanın bir uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır. Davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevlidir.

(2004 S. K. m. 67) (4077 S. K. m. 2, 23)

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı sebeplerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı davalının mesken abonesi olduğunu kaçak elektrik kullanımı sebebiyle hakkında yapılan icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptal edilmesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece aynı konuda daha önce açılan davada karar verilmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1- 4822 s.kanun ile değişik 4077 s. Tüketicinin Korunması Hakkında Yasanın Amaç başlıklı 1. maddesinde kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde <Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar> hükmüne yer verilmiştir. Kanunun 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder biçiminde tanımlanmıştır.

Bir hukuki işlemin 4077 s.kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için kanunun amacı içinde yukarda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ait bir hukuki işlemin olması gerekir.

4077 s. kanunun 23. maddesi bu yasanın uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Somut olay değerlendirildiğinde davalı tüketici ile davacı satıcı arasında elektrik satımından kaynaklanın bir uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu halde davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ait olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkemece ayrı bir tüketici mahkemesi var ise görevsizlik kararı verilmesi yok ise ara kararıyla tüketici mahkemesi sıfatıyla karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm tesisi usul ve kanuna aykırıdır.

2- Bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.

Sonuç: Birinci bentte açıklanan sebeplerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan sebeplerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istem halinde iadesine, 25.01.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Elektrik aboneliği borcu ve kaganelli Meslektaşların Soruları 8 02-11-2011 12:15
müşterek mülkiyet ve elektrik aboneliği av.eduss Meslektaşların Soruları 2 25-07-2011 09:11
Elektrik aboneliği devam ediyor, kullanan abone değil-itirazın iptali Av.Hicran Danışman Meslektaşların Soruları 4 26-03-2009 15:36
elektrik aboneliği verilmemesi - AYDEM ve müteahhit mağdurları Aybüke Kağan Meslektaşların Soruları 0 21-10-2008 12:11


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04924011 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.