Hakimin feragati havale etmemesi

Davacı tarafından verilen feragat dilekçesi hakim tarafından davalı ile anlaşın gelin o da feragat etsin karar verelim şeklinde bir gerekçe ile havale edilmisze ne yapılabilir.?(Olay bizzat benim başımdan geçti davacı ile birlikte (ben davalı vekiliyim) feragat dilekçeşini havale için hakimin odasına gittiğimizde ; bizim anlaşıp anlaşmadğımızı sordu, bu şekilde anlaştığımızı söyleyip feragat dilekçesini havale etmesini istediğimizde ise davalı olarak sizde feragat edin karar verelim dedi.Bizde vekalet ücereti ve yargılama gideri istediğimizi söyleyince olmaz davayı bitirerem o zaman dedi.Feragat dilekçesini davacıya iade edip anlaşın gelin dedi.Israrla "efendim siz havalenizi yapın" diye rica etmeme rağmen havaleyi yapmadı.Bunun üzerinede davacıda feragat etmedi.Bizde yargılama gideri ve ücreti vekaletten feragat ettik.Ondan sonra iki tarafında feragat dilekçesini havale etti.Aslında hiç istemediğiz halde -davalı vekili olarak-feragat ettik.)Akabinde forumda " Menfii tespit davası İİK 72/feragat" başlığı adı altındaki olaylar gelişti
Böyle bir durumda hakimin tavrınını nasıl yorumluyorsunuz?Ne yapılabilir.?

Sevgili Meslektaşım,
Başınızdan geçen olay ne yazık ki zaman zaman hepimizin karşılaştığı olaylardan biri.Bana göre;feragat dilekçesini havale etmeyen Yargıç yanlış yapmış,çünkü bildiğiniz gibi,feragat tek taraflı yapılmaktadır ve karşı tarafın kabuüne de bağlı değildir.HUMY 93.md.de daha önce feragatın karşı tarafa tebliğ edilmesi de istenmekteydi,sonra bu,gereksiz bulunduğundan madde metninden çıkartılmıştır.Bu nedenle Yargıcın,eğer feragat dilekçesi açıksa bunu kabul etmesi gerekir.Sizin olayınızdaki gibi duruşma dışında yapılan bir feragat varsa;Yargıç burada dilekçenin altına bir kimlik tespiti şerhi düşürek dilekçeyi havale etmelidir diye düşünüyorum.Bire bir uymasa da bazı Yargıçların tutumana örnek oması için başımdan geçen bir olayı kısaca anlatmak istiyorum.Aldığımız ihtiyati haciz kararını borçluları bulamadığımızdan infaz edemedik,sonrasında takibi kesinleştirdik,ancak temnatın iadesi için dilekçe ile başvurduğumuzda-İcra Md.nün de kesinleştiği yönünde şerhi olduğu halde- Yargıç borçluların muvafakatını aradı ve teminatı iade etmedi.Kendisi ile yaptığımız kısa tartışamadan da sonuç alamadım.Ne yazık ki bu gibi olaylar son dönemlerde daha sık yaşanıyor.Bunun nedenleri çok önemli olmakla birlikte başka tartışma konusu olduğundan burada bu tartışmayı açmak istemiyorum.Size geçmiş olsun diyorum.Saygılarmla.Cavit Tuna

Sayın Meslektaşım,
Şayet kanunda bir değişiklik olmadı ise(ki bildiğim kadarıyla olmadı), feragata rağmen mahkemenin davaya devam etmekle yükümlü olduğu haller vardır. Sizin durumunuz, bu istisnai durumlardan birine dahilse dava, davacının feragat etmesi halinde dahi bitmeyeceğinden, hakim size "davayı bitiremem" demiş olabilir; ancak her ne olursa olsun siz, feragat etmek zorunda BIRAKILAMAZSINIZ. Bunu size dayatmamalı; en iyi ihtimalle bir öneri olarak sunmalı idi diye düşünüyorum!!!

Ör; Ortaklığın giderilmesi davalarında davacı davadan feragat etse dahi, davalı/davalılar davaya devam etmek istiyorsa mahkeme davaya devam etmekle yükümlüdür. Acaba dava ortaklığın giderilmesine ilişkin miydi?(*) Belki de bu yüzden hakim size öyle bir yanıt vermiştir. Ancak üstüne basa basa tekrarlıyorum; feragat etmek zorunda bırakılamazsınız!!!

Bundan sonra yazacaklarımı bu istisnai durumlardan birinin mevcut olmadığını düşünerek yazıyorum;
Meslektaşım Cavit Bey'in de belirttiği gibi, feragat beyanı tek taraflı bir irade beyanıdır. Durum böyleyken ve davadan feragatin tamamlanması için mahkemeye ulaşması yeterli iken hakimin bu şekilde bir talepte bulunmasının sebebini anlayabilmiş değilim?!?

Alıntı: Bizde vekalet ücereti ve yargılama gideri istediğimizi söyleyince olmaz davayı bitirerem o zaman dedi.

Yukarıdaki bahsi geçen istisnai durumlardan biri yoksa niçin davayı bitiremiyormuş? Gerekçe nedir? Çok merak ediyorum doğrusu...

Alıntı: Bizde yargılama gideri ve ücreti vekaletten feragat ettik.Ondan sonra iki tarafın da feragat dilekçesini havale etti. Aslında hiç istemediğiz halde -davalı vekili olarak-feragat ettik.)

Belirttiğiniz üzere, açıkça vekalet ücretinizden de feragat etmek zorunda bırakılmışsınız!Bu durumun ne gibi bir yasal dayanağı olabilir?
Şarta bağlı feragat dahi geçerli değilken ve üstelik şarta bağlı feragat ile dava dahi sona ermezken, feragatı iki tarafın ortak iradesi şartına zorunlu kılmak ve bu şekilde kabul etmek hukuk mantığının neresine sığmaktadır?

Ben bu işten hiçbir şey anlamadım...

(*)Davanın konusunu cevabımı gönderdikten sonra öğrenmiş bulunuyorum O yüzden bu notu iliştirmeyi uygun gördüm.

Davada davacı, vekille mi temsil ediliyordu?

Sn Ragıb; sorunuzun cevabı evet.Yani davacı davasınını vekili vasıtası ile açtı.

Meslektaşımızın başına gelen olaylar ne yazık ki git gide artıyor. Benim başıma gelen ve hala çözemediğim bir olayı bazı hakimlerin olumsuz yaklaşımlarını göstermesi açısından bilginize sunuyorum. Bir dosyada davacı ve davalı taraf olarak asillerle birlikte feragat dilekçesi verdik. Havale edildi, hem bizim hem de asillerin kimlik tespitleri yapıldı. Aynı zamanda taşınmaz üzerinde davalının hissesine davacı olarak bizim koydurduğumuz tedbirin de kaldırılmasını talep ettik. Beş kez gidip gelmeme rağmen tedbir kaldırılmadı. Yeniden tedbirin kaldırılması için dilekçe verdim. Bu sefer hakim duruşmada inceleyeceğim diyerek tedbirin kaldırılması istemimizi reddetti. Duruşması ise 27 Mart'ta. Ben ise ne yapacağımı şaşırdım. Tapuda adımıza hisse devri yapılacak, ama yapamıyoruz. Görüldüğü üzere kaderimiz hakimlerin iki dudağı arasında.