|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
28-12-2009, 15:06 | #1 |
|
İtirazın kaldırılmasından sonra açılan Menfi tespit davası
Müvekkil ,bir arkadaşını kendisine ait bir işyerini kiraya vermesi ,kira bedellerini tahsil etmesi ,gerektiğinde kira bedellerini arttırması hususlarını da içerir şekilde vekil tayin ediyor.
Vekil olan şahıs ile işyerini kiraya veriyor.Yazılı kira sözleşmesi var ve sözleşmeyi kefil ile birlikte asıl kiralayan imzalıyor.Ve kira bedelleri karşılığında senet düzenlenip vekil olan şahsa veriliyor.2-3 kira dönemi bedelleri düzenli ödeniyor ancak diğer kira bedelleri aksayınca kiracı ile kefile karşı 13 örnek takip yaptık.Hem kiralayan hem kefil borçlu olmadıklarına dayanarak takibe itiraz ettiler.Bizde itirazın kaldırılması ve tahliye davası açtık.DAva lehimize sonuçlandı.Buraya kadar herşey normal Ancak kiralayan şahıs , vekil olan şahsı sürekli tehdit etmeye ve belge istemeye başladı bunun üzerine kiraya veren C.Savcılığına tehdit şikayetinde bulundu ve takipsizlik kararı verildi.Bunun üzerine vekil olan şahıs , belge düzenleyerek kira borcunun takip miktarından az olduğundan bahisle itirazın kaldırılması davasından önceki bir tarihte belge verdi.Bunun üzerine kiralayan menfi tespit davası açtı. Bende , dava açıldıktan sonra kefilin evine hacze gidip kiralayandan taahhüt aldım.Haciz tutanağında tüm borcu kabul ettiği beyanını da aldım. Size sorum ; vekil tayin edilen ve belgeyi veren şahıs , mahkemede tanık olarak dinlenebilir mi ? Borçlunun haciz zaptında borcun tamamını kabul etmesinin açılan menfi tespit davasına bir etkisi olabilir mi? Ayrıca borçlu davacının tehditleri nedeniyle C.Savcılığına şikayette bulunmuş olmasının açılan bu davaya tesiri mümkün müdür ? (Belgenin tehdit nedeniyle verildiği yönünde kanaat oluşması açısından ) şimdiden teşekkürler. |
28-12-2009, 15:18 | #2 |
|
İcra tehdidi altında ve haciz sırasında borcun kabul edilmiş olması hukuki sonuç doğurmaz ve davalıyı alacağını ispat yükümlülüğünden kurtarmaz. Borçlunun icra dosyasında borcu kabulü icra hukuku yönünden neticeler doğurur ve hüküm ifade eder. Davalı alacaklının alacağını ispat etmesi gerekir. Genel hükümlere göre açılan bu davada, davacının icra hukuku yönünden hüküm ifade eden kabul beyanına dayanılamaz. Yargıtay'ın kökleşmiş içtihatları da bu doğrultudadır.
Borçlu kiracı icra mahkemesinin tahliye kararının kesinleşmesinden sonra da menfi tespit davası açabilir zira icra mahkemesi kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez. İİK'nun 72/V. maddesi gereğince menfi tespit davası borçlu kiracı lehine hükme bağlanırsa ilamsız tahliye takibi derhal durur. Bundan sonra artık icra mahkemesi tahliye kararı veremez. İcra mahkemesinin tahliye kararı vermesinden sonra menfi tespit davası borçlu kiracı lehine hükme bağlanırsa tahliye kararının icrası kendiliğinden durur. Kiracı, itirazın kaldırılması davasından önce kirayı ödediğini ispat ettiğine göre menfi tespit davasını kazanabilir. Vekilin tanıklığı söz konusu olmaz, çünkü vekil zaten davalıyı temsil etmektedir |
28-12-2009, 15:20 | #3 |
|
Yalnız şunu da ilave etmeliyim ki ödeme belgesindeki tarih ödeme emrinin tebliğinden sonraki 30 gün içinde ise tahliye kararı kalkacaktır, 30 günlük ödeme süresinden sonra ise tahliyeye bir tesiri olmayacaktır.
|
28-12-2009, 15:29 | #4 |
|
Sayın Şenel bilgileriniz için teşekkür ederim.
ancak davacı borçlu ,haciz sırasında borcu kabul beyanı ve ödeme taahhüdü bulunması , mahkeme dışı ikrar niteliğinde olup takdiri delil olarak değerlendirebilir bence.Ayrıca söz konusu belge , eğer itirazın kaldırılması davasından önce verilmiş olsa idi davacı borçlu bunu icra hukuk mahkemesinde sunması gerekirdi.Zira , hakim bey borçluya bana kira borcunu ödediğine dair bir belge getir dedi ancak borçlu getiremedi.Çünkü , söz konusu belgeyi menfi tespit davası açılırken düzenlediler ama bunu kanıtlayamıyoruz işte.Kaldı ki ; taşınmazı tahliye ettiler.Alınan belge ödemeye ilişkin değil sadece o kira bedelinin , kiralananda yaptırdığı kartonpiyer ve alçı işlerine sayıldığı yazılı... |
28-12-2009, 15:39 | #5 |
|
İcra mahkemesi kararları maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmez.Bu nedenle İcra Mahkemesinde bu belgeyi sunmamış veya sunamamış olmaları sonuca etkili değildir. Belgenin ödemeye ilişkin olmaması da sonuca etkili değildir, sonuçta kartonpiyer ve alçıya sayıldığına göre borç ifa edilmiş sayılır. SAYGILAR
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
haciz ihbarnamesine karşı açılan menfi tespit davası | Mr Black | Meslektaşların Soruları | 8 | 12-12-2014 12:36 |
Vazgeçilen Takipten Dolayı Aynı Gün Açılan Menfi Tespit Davası | av_mesutkaya | Meslektaşların Soruları | 11 | 30-11-2012 12:47 |
icradan sonra açılan menfi tespit davası,icranın durdurulması | av.aybeg | Meslektaşların Soruları | 25 | 26-07-2012 13:51 |
Takip Kesinleştikten Sonra Açılan Menfi Tespit/ Yargıtay Kararı | Av.Suat Ergin | Meslektaşların Soruları | 20 | 29-12-2009 13:31 |
yanlış hesaba yapılan ödemeden dolayı açılan menfi tespit davası ve tazminat istemi? | av_mesutkaya | Meslektaşların Soruları | 9 | 04-10-2009 18:32 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |