Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kaçak Kat - Mahkemeye başvur diyen belediye

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 17-11-2011, 14:52   #1
Favor

 
Varsayılan Kaçak Kat - Mahkemeye başvur diyen belediye

Herkes kolay gelsin. Sorunum biraz uzun…
Müvekkil 2005 yılında yazlık bir daire alıyor. Almış olduğu dairenin bulunduğu binanın bodrum+zemin+1.kat için olmak üzere yapı ve oturma ruhsatı var. Ancak müvekkil yapının 2. katının da olduğunu ve bu katta da 3 daire olduğunu görüyor. Bu daireler ile ilgili diğer kat maliklerine soru sorduğunda, 2. katı yapan tarafından ruhsat için belediyeye başvurulmuş olduğu bilgisine ulaşıyor. Bunun üzerine bu durumu fazla sorun etmiyor ve açıkçası yazlık daire olduğu için bu durumla da fazla ilgilenemiyor.
Ancak bu yıl ruhsatsız olan 2. katta ikamet eden kişilerin vurdumduymaz davranışları nedeni ile şüpheye düşüyor. İlgili kata ilişkin Belediyeye dilekçe ile “Kaçak Kat” ihbarında bulunuyor. Belediyece, ilgili katın ruhsatsız olduğunu ve mühürlendiğini bildirir cevap veriliyor. Aynı cevap içerisinde ayrıca kat artırımı için kat maliklerinin başvurusu ile bu kata ilişkin de ruhsat verilebileceğini bildiriyor.
Müvekkil bu defa Belediyeye, kaçak olan katın hali hazırda kullanıldığını bildiren ve mühürleme işleminin ne zaman yapıldığı sorusunu içeren bir dilekçe veriyor. Belediye bu defa, yapmış olduğu araştırma neticesinde ilgili ruhsatsız yapı ile ilgili herhangi bir yaptırım uygulanmadığının ve mühürlenmediğinin tespit edildiğini bildiriyor.
Müvekkil üçüncü bir dilekçe ile, belediyenin cevapları arasındaki çelişkinin sebebini ve neden ilk dilekçesi üzerine herhangi bir işlem yapılmadığını sormuş ve ayrıca İmar kanun gereğince gerekli idari yaptırımların uygulanmasını talep etmiştir.
Belediye bu dilekçeye verdiği cevapta, çelişkiye yönelik herhangi bir beyanda bulunmamış, kaçak katın yıkımı yahut kat artırımı için Apartman Yönetiminin yetkili olduğunu, apartman yönetiminin yıkım kararı alması halinde mahkeme kararını müteakip yıkım yaptırılabileceğinden ve Mahkemeye başvurulması gerektiğinden bahis etmiştir.
Belediyenin vermiş olduğu cevaplarda herhangi bir yasal dayanaktan bahis edilmemiştir.
Belediyenin kaçak kata yönelik herhangi bir idari yaptırım uygulamamasını ve uygulamamakta diretmesini anlayabilmiş değilim.
Belediyenin İmar Kanunu’nun 32. maddesini uygulamasını engelleyen yeni bir yasal düzenleme mevcut değilse, Belediye hakkında suç duyurusunda bulunmaktan başka bir yol kalmamış gibi görünüyor.
Eksik bilgim olabileceği şüphesinde olduğumdan, bu hususa ilişkin tecrübesi olan arkadaşların yardımcı olmasını bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.
Old 17-11-2011, 22:33   #2
Av.Kamil Mercan

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım; İmar Yasasının içerisinde "ruhsatsız başlayan veya ruhsat alıp ta projesine aykırı yapılan yapıların" KAÇAK olduğu vurgulanmıştır.
01.01.2011 tarihinden önce yapımına başlanan yapılarda denetim yetkisi belediyelerindir.
Belediye KAÇAK bir yapı yapıldığına maruf olduğunda İmar Kanunu 32 ve 42 maddeleri uyarınca işlem yapmak zorundadır. Yani yıkım ve para cezası uygular.Aynı zamanda KAÇAK YAPILAŞMA suç teşkil ettiği için (tck anlamında) savcılığa suç duyurusunda bulunur, yapı tatil tutanağı düzenleyerek inşaatı mühürler.
Yasal düzenlemeler bu yöndedir.Ancak uygulamada ne bir denetim yapılmakta nede yasal düzenlemeler belediyece uygulanmaktadır.Hele yıkım işi neredeyse hiç yapılmamaktadır.(televizyonlara yansıyan şovmenliklerin haricinde)
Dolayısıyla olayınızda; bir dilekçe ile belediyeye baş vurarak yasal işlemlerin uygulanmasını aksi taktirde yasa yollarına müracaat edileceğini bildirmeniz ve gelişmelere göre tutum takınmanız en doğoru yol olarak görünmektedir.
Bilgilerim bu yöndedir.Saygılarımla...
Old 18-11-2011, 12:51   #3
üye7160

 
Varsayılan

sayın favor , sorunuzda kaçak binanın ruhsatı için belediyeye başvurulduğunu beyan etmişsiniz.5237 sayılı ceza kanunun 184.maddesi 5.fıkrasında da "Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar." denilmiştir.her ne kadar ilk cevapta ruhsatı yoktur mühürlenmiştir gibi bir bilgi verilmişse de söz konusu başvuru henuz değerlendirme aşamasında ise,ve bu durum size verilen cevaptan sonra farkedilmişse herhangi bir yaptırım uygulanmamış olmasını açıklar.yasal yollara başvurmadan durumu netleştirmenizde fayda olduğunu düşünüyorum.mesela ruhsat basvurusunun ne zaman kim tarafından yapıldığını ve neticesini yeniden sorabilirsiniz.
Old 18-11-2011, 14:06   #4
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

- Ruhsatsız inşaat hakkında İmar Kanunu'nun 42.maddesi gereğince inşaatı yapana para cezası verilmesi

- Ruhsatsız inşaat hakkında (ne zaman yapılmış olursa olsun ve eski malik veya apartman yönetimi vs kim tarafından yapılmış olursa olsun) İmar Kanunu'nun 32.maddesi gereğince şu andaki malik adına yıkım kararı alınması

- Ruhsatsız inşaat hakkında (12.10.2004 yılından sonra yapılmışsa) TCK 184.maddesi gereğince suç duyurusunda bulunulması

belediyenin görevidir.

Belediye görevlileri ihbar dilekçesine rağmen bu işlemleri yapmazsa görevi kötüye kullanma suçunu işlemiş olurlar.

Ayrıca, ruhsat için başvurulmuş olması ruhsatsız inşaat hakkında işlem yapılmasına engel değildir; görevi kötüye kullanma suçu yine de oluşur.

Ruhsatsız binaya sonradan ruhsat alınırsa verilmiş olan yıkım kararı uygulanmaz; TCK 184.maddesine göre ceza davası açılmaz; dava daha önce açılmış ise dava düşer. Ancak İmar Kanunu'nun 42.maddesine göre verilen idari para cezası kalkmaz.

Saygılarımla
Old 18-11-2011, 14:46   #5
üye7160

 
Varsayılan

sayın Konyalı,
kaçak inşaatta ruhsat başvurusu yapılmış ve değerlendirmeye alınmış olması durumunda cezai yaptırımların uygulanmasının ruhsat alımına ilişkin düzenleme ile çelişeceğini düşünüyorum.Kişi binayı ruhsata uygun hale getirmek için başvuruda bulunmuş ise ve söz konusu ruhsatın da verileceği öngörüldüğünde yinede yaptırım uygulamak (en azından değerlendirme süresinde) doğru gibi gelmiyor.soru sahibinin durumunda da böyle bir şey olmuş olabilir.ilgili belediye ruhsat değerlendirmesi yaparken yaptırım hususunu ruhsat verilebilmesi durumuna binaen gerçekleştirmemiş olabilir.
Old 18-11-2011, 18:51   #6
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan YILDIZ HUKUK
sayın Konyalı,
kaçak inşaatta ruhsat başvurusu yapılmış ve değerlendirmeye alınmış olması durumunda cezai yaptırımların uygulanmasının ruhsat alımına ilişkin düzenleme ile çelişeceğini düşünüyorum.
Ruhsatsız inşaata başlanmakla idari para cezası verilmesini gerektiren kabahat oluşmuş demektir. Bu nedenle sonradan ruhsat verilse bile cezası alınır.
''Ruhsatsız inşaat yapan'' ile ''ruhsatını alarak inşaat yapan'' arasında bir fark olmalı. Fark olmazsa adalet olmaz.

Saygılarımla
Old 19-11-2011, 12:45   #7
üye7160

 
Varsayılan

Sayın Konyalı,
Burda bilmediğimiz ve incelemediğimiz bir çok husus var malesef ,
1 - ruhsat başvurusu yapan kişinin ruhsat değerlendirmesi sonucu?
2- soru sahibinin müvekkilinin asıl yaptırım olarak ısrar ettiği hususun daha çok mühürleme ve yıkıma ilişkin yaptırım oluşu,zira idari para cezası verilmiş ve ödenmiş olabilir yada zamanaşımına uğramış olabilir. yani belediyece yıkım harici yaptırım uygulanmış olması ihtimali de var.Belediyeye ruhsat başvuru olması yıkım kararı alınmaması için geçerli bir neden gibi geliyor.
3- O sebeple ruhsat başvuru olması gerekçesi ile belediyenin suç duyusunda da bulunmamış olabileceği düşünüyorum.
Bu nedenlerle tüm bilgilere eksiksiz ulaşarak hukuki yollara başvurmanın daha doğru olacağı kanaatindeyim.

Saygılarımla.
Old 19-11-2011, 12:59   #8
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan YILDIZ HUKUK
tüm bilgilere eksiksiz ulaşarak hukuki yollara başvurmanın daha doğru olacağı kanaatindeyim.
Ben de aynı görüşteyim. Yukarıdaki açıklamalarım ne zaman idari yaptırım uygulacağına ilişkindir. Belediyeyi şikayet yoluna başvurulması gerektiğine ilişkin değildir.

Umudum, soru sahibinin bu açıklamaları olaya uygulayarak belediye görevlilerinin görevi kötüye kullanma suçu işleyip-işlemediği kararına varmasıdır.
Alıntı:
Yazan 5 nolu mesajınız
kaçak inşaatta ruhsat başvurusu yapılmış ve değerlendirmeye alınmış olması durumunda cezai yaptırımların uygulanmasının ruhsat alımına ilişkin düzenleme ile çelişeceğini düşünüyorum. Kişi binayı ruhsata uygun hale getirmek için başvuruda bulunmuş ise ve söz konusu ruhsatın da verileceği öngörüldüğünde yinede yaptırım uygulamak (en azından değerlendirme süresinde) doğru gibi gelmiyor
Sizinle anlaşamadığımız konu budur: Ruhsat alınmadan yapılan yapılara sonradan ruhsat başvurusunda bulunulsa bile (cezanın koşulları oluşmuş ise) para cezası verilmek zorunluluğu vardır.

İmar Kanunu'nun 42.maddesi sonradan ruhsat alana ayrıcalık tanımamaktadır.

Asıl olan binaların kurallara uygun olarak ve uygunluğunun denetlenerek yapılmasıdır.

Saygılarımla
Old 19-11-2011, 13:35   #9
üye7160

 
Varsayılan

Sayın Konyalı,
bende tam olarak bundan bahsediyorum.Söz konusu belediyenin para cezası uygulayıp uygulamadığının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.Zira belediyece verilen ilk cevapta yaptırım uygulandığından bahsedilmiştir.Bu durumda,
1- para cezası ödenmiş olabilir,
2- para cezası zamanaşımına uğramış olabilir.
dolayısı ile görevini yerine getirmiş belediye hakkında görevi kötüye kullanma suçu oluşmamış olması ihtimalide vardır.Bu sebeple ısrarla bilgilerin tamamının elde edildikten sonra hukuki yollara başvurulmasının doğru olacağını söylüyorum.
SAYGILARIMLA..
Old 21-11-2011, 18:15   #10
Favor

 
Varsayılan

" İlgili kata ilişkin Belediyeye dilekçe ile “Kaçak Kat” ihbarında bulunuyor. Belediyece, ilgili katın ruhsatsız olduğunu ve mühürlendiğini bildirir cevap veriliyor. Aynı cevap içerisinde ayrıca kat artırımı için kat maliklerinin başvurusu ile bu kata ilişkin de ruhsat verilebileceğini bildiriyor.
Müvekkil bu defa Belediyeye, kaçak olan katın hali hazırda kullanıldığını bildiren ve mühürleme işleminin ne zaman yapıldığı sorusunu içeren bir dilekçe veriyor. Belediye bu defa, yapmış olduğu araştırma neticesinde ilgili ruhsatsız yapı ile ilgili herhangi bir yaptırım uygulanmadığının ve mühürlenmediğinin tespit edildiğini bildiriyor."

Sanırım sorumda (benden kaynaklanan )yanlış anlaşılma olmuş, ben sadece müvekkilin başlangıçta almış olduğumu duyumu ( ruhsat başvurusunda bulunulduğu duyumu nedeni ile başlangıçta durum ile ilgilenmediğini) yazmıştım. Olayda kaçak kata ilişkin herhangi bir ruhsat başvurusu yok ve hiç olmamış. Belediye de bugüne kadar herhangi bir yaptırım uygulamamış. Bunu da ikinci cevabında açıkça belirtmiş.

Müvekkil kaçak katın bulunduğu yapıdaki bağımsız bölümü 2005 yılında satın almış ve bu sırada kaçak kat yapılmış ve kaçak kat da kullanılmaya başlanmış durumda imiş.

Belediye yapılan şifahi görüşmelerde kaçak kata ilişkin para cezası kesilebileceğini ancak bunun tüm kat maliklerine kesileceğini müvekkile söylemiş.
Ancak Danıştay'ın 6. Dairesinin 2003/2761 E.sayılı kararı doğrultusunda müvekkileme para cezası kesilemeyeceğini düşünüyorum.

Yanıtlarınız için çok teşekkür ederim.


Old 21-11-2011, 18:16   #11
Favor

 
Varsayılan

T.C. Danistay

6.Dairesi
Esas: 2003/2761
Karar: 2004/3361
Karar Tarihi: 28.05.2004


YAPIDA RUHSAT ALINMADAN İNŞA EDİLEN KISIMLARIN YIKIMINA İLİŞKİN BELEDİYE ENCÜMENİ KARARININ İPTALİ İSTEMİ - ÇATILARIN BİNANIN ORTAK KULLANIM YERLERİNDEN OLDUĞUNDAN BAHİSLE ALINAN YIKIM KARARININ YERİNDE OLDUĞUNDAN BAHİSLE DAVANIN REDDİNİN HATALI OLMASI

ÖZET: Yıkım kararının ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıyı yapan yapı sahibi adına alınması gerektiğinden ve dava konusu olayda da davacıların bu anlamda yapı sahibi olmadıkları tartışmasız bulunduğundan, davacılar adına yıkım kararı alınmasında ve idare mahkemesince 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre çatıların binanın ortak kullanım yerlerinden olduğundan bahisle davacılar adına alınan yıkım kararında mevzuata aykırılık bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.


(3194 S. K. m. 32)

İstemin Özeti: İstanbul 3. İdare Mahkemesinin 31.12.2002 günlü E:2001/631, K:2002/1831 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi Ahmet Berberoğlu'nun Düşüncesi: 3194 sayılı İmar Kanununun 32.maddesinde öngörülen yaptırıma, yapı sahibinin muhatap olması ve <Yapı Sahibi> ifadesinden de ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıyı yapan kişinin veya kişilerin anlaşılması gerekmektedir. Davalı İdarece de bu husus dikkate alınarak para cezasına ilişkin ilk encümen kararı iptal edilmiş ve ruhsatsız yapı ile ilişkisi olan kat malikleri tespit edilerek bu kişiler adına para cezası verilmesine yönelik olarak yeni bir encümen kararı alınmıştır. Nitekim, İdare Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda da yıkım kararına muhatap olanların, çatı katı ile ilişkisi olmayan ve çatı inşa edilmesine onay vermeyen zemin kat malikleri değil, çatı arası kullanım olanağına kavuşan üst kat malikleri oldukları belirtilmiştir.

Bu itibarla, 3194 sayılı Yasanın 32. maddesi uyarınca yıkım kararının ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıyı yapan yapı sahibi adına alınması gerektiğinden ve dava konusu olayda da davacıların bu anlamda yapı sahibi olmadıkları tartışmasız bulunduğundan, davacılar adına yıkım kararı alınmasında ve idare mahkemesince 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre çatıların binanın ortak kullanım yerlerinden olduğundan bahisle davacılar adına alınan yıkım kararında mevzuata aykırılık bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Tülin Özgenç'in Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararın temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

Dava, İstanbul ili, Bakırköy ilçesi, Yeşilköy mahallesi, Halkalı Caddesi, 45 pafta, 1030 ada, 78 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapıda ruhsat alınmadan inşa edilen kısımların 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi uyarınca yıkımına ilişkin 15.03.2001 günlü, 482 sayılı belediye encümeni kararının iptali istemiyle açılmış; İdare Mahkemesince, yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen rapor ile dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, teras olan çatının ruhsat alınmadan 1 putrel ve ahşap konstrüksiyonla kapatıldığı ve teras ile çatı arasında kullanılabilir alan oluşturulduğu anlaşıldığından, dava konusu yıkım kararında mevzuata aykırılık bulunmadığı, öte yandan 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre yapıya ait çatı ortak alanlardan olduğundan, ruhsatsız olarak yapılan bu yerin yıkımına yönelik olarak alınan kararda yapı sahibi sıfatıyla tüm bağımsız bölümlerinin maliklerinin adının sayılmış olmasının da hukuka aykırı olmadığı; ayrıca dava konusu yıkım kararına, yapı ile doğrudan ilgisi ve menfaati bulunan 2. ve 3. katlardaki maliklerinin muhatap olacakları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacılar vekili tarafında temyiz edilmiştir.

3194 sayılı İmar Kanunun 32.maddesinde; <Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç, ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur. Durdurma,yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır. Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister. Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir. Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir> hükmüne yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu yapıda teras olan çatının 1 putrel ve ahşap konstrüksiyon ile kapatılması ve teras ile çatı arasında kullanılabilir alan meydana getirilmesi nedeniyle davacılar tarafından söz konusu inşaatların ruhsatsız olduğu, kendilerinin böyle bir değişikliğe rızalarının olmadığı gerekçesiyle meni müdahale ve eski hale getirme davaları açtıkları, aynı zamanda ruhsatsız inşaat hakkında gereğinin yapılması için davalı idareye başvuruda bulundukları, davalı idarece yapılan inceleme sonucunda söz konusu aykırılıkların varlığının tespit edilmesi üzerine davacıların da aralarında bulunduğu kat malikleri adına 3194 sayılı Yasanın 42. maddesi uyarınca para cezası verildiği ve aynı kanunun 32. maddesi uyarınca da dava konusu yıkım kararının alındığı; ancak davacılar tarafından yapılan itirazlar üzerine, para cezası verilmesine ilişkin ilk encümen kararı iptal edilerek, ruhsatsız yapıyla doğrudan ilgisi olan kat malikleri adına para cezası verilmesine yönelik yeni bir encümen kararı alındığı; ancak yıkıma ilişkin belediye encümeni kararında bir düzeltme yapılmadığı anlaşılmaktadır.

3194 sayılı İmar Kanununun 32.maddesinde öngörülen yaptırıma, yapı sahibinin muhatap olması ve <Yapı Sahibi> ifadesinden de ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıyı yapan kişinin veya kişilerin anlaşılması gerekmektedir. Davalı İdarece de bu husus dikkate alınarak para cezasına ilişkin ilk encümen kararı iptal edilmiş ve ruhsatsız yapı ile ilişkisi olan kat malikleri tespit edilerek bu kişiler adına para cezası verilmesine yönelik olarak yeni bir encümen kararı alınmıştır. Nitekim, İdare Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda da yıkım kararına muhatap olanların, çatı katı ile ilişkisi olmayan ve çatı inşa edilmesine onay vermeyen zemin kat malikleri değil, çatı arası kullanım olanağına kavuşan üst kat malikleri oldukları belirtilmiştir.

Bu itibarla, 3194 sayılı Yasanın 32. maddesi uyarınca yıkım kararının ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıyı yapan yapı sahibi adına alınması gerektiğinden ve dava konusu olayda da davacıların bu anlamda yapı sahibi olmadıkları tartışmasız bulunduğundan, davacılar adına yıkım kararı alınmasında ve idare mahkemesince 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununa göre çatıların binanın ortak kullanım yerlerinden olduğundan bahisle davacılar adına alınan yıkım kararında mevzuata aykırılık bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.

Sonuç: Açıklanan nedenlerle, İstanbul 3. İdare Mahkemesinin 31.12.2002 günlü, E:2001/631, K:2002/1831 sayılı kararının BOZULMASINA, 16.090.000.- lira karar harcı ile fazladan yatırılan 24.860.000.- lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 28.05.2004 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 22-11-2011, 15:42   #12
Favor

 
Varsayılan

Burada belirtmeyi unutmuşum. Vermiş olduğunuz yanıtlara istinaden 18.11.2011 tarihinde Belediyeye bir kez daha dilekçe gönderdik ve bu dilekçede kaçak kata ilişkin İmar Kanununun amir hükümlerinin ( mühürleme ve yıkım) gecikmeye mahal vermeksizin uygulanmasını, aksi taktirde yasal yollara başvuralacağını belirttik. Ayrıca kaçak kat ile ilgili uygulanacak herhangi bir yaptırıma ilişkin olarak “suçun şahsiliği ilkesi” gereğince müvekkile başvurulamayacağını belirttik ve bu duruma ilişkin bahsettiğim Danıştay Kararı örneğini de dilekçe ile birlikte gönderdik.

Cevabı bekliyoruz.
Old 23-11-2011, 09:59   #13
üye7160

 
Varsayılan

umarım sonuç dilediğiniz gibi olur.gelişmeleri bildirirseniz seviniriz.saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kaçak inşaat - belediye ceza kesme zamanaşımı ottomann Meslektaşların Soruları 28 21-12-2017 23:33
Belediye tarafından kesilen kaçak yapı para cezası Avukaat Meslektaşların Soruları 5 25-01-2011 23:03
belediye başkanı belediye adına senet verebilir mi? avktderya Meslektaşların Soruları 1 05-03-2009 10:24
Üşüyorum diyen kadınlar için av_aykut Site Lokali 40 03-11-2007 16:24
Ben de varım diyen yok mu? av.semire nergiz Kadın Hakları Çalışma Grubu 29 25-09-2007 10:33


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05017996 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.