Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Katkı Payı Alacağının Hesaplanma Tarihi, Karşı Dava Açılmamış Olması Hak Kaybı Oluşturur Mu?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-11-2011, 00:40   #1
Doktorand

 
Varsayılan Katkı Payı Alacağının Hesaplanma Tarihi, Karşı Dava Açılmamış Olması Hak Kaybı Oluşturur Mu?

Merhaba sayin meslektaslarim,

Aklima takilan bir hususu sizlerle paylasmak istedim. Eski kanuna göre mal ayriligi rejimi cercevesinde bosanan eslerin katki payi hesabi, ilgili mallarin dava tarihindeki degerine göre yapiliyor. Ancak bu mallar birsekilde bosanmadan 7-8 yil önce elden cikarilmissa bu hesap yine de 8-9 yil sonra acilmis katki payina iliskin davanin tarihine göre mi yapilmalidir sizce? Uygulamada böyle yapilmaktadir ancak bu ne kadar hakkaniyete uygundur? Yillar önce elden cikarilmis bir yerin degeri ile 7-8 yil sonraki degeri karsilastirilamaz bile.

Ikinci olarak da eslerden birinin actigi katki payi davasina öteki es karsi dava ile cevap vermemis, yalnizca karsi tarafin adina olan mallari zikretmis ancak katki payi talep etmemis dolayisiyla eslerin katki alacaklari takas edilmemis ve dava sonuclanmis. Öteki es simdi katki payi istemli bir dava acabilir mi yoksa önceki davada ileri sürmedigi, hakkini sakli tutmadigi icin hak kaybina ugramis mi sayilir sizce? Bana kalirsa hakkindan acikca feragat etmedigi icin hakki vardir ancak bu konuda bilgilerinizi paylasabilirseniz memnun olurum.

Katkilarinizdan dolayi simdiden tesekkür ederim.
Old 22-11-2011, 09:14   #2
M.SERDAR DEMİRTAŞ

 
Varsayılan

Katkı payı alacağına ilişkin dava 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir ve mezkur süre evlilik devam ederlen işlemez ve boşanma kararının kesinletiği tarihten itibaren işlemeye başlar.Kanımca bu durum karşı dava ile sınırlı değildir ; çünkü kimsenin dava açmaya zorlanacağını düşünmüyorum 10 yıllık süre içinde dava açılabilir.Bölüşüm anındaki değere alacağın hesaplanması ise bana mantıklı geliyor.Çünkü 8 yıl önce gayrimenkulün elden çıkarılması aynı şekilde elde edilen gelirin de 8 yıldır tasarruf eden tarafından kullanıldığını gösteriyor.
Old 22-11-2011, 12:21   #3
Doktorand

 
Varsayılan

Bana kalirsa elden cikarildigi tarihteki degeri, o tarihten itibaren isleyecek faiz ile birlikte takdir edilirse daha isabetli olacak. Zira özellikle gayrimenkullerde cok degisik sorunlar ortaya cikabiliyor. Örnegin tarla vasfinda yillar önce satilmis, 3-4 defa el degistirmis bir arsa, dava tarihinde imarli ve cok degerli bir hal alabiliyor. Sonucta o kadar degerlenecegini ve imar gececegini satan kisi bilemezdi.

Buna iliskin elinde yargitay karari olan arkadasimiz var mi acaba? Yani yillar önce satilmis yerlerin hesabinin neye göre yapildigi hususunda Yargitay istisnasiz dava tarihini mi esas aliyor?
Old 22-11-2011, 12:26   #4
M.SERDAR DEMİRTAŞ

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2009/2-203
Karar: 2009/253
Tarih: 10.06.2009
ÖZET: Dava konusu taşınmazdaki daire kooperatiften 1997 yılında edinilmiş ve davalı adına tapuya tescil edilmiştir. Kooperatif üyeliği 1994 yılı olup, tarafların her ikisinin de çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacı koca yurt dışında çalışmış ve geliri davalı kadına 1994 yılından itibaren göndermiştir. Davacının 1994 yılından 24.10.1997 tarihleri arasında gönderdiği miktar saptanıp bu miktardan Türk Yasası Medenisinin 152. maddesi gereğince ailenin infak ve iaşe giderinin düşülerek geri kalan tasarruf miktarının 1997 yılındaki değeri dairenin değerine oranlanarak katkı oranının belirlenmesi bu oranın dava tarihindeki dairenin değeri ile çarpılarak katkının belirlenmesi ve belirlenen bu bedelin ıslah gününden itibaren kanuni faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekir.
(743 sayılı MK. m. 152) (4721 sayılı MK. m. 186)
KARAR METNİ:
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasındaki "Katkı Payı Alacağı" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Küçükçekmece 1. Aile Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.06.2007 tarih ve 2006/707 E.,2007/705 K. s. kararın tetkiki davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 14.10.2008 tarih ve 2007/17255 E., 2008/13328 K. s. ilamı ile; (... Dava 15.08.2002 gününde açılmış olup değer artış payı (katkı payı) istemine ilişkindir.
Dava konusu 676 parsel s. taşınmazdaki daire kooperatiften 24.10.1997 gününde edinilmiş ve davalı adına tapuya tescil edilmiştir. Kooperatif üyeliği 1994 yılı olup, tarafların her ikisinin de çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacı koca yurt dışında çalışmış ve geliri davalı kadına 1994 yılından itibaren göndermiştir. Davacının 1994 yılından 24.10.1997 tarihleri arasında gönderdiği miktar saptanıp bu miktardan Türk Yasası Medenisinin 152. maddesi gereğince ailenin infak ve iaşe giderinin düşülerek geri kalan tasarruf miktarının 24.10.1997 tarihindeki değeri dairenin değerine oranlanarak katkı oranının belirlenmesi bu oranın dava tarihindeki dairenin değeri ile çarpılarak katkının belirlenmesi ve belirlenen bu bedelin ıslah gününden itibaren kanuni faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava katkı alacağı istemine ilişkindir.
Davacı vekili, tarafların boşandıklarını, 676 Ada 1 Parsel s. taşınmazda bulunan dairenin çalışması sonucu davalıya göndermiş olduğu paralarla alındığını, tamamı davacının geliri ile elde edilen taşınmazın hiç değilse yarısının tapusunun iptali ile davacı adına tescilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında davasını ıslah ederek 20.092,00 YTL. katkı payının kanuni faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, iddiaların asılsız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemenin davanın kısmen kabulüne dair verdiği karar, Özel Dairece yukarda belirtilen sebeple bozulmuş, mahkemece bilirkişiden görüş alınmasına gerek görülmeyerek önceki kararda kısmen direnilmiştir.
"Bilirkişi rey ve mütalaası" hakimi bağlamaz ise de hakimlik mesleği dışında özel ve teknik bilgi gerektiren bir halde hakim şahsi bilgisi ile karar veremez. Ayrıca somut olayda dava konusu taşınmazın değerine ait alınan iki rapor birbiriyle çelişkili olup hükme dayanak olamaz.
O durumda mahkemece yapılması gereken, öncelikle taşınmazın değeri konusunda yeniden rapor alıp çelişkiyi gidermek ve bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırmaktır.
Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Bu sebeple direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇavacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarda gösterilen sebeplerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istem halinde temyiz peşin harcının iadesine, 10.06.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak: Corpus
[Copyright © Ced Dağıtım Medya Yazılım - Corpus Mevzuat ve İçtihat Programı]
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Katki Payi Davasi Hasan Coşkun Meslektaşların Soruları 6 13-11-2007 12:28
Katki Payi Av. Hülya Yılmaz Meslektaşların Soruları 2 26-05-2007 09:28
KarŞi Dava-katki Payi Tasarrufun İptalİ su. Meslektaşların Soruları 3 01-02-2007 14:08
Katki Payi Davasi empas Meslektaşların Soruları 5 27-11-2006 02:12


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04096389 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.