Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Soruları Hukukçu olmayan üyelerimizin hukukla ilgili sorularına ayrılmış iletişim alanı. Lütfen Dikkat : THS bir hukuki danışmanlık sitesi değildir ve bu foruma da "hukuki danışma" niteliği taşıyan sorular yöneltilemez. Alanda soru sormadan önce lütfen Hukuk Soruları Alanı Kural ve İlkelerimizi okuyunuz.

Sizce TCK md13 mü yoksa 18 mi uygulanmalı?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-04-2007, 12:24   #1
zeynepblk

 
Varsayılan Sizce TCK md13 mü yoksa 18 mi uygulanmalı?

ABD’nde üniversitede okurken evlenen, dolayısıyla Türk Vatandaşlığını kaybederek ABD vatandaşlığını kazanan Fatma, yılın yarısını ata vatanı Türkiye’de geçirmektedir. Güney Amerika kaynaklı uyuşturucu madde ticareti yapmakta olduğu ihbarı üzerine Amerikan polisi, Fatma’ nın Türkiye/Bodrumda bulunduğunu tespit eder ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinden vatandaşı olan ve ülkesinde suç işleyen bu kişinin geri verilmesini talep eder. TCK’ un 13/1, e maddesi karşısında; iki egemen devleti yargılama erkleri bakımından çatıştırma saçmalığına düşmemek, ancak kanunun 13. maddesi hükmünün daraltıcı yoruma tabi tutulması ile mümkündür; çünkü yabancı kimsenin talep edildiğinde ülkesine geri verilmesi hukuken mümkünse, artık bu kimse hakkında Kanunun 13. maddesi hükmü uygulanmaz, Kanunun 18. maddesi hükmü uygulanır.
Böyle bir durumda TCK md 13 uygulanacağını düşünüyorum bence daraltıcı yorum uygulanamaz.Azaten kişi yabancıda olsa işlediği suç gereği TCK md13 e göre Türkiyede yargılanması gerekmez mi? Yorumlarınızı bekliyorum. Teşekkürler
Old 24-04-2007, 16:50   #2
Av.Turhan Demiroğlu

 
Varsayılan

Ülkeler arasındaki "Suçluların iadesi" konulu anlaşmalara da bakmak gerektiğini düşünüyorum.
Saygılarımla...
Old 24-04-2007, 18:39   #3
dark

 
Varsayılan

madde 13 ve 18 gerekçeleri;

Alıntı:
MADDE 13.– Madde metninde, belli suçların yabancı bir ülkede iş*lenmesi durumunda, failin Türk vatandaşı veya yabancı olmasına bakılmak*sızın, Türkiye’de Türk kanunlarına göre yargılama yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Birinci fıkranın (a) bendine göre, İkinci Kitap, Birinci Kısım altındaki
1) “Soykırım” başlıklı Birinci Bölümde,
2) “Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti” başlıklı İkinci Bölümde
yer alan suçlar ile;
(b) bendine göre, İkinci Kitap, Dördüncü Kısım altındaki
1) “Devletin Egemenlik Alametlerine ve Organlarının Saygınlığına Karşı Suçlar” başlıklı Üçüncü Bölümde,
2) “Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar” başlıklı Dördüncü Bölümde,
3) “Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar” başlıklı Beşinci Bölümde,
4) “Millî Savunmaya Karşı Suçlar” başlıklı Altıncı Bölümde,
5) “Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk” başlıklı Yedinci Bö*lümde ve
6) “Yabancı Devletlerle Olan İlişkilere Karşı Suçlar” başlıklı Seki*zinci Bölümde
yer alan suçlar ile fıkranın (c), (d), (e), (f), (g), (h) ve (i) bentlerinde sayılan suçlar nerede işlenmiş olursa olsun, bu nedenle Türkiye’de yargı*lama yapılarak, Türk vatandaşı veya yabancı olmasına bakılmaksızın fail hakkında Türk kanunlarına göre cezaya hükmolunur. Yabancı ülkede işlenen bu suçlar dolayısıyla failler hakkında Türkiye’de re’sen takibat yapılır.
Maddenin ikinci fıkrasına göre, bu suçlar dolayısıyla yabancı bir ül*kede mahkûmiyet veya beraat kararı verilmiş olsa bile, Türkiye’de yeniden yargılama yapılır. Ancak bunun için Adalet Bakanının talepte bulunması gerekir.
Yabancı ülkede mahkûm olunan ceza bu ülkede tamamen veya kıs*men infaz edilmişse; infaz edilen bu ceza miktarının, mahsup hükümlerine göre, Türkiye’de hükmolunan cezadan mahsup edilmesi gerekir.
Birinci fıkranın (c), (d), (e), (f), (g), (h) ve (i) bentlerinde sayılan suç*ların yurt dışında işlenmesi hâlinde; bu suç dolayısıyla, suçu işleyen kişinin Türk vatandaşı veya yabancı olması arasında fark gözetmeksizin, Türkiye’de Türk kanunları uygulanarak yargılama yapılabilecektir.
Ancak, (a) ve (b) bentlerinden farklı olarak, bu bentlerde sayılan suç*lardan dolayı Türkiye’de yargılama yapılabilmesi için, fail hakkında yabancı ülkede mahkûmiyet veya beraat kararı verilmemiş olması gerekir.
Türkiye’nin taraf olduğu çeşitli uluslararası sözleşmelerde aut dedere aut judiciare/aut punire kuralına yer verilmek suretiyle ilgili sözleşme kap*samına giren suçlar dolayısıyla ister vatandaş olsun ister yabancı olsun fail*lerin suçun işlendiği ülkeye geri verilmesi öngörülmüştür. Ancak, bu söz*leşmelerle, çeşitli hukukî mülahazalarla geri verme yoluna gidilmemesi hâ*linde, taraf devletlere yargılama ve cezalandırma yükümlülüğü yüklenmiştir.
Bu konuda, 1963 yılında imzalanan Uçaklara Karşı İşlenen Suçlara veya Diğer Fiillere İlişkin Tokyo Sözleşmesi, 1970 yılında imzalanan Uçak*ların Kanun Dışı Yollarla Ele Geçirilmesinin Önlenmesi hakkındaki La Haye Sözleşmesi, 23 Eylül 1971 tarihli Sivil Havacılığın Güvenliğine Karşı Kanun Dışı Eylemlerin Önlenmesine İlişkin Montreal Sözleşmesi, 14 Aralık 1973 tarihli Diplomasi Ajanları da Dahil Olmak Üzere Uluslararası Korun*maya Sahip Kişilere Karşı İşlenen Suçların Önlenmesi ve Cezalandırılma*sına Dair New York Sözleşmesi, Uyuşturucu Maddelere Dair 1961 Tek Sözleşmesi, 21 Aralık 1971 tarihinde Viyana’da imzalanan Psikotrop Mad*deler Sözleşmesi ve ayrıca, Avrupa Konseyi’nce 27 Ocak 1977 tarihinde hazırlanan Tedhişçiliğin Önlenmesine İlişkin Avrupa Sözleşmesi örnek ola*rak gösteri*lebilir.
MADDE 18.– Geri vermeye ilişkin koşullar, Türkiye’nin çeşitli dev*letlerle imzalamış bulunduğu iki taraflı sözleşmeler ile Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesinde belirlenmiştir.
Ancak, buna rağmen geri vermeye ilişkin asgari şartların, iç hukuk düzenlemesi olan kanunla belirlenmesi, uygulamada tek düzeliği sağlama açısından önem taşımaktadır. Geri verme taleplerinin hangi usul ve esaslara göre yerine getirileceği, sözleşmelerde genellikle düzenlenmemekte, taraf devletlerin iç hukukuna bırakılmaktadır. Kişi özgürlüğünün kısıtlanması sonucunu doğuran geri vermenin usul ve esasına ilişkin asgari şartların ka*nunla belirlenmesine ihtiyaç vardır.
Geri verme yoluna ancak Türkiye’nin egemenlik sahası dışında işlen*miş olan suçlar dolayısıyla gidilebilir. Anayasa’da hüküm altına alındığı üzere, vatandaş kural olarak geri verilemez. Ancak, Uluslararası Ceza Diva*nına taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler dolayısıyla vatandaş da yar*gılanmak veya mahkûm olduğu cezası infaz edilmek üzere yabancı bir dev*lete teslim edilebilecektir. Geri vermenin dayanağını teşkil eden fiilin Türk kanunlarına göre de suç oluşturması gerekir. Bu itibarla, yabancı bir ülkede işlenen veya işlendiği iddia edilen bir suç nedeniyle hakkında ceza kovuş*turması başlatılan veya mahkûmiyet kararı verilmiş olan bir yabancı, talep üzerine, kovuşturmanın yapılabilmesi veya hükmedilen cezanın infazı ama*cıyla, geri verilebilir.
Geri vermenin dayanağını teşkil eden fiilin, düşünce suçu veya siyasî ya da askerî suç niteliğinde olmaması gerekir. Ancak, belirtmek gerekir ki, ceza kanunlarında esasen suç olarak tanımlanan ve suç oluşturduğu husu*sunda bütün insanlığın fikir birliği içinde bulunduğu fiillerin bu istisna kap*samında mütalâa edilmesi mümkün değildir.
Suç, yurt dışında işlenmiş olmakla birlikte, Türk Devletinin güvenli*ğine karşı, Türk devletinin veya bir Türk vatandaşının ya da Türk kanunla*rına göre kurulmuş bir tüzel kişinin zararına işlenmişse, geri verme talebi kabul edilmez.
Geri verme talebinin dayanağını oluşturan suçla ilgili olarak gerek ta*lep eden devlet hukukuna göre gerek Türk hukukuna göre dava ve ceza za*manaşımının dolmamış olması gerekir. Keza suç, her iki devlette affa uğra*mamış olmalıdır.
Madde metninde hukukumuz açısından yeni bir hükme yer verilmiştir. Geri verme hâlinde talep eden devlette kişiye işkence ve insanlık dışı mua*mele yapılabileceğine dair kuvvetli şüphe sebepleri mevcut ise, yani bu ko*nudaki kuşkunun somut vakıalara dayanması durumunda, talep kabul edil*meyecektir.
Geri verme talebiyle ilgili olarak hukukî nitelikte karar verme yetkisi*nin ağır ceza mahkemesine ait olduğu kabul edilmiştir.
Mahkemeye, gerek bu maddede gerek ilgili sözleşme hükümleri çer*çevesinde inceleme yaparak, geri verme talebinin kabul edilebilirliği veya reddi yönünde karar verme yetkisi tanınmıştır. Mahkemenin kararına karşı temyiz kanun yoluna başvurulabileceği maddede hüküm altına alınmıştır.
Mahkemenin, geri verme talebinin kabul edilebilir olduğuna karar vermesi durumunda; Bakanlar Kurulu, siyasî gerekçelerle kişinin talep eden devlete geri verilmesinden imtina edebilir.
Madde metninde ayrıca geri verme sürecinde koruma tedbirlerine ne suretle başvurulabileceği düzenlenmiştir.
Son fıkrada, geri vermede özellik kuralına yer verilmiştir



Alıntı:
Avrupa Antlaşmaları
Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi


Paris, 13.XII.1957

Bu Sözleşmeyi imzalayan Avrupa Konseyi üyesi hükümetler Konseyin gayesinin, üyeleri arasında daha sıkı bir birliği temin olduğunu göz önünde bulundurarak, bu gayeye erişmenin de anlaşmalar akdi ve hukuki mesai sahasında müşterek hattı hareket takibi suretiyle mümkün olabileceğini ve suçluların iadesi mevzuunda müşabih ve mütecanis kaideler kabulünün birlik gayesine hizmet edebileceğini nazarı itibara alarak aşağıdaki hususlarda mutabık kalmışlardır:

Madde 1 - Suçluyu iade mecburiyeti
Akit Taraflar, aşağıdaki maddelerde tâyin edilen kaide ve şartlar dahilinde, kanunları ihlâlden dolayı takip edilen veya iadeyi talep eden tarafın adlî mercilerince bir ceza veya emniyet tedbirinin infazı için aranan şahısları karşılıklı olarak teslim etmeyi taahhüt ederler
Madde 2 - Suçluların iadesini istilzam eden fiiller
l Gerek iadeyi talep eden tarafın ve gerek kendisinden iade talep edilen tarafın kanunlarınca en aşağı bir sene müddetle hürriyeti selbedici mahiyette olan bir cezayı veya emniyet tedbirini veya daha ağır bir cezayı mucip fiiller suçlunun iadesin istilzam eder. İadeyi talep eden tarafın ülkesinde bir cezaya mahkumiyet hükmü veya. bir mevkufiyet kararı verilmişse, verilen ceza en aşağı dört aylık olmalıdır.
2 İade talebi, iadeyi talep eden taraf ve kendisinden iade talep edilen tarafın kanunlarınca hürriyeti selbedici bir ceza veya mevkufiyet kararı ile cezalandırılan meteaddit hareketlere taalluk etmekle beraber bunlardan bazıları ceza müddetlerine ait şarta uymuyorsa, kendisinden iade talep edilen taraf bu sonuncu suçlar için dahi iade etmek ihtiyarını haiz olacaktır
3 İşbu maddenin birinci fıkrasında mevzubahis kanunsuz hareketlerden bazıları için suçluların iadesine mevzuatı cevaz vermeyen her Akit taraf bu hareketleri kendisi bakımından, Sözleşmenin tatbik sahası dışında bırakabilir.
4 Bu Maddenin üçüncü paragrafında mezkur haktan istifade etmek isteyen her Akit Taraf suçluların iadesine cevaz veren veya vermeyen kanunî halleri tasrih etmek suretiyle ya iade kabul edilen kanuna aykırı fiillerin veya iade kabul edilmeyen kanuna aykırı fiillerin listesini, tasdik veya iltihak vesikasını tevdi ettiği sırada Avrupa Konseyi Genel Sekreterine tebliğ edecektir.
5 Akit Taraflardan birinin mevzuatınca, daha sonra başka kanunsuz fiillerin de iadesine cevaz verilmemesi halinde, bu taraf keyfiyeti Konsey Genel Sekreterine bildirecek, Genel Sekreter de bunu diğer imza sahiplerine tebliğ edecektir. Bu bildirme, Genel Sekreter tarafından alındığı tarihten itibaren üç ay sonra hüküm ifade edecektir.
6 Bu maddenin dört ve beşinci fıkralarında zikredilen hakkı istimal eden her Akit Taraf işbu Sözleşmeyi evvele ondan hariç tutulmuş olan fiilleri her zaman tatbik edebilir. Akit Taraf bu değişikleri Konsey Genel Sekreterine bildirecek, Genel Sekreter de bunu diğer imza sahiplerine tebliğ edecektir.
7 Taraflardan herhangi biri, bu madde mucibince Sözleşmenin tatbik sahası haricinde bırakılan kanunsuz fiiller için mütekabiliyet kaidesini tatbik edebilecektir.
Madde 3 - Siyasi suçlar
1. İade talebine sebep olan suç kendisinden iade talep edilen tarafça siyasi bir suç veya böyle bir suç ile murtabit fiil olarak telakki edildiği takdirde suçlu iade edilmeyecektir.
2. Kendisinden iade talep edilen Taraf, adi bir suç için vaki iade talebinin bir şahsı ırk, din, milliyet veya siyasî kanat cihetinden takip veya cezalandırmak gayesiyle yapıldığına veya bu şahsın vaziyetinin bu sebeplerden biri dolayısıyla ağırlaşabileceğine dair ciddî sebepler mevcut olduğuna kanaat hasıl ettiği takdirde de aynı kaide tatbik edilecektir.
3. İşbu Sözleşenin tatbikatı bakımından, bir devlet reisinin veya ailesi efradından birinin hayıtına kasıt siyasî bir suç sayılmayacaktır.
4. İşbu madde Akit Tarafların çok taraflı mahiyette olarak imzalamış oldukları her türlü milletlerarası sözleşmelerle yüklendikleri veya yüklenecekleri taahhütlere tesir etmeyecektir
Madde 4 - Askerî suçlar
Cezai hukuka göre suç teşkil etmeyen askerî suçlar dolayısıyla iade işbu Sözleşmenin tatbik sahası dışındadır.
Madde 5 - Mali suçlar
Vergi resim, kambiyo ve gümrük mevzularında işbu Sözleşmedeki şartlara tevfikan suçluların iadesi, ancak her suç veya suç kategorisi için bu hususun Akit id Taraflar arasında kararlaştırılmış olması halinde mümkündür.
Madde 6 - Tebaanın iadesi
1 a Her Akit Târaf tebaasını iade etmemek hakkını haiz olacaktır.
b Her Akit Taraf imza veya tasdik veya iltihak vesikasının tevdi esnasında yapacağı bir beyanla tebaa tâbirini işbu Sözleşmenin şümulü içinde kendisi tarif edebilir.
c Şahsın milliyeti iadeye dair karar esnasında tespit edilecektir, bununla beraber talep edilen şahıs kendisinden iade talep edilen tarafın tebaası olarak karar anı ile teslim için kararlaştırılan tarih arasında tanınsa bile, mezkûr taraf bu paragrafın (a) bendi hükmünden istifade edebilecektir.

2 Kendisinden iade talep edilen taraf tebaasını iade etmediği takdirde, talep edilen tarafın isteği üzerine, mahal varsa adlî takibat yapılabilmek üzere meseleyi alâkalı makamlara intikal ettirmelidir.

Bunun için suçla ilgili dosyalar malumat ve eşya 12. maddenin birinci fıkrasında derpiş edilen şekilde meccanin yollanacaktır, iade talep edilen taraf talebi üzerine yapılan muamelelerden haberdar edilecektir.

Madde 7 -Suçun ika edildiği mahal
1 Kendisinden iade talep edilen taraf, mevzuatına göre kısmen veya tamamen kendi ülkesinde veya ülkesi addolunan bir mahalde işlenmiş sayılan bir suçtan dolayı talep edilen şahsı iade etmekten imtina edebilir.
2 İade talebine sebep olan suç iade eden tarafın ülkesi haricinde ika edilmiş ise ancak kendisinden iade talep edilen taraf mevzuatının, ülkesi dışında işlenen aynı çeşit bir suçun takibine müsaade etmemesi veya talep mevzuunu teşkil eden suç için iadeye cevaz vermemesi halinde iade ret olabilir.
Madde 8 - Aynı filler dolayısıyla takibat yapılmakta olması
Kendisinden iade talep edilen taraf iade talebine sebep olan bir veya birkaç fiilden dolayı kendisi hakkında takibat yapmakta olduğu şahsın iadesini reddedebilir.
Madde 9 – Non bis in idem
Talep edilen şahıs hakkında kendisinden iade talep edilen Tarafın salâhiyetli makamlarınca iade talebine sebep olan bir veya bir kaç fiilden dolayı nihai olarak karar verilmiş ise iadeye cevaz yoktur. Kendisinden iade talep edilen tarafın salahiyetli makamlarınca aynı fiil veya fiiller hakkında takibat yapılmamasına veya yaptıkları takibata son verilmesine karar verilmiş ise iade talebi reddolunabilir.
Madde 10 - Müruruzaman
Dava veya cezanın, kendisinden iade talep edilen taraf veya, iade talebinde bulunan taraf mevzuatına göre müruruzamana uğramış olması halinde iadeye cevaz yoktur.
Madde 11 - Ölüm cezası
Talep eden tarafın kanununda iade talebine sebep olan fiilin ölüm cezasını müstelzim olmasına mukabil, kendisinden iade talep edilen tarafın mevzuatında ölüm cezasının bulunmaması veya bu memlekette ölüm cezasının umumiyetle tatbik edilmemesi halinde ancak talep eden taraf ölüm cezasının infaz edilmeyeceğine dair talep edilen tarafa kafi teminat verdiği takdirde iâde yapılabilir.
Madde 12 - Talep ve evrak müsbite
l İade talebi yazılı olarak ve diplomatik yoldan yapılacaktır. İki veya daha fazla taraflar arasında doğrudan doğruya anlaşma suretiyle diğer bir talep şekli tespit edilebilir.
2 İade talepnamesine aşağıdaki vesaik eklenecektir,
a İade talep eden tarafın kanunlarına uygun surette ısdar edilmiş ve infaz kabiliyetini haiz bir mahkûmiyet kararının veya tevkif müzekkeresinin yahut aynı tesiri haiz diğer her hangi bir kararın aslı veya tasdikli sureti
b İade talebine sebep olan fiillerin işarı, ika edildikleri yer ve zaman, hukuki tavsifleri ve bunlara tatbik olunacak kanuni hükümler mümkün olduğu kadar sarih bir şekilde gösterilecektir; ve
c Tatbik edilecek kanuni metinlerin bir sureti veya mümkün değilse, tatbik olunacak hukukun izahı ve ayrıca talep olunan şahsın mümkün olduğu kadar sarih eşkali ile milliyetini ve hüviyetini tespite yarayacak diğer bütün malumat

Madde 13 - Munzam malumat
İade talep eden Tarafça verilen malumat, kendisinden iade talep edilen tarafın işbu Sözleşme gereğince bir karar vermesi için kafi görülmediği takdirde bu taraf lüzumlu munzam malumatı talep edecek ve bu malumatın tevdii için bir mühlet tedbir edebilecektir.
Madde 14 - Hususilik kaidesi
1 İade edilen şahıs iadeden evvel ika ettiği ve iadeye esas olandan başka bir fiilden dolayı takip veya muhakeme edilemeyeceği gibi bir ceza veya emniyet tedbirinin infazı için tevkif edilemez ve kezalik her hangi bir surette hürriyeti kısıtlanamaz.
Aşağıdaki haller müstesnadır:
a İade eden tarafın buna muvafakat etmesi. Muvafakati istihsal için bir talepte bulunulacak ve buna 12. maddede mezkur belgeler ile iade edilen şahsın suça müteallik olarak yaptığı beyanın zaptı eklenecektir.
b İade edilen şahsın nihai olarak serbestisine kavuşmasını takip eden 45 gün zarfında iade edildiği Tarafın arazisini, elinde imkân olduğu halde terk etmemesi veya terk ettikten sonra buraya geri dönmesi halinde,
2 Bununla beraber iadeyi talep eden taraf', gerek bu şahsı memleketinden çıkarmak gerek –gıyap yoluyla muhakeme usulüne müracaat dahil olmak üzere- müruruzamanı kesmek gayesiyle.e lüzumlu göreceği diğer tedbirleri ittihaz edebilir.
3 Suç addolunan fiilin evsafı takibat esnasında değişmişse, iade edilen şahıs hakkında ancak yeniden tavsif edilen suçun unsurları iadeyi icap ettiriyorsa, takibat ve muhakeme yapılabilir.

Madde 15 – Üçüncü bir Devlete tekrar iade
14. maddenin birinci paragrafının (b) bendinde derpiş edilen hal müstesna olmak üzere, talep eden tarafın kendisine teslim edilip de diğer bir taraf veya üçüncü bir Devlet tarafından iadeye mukaddem suçlardan dolayı istenen şahsı bu tarafa veya üçüncü Devlete teslim edebilmesi için kendisinden iade talep edilmiş olan tarafın rızası lâhik olmak lâzımdır. Kendisinden iade talep edilen taraf 12. maddenin 2. paragrafında mezkûr belgeleri isteyebilir.
Madde 16 - Muvakkat tevkif
1 Müstacel hallerde, iadeyi talep eden tarafın salâhiyetli makamları istenen şahsın muvakkat tevkifini talep edebilirler; kendisinden iade talep edilen tarafın salâhiyetli makamları ise bu talep hakkında işbu Tarafın kanunlarına tevfikan karar vereceklerdir.
2 Muvakkat tevkif talebinde 12. maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde mezkûr belgelerden birinin mevcudiyeti zikredilecek ve bir iade talebi yapılmak hususundaki niyete işaret edilecektir. Bu talepte, yapılacak iade talebine esas teşkil eden fiil, bu fiilin ika edildiği yer ve tarih ve istenen şahsın eşkâli imkân nispetinde tarif edilecektir.
3 Muvakkat tevkif talebi, talep edilen tarafın salâhiyetli, makamlarına diplomatik yoldan yapılabileceği gibi doğrudan doğruya posta veya telgraf yoluyla veya Milletlerarası Cinai Polis Teşkilâtı (Interpol) vasıtasıyla yahut yazıya münkalip olacak veya istenen tarafça makbul görülecek herhangi bir vasıta ile yapılabilir.
4 Muvakkat tevkif, tevliki takip eden 18 günlük müddet zarfında talep edilen tarafa iade talebinin ve 12. maddede mezkûr belgelerin tevdi edilmemesi halinde sona erer; muvakkat tevkif hiçbir surette tevkiften sonra
40 günü tecavüz edemez. Bununla beraber muvakkaten serbest bırakma her vakit mümkündür; ancak talep edilen taraf, istenen şahsın kaçmasına mâni olmak için lüzumlu addettiği tedbirleri alacaktır.

5 Serbest bırakma iade talebinin ahiren vücudu halinde yeni bir tevkife veya iadeye mâni teşkil etmez. '
Madde 17 - Taleplerin taaddüdü
Birçok Devlet tarafından aynı fiilden veya değişik fiillerden dolayı aynı esnada iade talep edildiği takdirde, kendisinden iadesi talep edilen Taraf bütün şeraiti ve bilhassa suçların ağırlık nispeti ve ika edildikleri yeri, taleplerini, mütekabil tarihlerini, istenen şahsın milliyetini ve bilahare başka bir Devlete iade imkanını nazarı itibara alarak karar verecektir.
Madde 18 - Talep edilen şahsın teslimi
1 Kendisinden iade talep edilen Taraf iade hakkındaki kararını 1. maddenin l inci paragrafında derpiş olunan yoldan talep eden Tarafa bildirir
2 Tam veya kısmî ret halinde mucip sebep gösterilecektir.
3 Talebin kabul edilmesi halinde talep eden Tarafa teslim mahal ve tarihi ile istenen şahsın iade edilmesi üzerine kadar müddet mevkuf tutulduğu hakkında malûmat verilecektir.
4 Talep edilen şahıs, tespit olunan tarihte teslim alınmadığı takdirde, işbu maddenin 5. paragrafında derpiş olunan hal mahfuz kalmak kaydıyla, bu tarihten itibaren 15 günlük bir müddetin hitamında serbest bırakılabilir; her hal ve kârda 30 günlük bir müddetin geçmesinden sonra serbest bırakılacaktır; kendisinden iade talebe dilen Taraf bu şahsı aynı suçtan dolayı iade etmeyi reddedebilir.
5 Bir Taraf, iade edilecek şahsı mücbir sebepten dolayı teslim veya kabul edememesi halinde diğer Tarafı haberdar edecektir. İki Taraf yeni bir teslim tarihi üzerinde mutabık kalacaklar ve işbu maddenin 4. paragrafı hükümleri tatbik olunacaktır.
Madde 19 - Tehirli veya şartlı teslim
1 Kendisinden iade talep edilen Taraf iade talebi hakkında kararını verdikten sonra, şahıs aleyhinde tatbikatta bulunabilmek veya, esasen mahkum olmuşsa, iade talebine sebep olandan ayrı bir fiilden dolayı uğradığı cezayı kendi ülkesinde çekebilmesi için talep edilen şahsın teslimini tehir edebilecektir.
2 Kendisinden iade talep edilen Taraf, teslimi tehir edeceği yerde, istenen şahsı, Taraflar arasında müştereken tespit edilecek şartlar tahtında, talep eden Tarafa muvakkaten teslim edebilecektir.
Madde 20 - Eşyanın teslimi
1 Kendisinden iade talep edilen Taraf talep eden Tarafın isteği üzerine aşağıdaki eşyayı, mevzuatının müsaadesi nispetinde, zaptedip teslim edecektir.
a Delil teşkil edebilecek eşya, veya
b Suç neticesinde elde edilmiş olup tevkif anında talep edilen
şahsın yedinde bulunan veya daha sonra meydana çıkan eşya.

2 İşbu maddenin 1. paragrafında mevzubahis eşyanın teslimi, şahsın ölümü veya kalması sebebiyle kararlaştırılan iadenin yapılmaması halinde dahi ifa edilecektir.
3 Mevzubahis eşyanın kendisinden iade talep edilen Taraf ülkesinde zabıt. veya haczi mucip olması halinde işbu Taraf bunları devam eden bir cezai takibatla alâkalı olarak muvakkaten saklayabilir veya geri verilmesi şartıyla teslim edebilir.
4 Bununla beraber, kendisinden iade talep edilen Tarafın veya üçüncü Tarafların bu eşyalar üzerinde ihraz eyledikleri haklar mahfuzdur. Bu hakların mevcudiyeti halinde muhakeme sona erdikten sonra, eşya mümkün olduğu kadar çabuk ve meccani olarak kendisinden talep edilen Tarafa iade edilecektir.
Madde 21 -Transit
1 Akit Devletlerden birinin ülkesinden transit olarak geçişe müsaade, 12. maddenin 1. paragrafında. derpiş olunan yoldan yapılacak talep üzerine ve kendisinden transite müsaade etmesi istenilen Tarafça Sözleşmenin 3 ve 4. maddeleri muvacehesinde siyasi veya tamamen askeri mahiyette görülen bir suç mevzubahis olmaması şartıyla verilecektir.
2 Kendisinden transite müsaade etmesi istenilen memleketin 6. madde anlamındaki tebaasının transit olarak geçmesi reddolunabilir.
3 13. maddenin 2. paragrafında derpiş olunan belgelerin tevdii, işbu maddenin 4. paragrafı hükümleri mahfuz kalmak şartıyla, lüzumludur.
4 Hava yolunun kullanılması halinde aşağıdaki hükümler tatbik olunacaktır:
a Vasıtanın inmesi mevzubahis değilse, talep eden Taraf ülkesi üzerinden vasıtanın geçeceği Tarafı haberdar edecek ve 12. maddenin 2. paragrafının (a) bendinde mezkur vesikalardan birinin mevcut olduğunu tevsik edecektir. Beklenmedik bir iniş halinde işbu tebligat 16. maddede mevzuu bahis muvakkat tevkif talebinin tesirlerini doğuracak ve talep eden Taraf nizami bir transit talebinde bulunacaktır.
b Vasıtanın inmesi mevzubahis ise talep eden Taraf. nizami bir transit talebinde bulunacaktır.

5 Bununla beraber, her hangi bir Taraf işbu Sözleşmenin imzası veya tasdik yahut iltihak vesikasının tevdii esnasında, bir şahsın transit geçmesini ancak iade için istenen şartlar veya bunlardan bazıları tahtında kabul edeceğini beyan edebilir. Bu ahvalde, mütekabiliyet kaidesi tatbik edilebilir.
6 İade edilen şahıs, ırkı, dini, milliyeti veya siyasi kanaatlerinden dolayı hayatının veya hürriyetinin tehdide maruz kalacağına ihtimal verebilecek bir ülkeden transit olarak geçirilmeyecektir.
Madde 22 - Usul
Suçlunun iadesi ve muvakkat tevkif usulüne, işbu Sözleşmedeki aksi hükümler müstesna, kendisinden iade talep edilen Taraf kanunu tatbik olunur.
Madde 23 - Kullanılacak dil
Tevdi olunacak vesaik talep eden Taraf veya kendisinden iade talep edilen Taraf lisanında tanzim olunacaktır.
Bu sonuncu Taraf, Avrupa Konseyinin resmi dillerinden seçeceği birisine yapılmış bir tercüme talep edebilir.
Madde 24 - Masraflar
1 Kendisinden iade talep edilen Taraf ülkesinde iade sebebiyle yapılan masraflar bu Tarafa tahmil edilmiştir.
2 Transit geçirmek üzere talepte bulunulan Tarafın ülkesinden transit olarak geçişten mütevellit masraflar talep eden Tarafça ödenir.
3 Kendisinden iade talep edilen Tarafın anavatan sayılmayan ülkesinden vaki bir iade halinde, bu ülke ile talep eden Tarafın anavatanı arasındaki seyahat masrafını işbu sonuncu Taraf öder.
Kendisinden iade talep edilen Tarafın anavatan sayılmayan ülkesi ile anavatan arasındaki seyahat masrafı için de ayni kaide caridir.

Madde 25 - “Emniyet tedbirinin” tarifi
İşbu Sözleşmeme anlamında “emniyet tedbirleri” tâbiri, ceza mahkemesi kararı ile bir cezayı itmam veya onun yerine geçmek üzere emredilen hürriyeti tahdit edici her türlü tedbirlerdir.
Madde 26 - Kaydı ihtiraziler
1 Her Âkit taraf, işbu Sözleşmeyi imza veya tasdik yahut iltihak vesikasını tevdi ettiği esnada Sözleşmenin muayyen bir veya daha fazla hükümleri hakkında kaydı ihtirazide bulunabilir.
2 Kaydı ihtirazi dermeyen etmiş olan her Akit Taraf şartlar müsaade eder etmez bunu geri alacaktır. Kaydı ihtirazilerin geri alınması Avrupa Konseyi Genel Sekreterine vâki bir tebligat ile ifa olunacaktır
3 Sözleşmenin bir hükmü hakkında kaydı ihtirazi dermeyan etmiş olan Akit Taraf işbu hükmün tatbikini ancak bizzat kendisinin bu hükmü kabul eylediği nispette isteyebilir.
Madde 27 - Ülke bakımından tatbik sahası
1 İşbu Sözleşme Akit Tarafların anavatan. toprağında tatbik olunacaktır.
2 Sözleşme Fransa bakımında.n Cezayir'e ve denizaşırı ülkelere, Büyük Britanya ve Şimali İrlanda, Birleşik Kraliyet bakımından Normandiya sahilindeki İngiliz adalarına (Channel islands) ve Man adasına da tatbik olunacaktır.
3 Federal Almanya Cumhuriyeti işbu Sözleşmenin tatbikini, Avrupa Konseyi Genel Sekreterine yapacağı tebligat ile, Berlin Land’ına teşmil edebilecektir. Mumaileyh işbu tebligattan diğer Tarafları malumattar kılacaktır. .
4 İşbu Sözleşmenin tatbik sahası, iki veya daha fazla Akit Tarafın doğrudan doğruya anlaşması suretiyle, Taraflardan birinin işbu maddenin 1,2 ve 3 üncü paragraflarında derpiş edilen ülkelerin haricinde olup milletlerarası münasebetlerinin idaresi bu Tarafa mevdu bulunan ülkelerine teşmil edilebilir.
Madde 20 - İşbu Sözleşme ile iki taraflı anlaşmalar arasındaki münasebet
1 İşbu Sözleşme, tatbik olunduğu ülkeler bakımından iki Akit Taraf arasındaki iki taraflı muahede, sözleşme veya anlaşmaların suçluların iadesine müteallik hükümlerini ilga eder.
2 Akit Taraflar aralarında sadece işbu Sözleşmenin hükümlerini itmam veya bunun ihtiva eylediği prensiplerin tatbikatını kolaylaştırmak üzere iki veya çok taraflı anlaşmalar aktedebilir.
3 Suçluların iadesinin iki veya daha fazla Akit Taraf arasında yeknesak bir mevzuat esasına müsteniden cereyan.n etmekte olması halinde, Taraflar suçluların iadesi mevzuundaki karşılıklı münasebetlerini, işbu Sözleşme hükümlerine rağmen münhasıran bu sisteme dayanarak tanzim etmekte serbest olacaklardır. Aynı prensip diğer bir veya daha fazla Akit Taraf ülkesinde verilen tevkif kararlarının-ı kendi ülkesinde infazını derpiş eden kanuna sahip bulunan her iki veya daha fazla Taraf arasında dahi tatbik olunacaktır. Bu Sözleşmenin tatbikinden, işbu paragraf hükümlerinin tatbikinden aralarındaki münasebetlerde sarfı nazar eden veya edecek olan Akit Taraflar bu hususta Avrupa Konseyi Genel Sekreterine bir tebligatta bulunacaklardır. Mumaileyh işbu paragraf gereğince alacağı her tebligattan diğer Akit Tarafları haberdar edecektir.
Madde 29 - İmza, tasdik, meriyete giriş
1 İşbu Sözleşme Avrupa Konseyi azalarının imzasına açık olacaktır. Sözleşme tasdik olunacak ve tasdiknameler Konsey Genel Sekreteri nezdinde tevdi olunacaktır.
2 Sözleşme 3 üncü tasdiknamenin tevdiin den 90 ün sonra. meriyete girecektir.
3 Sözleşmeyi ahiren tasdik edecek mümziler için Sözleşme tasdiknamenin tevdiinden 90 gün sonra meriyete girecektir.
Madde 30 - İltihak
1 Avrupa Konseyi Vekiller Komitesi Konsey âzası olmayan her Devleti işbu Sözleşmeye iltihaka davet edebilecektir. Bu daveti mutazammın karar, Sözleşmeyi tasdik etmiş bulunan Konsey azalarının hepsinin rızalarını lâhik olmalıdır.
2 İltihak, tevdi tarihinden 90 gün sonra hüküm ifade edecek bir ihtihaknamenin Konsey Genel Sekreterine tevdii ile icra edilecektir.
Madde 31 - Feshi İhbar
Her Akit Taraf, kendisi bakımından Avrupa Konseyi Genel Sekreterine yapacağı bir tebligat ile işbu Sözleşmeyi feshedebilir. Bu feshi ihbar, Konsey Genel Sekreterinin tebligatı aldığı tarihten 6 ay sonra hüküm ifade edecektir.
Madde 32 - Tebligat
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri, Konsey azalarına ve işbu Sözleşmeye iltihak eden her devletin hükümetine aşağıdaki hususları bildirir:
a Her tasdikname ve iltihaknamenin tevdiini;
b Meriyete giriş tarihini;
c Altıncı Maddenin birinci paragrafı ve 21. Maddenin beşinci paragrafı hükümleri tatbik edilmek suretiyle yapılan her beyanı;
d 26. Maddenin birinci paragrafı hükümlerinin tatbikatından olmak üzere yapılan her kaydı ihtiraziyi;
e 26. Maddenin ikinci paragrafı hükümlerini tatbikatından olmak üzere geri alınan her kaydı ihtiraziyi;
f İşbu Sözleşmenin 31. Maddesi hükümleri tatbikatından olmak üzere alınan her fesih ihbarına ve bunun hüküm ifade edeceği tarihi.

İşbu hükümleri tasdik zımnında bu hususta tam salahiyetli kılınan ve aşağıda imzaları bulunan murahhaslar işbu Sözleşmeyi imzalamışlardır.
İşbu Sözleşme 13 Aralık 1957 tarihinde Paris’te, Fransızca ve İngilizce her iki metin de muteber olmak üzere, tek nüsha halinde tanzim edilmiştir. Konsey Genel Sekreteri bunun usulüne uygun bir kopyasını mümzi hükümetlere yollayacaktır.
Avrupa Antlaşmaları Serisi / 24

Old 24-04-2007, 21:04   #4
Seyda

 
Varsayılan

Sayın zaynepblk;

Olayınızda bir yabancı , yabancı bir ülkede, TCK'nun 13.maddesinde belirtilen suçlardan birini işlemiş. Yani durum öncelikle m.13'e uyuyor. M.18 açısından değerlendirmek gerekirse ; bu maddede geri verme isteminin reddedileceği haller sayılmıştır. Türkiye'nin yargılama yetkisine giren bir suç söz konusu ise geri verme talebinin kabul edilmeyeceği belirtilmiştir.(m.18/d) Eğer yanlış değerlendirmiyorsam ( ) olayda m.13 sebebiyle Türkiye'nin yargı yetkisine giren bir durum söz konusu. Bu sebeple m.18 değil, m.13 uygulanmalıdır diye düşünüyorum.Saygılarımla..
Old 24-04-2007, 23:00   #5
Kemal Yıldırım

 
Varsayılan

TCK m. 13/3'e göre; 1. fıkranın b bendinde sayılan suçlar hariç, 1. fıkrada belirtilen suçlardan dolayı Türkiye'de yargılama yapılması Adalet Bakanının talebine bağlıdır.

Buna göre 13. maddede yazılı suçlardan dolayı Türkiye'de yargılama yapılabilmekte.

18. maddenin 1. fıkrasına göre de "Türkiye'nin yargılama yetkisine giren bir suç ise", geri verme talebi kabul edilemez.

Bu nedenle 13. maddenin uygulanması gerektiği kanaatindeyim.

saygılar...
Old 25-04-2007, 00:20   #6
yargıç isa

 
Mutlu iade edilmeli, yetkili ABD

TCK madde 13 e bakıldığında açıkca anlaşılmaktadır ki; bu maddedeki suçlar kim tarafından nerde işlenmiş olursa olsun Türkiye' de Türk kanunlarına göre yargılanabilir ki faile yabancı bir ülkede mahkumiyet veya beraat kararı verilmemiş olsun.

Fakat 18. madde çerçevesinde de baktığımız vakit Uluslar arası sözleşmeler bu konuda önem kazanmaktadır. 1988 tarihli Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerin Kaçakçılığına Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi 22.11.1995 gün ve 4136 sayılı Kanunla uygun bulunmuş olup, metni 12.2.1996 gün ve 22551 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanmıştır. ABD de bu sözleşmeye taraftır. Sözleşme uyuşturucu kaçakçılığında taraf devletler arasında iş birliği yapılması adına kurulmuştur.

Sizin verdiğiniz olayda , Fatma ABD vatandaşıdır ve suç ABD de işlenmiştir. Bu sebepledir ki mevcut sözleşmenin 4. maddesine göre , bu suç ABD nin kazai yetkisindedir ve Türkiye ancak uluslararası sözleşmelere uygun olarak düzenlemiş olduğu mevzuatlarındaki iadenin reddine ilişkin olan hükümler ve bu sözleşmenin 4. maddesinin 2. fıkrasındaki normalar çerçevesinde iadeyi reddedebilir.

Bu şartlar olayda gerçekleşmediğindendir ki,kanaatimce Türkiye'nin Faili ABD ye iade etmesi gerekmektedir.

SAYGILARIMLA....


Alıntı:
Yazan 1988 tarihli Uyuşturucu ve Psikotrop Maddelerin Kaçakçılığına Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi
Madde 4

Kazai Yetki

1.Her bir Taraf:

(a)3.maddenin 1.fıkrasında belirtilen suçlara ilişkin olarak kazai yetkisini ihdas etmek amacıyla:

(i) Suçun kendi ülkesinde işlenmesi halinde;

(ii) Suçun işlenmesi anında, mevzuatına uygun alarak kendi bayrağını taşıyan bir gemide veya kendi makamlarına kayıtlı bir hava taşıtında işlenmesi halinde gerekli önlemleri alacaktır.

(b)3.maddenin 1.fıkrasında belirtilen suçlara ilişkin olarak kazai yetkisini ihdas etmek amacıyla:

(i) Suçun kendi vatandaşlarından veya genellikle kendi ülkesinde ikamet eden biri tarafından işlenmesi;

(ii) Suçun bir gemide işlenmesi halinde bu tarafın suçun işlendiği gemi hakkında 17. madde uyarınca ve kazai yetkinin sadece o maddenin 4. ve 9. fıkralarında değinilen anlaşma veya düzenlemeler çerçevesinde kullanılması koşuluyla yetkili kılınması;

(iii) 3. maddenin 1. fıkrasında belirtilen suçlardan birinin kendi ülkesinde işlenmesi 3. maddenin 1. fıkrasının (c), (iv) bendinde belirtilen suçun kendi ülkesi dışında işlenmesi hallerinde gerekli tedbirleri alabileceklerdir.

2. Her bir taraf:

(a)Kendi ülkesinde bulunan ve 3. Maddenin 1. fıkrasında belirtilen suçlardan birini işlediği varsayılan kişiyi;
(i)Suçun kendi ülkesinde veya suçun işlenmesi anında kendi bayrağını taşıyan bir gemide veya kendi makamlarına kayıtlı bir hava taşıtında veya
(ii)Suçun kendi vatandaşlarından biri tarafından işlenmiş olması;
Sebebiyle başka bir tarafa iade etmemesi halinde, bu suçlar üzerinde kazai yetkisini ihdas etmek amacıyla gerekli olabilecek önlemleri de alacaktır.


ayrıca
Alıntı:
Madde 6

Suçluların İadesi

2.Bu maddenin kapsadığı suçların her biri, failinin iade edilebileceği suçlar olarak Taraf arasında yürürlükte olan suçluların iadesi antlaşmalarına dahil gibi kabul edilecektir. Taraflar, aralarında akdedecekleri bütün suçluların iadesi antlaşmalarına, bu suçluları failinin iade edilebileceği suç olarak dahil etmeyi taahhüt ederler.

9.Kendi iç hukuku ile ihdas edilmiş olan kazai yetkisi saklı kalmak koşuluyla failin kendi ülkesinde bulunması halinde Taraf Devlet:

(a)3.maddenin 1.fıkrasında belirtilen suçlardan birini işlemiş kişiyi 4.maddenin 2.fıkrasının (a) bendinde belirtilen nedenlerle iade etmediği takdirde ve talip eden Devlet ile aksi kararlaştırılmadıysa, cezai kovuşturma açılması için olayı yetkili makamlarına intikal ettirecektir.

Old 25-04-2007, 09:53   #7
Kemal Yıldırım

 
Varsayılan

Alıntı:

Madde 4

Kazai Yetki

1.Her bir Taraf:

(a)3.maddenin 1.fıkrasında belirtilen suçlara ilişkin olarak kazai yetkisini ihdas etmek amacıyla:

(i) Suçun kendi ülkesinde işlenmesi halinde;

(ii) Suçun işlenmesi anında, mevzuatına uygun alarak kendi bayrağını taşıyan bir gemide veya kendi makamlarına kayıtlı bir hava taşıtında işlenmesi halinde gerekli önlemleri alacaktır.

(b)3.maddenin 1.fıkrasında belirtilen suçlara ilişkin olarak kazai yetkisini ihdas etmek amacıyla:

(i) Suçun kendi vatandaşlarından veya genellikle kendi ülkesinde ikamet eden biri tarafından işlenmesi;

(ii) Suçun bir gemide işlenmesi halinde bu tarafın suçun işlendiği gemi hakkında 17. madde uyarınca ve kazai yetkinin sadece o maddenin 4. ve 9. fıkralarında değinilen anlaşma veya düzenlemeler çerçevesinde kullanılması koşuluyla yetkili kılınması;

(iii) 3. maddenin 1. fıkrasında belirtilen suçlardan birinin kendi ülkesinde işlenmesi 3. maddenin 1. fıkrasının (c), (iv) bendinde belirtilen suçun kendi ülkesi dışında işlenmesi hallerinde gerekli tedbirleri alabileceklerdir.

2. Her bir taraf:

(a)Kendi ülkesinde bulunan ve 3. Maddenin 1. fıkrasında belirtilen suçlardan birini işlediği varsayılan kişiyi;

(i)Suçun kendi ülkesinde veya suçun işlenmesi anında kendi bayrağını taşıyan bir gemide veya kendi makamlarına kayıtlı bir hava taşıtında veya

(ii)Suçun kendi vatandaşlarından biri tarafından işlenmiş olması;

Sebebiyle başka bir tarafa iade etmemesi halinde, bu suçlar üzerinde kazai yetkisini ihdas etmek amacıyla gerekli olabilecek önlemleri de alacaktır.

(b)Suçu işlediği varsayılan kişinin kendi ülkesinde bulunması ve bu kişiyi başka bir tarafa iade etmemesi halinde, 3. Maddenin 1. fıkrasında belirtilen suçlar üzerinde kazai yetkisini ihdas etmesi amacıyla da gerekli önlemleri alabilecektir.

3.Bu Sözleşme taraf bir devletin iç hukuku uyarınca cezai konularda ihdas etmiş olduğu kazai yetkisini kullanılmasını engelleyemez.

Son fıkrada da belirtildiği üzere bu sözleşme, bir devletin iç hukuku uyarınca cezai konularda ihdas etmiş olduğu kazai yetkisini kullanılmasını engelleyemez.13. maddeye göre suç Türkiye'nin yargı yetkisine girdiği için 18. maddeye göre de, suçulunun iadesi talebinin reddedilmesini engellememeli.

Ayrıca;

Alıntı:
(i) Suçun kendi vatandaşlarından veya genellikle kendi ülkesinde ikamet eden biri tarafından işlenmesi;

fail genellikle Türkiye'de ikamet etmektedir. Öyleki yılın yarısını Türkiye'de geçirmektedir.

Saygılar...
Old 25-04-2007, 17:33   #8
Kemal Yıldırım

 
Varsayılan Yargıtay Kararı!

Ayrıca bu karara da bakabilirsiniz. Benzemekte.

11. Ceza Dairesi 2005/11114 E., 2006/443 K.

SUÇLULARIN İADESİ

5237 S. TÜRK CEZA KANUNU [ Madde 18 ]
"İçtihat Metni"

Amerika Birleşik Devletleri Batı Teksas Federal Mahkemesinin 24.05.2004 gün, A-04-164 (1) ve A-04-164 (2) sayılı tutuklama emri nedeniyle iadeleri talep edilen Firooz ve Rosemary hakkında yapılan yargılama sonunda 5237 sayılı TCK. nun 18/1-8. maddesi gereğince Amerika Birleşik Devletleri Ceza Kanununun 18. Bölüm 1001, 1343 ve 371. maddeleri gereğince dolandırıcılık, suç işlemek için birden fazla kişiyle anlaşmak ve yalan beyanda bulunmak suçlarından iadesine ve CMK.nun 100. maddesi gereğince tutukluluk hallerinin devamına dair (Doğubeyazıt Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 17.10.2005 gün ve 2005/154 Esas, 2005/155 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi Firooz ve Rosemary müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığının onama isteyen 07.12.2005 tarihli tebliğnamesi ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği görüşüldü:

Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki suçluların iade ve ceza işlerinde karşılıklı yardım anlaşması ve 5237 sayılı TCK.nun 18. maddesi uyarınca, iadesi talep edilen Firooz ve Rosemary'nin Türk Vatandaşı olmadıkları, haklarında yabancı ülke mahkemesince başlatılmış ceza kovuşturması bulunduğu, iadeye konu suçların Türk Ceza Kanunu uyarınca da suç kabul edildiği, zamanaşımına ve affa uğramadıkları, siyası ya da askeri suç niteliğinde olmadıkları, Türk Devletine ya da Türk Vatandaşına karşı işlenmedikleri, suç yerleri itibariyle Türkiye'nin yargılama yetkisine giren suçlardan olmadıkları gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan Firooz ve Rosemary müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Doğubeyazıt Ağır Ceza Mahkemesinin 17.10.2005 gün ve 2005/154 Esas, 2005/266 Karar sayılı hükmünün istem gibi (ONANMASINA), 01.02.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.

UYAP Mevzuat

Saygılar...
Old 25-04-2007, 18:21   #9
dark

 
Varsayılan

Alıntı:
ABD’nde üniversitede okurken evlenen, dolayısıyla Türk Vatandaşlığını kaybederek ABD vatandaşlığını kazanan Fatma,


evlenmek vatandaşlık kaybına yol açmaz sanırım çifte vatandaşlık kazanmayacak mıdır?


Old 25-04-2007, 21:11   #10
yargıç isa

 
Kitap ...........

Bu sözleşme, uyuşturucu madde kaçakçılığı ve ticareti alanında ülkeler arası işbirliğini ve soruşturmaların düzenli bir şekilde sürdürülebilirliğini sağlamak amaçlı imzalanmıştır. Bu sebepledir ki, uyuşturucu ticaretinden ABD de bir soruşturma başlatılmış ve aranmakta olan fail Türkiye ye gelmiştir. Sözleşmeye göre Türkiye İŞBİRLİĞİ YAPMAKLA YÜKÜMLÜDÜR. Sözleşme, devletlerin iç hukuku uyarınca cezai konularda ihdas etmiş olduğu kazai yetkisini kullanılmasını engelleyemez demesinin yanında, bundan önce, Sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde, Taraflar kendi hukuk sistemlerinin temel hükümlerine uygun olarak, yasa yapmak ve idari önlemler dahil gereken önlemleri alacakları belirtilmiştir.

Sözleşmenin 6/9. maddesinden, iadenin reddedilmesinin , 4. maddenin ikinci fıkrasındaki (a) bendinde belirtilen nedenlerin varlığına bağlı olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. 4/1. maddenin (a) ve (b) bentlerinde belirtilenler ise daha farklıdır.
Alıntı:
1.Her bir Taraf:

(a)3.maddenin 1.fıkrasında belirtilen suçlara ilişkin olarak kazai yetkisini ihdas etmek amacıyla:

(i) Suçun kendi ülkesinde işlenmesi halinde;

(ii) Suçun işlenmesi anında, mevzuatına uygun alarak kendi bayrağını taşıyan bir gemide veya kendi makamlarına kayıtlı bir hava taşıtında işlenmesi halinde gerekli önlemleri alacaktır.

(b)3.maddenin 1.fıkrasında belirtilen suçlara ilişkin olarak kazai yetkisini ihdas etmek amacıyla:

(i) Suçun kendi vatandaşlarından veya genellikle kendi ülkesinde ikamet eden biri tarafından işlenmesi;

(ii) Suçun bir gemide işlenmesi halinde bu tarafın suçun işlendiği gemi hakkında 17. madde uyarınca ve kazai yetkinin sadece o maddenin 4. ve 9. fıkralarında değinilen anlaşma veya düzenlemeler çerçevesinde kullanılması koşuluyla yetkili kılınması;

(iii) 3. maddenin 1. fıkrasında belirtilen suçlardan birinin kendi ülkesinde işlenmesi 3. maddenin 1. fıkrasının (c), (iv) bendinde belirtilen suçun kendi ülkesi dışında işlenmesi hallerinde gerekli tedbirleri alabileceklerdir
Bu yukarıdaki hususlar, uyuşturucu ticareti konusunda, taraf devletlere tanıdığı kazai yetkiyi belirtmektedir. Yani bu koşulların varlığı halinde TARAF OLAN DEVLET GEREKLİ ÖNLEMLERİ ALMAK VE GEREKENİ YAPMAK ADINA HER TÜRLÜ YETKİYE SAHİPTİR. İadenin yapılmamasının gerekçesini oluşturmamaktadır. Ancak 2. maddedeki (a) bendi çerçevesinde iadenin reddini gerekçelendirebilirsiniz. (Ayrıca askeri, siyasi suç vs... gibi nedenler saklıdır)

Yeni Türk Ceza Kanunu bu sözleşmeden daha sonra hazırlanmıştır ve kannatimce 13. maddedeki hüküm bu sözleşmeye paralel değildir. 13. maddedeki c, d, e, f, g, h, i bentlerindeki suçların madde 12/3 Evrensellik ilkesi kapsamında düzenlenmemesi Türkiyenin başını çok sıkıntıya sokacaktır. Bu hükümlerin yakın zamanda değiştirilip 12/3 kapsamına alınacağı günler yakın gibi geliyor bana (tabikide bu tip olaylar sık sık Türkiyenin başını ağrıtmaya başlarsa )

saygılarımla...
Old 25-04-2007, 21:56   #11
Kemal Yıldırım

 
Varsayılan

Alıntı:
Yani bu koşulların varlığı halinde TARAF OLAN DEVLET GEREKLİ ÖNLEMLERİ ALMAK VE GEREKENİ YAPMAK ADINA HER TÜRLÜ YETKİYE SAHİPTİR.

Sözleşme, 13. ve 18. maddeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde, bu yetkilerden birnin de kişileri yargılamak olduğu ortaya çıkıyor. Dolayısıyla yargılama yetkisi varsa bu durumda iade talebi reddedilebilir.

Saygılar...
Old 25-04-2007, 23:35   #12
yargıç isa

 
Karar Yargılama yetkisi değil....

Yargılamak anlamında yetki değil. Sözleşme tedbirlerin alınacağını belirtiyor ki ben de ona bağlı olarak alında belirtmiş olduğunu cümleyi yazdım. Sözleşme 4/1-a(ii) de önlemden; 4/1-b(iii) de ise gerekli tedbirlerin alınmasından söz etmektedir. Koğuşturma, tutuklama, vs... gibi tedbirlerin alınabileceği konusunda taraf olan her devlet yetkilidir. Ayrıca bu suçlar hakkında başka ülkede koguşturma yapılmamışsa, iade istenmiyorsa ki artık bu suçu yargılamakla mükellefsiniz çünkü bu sözleşme işbirliği ve suçluların cezalandırılması amacına yönelik kurulmuştur. Aksi halde 4/1. madde yargılama yetkisinide içerseydi, 1. fıkra 2. fıkrayı mülga edecekti; 2. fıkrada sözleşmenin amacını ortadan kaldıracaktı. Yani sözleşme spor olsun diye yapılmış olacaktı.

Bu nedenle, sözleşmeye göre iadenin reddi için 2. fıkradaki hususlar mevcut olmalı. İkinci olarakda, Türkiye bunu onaylarak, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getireceğini taahhüt ettiğinden , iade etmeli diye düşünüyorum. Ve de mevzuatını değiştirmelidir.

saygılarımla...
Old 26-04-2007, 13:47   #13
zeynepblk

 
Mutsuz

Arkadaşlar, sonuşta bu suç Türkiye'nin de yargı alanına giriyor ayrıca failin ne kadar zamandır Türkiye'de yaşadığını bilmiyoruz.Bence Türkiye'de yargılandıktan sonra verilir ABD'ye.Biraz karışık bir soru oldu sanırım
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
sizce iftira suçu mu? ayanlar07 Meslektaşların Soruları 13 14-04-2007 10:10
sizce şu mal beyanı usule uygun mu ? denipre Meslektaşların Soruları 10 27-03-2007 16:18
Sizce Yedieminler Nasıl Vergilendirilir Ahmet BİRCAN Hukuk Soruları Arşivi 1 31-05-2006 14:42
Sizce Ne Yapılabilir ayhan_bostan Hukuk Soruları Arşivi 4 11-03-2005 23:15
Sizce ? sumru Hukuk Soruları Arşivi 8 11-05-2002 16:58


THS Sunucusu bu sayfayı 0,10845399 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.