Kadın Hakları Merkezi Kapatılmasın-Destek Çağrısı

Merhaba

29 Aralık Pazartesi saat 15.00 de İstanbul Barosu Başkanı ile görüşmek için randevu alınmıştır.

Merkezlerin kapatılmasını onaylamayan herkesi bu randevuya katılmaya davet ediyoruz.

Gelemeyecek olanların imza desteklerini bekliyoruz.


IMZA METNI



İstanbul Barosu Başkanlığı'na,



İstanbul Barosu Yönetim Kurulu'nun 18 Aralık 2008 tarih ve 7/248 sayılı kararı ile Kadın Hakları ve Çocuk Hakları Merkezlerinde nöbet ve dosya atama listelerinin Adli Yardım Bürosu çatısı altında birleştirmesi, kadınların ve çocukların adalete erişimi önünde engel oluşturacak niteliktedir.



Avukatlık Kanunu'na göre, avukatlık bir kamu mesleğidir ve barolar hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak amacıyla çalışmalarını demokratik ilkelere göre sürdüren kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır. Baroların verdikleri hizmetin kamusal bir hizmet olduğu, hizmet kalitesi ve hizmetin veriliş yöntemine ilişkin sadece üyesi avukatlara değil tüm topluma karşı da sorumlu olduğu unutulmamalıdır.



Adil ve hakkaniyetli bir hukuk sisteminin vazgeçilmezleri arasında herkesin hukuki bilgiye, danışmanlığa ve yasal temsile ulaşabilmesi ilkesinin de yer aldığı ve adalete erişim sürecinin sınırlandırılmaması gerektiği aşikârdır. Adalete erişim, tüm vatandaşların, özellikle de dezavantajlı ve ayrımcılığa uğrayan grupların, haklarını korumaları ve anlaşmazlıklarını çözebilmeleri için adil ve etkili mekanizmalara ulaşmalarını kapsar. Kadınlar ve çocuklar toplumsal cinsiyetçi roller, ekonomik, sosyal ve kültürel nedenlerle adalete erişim sürecinde en çok desteğe ihtiyacı olan kesimlerdir.



Kadınlara ve çocuklara yönelik hukuki danışmanlık ve yasal temsil hizmeti verilen Merkezlerde çalışacak avukatların toplumsal cinsiyete duyarlı olması, alana (kadın ve çocuk hakları, ayrımcılık yasağı gibi) ilişkin temel eğitimlerden geçmesi, başvurucularla özellikle de travma ve şiddet mağdurları ile iletişim tekniklerini bilmesi ve en önemlisi de bu alanda çalışmayı kişisel maddi amaçlarla değil, kanunların ve uygulamanın gelişmesi ve değişmesi amacıyla sürdürmesi gerekmektedir. İstanbul Barosu'nun, yıllardır dünyada, Türkiye'de ve barolarda kabul edilen, kadınların ve çocukların adalete erişiminde görev alan avukatların özenle seçilmesi gerekliliğinden vazgeçmiş olması kaygı vericidir.



Merkezlerde nöbet ve dosya alan avukatlara ücret verilmesi uygulaması öncesinde Merkezlerin kapatılmasına ilişkin bir tehdit mevcut değilken, bu uygulamalar sonrasında Merkezlere kayıtlı avukat sayısının azlığı ve bu az sayıdaki avukatın "büyük paralar" kazandığı üzerinden tartışmalar yapılması ve bu argümanlara da dayanılarak Merkezlerin kapatılmasına karar verilmesi kabul edilemez. Bu Merkezler, avukatların maddi yönden desteklenmesi için değil, Baroların toplumsal sorumluluğu çerçevesinde kurulmuştur.



Kadın ve çocuk haklarına ilişkin yoğun ihlallerin yaşandığı ve dolayısıyla adalete erişimin gittikçe daha fazla önemli kazandığı bugünlerde, İstanbul Barosu'nu vermiş olduğu bu kararı düzeltmeye çağırıyor, Kadın ve Çocuk Hakları Merkezlerinin hizmetlerini geliştirerek sürdürmesi gerektiği inancını paylaşıyoruz.

Gelemiyorum, imzamı veriyorum.

1-Özge Yücel- Araştırma Görevlisi

Gelemiyorum,
Metni destekliyorum

Saygılarımla

Görüşmeden olumlu sonuç alınması dileğiyle,memnuniyetle imzamı veriyorum.

Saygılarımla.......

Gelmeye çalışacağım. Ancak gelemezsem bile altına seve seve imzamı atıyorum. Tüm kalbimle desteğim sizinle.!!

Gelemiyorum ama destekliyorum.

Beni de ekleyin.

İmzalıyorum.

Gelemiyorum,

Metni destekliyorum.

Saygılarımla.

Beni de ekleyiniz.

Yukarıdaki metinde ifade edilen görüş ve düşünceleri tümden destekliyor ve imzalıyorum.

Özay İbrahimbaş

İmza Listesi'ne beni de ekleyin. Saygılar.

Gelemiyorum ama destekliyorum.

Av. Adnan Koray Demirci

Bu kaldırmanın gerekçesini merak ediyorum.Allahaşkına ne parası verdikleri,eğer gönül koymasak yapılır mı bu insanların üzüntüleri ile üzülmek, gerektiğinde cepten masraflarını karşılamak.Metninize elbette katılıyorum.Geliştirmek dururken zorlaştırmak tam bize özgü.Emek veren tüm arkadaşlarım kolay gelsin diyorum.Saygılar. Av. Günay Civelek.

Bir aksilik olmazsa yarın saat:15.00 de orada olacağım.

Gelemiyorum, destekliyor ve imzalıyorum
Muammer Bey'in bu alanla ilgili kursa katılmanın gerekliliğini göz önüne alacağını düşünüyorum.

Bugün orada olmaya çalışacağım.

Gelemeyeceğim ancak metni imzalıyorum.

Av.Yeşim Çarıkçı

KA-DER
Adli Bilimciler Derneği
AKDAM Adana
AK-DER Ayrımcılığa KarşıKadın Hakları Derneği
Albeniz Tuğçe Ezme
Algin Saydar
Alsancak Soroptimist Kulübü
Amargi Kadın Kooperatifi
Ankaralı Feministler
Aslı Aramaz
Asli elif sakalli
Av. Seyda Selek
Av. Aysemin Gülmez
Av. Ayşe Koçyiğit
Av. Canan Sevinçer
Av. Emne Kılıç
Av. Fatma Altunbaş
Av. Filiz Akyol Akar
Av. Hlcran Taş
Av. Naile Uzun
Av. Nihal Hamurlu
Av. Nurten Öztürk
Av. Ülkü Tiryakioğlu
Av. Yüksel Gökçe
Av.Adnan Koray Demirci
Av.Ahu Güneyli
Av.Arzu Dirican
Av.Aycan Topay
Av.Aylin Morallıoğlu
Av.Ayşegül Yalçıneriş
Av.Ayten Ağırdemir
Av.Belkıs Ahi Okçuoğlu
Av.Cengiz Aladağ
Av.Dilek Güzel Gürbüz
Av.Diren Akbayır
Av.Ebru Şahin
Av.Elif Eskin
Av.Fatma Benli
Av.Fatma Hoşgör
Av.Fatmagül Karapıçak
Av.Funda Ekin
Av.Gökçeçiçek Ayata
Av.Gülay Kaya
Av.Günay Civelek
Av.Habibe Yılmaz Kayar
Av.Hülya Gülbahar
Av.Işıl Yılmaz
Av.Kamil Nadir Sarıkan
Av.Nadide Kurul
Av.Nazan Sakallı
Av.Neslihan Memişoğlu
Av.Nurperi Sancak
Av.O.Meriç Eyüboğlu
Av.Ömer Kavili
Av.Özlem Ayata
Av.Pınar Özlem DEMİR TOKELLİ
Av.Seda Banu Akyüz
Av.Semire Nergiz
Av.Serap Akkılıç
Av.Seyda Selek
Av.Suat Ergin
Av.Şenay Tavuz
Av.Şerife Özdemir
Av.Ufuk Bozoğlu
Av.Ulaş Karan
Av.Ümit Erdem
Av.Vecihe Tunca
Av.Yasemin Öz
Av.Yılmaz Bayrak
Av.Zerrin Öztürk
Ayça Uluseller
Ayla Nacak
Ayla Önder
Aynur Kaynar
Ayse Dincer
Ayse Durukan
Aysel Kuzubaş
Ayşe Akdeniz
Ayşe Karaibrahim
Ayşe Panuş
Ayşe Tükrükçü
Ayşegül İyidoğan
Ayşegül Kanat
Bahar Çelik
Bahar Lions Kulübü
Barat Günçıkan
Begüm Yavuz
Belgin Koç
Berrin Delikçi
Berrin Yorgun
Beyhan Demir
Bilge Seçkin Çetinkaya
Bornova Kadınları Sosyal Kültürel ve Dayanışma Derneği
Burak Ozguner
Burcu Ersoy
Burcu Güldemet Gürsel
Burcu Kalpaklıoglu
Burcu Üzümcüler
Candan Yasan
Ceren Dilekçi
Cihan Uzuncarsılı Baysal
Çekev
Çınar Turhan
Çiğdem Aydın
Çiğdem Şimşek
Demet Yeşilbaş
Deniz Kavalalı
Derya Divrikli
Derya Kaya
Dilber Koyun
Dilek Ekici
Dilek Üzümcüler
Dr.İlknur Genç
Dr.Muhtar Çokar
Ebru Sorgun
Eda Özyurt
Efsun Alpa
Ege İş Kadınları Derneği
Ege Kadın Dayanışma VakfıElif Ceylan Özsoy
Elif Eylem Akkaya
Emel Denizaslanı
Emine ucak
Esra Demir
Ev Kadınları Turistik El Sanatları Derneği
Ev-Eksenli Çalışanlar Muğla Grubu,Burçin CoşkunEVKAD Adana
Eylem Ateş
Eylem Tuna
Ezgi Üçkardeşler
Fadik Bilgetekin
Fatma Akdokur
Fatma Budak
Fatma Mefkur
Fatmanur İldokuz
Feride Eralp
Filiz Ada Stepenson
Filiz Çay
Filiz Karakuş
Filmmor
Funda Tugrul
Girişimci Kadın Derneği
Gökçe Kartaler
Gökçen Aksoy
Gökhan ECEVİT TAÇ-DER Yön Krl. Bşk*
Gönül Dinçer
Gönül Korkmaz
Görkem Turgut
Göztepe Soroptimist Kulübü
Guller Yıldız
Gunes Çelik
Gülçin İşbert-Eğitim-Sen Merkez Kadın Sekreteri
Gülfer Akkaya
Güliz Sağlam
Gülnur Acar Savran
Gülsüm Önal
Gülsün Kanat Dinç
Gülşin Ketenci
Güneş Çelik
Haspiye Günaçtı
Haşime Akbakın
Hatice Avcıoğlu
Hatice Erbay
Hayat TV Ekmek Ve Gül Ekibi
Hicran Karabudak
Hülya Osmanoğlu
Hülya Sur
Hülya Üstün
İdil Elveriş
İffet Yalçıner
İlke Özdemir
İrem Gökhan
İrem Karasüleymanoğlu
İrem Sefa
İzmir Hastaneleri Gönüllü Anneler Derneği
İzmir İş Kadınları Derneği
İzmir Kadın Dayanışma Derneği
İzmir Kadın Kuruluşları Birliği
İzmir Sekreterler Derneği
İzmir Soroptimist Kulübü
İzmir Şoförler ve Otomobilciler Odası Kadın Kolu
KADAV Yeni Adim Kadin Merkezi
Kadın Adayları Eğitme ve Destekleme Derneği
Kadın Haklarını Koruma Derneği İz. Şub.
[b]Kadın Kapısı
Kadın Ve Aile Eğitim Kültür Derneği
Kadın Yazarlar Derneği [/B
Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler
Kadınlarla Dayanışma Vakfı(KADAV)KAHDEM-Kadınlara Hukuki Destek Merkezi
Kaos GL
Karşıya Soroptimist Kulübü
KAZETE_Bağımsız Kadın Gazetesi
Kemalpaşa Kadın Platformu
Kezban Atakoğlu
Kızbes Aydın
Kordon Soroptimist Kulübü
Latife Şencan
Leman Yurtsever
Leyla Nacak
Mehmet Ali Aslan-Münih-Almanya
Melek Özmen
Melike Çınar
Meral Çakıcı
Mihri İnal-ABD
Miray Korkmaz
MORÇATI Kadın Dayanışma Vakfı
Morel Lgbtt
Mualla Gülnaz Kavuncu
Mualla Kavuncu Ayar
Mukadder Çankoçak
Müge Çevik
Müjgan Güneri
Münire Dağ
Mürüvat Yılmaz
Nazlı Cabadağ
Nebahat Dinler
Necla Akgökçe
Necmiye Enginol
Nedime Uğraş
Nese Ozan
Neslihan Akbulut
Nevzat Suer Sezgin
Nihal Bengisu Karaca
Nil Mutluer
Nilgun Yurdalan
Nilgün Aklar
Nilgün Aktaş
Nilüfer Özçelik
Nimet Tanrıkulu
Nukde Devrim Bouvard
Nukhet Sirman
Nur Deniz
Nur Fevziye Üzümcüler
Nurcan Özkaplan
Nurcanepozdemir
Nurhayat Kizilkan
Oya Coşkun
Ödül Bayrakçı
Özay İbrahimbaş
Özden Elmas
Özge Yücel
Özgür Sevgi Göral
Özlem Denli
Özlem Koptekin
Özlem Mollamehmetoğlu
Özlem Yagiz
Pembe Hayat Derneği
Perihan Meşeli
Perihan Tunçbilek
Pınar İlkkaracan
Pınar Selek
Prof.Dr.Hamit Hancı
Reni Parker
Sakine Günel
Salime Tarihçi
Seda Kalem
Seliin Nakipoğlu
Selin Dağıstanlı
Selma Acunar
Selma Altun
Sema Barbaros
Sema Turan Yapıcı
Senem Donatan
Serap Akkılıç
Serap Güre
Sermin Sever
Serpil Demirci
Servet Şahin
Sevda Karaca
Sevda Köksoy Küley
Sevgi Alpşen Binbir
Sevil Ergüney
Sevin Turan
Sevinç Eryılmaz
Sıdıka Çetin
Sibel Ateş
Sibel Uzun
Simla Adagide
Simten Coşar
Sosyalist Feminist Kolektif
Stella Ovadia
Sultan Torbacıoğlu
Sumeyye Kavuncu
Şahmaran Kadın Dayanışma Ve Araştırma Merkezi Derneği
Şenay Tavuz
Şengül Karadağ
Şengül Sümer
Şerife Özdemir
Şöhret Baltaş
Tamar Çıtak-Avusturya Müdahale MerkeziTCK-Kadın Platformu
Tekin Tutar
Tuğba Özcan
Türk Amerikan Uluslar arası Kadınları Kültür ve Yardım Derneği
Türk Anneler Derneği Buca Şub.
Türk Anneler Derneği İz. Şub.
Türk Hemşireler Derneği İz. Şub.
Türk Kadınlar Birliği Bornova Şub.
Türk Kadınlar Birliği Karşıyaka Şub.
Türk Kadınlar Birliği Konak Şub.
Türk Kadınlar Birliği Urla Şub.
Türk Kadınlar Konseyi Derneği İz Şub.
Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği İz. Şub.
TÜRKİYE HOMENET
Ülker Preker
Ülkü Özakın
Ülkü Sayılan
Üreten Kadınlar Kulübü Derneği
Y.Doc.Dr. Ipek Ilkkaracan
Yaprak Zihnioğlu
Yasemin Ahi
Yasemin Aydın
Yasemin Güven
Yasin Erkaymaz
Yaşamevi Kadın Dayanışma DerneğiYeni Asır Kadın Dünyası
Yeşim Başaran
Yeşim Çarıkçı
Yeşim Dinçer
Yildiz Ramazanoglu
Zehra B.Kabasakal Arat .ABD
Zehra Çınar
Zelal Dag
Zeynep Ekener
Zeynep Gambetti
Zeynep Karadadaş
Zeynep Özdal
Zeynep Turkone
Zeynep Yıldırıcı
Zozaz Özgökçe
Zühre Kordon

195 . Supernatural

Yöresel deyimizle; bir havadis var mı?

Alıntı: Yazan adnan koray Yöresel deyimizle; bir havadis var mı?

Var ama bana göre olumsuz. Başkan 2 Ocak günü yapılacak YK toplantısında durumu değerlendirebileceklerini ifade etti. Bunu ifade ederken de, adli yardım kapsamından çıkarılmayacağını söyledi. Yani toplantı sonucunu şimdiden biliyoruz, diyebiliriz.

Merhaba



Toplantıyla ilgili notları Av.Gökçeçiçek Ayata yazacak.Aktaracağım.

Aşağıda toplantıya katılanların ve temsil edilen STK ların listesi var.

Liste sonrasında ise toplantının bitiş saatinden sonra 19.46 da baro web sayfasında konu ile ilgili yapılmış bir açıklama var.





29.12.2008 tarihli İstanbul Barosu Başkanı ile görüşmeye katılanların listesi:

1-Av.Gülümser Uğurlu

2-Av.Fatma Hoşgör

3-Irazca Geray-Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği

4-Serap Güre-Kadınlarla Dayanışma Vakfı

5-Dilsaz Padar-Belediye Kadın Proje Koordinatörü

6-Av.Funda Akin-Morçatı

7-Esen Özdemir-Amargi Kadın Kooperatifi

8-Av.Selin Nakipoğlu

9-Av.Özlem Özkan-Morçatı

10-Av.Ayeşgül Yalçıneriş-KAHDEM

11-Nejat Ünlü-Pozitif Yaşam Derneği

12-Av.Işıl Yılmaz-KAHDEM

13-Av.Suat Ergin-KAHDEM

14-Av.Gökçeçiçek Ayata

15-Av.Habibe Yılmaz Kayar-KAHDEM



Haber » Güncel
Son Güncelleme: 29.12.2008 19:46:27
Etkinlik Tarihi: 29.12.2008

İSTANBUL BAROSU KADIN HAKLARI BİRİMİ VE ÇOCUK HAKLARI BİRİMİ'NİN NÖBET VE GÖREVLENDİRME LİSTELERİ, GENEL ADLİ YARDIM LİSTELERİ ÇATISI ALTINDA BİRLEŞTİRİLDİ


İstanbul Barosu Adli Yardım Bürosu, Beyoğlu Merkez Büro'ya ek olarak Kadıköy, Bakırköy ve Kartal Adli Yardım Temsilcilikleri ile birlikte çalışmalarını yürütmektedir.

Kadınların aile hukukundan doğan hukuki yardım talepleri büro bünyesindeki Kadın Hakları Birimi'nce düzenlenen meslekiçi eğitim seminerine katılan ve bu birimin nöbet ve görevlendirme listesinde kayıtlı avukatlar tarafından alınmakta ve bu avukatlar görevlendirilmekteydi.

Çocukların tarafı olduğu davalarla ilgili hukuki yardım talepleri, büro bünyesindeki Çocuk Hakları Birimi'nce düzenlenen meslekiçi eğitim seminerine katılan ve bu birimin nöbet (önbüro) ve görevlendirme listesinde kayıtlı avukatlar tarafından alınmakta ve bu avukatlar görevlendirilmekteydi.

Diğer hukuki sorun ve davalara ilişkin adli yardım talepleri ise Genel Adli Yardım nöbet (önbüro) ve görevlendirme listesinde kayıtlı avukatlar tarafından alınmakta ve bu avukatlar görevlendirilmekteydi.


Ancak, yasal olarak Kadın Hakları ve Çocuk Haklan Birimi nöbet ve görevlendirme listelerinin esasında yasal bir çatı olan Adli Yardım nöbet ve görevlendirme listeleri ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Çünkü;

- Türkiye Barolar Birliği Adli Yardım Yönetmeliği'nin 5. maddesi "...Adli yardım
görevi serbest çalışan avukatlara eşitlik ilkesi esaslarına göre verilir", hükmünü
amirdir.

Büromuzun uygulamasına bakıldığında, kadınların aile hukukundan doğan davaları ile çocukların tarafı olduğu davalarda, Kadın Hakları ve Çocuk Hakları Birimleri'nce düzenlenen meslekiçi eğitim seminerine katılmış olan avukatlara adli yardım görevi verilmekteydi. Oysa, gerek kadınların boşanma, nafaka, nafakanın icrası sair aile hukukundan doğan davaları, gerekse soybağının düzeltilmesi, nesebin reddi, babalık, nafaka sair çocukların tarafı olduğu davalar adli yardım konusu diğer davalarla birlikte serbest çalışan tüm avukatların yapabileceği işlerdendir. Bunun aksini iddia etmek yasal olarak mümkün değildir.

- Ayrıca, Kadın Hakları ve Çocuk Hakları Birimlerinden yapılıyormuş gibi
görünen tüm bu görevlendirmeler esasında Adli Yardım Bürosu'nca ve adli
yardım kuralları çerçevesinde yapılmakta olup, verilen hizmet de adli yardım
hizmetidir. Durum bu iken adli yardım konusu işlerin bir kısmını bölerek
bunlarla ilgili avukatlara yapılacak görevlendirmelerde seminere katılım
zorunluluğu getirmek eşitlik ilkesine de aykırıdır.



- Adli yardım bünyesi içersinde adli yardım yönetmeliğinin 6. maddesinin (c ) bendi gereği "Görevlendirmede, avukatların mesleki faaliyet alanlarına ilişkin beyanları dikkate alınır." Zaten adli yardımdan görev alan avukatın mesleki faaliyet alanını bildirmesi ile kendisine özellikle o alana ilişkin taleplerinde atama yapılması sağlanmaktadır.

- Kadın Hakları Merkezi ve Çocuk Hakları Merkezi diğer merkez ve komisyonlar gibi görev ve faaliyetlerine devam etmektedir.

Anılan nedenlerle;

İstanbul Barosu II 248 sayılı ve 18.12.2008 tarihli Yönetim Kurulu Kararı ile merkezler çalışmalarından ayrı olarak kadınların aile hukukundan doğan dava ve hukuki yardım talepleri ile çocukların tarafı olduğu dava ve diğer hukuki yardım talepleri ile ilgili büromuzca yapılacak tüm adli yardım görevlendirmelerinde seminere katılım zorunluluğunun kaldırılarak, nöbet ve görevlendirme listelerinin Adli Yardım çatısı altında birleştirilmesine karar verilmiştir.

http://www.istanbulbarosu.org.tr/Det...atID=1&ID=3821

İmzalıyorum.

Son alınan karar ile hizmetiçi eğitimden geçen avukat ile hizmetiçi eğitimden geçmeyen avukat arasında "eşitlik" sağlanmıştır.

İstanbul Barosu yıllardır kadın ve çocuk merkezi aracılığı ile mağdurlara ;hizmetiçi eğitimden geçmiş kadınların ve çocukların insan haklarına duyarlı olduğu düşünülen avukatlar eliyle destek vererek "eşitlik" ilkesine aykırı davranmıştır.

Dünyada ve Türkiye'de dejavantajlı grupların adalete ulaşmalarının kolaylaştırılması ve desteklenmesi için öneriler getirenler de zaten eşitliğe aykırı davranışlarını yıllardır sürdürmişlerdir ve ısrar etmektedirler.Bir ara başarılı olmalarına karşılık bu farkedilmiş ve yıllardır yapılan hatalı uygulama son alınan YK kararı ile düzeltilmiştir.'!!!!!

Başka nasıl tercüme edilir bu yazı,bilmiyorum.

Nasıl bir eşitlik anlayışı anlayamıyoruz. İstanbul Barosu anlıyor ama ısrarla biz imzacılar, hatta bunlardan hiç haberi olmayan kadınlar ve çocuklar anlamıyor. Bizim anladığımız daha iyi hizmet verilmesi, bilinç seviyesinin yükseltilmesi, meslek içi eğitimin her koşulda sürdürülmesidir. Biz anlamayacağız ve anlamadığımız için bildiğimiz yolda gitmeye devam edeceğiz. Umarız İstanbul Barosu da geç olmadan anlar ve örnek niteliğindeki uygulama merkezleri için verilen emeklerin ziyan olmasını izlemez.

Alıntı: adli yardım konusu diğer davalarla birlikte serbest çalışan tüm avukatların yapabileceği işlerdendir. Bunun aksini iddia etmek yasal olarak mümkün değildir.

Bu Bakış açısında bir sorun var. Ne yapılmaya çalışıldığı anlaşılmamış.

Bir konuda duyarlı ve bilinçli bir avukatın davaya bakması ile sıradan bir avukatın davaya bakması aynı olmaz. İdealist, bilinçli ve duyarlı bir insdan yaptığı işi özenle yapar, aynı zamanda bir hak mücadelesi yaptığının bilincindedir.

Bir yanda böyle bir avukatın davaya bakması var, diğer yandan sadece iş olarak hem de sadece zorunlu kaldığı için davaya bakan bir avukatın göstereceği performans aynı olabilir mi? Eşitlik bu mu?

Gerçekten duyarlı olmayı gerektiren konulara herkesin bakması doğru değildir. Çünkü herkes duyarlı değildir.İNSANLAR,avukatlar, Sadece tuzu kuru olması değil, üzerinde bir yük olarak da görür. Bazı davalarda etrafımızda görüyoruz, olanları.

Mesela benim avukatlıktan doğan bir sorunum olsa gider Sayın Ömer Kavili'yi bulurum. Bunun gibi kadın haklarından doğan bir sorunda da gider Sayın Habibe Yılmaz Kayar'ı bulurum. Ama anlattığım sorunları yük olarak görecek bir avukata asla gitmem.


Bunu böyle değerlendirince, İstanbul Barosunun yönetimi açısından endişe verici bir durum. Çünkü eşitlik ilkesinin bile ne olduğu daha anlaşılmamış olması gerçekten üzücü.

Alıntı: Yazan adnan koray Bu Bakış açısında bir sorun var. Ne yapılmaya çalışıldığı anlaşılmamış. Bir konuda duyarlı ve bilinçli bir avukatın davaya bakması ile sıradan bir avukatın davaya bakması aynı olmaz. İdealist, bilinçli ve duyarlı bir insdan yaptığı işi özenle yapar, aynı zamanda bir hak mücadelesi yaptığının bilincindedir. Bir yanda böyle bir avukatın davaya bakması var, diğer yandan sadece iş olarak hem de sadece zorunlu kaldığı için davaya bakan bir avukatın göstereceği performans aynı olabilir mi? Eşitlik bu mu? Gerçekten duyarlı olmayı gerektiren konulara herkesin bakması doğru değildir. Çünkü herkes duyarlı değildir.İNSANLAR,avukatlar, Sadece tuzu kuru olması değil, üzerinde bir yük olarak da görür. Bazı davalarda etrafımızda görüyoruz, olanları. Bunu böyle değerlendirince, İstanbul Barosunun yönetimi açısından endişe verici bir durum. Çünkü eşitlik ilkesinin bile ne olduğu daha anlaşılmamış olması gerçekten üzücü.

Sayın adnan koray,

Toplantıya gelmediniz ama sizin yukarıda yazdığınız sözlerin tamamına yakınını bizzat başkana söyledim. Sadece koyulaştırdığım "duyarlı ve bilinçli" kısmını "birikimli ve duyarlı" olarak değiştirerek. Ben toplantının sonlarına doğru söz aldım. Benden önceki katılımcılar ısrarla "birikim" ve "duyarlı" kelimeleri üzerine vurgu yaptılar. Sayın Başkan anlamış olmasına rağmen (Belki de verecek cevabı olmamasından dolayı); anlamaz görününce ben de "Bu kelimelerin, çok anlamlı olduğunu altının çizilmesi gerektiğini hatta, "duyarlı" kelimesinin altının 2 defa çizilmesi gerektiğini" söyledim. Ve yine aynen dediğiniz gibi, bana benzer davalar geldiğinde olaya sadece profesyonelce yaklaşabileceğimi ama orada bulunan kadın meslektaşlarımın daha "duyarlı" olacağını söyledim.

Başkan konuşmasının bir yerinde seminer verilmesine rağmen CMK avukatlarının bazılarının görevlerini iyi yapmadığını örneklerle verdi. Şimdi Baro açıklamasının alıntısını yaptığım bölümüne bakalım:

Alıntı: Durum bu iken adli yardım konusu işlerin bir kısmını bölerek bunlarla ilgili avukatlara yapılacak görevlendirmelerde seminere katılım zorunluluğu getirmek eşitlik ilkesine de aykırıdır.

Söz alınca, Sayın Başkana CMK avukatlarının eksikliklerini anımsattım. Tekrar aynı konudaki yakınmalarını aktardı. "O halde " dedim. "CMK semineri verdiğiniz avukatlar dahi görevlerini istenilen düzeyde yapamıyorsa, hiç seminer almamış bir meslektaşımız, uzmanlık gereken bu konuda nasıl görev yapacak" Bana ve diğer katılımcılara dediği şu oldu: " Görev talep eden arkadaşlarımız, hangi alanda çalışmak istediklerini zaten kendileri beyan etmektedir.

Bütün katılımcılar, "beyana" güvenerek bu iş yapılırsa kadınların mağdur olabileceğini, vahim sonuçlar doğabileceğini söyleyince, Başkan " Deneyelim, olmazsa değiştiririz" deyiverdi.

Adalete erişimin nitelikli olması, avukatların adli yardım dosyalarından alacakları ücretlerin eşit dağıtılmasından daha öncelikli ve önemli bir meseledir.

Tecavüze uğramış ve barodan yardım almaya gelmiş bir kadınla nasıl konuşulması gerektiği, ayrı bir bilgi ve duyarlılık gerektirir. İnsanları duyarlılık testine sokamazsınız,ama onlara hangi durumda ne yapılması gerektiği ile ilgili bilgi verebilir, duyarlı olmak gerektiğine dikkat çekebilirsiniz.

Toplantıdaki meslektaşlarımız, baro başkanına gerekirse ücretten feragat edelim, ama bu işe biz bakalım dediler. Bir meslek grubunun duyarlı insanlarının getirildiği noktaya bakın: Pazarlık ediyoruz!

Bazı toplumsal görevlerin meslek örgütlerine tevdi edilmesi görüldüğü üzere toplumsal sorunu çözmek için yeterli gelmiyor. Meslek örgütlerinin birinci önceliği ve odak noktası kendi meslekleri ve meslektaşları olduğu zaman, asıl odaklanılması gereken "sorun" maalesef gözden kaçabiliyor.

İstanbul Barosu Yönetim Kuruluna naçizane şu konu üzerine düşünmelerini öneriyorum: Yolda kalp krizi geçirip ambulansla en yakın devlet hastahanesine götürüldüğünüzde size hangi doktorun bakmasını istersiniz:
a) Tüm mesaisini kalp hastalıkları ve kalp krizi konusuna ayırmış, bu konuda gönüllü çalışmaları olan ve hayatını toplumdaki kalp hastalıklarının toptan yok edilmesine adamış idealist bir doktor.
b) Biraz önce beyin ameliyatından çıkmış, son kalp krizi vakasını 4 sene önce görmüş, kalp hastalıkları ile ilgili son güncel bilgisini tıp fakültesinde almış ancak hastahane yönetiminin "döner sermayeden tüm doktorlar eşit pay alamıyor ve bu durum meslektaşlar arası eşitlik ilkesine aykırıdır" gerekçesiyle size elektro şok vermek üzere görevlendirdiği doktor.

İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyelerinin bu soruya vereceği yanıt, verdikleri bu kararın da en güzel öz eleştirisi olacaktır diye düşünüyorum.