Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Çekle ilgili bir sorun

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-02-2007, 11:05   #1
damista

 
Varsayılan Çekle ilgili bir sorun

müvekkil elindeki çeki bankanın başka bir şubesine götürdüğünde çekin arkasına "çek üzerindeki imza ile bankamız kayıtlarındaki imza tutmadığından ve keşide tarihi hatalı olduğundan herhangi bir işlem yapılamamıştır" yazılmış.
Çekteki keşide tarihi olarak da 02/20/2007 olarak yazılmış.
Banka haricen hesabın taşındığını söylemiş. yani artık böyle bir hesap yok. Borçlu şirketi aradığımda bu çek benim değil diyor.
1-Bu çeki kambiyo senetlerine özgü yolla takibe koyabilirmiyim?
2-Burada bankanın bir sorumluluğu yokmu? Taşınan hesaplarda verilen çekler için bir işlem yapılmıyormu?
3-Borçlu şirket yada banka aleyhine şikayet yoluna gidebilirmiyim?

Teşekkür ediyorum...
Old 28-02-2007, 11:52   #2
gunay7

 
Varsayılan

Merhaba,

Öncelikle çeki kambiyo senetlerine özgü yolla takibe koyabilirsiniz. Taşınan hesaplardaki çekler için işlem yapılabilir. Aynı muhatap bankanın başka bir şubesine çekin ibraz edilmesi gibi. İmza incelemesi bankanın yapması gereken bir zornululuk ancak çekin arkasına verilen şerh eksik kalmış. İmza tutmasada çek hesabının ibraz tarihi itibarı ile bakiyesinin şerhte belirtilmesi gerekir. Hesapta para var ise bankanın bunu blokeye alması gerekir. Hesapta para yok ise karşılıksız kaldığının belirtilmesi gerekir. Bu durum daha çok savcılık şikayetinde önemli olur. Borçlu şirket hakkında şikayette bulunabilirsiniz ancak banka hakkında yapacağınız şikayetin sonuç vermeyeceğini düşünüyorum. Kolay gelsin . İyi çalışmalar.
Old 28-02-2007, 14:33   #3
damista

 
Varsayılan

keşide tarihi açısından bir sorun olabilir mi?
Old 28-02-2007, 15:10   #4
gunay7

 
Varsayılan

Keşide tarihi ay/gün/yıl olarak yazılmış. Maddi bir hata ile yazılan bu tarih geçerlidir. Yargıtay 10.CD.30.09.1996 tarih 10134/10143 sayılı kararında "çek keşide tarihi olarak 9.18.1994 şeklinde gösterilen tarihte ay hanesi ile gün hanesi yer değiştirerek maddi yanılgı sonucu ters yazıldığının açıkca görüldüğü"nü belirterek çeki geçerli saymıştır.
Old 28-02-2007, 16:36   #5
damista

 
Varsayılan

sayın gunay7,
bu yargıtay kararını rica etsem buraya aktarabilirmisiniz?
Old 28-02-2007, 21:57   #6
Av.K.P

 
Varsayılan

Sayın damista,maddi hatanın çekin niteliğini etkilemediğine dair başka bir kararı aktarıyorum. İşinize yarayabileceğini düşündüm.İyi çalışmalar.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/16461
K. 2001/17872
T. 5.11.2001
• KEŞİDE TARİHİNİN YANLIŞ YAZILMIŞ OLMASI ( Çekte 31 Şubat Yazılmış Olması Halinde Şubatın Son Günü Olarak Kabulü )
• ÇEKTE KEŞİDE TARİHİNİN 31 ŞUBAT OLARAK YAZILMIŞ OLMASI ( Çekin Geçerliliği ve Şubatın Son Gününün Keşide Tarihi Olarak Kabulü )
• 31 ŞUBAT KEŞİDE TARİHLİ ÇEK ( Geçerli Olacağı ve Keşide Tarihinin Şubatın Son Günü Olarak Kabul Edileceği )
• İBRAZ SÜRESİ ( Çekin Keşide Yerinden Başka Yerdeki Bankanın Muhatap Banka Olması Halinde )
6762/m.692,708/1
ÖZET :Keşide tarihinin 31/02/2001 olarak yazılmış olması halinde, bu durumun belgenin çek olma özelliğini ortadan kaldıracağını kabul etmek aşırı bir şekilcilik olup, hakkın zayiine neden olacağından, çek vasfına etkili değildir. Her ne kadar şubat ayının 31. günü sözkonusu olamaz ise de, keşide tarihinin bu şekilde gösterildiği çeklerde dahi bunun somut olayda izlendiği gibi birbirini takip eden tarihlerde düzenlenen çeklerde müteakip ayın aynı günü yazılarak anılan hatanın maddi yanılgıdan kaynaklandığının ve bu eksikliğin çekin niteliğini etkilemediğini ve şubat ayının son gününde keşide edilmiş sayılacağının kabulü gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : Dayanak çeklerden 31/01/2001 tarihli, keşide yeri İstanbul olan çekte muhatab banka Gençosman/Bursa Şubesidir. Hal böyle olunca TTK. 708/1. Madde hükmü gereği keşide edildiği yerden başka bir yerde ödenecek çek, ( 1 ) ay içinde muhataba ibraz edileceğinden merciin itirazı bu kural dahilinde değerlendirmesi gerekirken 10 günlük sürede ibraz olmadığından bahisle itirazın kabulü isabetsizdir.

Takip dayanağı 31/02/2001 tarihli çeke yönelik temyiz isteminin incelenmesinde ise; Keşide tarihinin 31/02/2001 olarak yazılmış olması halinde, bu durumun belgenin çek olma özelliğini ortadan kaldıracağını kabul etmek aşırı bir şekilcilik olup, hakkın zayiine neden olacağı cihetle, Dairemizce oluşturulan içtihatlar doğrultusunda çek vasfına etkili değildir. Her ne kadar şubat ayının 31. günü sözkonusu olamaz ise de, keşide tarihinin bu şekilde gösterildiği çeklerde dahi bunun somut olayda izlendiği gibi birbirini takip eden tarihlerde düzenlenen çeklerde müteakip ayın aynı günü yazılarak anılan hatanın maddi yanılgıdan kaynaklandığının ve bu eksikliğin çekin niteliğini etkilemediğini ve şubat ayının son gününde keşide edilmiş sayılacağının kabulü gerekir. O halde, sözü edilen çek yönünden de bu gerekçeyle süresinde ibraz edilmediğine ilişkin şikayet değerlendirilmeden evrak üzerinde itirazın kabulü doğru değildir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 05/11/2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 01-03-2007, 09:09   #7
damista

 
Varsayılan

evet bu kararı biliyorum ancak sayın gunay7' nin bahsettiği karar benim olayımla aynı. ayrıca burda ben bankanında sorumlu olabileceğini düşünüyorum. taşınan hesaplarda verilen çeklerin toplanması gerekmezmi?
Old 01-03-2007, 10:18   #8
sincap

 
Varsayılan

Keşide gününü gün, ay ve yıl olarak gösterilmeli ve resmi tarihe göre imkansız ve takvimde olmayan bir gün, bir tarih olmamalıdır. Sözgelimi, 30 Şubat 2000, 31 Nisan 2001 gibi takvimde olmayan tarih veya 9.18.1994, 25.15.2002 gibi ay ile günün yer değiştirilmesi şeklindeki yazımların geçerli olup olmadığı konusunda farklı Yargıtay kararları bulunmakta olup, son kararları 30 Şubat ve 31 Nisan gibi yazımların geçerli olduğu bu halde olmayan günün son gün ( 30 Şubat’ın 28 Şubat olarak) kabul edilebileceği, aynı şekilde 9.18.1994 tarihindeki yazımda olduğu gibi ay ve günün yer değiştirdiği durumların kabul edilebileceği, ancak 25.15.2004 gibi bir yazımın gün veya ay yer değiştirmesi olarak kabul edilmeyeceği, zira 25. ve 15. ayın takvimde hiçbir şekilde yer almayacağı bu nedenle bu yazımın senedi geçersiz kılacağı şeklinde kararlar bulunmaktadır.

Üniversitede hazırladığım bir ödevden dolayı ilgili yargıtay kararını çok net hatırlıyorum ancak kazancı'dan ulaşamadım. Onun yerine arşivinizde bulunması amacı ile aşağıdaki kararı yolluyorum. Çekle ilgili herhengi bir kitapta ilgili karara rastlayacağınızdan eminim.

Kolaylıklar dilerim...

T.C.

YARGITAY

CEZA GENEL KURULU

E. 1995/10-378

K. 1996/13

T. 13.2.1996

• KEŞİDE TARİHİ ( İmkansız Bir Tarih Yazılması )

• ÇEKTE KEŞİDE TARİHİNİN İMKANSIZ BİR TARİH OLMASI ( Çekin Geçerliliğine Etkisi )

• ÇEKİN GEÇERLİLİĞİ ( Keşide Tarihinin İmkansız Bir Tarih Olması )

• İMKANSIZ BİR TARİHİN KEŞİDE TARİHİ OLARAK YAZILMASI ( Çekin Geçerliliğine Etkisi )

• KEŞİDE TARİHİNİN MANTIĞA AÇIKÇA AYKIRI OLMASI ( Çeki Geçersiz Kılacağı )

3167-1/m.16

6762/m.692,693

ÖZET : Çekte, imkansız bir tarihin keşide günü olarak gösterilmesi, mesela 31 Nisan 1975 veya 29 Şubat 1975 denmesi halinde, bu durumun senedin çek olma niteliğini mutlaka düşüreceğini kabul etmek, aşırı bir şekilcilik yaratabilir. Bu gibi hallerde, keşide tarihini 30 nisan veya 28 şubat olarak kabul etmekte fayda vardır. Çünkü hususlarda kolaylıkla yanılmak mümkündür. Buna karşılık, keşide tarihinin mantığa açıkça aykırı şekilde gösterilmesi halinde, çekin geçersizliğini kabul etmekten başka çare kalmaz. Mesela 32 Nisan 1975 denmişse artık senedin çek olma niteliğinden bahsetmek mümkün değildir.
DAVA: Karşılıksız çek düzenlemek suçundan sanık S.G.`nin beraatine ilişkin Beyoğlu 1. Asliye Ceza Mahkemesi`nce verilen 8.3.1994 gün 554/277 sayılı hükmün katılan vekili tarafından temyizi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 10. Ceza Dairesi 20.9.1994 gün 7580/11206 sayı ile;
"1. Suç konusu çekte yazılı 31.9.1992 tarihinin takvimle imkansız bir tarih olmayıp eylül ayının son gününü belirlediği bu nedenle yazılı tarihin keşide tarihi olarak kabulü gerektiği cihetle, TTK`nun 692 ve 693. maddeleriyle 3167 sayılı Yasanın 3. maddesi amir hükümlerine göre çek unsurlarını içeren belgenin yasal süre içinde muhatap bankaya ibrazında karşılıksız çıkması.
A - Düzeltme hakkı ihtarnamesinin çeki keşideci sıfatıyla imzalayan Y.G. adına düzenlenip usulüne uygun olarak tebliği,
B - S.G.`ye ait hesaptan çek keşide eden sanık Y.G.`nin bu hesaptan çek keşide etme yetkisi olup olmadığının araştırılmaması,
C - İddianamede sadece ismi yazılı Y.G.`nin nüfus kayıtları idianameye eklenerek savunmasının alınması,
D - Hususları gözönünde tutularak 3167 sayılı Yasanın 16. maddesine muhalefet suçunun oluşacağı gözetilmeden yazılı şekilde beraat kararı verilmesi.
Kabule göre de,
2 - S.E.`ye ait hesaptan suç konusu çeki keşide eden sanık Y.G.`nin bu hesaptan çek keşide etmeye yetkili olup olmadığı araştırılıp yetkili olmadığının anlaşılması halinde tasarrufa yetkili bulunmadığı hesaptan çek düzenleyip müştekiye verme şeklinde oluşan eylemin dolandırıcılık suçunu teşkil edip etmediğinin tartışılmaması,
3 - İddianame ile kamu davası açılan sanık Y.G. hakkında hüküm kurulması isabetsizliğinden bozmuş,
Yerel mahkeme 21.3.1995 gün ve 1336/271 sayı ile;
"Ceza Genel Kurulu`nun 14.2.1994 gün ve 13/40 sayılı kararında, 31.6.1990 tarihi, olmayan bir tarih olduğundan çekin yasal unsurlarının gerçekleşmediği belirtilmiştir. Bu nedenle sanığın düzenlediği çekteki 31.9.1992 olan keşide tarihi, olmayan bir tarihtir. Dosya kapsamından da dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmıştır" gerekçesiyle önceki hükümde direnmiştir.
Bu hükmün de Yargıtay`ca incelenmesi katılan vekili tarafından süresinde istenildiğinden dosya; Yargıtay C. Başsavcılığı`nın "bozma" istemli 8.12.1995 günlü tebliğnamesiyle Birinci Başkanlığa gönderilmekle Ceza Genel Kurulu`nca okundu gereği konuşulup düşünüldü;
KARAR: Karşılıksız çek düzenlemek suçundan sanık hakkında açılan davada, Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasındaki uyuşmazlık 31.9.1992 keşide tarihli çekin geçerli olup olmadığına ilişkindir.
Dosya içeriğine göre, Y.G. tarafından keşide edilen 31.9.1992 günlü hamiline yazılı olan çek, 2.10.1992 tarihinde bankaya ibraz edildiğinde karşılığı çıkmamıştır. Sanık, iddianın doğru olduğunu ancak borcunu ödediğini söylemiştir.
TTK`nun 692 nci maddesi uyarınca çekte, keşide gününün belirtilmesi şarttır. Keşide günü; ibraz süresi, düzenleyenin ehliyeti ve keşidecinin iflası halinde iflas tarihinden önce düzenlenip düzenlenmediği yönlerinden önem taşımaktadır. Bu nedenle çekteki keşide gününün belli ve mümkün olması gerekir. Tarihin beli olması, bu konuda değişik anlamlar çıkarılmayacak şekilde açık olmasıyla sağlanabilecektir.
Çekte, imkansız bir tarihin keşide günü olarak gösterilmesi, mesela 31 Nisan 1975 veya 29 Şubat 1975 denmesi halinde, bu durumun senedin çek olma niteliğini mutlaka düşüreceğini kabul etmek, aşırı bir şekilcilik yaratabilir. Bu gibi hallerde, keşide tarihini 30 nisan veya 28 şubat olarak kabul etmekte fayda vardır. Çünkü hususlarda kolaylıkla yanılmak mümkündür. Buna karşılık, keşide tarihinin mantığa açıkça aykırı şekilde gösterilmesi halinde, çekin geçersizliğini kabul etmekten başka çare kalmaz. Mesela 32 Nisan 1975 denmişse artık senedin çek olma niteliğinden bahsetmek mümkün değildir. ( Doç.Dr. Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, sh. 643 )
Suça konu çekin keşide tarihi 31.9.1992 olup, 30 yerine 31 yazılması, takvimde hiç olmayan bir tarih olarak kabul edilemez. Eylül ayının son günü olduğu düşünülerek 30 eylül yerine 31 eylül yazılmıştır. Bu nedenle keşide tarihinin ayın son günü olduğu dikkate alınarak, ibraz süresi bu tarihe göre hesaplanmalıdır. Sanık, Keşide ve ibraz tarihine itiraz etmemiştir. Sanığın iradesi dışına çıkılarak, keşide terihinin yok sayılması halinde, eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğunun kabulu gerekecektir. Bu durum ise, sanığın aleyhine sonuç doğuracaktır.
Bu nedenle; keşide tarihinin takvimdeki imkansızlık söz konusu olduğu takdirde geçersiz sayılacağı, suç konusu çekte yazılı 31.9.1992 tarihinin takvimde imkansız olan bir tarih olmayıp 30 Eylül olarak kabulünün mümkün olduğu gözetilmeden önceki hükümde direnilmesi isabetsizdir. Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan kurul üyelerinden 4. Ceza Dairesi Başkanı Sami SELÇUK:
"Yüce Ceza Genel Kurulu`nun 1.6.1987 tarih ve 95/321 sayılı kararına yazdığım karşıoyda, mütevazi yapıtımda da ayrıntılarıyla belirttiğim üzere kusurlu ( eksik öğeli ) çek, çek olarak keşide edilmiş ve verilmişse, ceza hukuku açısından yeterlidir ve eylem 3167 sayılı Yasa`nın 16. maddesine girer. Nitekim yasamızın alındığı Fransa ile Belçika, İtalya ve bunlardan esinlenen Zaire`de öğreti ve uygulama bu konuda görüş birliği içindedir ( Çek Suçları, 1993, s. 92-107 ). Karar bu nedenle bozulmalıdır." Biçimindeki değişik gerekçeyle hükmün bozulması gerektiği doğrultusunda oy kullanmıştır.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, tebliğnamedeki düşünce gibi Yerel Mahkeme direnme hükmünün bozulmasına, 13.2.1996 günü gerekçede oyçokluğu, bozmada oybirliğiyle karar verildi.
Old 01-03-2007, 17:14   #9
damista

 
Varsayılan

bugün bankaya gittim. banka böyle bir hesap yok diyor ama bir yandan da imzası farklı diyor. nasıl oluyorda olmayan bir hesapla ilgili bir imza karşılaştırması yapıyorlar anlayamadım???
Old 01-03-2007, 18:00   #10
Av.Fatih KISA

 
Varsayılan

FİKRİMCE:
1-Banka öyle bir hesap yok diyorsa durumu polise bildirmeli ve sahte bir hesap ile sahte çek keşide edildiğini belirtelidir
2-Bankanın imza incelemesi yapmaya yetkisi yoktur.Çek bir kambiyo senedi olarak kamu güvenine haiz bir belgedir ve TTK 711 madde gereği alacaklı bildirimde bulunmadığı sürece sadace çekin ibraz tarihinde karşılığının olup olmadığını şerh etmelidir.Geçmişte böyle bir olay (Banka Kayıtlarındaki imza ile çek üzerindeki imzanın birbirini tutmadığını ileri sürüp işlem yapmak istememişti.Bende ileri sürdüğü hususu aynen çek arkasına şerh ettirmiştim) nedeniyle Banka -Yapı Kredi Bankası Alanya Şubesi-hakkında ihtiyati haciz kararı alıp bankaya hacze gitmiştik.
3-Banka çek sahibi hesabını kapatmak istediği zaman çek sahibinin elindeki tüm çek yapraklarını geri almak zorundadır.Hesabı kapattım çeke işlem yapamam iddiası bir saçmalıktan ibarettir.
-Üzgünüm ama Hukuk ne yazık ki Bankalara sökmüyor.Hatta İİK ve TTK'nın birçok hükmü Bankaların talepleri doğrultusunda değiştirildi.Olayınızda Banka yönetiminin ceza soruşturması geçirmesi gerekir ancak koruma zırhını aşıp ceza verebilmek mümkün değil.
Kolay gelsin dileklerimle...
Old 02-03-2007, 13:09   #11
damista

 
Varsayılan

bankanın bizzat kendisine mi gitmiştiniz anlamadım?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ciro edilmiş ve karşılıksızdır kaydını içeren Hamiline Yazılı Çekle İcra Takibi av.sgenc Meslektaşların Soruları 10 02-03-2007 13:33
İcranın iadesiyle ilgili bir sorun? Av.Firdevs Meslektaşların Soruları 3 19-01-2007 23:46


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06922889 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.