Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

VEKALET ÜCRETİ MATRAHI ne olmalıdır?

Yanıt
Old 11-08-2006, 10:20   #1
Jeanne D'arc

 
Varsayılan VEKALET ÜCRETİ MATRAHI ne olmalıdır?

Avukatlık Kanunu'nun 164. madesi "Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir." demektedir.
Yazılı ücret sözleşmesinin olmaması hali için; değeri para ile ölçülebilen bir davada (maddi-manevi tazminat davası) vekalet ücretinin matrahı ne olmalıdır? Açmak gerekirse sadece dava edilen ve hükmedilen meblağ mı matrah için esastır yoksa hükmün kesinleşmesine kadar olan işlemiş faiz de buna dahil midir? Ya da dava harç ve masrafları ve karşı vekalet ücreti de matraha dahil midir? Maddede geçen ve tarafımca özellikle belirginleştirilen ibarelerin anlamı nedir sizce? Yorumlarınız için şimdiden teşekkürler...
Old 11-08-2006, 10:46   #2
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Dava edilen miktar 40.000 YTL ise ve bu miktara hükmedilmişse bu 40.000 YTL üzerinden vekalet ücreti belirlenir. Masraflar ve faizler dahil değildir. Söz gelimi 25.000 YTL kabul 15.000 YTL reddedildi, bu durumda 25.000 YTL üzerinden vekalet ücreti hak kazanacaksınız ancak 15.000 YTL karşı vekalet ücreti vereceksiniz. "Karşı vekalet ücreti sizin vekalet ücretinizden fazla olamaz." Vekalet ücretinin hesabını TBB tarifelerindeki yüzdelere göre hesap edilir.(% 6,%12 gibi)
Old 11-08-2006, 16:01   #3
Av. Necip

 
Varsayılan

Kanun maddesinde müddeabih üzerinden deniyor. Mahkumun bih üzerinden kanuni ücreti vekalete mahkeme hükmeder. Sözleşmenin olmadığı hallerde müddeabihe bakılması gerekiyor. Faizin buna dahil olmaması gereklidir diye düşünüyorum. Bu konuda içtihat var ise yazarsa arkadaşlar sevinirim. Çünkü benim de böyle bir davam var ve blirkişiye gitti.
Old 11-08-2006, 20:20   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Selamlar,

Bu kadar tesadüf olur mu? Aynı soruyu ben sormak istiyordum. Bir avukat arkadaşımızın şu anda elinde olan olay nedeniyle bu maddeyi tartışmıştık. Daha doğrusu maddenin bu şekilde yazılışı bana hatalı gelmişti. O da katılmıştı. Soruyu görünce kendisini aradım. Birlikte çalıştığı avukatlardan birisi mi sordu diye düşünmüştüm. Ama onlar değildi.

Evet Sayın Jeanne D'arc da sanırım aynı çelişkiye işaret etmektedir. Madde metnindeki
Alıntı:
davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir."

"kazanılan bölümü" "müddebahin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi" burada bir çelişki var gibi...

Davanın müddeabihinden neyi anlamalıyız...Dava açılırken gösterilen değeri değil mi? Diyelim ki Sayın Balku'nun örneğindeki gibi 40.000 YTL. olsun. Ama yargılama sonunda kısmen kabul dendi ve 3.000 YTL ye hükmedildi. Madde metnindeki gibi: "davanın kazanılan bölümü 3.000 YTL oldu" Yine madde metnine göre "ilamın kesinleştiği tarihteki müddebahin %10-20 si vekalet ücretine hükmedilirse: 40.000X %10-20= 4.000-8.000 YTL olmalıdır" Yani müvekkil eline geçenden fazlasını avukata vermelidir.

Sorun sanırım en son geçen "müddeabih" kelimesinde sanırım. Burada "karar altına alınan" mı? demeliydi acaba...Ya da başka bir şey mi?

Sayın Balku,
Alıntı:
"Karşı vekalet ücreti sizin vekalet ücretinizden fazla olamaz."
demektesiniz. Dayanağınız nedir? Acelem var, araştıramadım...Ezberimi yokladım bir şey bulamadım. Yani yukarıdaki örneğe göre, red edilen miktar 37.000 YTL olmaktadır. Karşı vekalet ücreti 3.200 YTL civarında olacaktır. Size göre olmamalı mıdır?

Saygılarımla
Old 12-08-2006, 00:46   #5
ibreti

 
Varsayılan

Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti
Alıntı:
Karşı vekalet ücreti sizin vekalet ücretinizden fazla olamaz."
biçimindeki sözün yasal dayanağı hemen her sene yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ve Harçlar Kanunu Genel Tebliği'nin 10.maddesidir. Buna göre manevi tazminat davalarında davanın reddedilen kısmı kabul edilen kısmından daha fazla olsa dahi, reddedilen kısım için hükmedilecek avukatlık ücreti kabul edilen kısım için hükmedilenden daha fazla olamazmış. Ben tarifenin yalancısıyım, orada öyle yazıyor.

Bunun dışında AK.m.164'e göre avukatın talep edebileceği kişiye (muhataba) göre iki ayrı ücreti vardır.
1.si - avukatın müvekkilinden talep edebilecği ücret:
Ki; bu yasada da belirtildiği gibi yasanın lafzına göre müddeabihin, ancak ruhuna göre davanın kabul edilen kısmının (ki geçerli sözleşme olmayan durumlarda avukatlık ücretinin ancak davanın lehe sonuçlanması halinde istenebileceği koşulu bu sonucu getiriyor) kabul edilen kısmının hükmün kesinleşmesi tarihindeki değerinin (sarf edilen emek ve çabaya nazara alınmak sureti ile) %10'u ve %20'si arasında bir tutardır.

Bu noktada tartışılması gereken bir konu var; "değeri para ile ölçülebilen davalar" acaba "değeri doğrudan para olan davalar" ile aynı mıdır?
Bu soruya "evet" diyebiliyor isek bu halde ana paraya hükmün kesinleştiği tarihe kadar işleyen faizi de ekleyerek matrahı belirlememiz gerekir. "Hayır" diyor isek bu halde sadece ana para üzerinden ücrete hak kazanıyoruz.

2.si ise karşı taraf aleyhine hükmedilen avukatlık ücretidir:
AK.m.164/2 karşı taraf aleyhine hükmedilen avukatlık ücretinin avukata ait olduğunu açıkça hükme bağlamış. Uygulamada mahkemelerin karşı taraf aleyhine hükmedilen avukatlık ücretinin aleyhine hükmedilen taraftan alınarak öteki tarafa verilmesine hükmedildiği göz önüne alındığında avukatın bizzat kendi adına bu ücreti karşı taraftan talep etmeye hakkı yoktur. Çünkü mahkemenin kararı buna engeldir. Bu halde karşı taraf aleyhine hükmedilen avukatlık ücretini de avukat kendi müvekkilinden talep edebilir diye düşünüyorum.

Her zaman dediğim gibi; avukatlık ücreti sabi sıbyan hakkı gibidir.. Adamı telef eder

Saygılarımla..
Old 12-08-2006, 00:58   #6
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Sayın İbreti cevabınız tek kelimeyle müthişti. Çok teşekkür ederim. Bir sorum daha olacak: Değeri para ile ölçülebilen davalar ile değeri doğrudan para olan davalar aynı mıdır? Siz ne dersiniz peki?
Old 12-08-2006, 18:02   #7
ibreti

 
Varsayılan

Avukatlık ücreti açısından ilk bakışta her iki dava aynıymış gibi bir yanılsama oluşuyor.
Bunun nedeni kavram karmaşasıdır.
Değeri para ile ölçülebilen davalarda hükmün kesinleşmesi tarihi itibari ile değerleme yapılarak kıymet artışları vb. ücreti oluşturacak matraha etki etmesidir. Bu mantıktan hareketle değeri doğrudan para olan davalarda hükmün kesinleşme tarihine kadar işlemiş faizinde ana paraya eklenerek matrahın bulunması gerektiğni düşünüyoruz.
Dikkat edilir ise ana paranın getirisini olan faizi matraha eklemeye çalışıyoruz. Peki değeri para ile ölçülebilen bir taşınmaz mal davasında kira gelirlerini matraha ekleyebiliyor muyuz? Ekleyemeyeceğimiz açık. O halde paranın getirisi olan faizi de matraha ekleyemeyiz.
Saygılarımla..
Old 12-08-2006, 19:04   #8
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Merhabalar,

Eski metin

Alıntı:
"Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu hallerde, değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır. /Değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde ise asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın sonucuna ve avukatın emeğine göre değişmek üzere ücret anlaşmazlığı tarihindeki dava değerinin yüzde beşi ile yüzde onbeşi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir./"



Yeni metin
Alıntı:
Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; / değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. / Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır


Eski metinde "davanın sonucuna göre" kıstası yeni metinde "kazanılan bölüm için" şeklinde değiştirilmiştir. İlk metindeki ibare daha soyut ve hakime daha geniş bir takdir yetkisi tanıyor.Örneğin dava kazanılmışsa (davanın sonucuna göre)takdir hakkını sözleşme yapmamış vekil lehine kullanarak üst sınırdan ücret belirleyebiliyor.Davanın kaybedilmesinde de "asgari tarifeden aşağı olmamak üzere" takdir hakkını kullanıyor.

Yeni metinde yapılan değişiklik bana göre takdir yetkisini biraz daraltmaktadır.Zira dikkat etmek gerekirse hakim her halükarda "asgari tarifeden ücreti" belirleyecek, gözde kaçan nokta sanırım bu.Yalnız burada takdir hakkı kısıtlanıyor ve örneğin dava tamamen kazanılmışsa %20'ye dek ücret takdir ediyor ama bu %10'dan aşağı olamıyor.Red halinde yine asgari tarifeden ücret belirliyor.
Alıntı:
dava kazanamayan avukatın bir vekalet ücreti hakedemeyeceği belirtilmektedir

Bu ibare sanırım biraz abartılıyor.Asgari tarifeden ücret takdiri gereği ortada.


Alıntı:
Ücret anlaşmazlığı tarihindeki dava değeri - kesinleşme tarihindeki müddeabihin değeri

Müddeabihin tesbitinde hesaba katılmayacak unsurlar HMUK'ta sayılmış, bunlara "faiz" de dahil.Kesinleşme tarihindeki müddeabihin değerinden kasıt bilirkişi tarafından takdir edilen kıymet vb. olabilir.Faiz veya yargılama giderlerinin buna dahil edilebileceğini sanmıyorum.

Saygılarımla
Old 14-08-2006, 16:53   #9
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Sayın İbreti ve Sayın Av.Bülent S. Akpınar

Vekalet ücreti matrahının belirlenmesinde, -Avukatlık Kanunu'ndaki ibareden dolayı- müddeabihe faizin eklenip-eklenemeyeceği ile ilgili olarak, çok aramama rağmen herhangi bir içtihat bulamadım. Elinizde buna dair herhangi bir içtihat varsa, bilgi verirseniz müteşekkir kalırım.

Bir de çok zorlama bir yorum olacak belki ama Avukatlık Kanunu, HMUK'a göre özel kanun ve vekalet ücreti de müddeabihin belirlenmesi hali için özel bir durum kabul edilerek, özel kanunun uygulanması ve buradaki kanuni tarifin esas alınması gerektiği; bu haliyle de işlemiş faizin müddeabihe eklenmesi gerektiği savına ne dersiniz?
Old 18-08-2006, 12:16   #10
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Halen içtihat ve yorumlarınızı bekliyorum. Saygılar...
Old 18-08-2006, 13:52   #11
ibreti

 
Varsayılan

Aşağıda sunduğum karara bakılır ise Yargıtay, avukatın kendi müvekkilinden talep edebileceği akdi vekalet ücretinde bile değeri para ile ölçülebilen davalarda bile hükümde esas alınan değer üzerinden avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğini, yeniden değerleme yapılamayacağını kabul etmiş..

T.C.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/7771

K. 2005/15757

T. 24.10.2005

• AVUKATLIK ÜCRET SÖZLEŞMESİNE DAYALI ALACAK TALEBİ ( Dava Değerinin Belli Bir Oran Olarak Kararlaştırılan Avukatlık Ücreti Mahkemece Esas Alınan Ve Kararla Kesinleşen Dava Değerine Göre Belirlenmesi Gereği )

• DAVA DEĞERİNİN BELLİ BİR ORAN OLARAK KARARLAŞTIRILAN AVUKATLIK ÜCRETİ ( Mahkemece Esas Alınan Ve Kararla Kesinleşen Dava Değerine Göre Belirlenmesi Gereği - Tapu İptali Ve Tescil Davası )

• TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI ( Dava Değerinin Belli Bir Oran Olarak Kararlaştırılan Avukatlık Ücreti Mahkemece Esas Alınan Ve Kararla Kesinleşen Dava Değerine Göre Belirlenmesi Gereği )

1136/m. 163, 164

ÖZET : Dava, avukatlık ücret sözleşmesine dayalı alacak talebine ilişkindir. Taraflar arasındaki sözleşmede, takip edilecek tapu iptali ve tescil davası için dava değerinin % 7 si avukatlık ücreti olarak kararlaştırılmıştır. Tapu iptali ve tescil davasının yargılaması sırasında taşınmazın değeri tespit edilmiş ve mahkemece verilen karar kesinleşmiştir. Bu aşamadan sonra taraflarca müddeabihin değerinin kesinleşen kararda belirlenen miktardan az veya çok olduğu ileri sürülemez. Kesinleşen karardaki dava değeri üzerinden avukatlık ücretinin hesaplanması gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki vekalet ücreti alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Avukat H.B.Ş. ile davacı vekili Avukat N.G.A.'nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, 17.05.2000 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi gereğince davalılar aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasında vekillik görevini üstlendiğini, davanın davalılar lehine karara bağlanıp kesinleştiğini, ancak vekalet ücretinin ödenmediğini belirterek taşınmazın gerçek değeri 650.000 USD'nin % 7'si olan 45.500 USD vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davacı ile yapılan ücret sözleşmesi gereği, dava değerinin % 7'si olan 3.500.000.000.- TL'nın davacıya ödenmesi konusunda anlaştıklarını, ücretin 500.000.000.- TL'sının ödendiğini, kalan 3.oo0.000.000.-TL'nın da talep edildiğinde derhal ödeneceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, tapu iptal ve tescil davasının açıldığı 08.05.2000 tarihi itibariyle taşınmazın bilirkişice belirlenen değerin 344.076.495.oo0.-TL olduğundan avukatlık ücreti sözleşmesi gereğince dava değerinin % 7'si olan 24.085.354.000.-TL'nın davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Taraflar arasındaki 17.05.2000 tarihli avukatlık ücreti sözleşmesi gereğince, Pendik 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde davalılar aleyhine açılan davada, davanın bitiminde ve kazanılması halinde 500.000.000.-TL'sı peşin olmak üzere dava değerinin % 7 sinin davacıya vekalet ücreti olarak ödenmesi kararlaştırılmıştır.
Uyuşmazlık, davacıya ödenecek vekalet ücretinin hesabında dava değerinin ne olduğu konusundadır. Davalılar aleyhine Pendik 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan tapu iptal ve tescil davasında harca esas değer 50.000.000.- TL gösterilmiş ve bu miktar üzerinden nispi harç yatırılmıştır. Davalılar vekili Avukat H.D.'nin cevap dilekçesinde müddeabihin değerinin düşük gösterildiğinden bahisle itirazda bulunması üzerine de davacı taraf müddeabihin değerinin 200.000.000.000.- TL olduğu belirtilerek bu miktar üzerinden eksik harcı yatırmıştır. Mahkemece de müddeabihin değeri 200.000.000.- TL kabul edilip yargılama yapılmış ve davanın reddine karar verilmiştir. Bu karar davacı tarafça temyiz edilmiş, ancak davalılar vekilince temyiz edilmemiştir. Karar Yargıtay I. Hukuk Dairesi'nce onanmış ve karar düzeltme talebi de reddedilerek kesinleşmiştir. Bu durumda müddeabihin değerinin 200.000.000.000.- TL olduğu kesinleşmiştir. Bu aşamadan sonra tarafların müddeabihin değerinin kesinleşen kararda belirlenen 200.oo0.000.000.-TL'den az veya çok olduğunu ileri sürmeleri mümkün değildir. Mahkemece kesinleşen 200.000.000.000.- TL üzerinden vekalet ücreti belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : ( 1 ) Nolu bentte gösterilen nedenlerle davacının temyiz, davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, ( 2 ) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün davalılar lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 400.- YTL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, 24.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Old 24-08-2006, 12:57   #12
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Sayın İbreti çok teşekkür ederim.
Old 05-04-2007, 12:18   #13
Av.Ömer GÖKÇE

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım.
Şahsımın sorunu olan bir dava için önerilerinizi bekliyorum. İlginize şimdiden teşekkürler.
Fatura alacağından kaynaklanan bir icra takibinde borçlunun itirazı üzerine, itirazın iptali davası açtım. Davanın görülmesi esnasında ticari defterlerde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde müddeabihin tamamı için lehimize rapor geldi. Yani dava tam lehimize sonuçlanmak üzere iken, müvekkil (aynı zamanda yakınım, neden yazılı ücret sözleşmesi yapmadın diyebilecek meslektaşlarım için) benden habersiz olarak, alacağının tamamını karşı taraftan tüm ferileri ile birlikte aldığını beyan ederek, noterden gönderdiği feragatname ile davadan feragat etmiştir. Bilahare banada azilname göndermiştir.
Bu durumda müvekkilden alacağım vekalet ücreti konusnda çok büyük sorunlar yok. Avukatlık asgari ücret tarifesi ve Av k.m164 gereği.
Değerli görüşlerinizi talep ettiğim konuşu:
Karşı tarafın ödemesi gereken icra vekalet ve dava ilam vekalet ücretlerini müvekkilden isteyebilirmiyim? Çünkü davanın lehimize sonuçlanacağı kesin. Zaten müvekkilde tüm alacağını ferileri ile birlikte karşı yandan almış durumdadır. Davadan feragat etmesinin sebebide bana vekalet ücreti ödememek için. Yoksa dava sırasında ödenecek harç konusunda da sorun yok. Feragat ve azletmeyip alacağımız aldığımızı mahkemeye beyan edebilsek, delillerin toplanmasından sonra olduğundan lehime tam vekalet ücreti takdiri kesin. Tereddüt ettiğim konu. Dava sonuçlanmadan azledilmiş olması. Görüşleriniz için teşekkürler.
Konu ile ilgili olduğundan yeni konu açmak yerine buraya yazdım, umarım hata etmemişimdir.
Old 05-04-2007, 12:40   #14
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Tereddüt ettiğim konu. Dava sonuçlanmadan azledilmiş olması. Görüşleriniz için teşekkürler.

Tereddüt etmenize gerek yoktur. Av.K. madde 174 ücretin tamamından söz etmektedir. Sözleşme olmadığı için 164/4 göre belirlenecek olan ücret ile 164/Son gereği karşı yana yükletilen ancak avukata ait olan ücretlerin toplamını hak edeceksiniz. Müvekkiliniz alacağını tahsil etmiş olduğuna göre;164/Son gereği tahakkuk edecek vekalet ücreti için, davalı-borçludan tahsilinin beklenmesi de gerekmeyecektir.

Kısaca dava başında veya sonunda haksız azil arasında fark bulunmamaktadır.

Saygılarımla
Old 14-06-2007, 17:06   #16
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ben/14.08.2006
Vekalet ücreti matrahının belirlenmesinde, -Avukatlık Kanunu'ndaki ibareden dolayı- müddeabihe faizin eklenip-eklenemeyeceği ile ilgili olarak, çok aramama rağmen herhangi bir içtihat bulamadım. Elinizde buna dair herhangi bir içtihat varsa, bilgi verirseniz müteşekkir kalırım.

Bir de çok zorlama bir yorum olacak belki ama Avukatlık Kanunu, HMUK'a göre özel kanun ve vekalet ücreti de müddeabihin belirlenmesi hali için özel bir durum kabul edilerek, özel kanunun uygulanması ve buradaki kanuni tarifin esas alınması gerektiği; bu haliyle de işlemiş faizin müddeabihe eklenmesi gerektiği savına ne dersiniz?



Alıntı:
Yazan HÜLYA ÖZDEMİR/Faydalı Hukuk Bilgileri Forumu/13.06.2007

HGK. 04.05.2006 T. 2005/ 13-265 E, 2006/300 K.

Gerek genel hükümlere göre açılmış alacak ve gerekse itirazın iptali davalarında verilen hükümlerin miktar yönünden temyizlerinin mümküm olup olmadığının belirlenmesinde, salt asıl alacak tutarının değil, onunla birlikte, harcı ödenmek sureti ile müddeabihe dahil edilerek dava veya takip yoluyla istenilmiş olan faiz miktarının da gösterilmesi ve her ikisinin toplamının esas alınması gerektiği sonucuna varılmış, somut olayda davanın dayanağını oluşturan icra takibindeki asıl alacak ve işlemiş faiz tutarının, direnme kararının tarihindeki yasal durum itibari ile bir milyar TL.lik kesinlik sınırının üzerinde olması karşısında , temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmiştir.

Not: HUMK. 1/2 maddesi " .........faiz, icra tazminatı ve giderler görevin tespitinde hesaba katılmaz" şeklindedir. Bu hüküm sadece görevli mahkemenin belirlenmesine ilişkin bir ölçütü içermekte ve kanunun salt görevle sınırlı tuttuğu bir düzenlemedir.

Kendi pişir, kendin ye! Amma tabii ki ve illa ki ile.
Old 14-06-2007, 18:30   #17
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Jeanne D'arc

Bu karar bence mönüye uygun değil.

**
- Bugün açız yine evlatlarım, diyordu peder,
Bugün açız yine; lakin yarın, Ümid ederim,

Tevfik Fikret
Old 14-06-2007, 18:36   #18
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Az biraz baharatla hallederiz sanki, Sayın Konyalı.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Karşı Vekalet Ücretinin Takibinde İcra Vekalet Ücreti Sorunu mslmklvz Meslektaşların Soruları 13 06-01-2017 01:43
iBRA VE VEKALET ÜCRETİ Av. O. TEKGUL Meslektaşların Soruları 4 09-07-2007 16:51
Ölen Avukatin Vekalet Ücretİ yazoglu Hukuk Soruları Arşivi 20 03-10-2006 07:45
İcra Vekalet Ücretİ ilker kırgıl Meslektaşların Soruları 2 11-07-2006 01:51
Kadastro Davalarinda Vekalet Ücretİ bsdbsdbsd Meslektaşların Soruları 2 18-06-2006 22:59


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08298397 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.