Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yargıtay Kararı Arıyorum...

Yanıt
Old 20-02-2012, 21:55   #1
tiryakim

 
Olumlu Yargıtay Kararı Arıyorum...

Merhabalar Değerli Meslektaşlarım ;
2 Adet Yargıtay İlamına ihtiyacım var...
1-)Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2011/3083 Esas, 2011/7115 Karar, 28.06.2011 Tarihli Kararı ve
2-)Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2007/6583 Esas, 2007/9096 Karar, 17.07.2007 Tarihli Kararı bulmam konusunda yardımcı olacak tüm meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.
Teşekkürler...
Old 20-02-2012, 22:25   #2
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan tiryakim
Merhabalar Değerli Meslektaşlarım ;
2 Adet Yargıtay İlamına ihtiyacım var...
1-)Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2011/3083 Esas, 2011/7115 Karar, 28.06.2011 Tarihli Kararı ve
2-)Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2007/6583 Esas, 2007/9096 Karar, 17.07.2007 Tarihli Kararı bulmam konusunda yardımcı olacak tüm meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.
Teşekkürler...



T.C.

YARGITAY

6. HUKUK DAİRESİ

E. 2011/3083

K. 2011/7115

T. 28.6.2011

• KİRA PARASININ TAHSİLİ ( İtirazın İptali ve İcra İnkar Tazminatı - Müşterek ve Müteselsil Kefilin Sorumluluğu Kiracılık İlişkisi Boyunca Devam Ettiği Gibi Sözleşmede Yazılı Olan Kira Artırım Bedellerini de Kapsadığı )

• İTİRAZIN İPTALİ VE İCRA İNKAR TAZMİNATI ( Müşterek ve Müteselsil Kefilin Sorumluluğu Kiracılık İlişkisi Boyunca Devam Ettiği Gibi Sözleşmede Yazılı Olan Kira Artırım Bedellerini de Kapsadığı )

• KİRA ARTTIRIM BEDELİ ( Kira Parasının Tahsili - Müşterek ve Müteselsil Kefilin Sorumluluğu Kiracılık İlişkisi Boyunca Devam Ettiği Gibi Sözleşmede Yazılı Olan Kira Artırım Bedellerini de Kapsadığı )

• MÜŞTEREK VE MÜTESELSİL KEFİLİN SORUMLULUĞU ( Kiracılık İlişkisi Boyunca Devam Ettiği Gibi Sözleşmede Yazılı Olan Kira Artırım Bedellerini de Kapsadığı - Sözleşmedeki Kararlaştırılan Kira Parasının Tam Olarak Ödenmesini İstemesinde Bir Usulsüzlük Bulunmadığı )

818/m.260,487

ÖZET : Uyuşmazlık, kira parasının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir. Müşterek ve müteselsil kefilin sorumluluğu kiracılık ilişkisi boyunca devam ettiği gibi sözleşmede yazılı olan kira artırım bedellerini de kapsar. Bu nedenle davacının sözleşmedeki kararlaştırılan kira parasının tam olarak ödenmesini istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır.

DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar davalı-davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Uyuşmazlık, kira parasının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile itirazın 9.967.83 TL üzerinden iptaline, davalıların % 40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi üzerine, hüküm davalılar vekili ve davacı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.

1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir.

2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince ;

Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalı şirketin kiralananda 1.1.2005 tarihli ve beş yıl süreli sözleşme ile kiracı olduğunu, diğer davalının sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil Kefil sıfatı ile imzaladığını, sözleşmede ilk yıl kirasının aylık 10.000 TL, ikinci yıl kirasının 12.000 TL ve üçüncü yıl kirasının 14.000 TL olarak belirlendiğini, sonraki yıllarda ÜFE ve TÜFE ortalaması kadar artırılacağını, buna göre dördüncü yıl kirasının 15.028.30 TL olmasına karşın davalı tarafından 1.1.2008 tarihinden itibaren 15.000 TL yatırıldığını, aylık kiranın 1.1.2009 tarihinde ise 16.751 TL olmasına karşın davalının 14.000 TL üzerinden ödemede bulunduğunu, Ağustos 2009 ayına kadar olan kira farkları yönünden icra takibi yapılmış ise de, davalıların bu takibe haksız ve kötü niyetli şekilde itiraz ettiklerini belirterek, itirazın iptalini, takibin devamını ve davalıların % 40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili, sözleşmede kira parası miktarının ve ne şekilde artırılacağının düzenlendiğini, bu bağlamda davalının dördüncü yıl kirasını aylık 15.000 TL üzerinden ödediğini ve davacı tarafından da kabul edildiğini, beşinci yılda ise davalının işlerinin bozulduğunu, bu nedenle bu kira dönemi için kira indirimi talebinde bulunduğunu, davacı tarafından da kabul edilmesi üzerine kira paralarının 1.1.2009 tarihinden itibaren 14.000 TL üzerinden ödenip davacı tarafından da tahsil edildiğini, buna rağmen icra takibinin haksız ve kötü niyetli yapıldığını, davalının kira farkı ve faiz borcunun bulunmadığını belirterek, davanın reddini ve davacının % 40'dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini savunmuştur.

İcra takibinde ve davada dayanılan ve hükme esas alınan 1.1.2005 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.Sözleşmeyi davalı şirket kiracı, diğer davalı M. D. da müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalamıştır. Sözleşmede aylık kira parasının 10.000 TL olduğu belirtildikten sonra özel şartlar bölümü, 4. maddesinde aylık kiranın ikinci yıl 12.000 TL, üçüncü yıl 14.000 TL olacağı, kalan yılların kiralarının bir önceki yılda ödenen kira parasının DİE'nin her yıl Ocak ayı başında açıklayacağı TEFE ve TÃœFE ortalaması kadar artış yapılarak ödeneceği, 11.maddesinde ise müşterek borçlu ve müteselsil kefil olan davalı Murat D.'nun müşterek borçluluk ve kefaletinin kiracının kontrat bitiminden sonra kiralananda oturduğu yıllar için de her yıl TEFE-TÜFE ortalaması oranında artırımlı olarak devam edeceği ve geçerli olacağı kararlaştırılmıştır. Bu şartlar geçerli olup tarafları bağlar. Davacı Ankara 31. İcra Müdürlüğü'nün 2009 / 13842 sayılı dosyası ile Ocak-Ağustos 2009 arası ayları kirasının 16.750 TL olmasına karşın 14.000 TL üzerinden ödendiğini belirterek, kira farklarının tahsilini istemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 2009 yılı başından itibaren 14.000 TL üzerinden yapılan ödemeleri kabul eden davacının icra takibi yaptığı tarih itibariyle geçmişe yönelik kira farklarını isteyip isteyemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Sözleşmedeki artış şartı tarafların iradeleri ile kaldırılmadığı sürece hukuki bağlayıcılığını ve geçerliliğini koruyacaktır. Bu durumda davalıların sözleşmeye ve kararlaştırılan artış şartına göre ödeme yapmaları gerekir. Ödenen kira paralarının davacı tarafça ihtirazı kayıtsız alınması alınmış olması kira parasının davalının ödediği miktarda belirlendiği konusunda bir anlaşmanın varlığını ve taraflar arasında yeni şartlarda akdedilmiş bir kira sözleşmesinin olduğunu göstermez. Davalıların sözleşmeye bağlılık ilkesi gereği sözleşmedeki artış şartına göre kira parasını ödemeleri gerekir. Öte yandan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 22.3.2006 gün ve 2006/6-78 Esas, 2006/88 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere müşterek ve müteselsil kefilin sorumluluğu kiracılık ilişkisi boyunca devam ettiği gibi sözleşmede yazılı olan kira artırım bedellerini de kapsar. Bu nedenle davacının sözleşmedeki kararlaştırılan kira parasının tam olarak ödenmesini istemesinde bir usulsüzlük bulunmadığından mahkemece aylık 16.750 TL üzerinden kira alacağının tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda ( 2 ) No'lu bentte yazılı nedenlerle HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine, 28.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 20-02-2012, 22:59   #3
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2007/6583 Esas, 2007/9096 Karar, 17.07.2007 Tarihli Kararı

NOT:Bu karar corpusda bulunmamaktadır...

Soru:

Alıntı:
'' Sözleşmedeki miktar tarafların ortak iradeleri ile kaldırılmadığı sürece hukuki bağlayıcılığını ve geçerliliğini korur ''


Yukarıdaki alıntıda belirtilen ifadenin geçtiği karar konusunda yardımcı olursan sevinirim.
Old 21-02-2012, 01:52   #4
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan

Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2007/6583 Esas, 2007/9096 Karar, 17.07.2007 Tarihli Kararı, Kazancıda da yok.
Old 23-02-2012, 20:44   #5
tiryakim

 
Olumlu Aradığım Kararı Buldum...

Alıntı:
Yazan avukat.derviş.yıldızoğlu
Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2007/6583 Esas, 2007/9096 Karar, 17.07.2007 Tarihli Kararı, Kazancıda da yok.

T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi
Esas: 2007/6583
Karar: 2007/9096
Karar Tarihi: 17.07.2007
K
İRA ALACAĞI DAVASI - SÖZLEŞMEYE BAĞLILIK İLKESİ - SÖZLEŞMEYLE GETİRİLEN ARTIŞ ŞARTINA UYULMASI - EKSİK YATIRILAN KİRA PARALARININ ÖDENMESİ - ÖDENEN KİRALARIN SÖZLEŞMEYE UYGUN OLUP OLMAMASI - BİLİRKİŞİ RAPORUNUN DENETLENMESİ - ALACAĞIN TAHSİLİ GEREĞİ
ÖZET: Davalıların sözleşmeye bağlılık ilkesi gereği sözleşmeyle getirilen artış şartına uymaları ve buna göre belirlenecek kira parasını ödemeleri gerekir. Bu itibarla davacının sözleşmedeki artış şartına uygun şekilde eksik yatırılan kira paralarının ödenmesini istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Kaldı ki kira parası davalının cirosuna bağlı olduğundan davacıların ödenen kiraların sözleşmeye uygun olup olmadığını, davalının defter ve kayıtlarını incelemeden bilebilme olanakları bulunmamaktadır. Mahkemece bilirkişi raporu denetlenerek hüküm kurmaya elverişli görülmesi halinde alacağın tahsiline karar verilmesi gerekir.
(818 S. K. m. 126)
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira alacağı davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacılar tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davacı N. K. vekili Av. Ö. T. T., Av. T. A. ve davalı vekili Av. C. K. geldiler. Hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık 440.037.94.-YTL kira alacağının tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, dava dilekçesinde, davalı kiracının kiralananda davacıların miras bırakanı V. K. ile düzenlenen 15.9.1997 başlangıç tarihli sözleşme ve 7.10.1999 tarihli ek sözleşme gereği kiracı olduğunu, kira parasının aylık net satışın belli bir oranında ödenmesi gerektiğini ve aylık 2.000.000.000.-TL'den az olamayacağını, ancak davalının 1999-2006 yılları arasında kira paralarını eksik ödediğini, kira parasının davalının defterleri üzerinde inceleme yapılarak belirlenmesi gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla 7.1.1999-8.5.2006 arasında eksik ödenen 440.037.94,-YTL'nin faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, kiralanan mağazanın 7.1.1999 tarihinde açıldığını, kira parasının ciroya bağlı olması nedeniyle Ocak 2000 tarihinden itibaren sözleşmeye uygun artışlarla kira paralarının ödendiğini, kira alacaklarının Borçlar Kanunu'nun 126. maddesine göre beş yıllık zamanaşımına tabi olduğundan bu süreyi aşan kısmın zamanaşımına uğradığını, öte yandan davacıların 1999 yılından beri yapılan ödemelere karşı koymayarak ihtirazı kayıtsız aldıklarını, bu şekilde kira parası konusunda zımni bir anlaşmanın meydana geldiğini, faiz talebinin de haksız olup davalının daha önceden temerrüde düşürülmediğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davada dayanılan ve hükme esas alınan davalı ile davacıların miras bırakanı V. K. arasında düzenlenmiş, 15.9.1997 düzenleme tarihli ve yirmisekiz yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlarında kira parasının kiralananda faaliyet gösterecek satış mağazasının bir takvim yılına ait net satış bedelinin yıllara göre değişen oranlarına stopajın eklenmesi suretiyle belirleneceği, aylık kira parasının mağazanın açılış tarihinden sonra ödenmeye başlanacağı, kira sözleşmesinin başlangıç tarihinin taşınmaza süpermarket yapılabilmesi için imar izninin alındığı tarih olduğu, kira sözleşmesi süresinin 1.1.1998 tarihinden itibaren başlamış sayılacağı kararlaştırılmıştır. 7.10.1997 tarihinde düzenlenen ek kira sözleşmesinin 5.maddesi ile de aylık kira bedellerinin ilk yıl için net 2.000.000.000 TL + stopajdan az olamayacağı minimum kira bedelinin her yıl DİE'nin toptan eşya ortalama fiyat endeksi kadar artırılacağı düzenlenmiştir. Bu şartlar geçerli olup, tarafları bağlar. Davacılar tarafından davalıya 13.9.2005 tarihinde keşide ve 15.12.2005 tarihinde tebliğ edilen ihtarname ile bugüne kadar kira ödemelerinin sözleşme hükümlerine uygun yapılmadığını, kira parasının belirlenmesine esas net satış gelirlerinin bildirilmesinde aksaklıklar yaşandığını, maddi hesaplama yanlışlıklarının sözleşmeye uygun şekilde düzeltilmesini ve bakiye kira alacaklarının ödenmesini istemişlerdir. Davalı 28.12.2005 keşide tarihli cevabi ihtarnamesi ile kiraların sözleşme gereğince ödendiğini bildirmiştir. 1999-2006 tarihleri arasında yatırılan kira paralarının davacı tarafça ihtirazı kayıtsız alınmış olması kira parasının davalının ödediği miktarda belirlendiği konusunda taraflar arasında bir anlaşmanın varlığını göstermez. Bu durum doğmuş ve varlığını sürdüren alacak hakkının yitirilmesine neden olmayacağı gibi taraflar arasında yeni şartlarda akdedilmiş bir kira sözleşmesinin varlığını kabule de yeterli değildir. Davalıların sözleşmeye bağlılık ilkesi gereği sözleşmeyle getirilen artış şartına uymaları ve buna göre belirlenecek kira parasını ödemeleri gerekir. Bu itibarla davacının sözleşmedeki artış şartına uygun şekilde eksik yatırılan kira paralarının ödenmesini istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Kaldı ki kira parası davalının cirosuna bağlı olduğundan davacıların ödenen kiraların sözleşmeye uygun olup olmadığını, davalının defter ve kayıtlarını incelemeden bilebilme olanakları bulunmamaktadır. Mahkemece 17.11.2006 tarihli bilirkişi raporu denetlenerek hüküm kurmaya elverişli görülmesi halinde alacağın tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK. nun 428. maddesi uyarınca hükmün bozulmasına, Yargıtay duruşması için kendisini vekil ile temsil ettiren davacı N. K. yararına takdir olunan 500.-YTL vekalet ücretinin davalıdan alınıp, davacı N. K.'e verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 17.07.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı

NOT:ARADIĞIM KARARI BULDUM...İLERİ Kİ ZAMANLARDA BAŞKA ARKADAŞLARIMA YARDIMCI OLUR DİYE KARARI EKLİYORUM...TEŞEKKÜRLER...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargıtay Kararı Arıyorum... av.birlik Meslektaşların Soruları 7 17-06-2011 14:36
yargıtay kararı arıyorum mefhumu muhalif Meslektaşların Soruları 1 01-05-2011 09:34
yargıtay kararı arıyorum yargıtay 10.ceza dairesi müebbet Meslektaşların Soruları 4 16-12-2010 14:00
Yargıtay kararı arıyorum hidayet Meslektaşların Soruları 5 11-10-2010 08:50
Yargıtay kararı arıyorum Ersin KUŞ Meslektaşların Soruları 1 09-06-2008 23:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05745506 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.